Freitag, 4. März 2016

Sağlıklı Çikolatalı Puding (Avokadolu Çikolatalı Puding)

Gerçekten sağlıklı.

"Iyy avokadolu puding mi?" demeden önce bir soluklanın. Avokado sevmiyorsanız bile avokado tadı hiç ama hiç baskın olmadığı için siz de seveceksiniz. Hem de aslında pudingten öte bir kıvamı, dokusu ve tadı var. Daha çok şöyle tanımlayayım çikolatalı, yoğun ve kremsi bir kıvam, pürüzsüz bir doku... Puding demek biraz sönük kalıyor bence çünkü çok daha tatmin edici.

Avokadolu puding

Genelde bir tatlı tarifinin başına "sağlıklı" sıfatı ekleyeceğim zaman her tarif için sizi önceden mutlaka uyarıyorum. "Sağlıklı tatlı diye bir şey pek mümkün değil!" çünkü ne yazık ki her ne kadar çok sevsek ve hayatımızın içinde olsa da şeker yararlı değil, hatta ben inanmak istemesem de zararlı.

Bir tatlının yağını biraz azaltıp içine yapay tatlandırıcı koyunca da o sağlıklı hale gelmiş olmuyor tabi. Ama avokadolu çikolatalı puding diğerlerine göre gerçekten çok masum çünkü avokado kendi başına çok sağlıklı.
Diğer malzemeleri de dikkatli seçerseniz light, hafif vs diye etiketlenen bir çok yiyecekten daha sağlıklı olduğunua emin olabilirsiniz. Yağlı mı? Evet yağlı ama Canan Karatay'a bağlamak gerekirse sağlıklı yağlı. Ahah neyse. Pudingi tatlandırma kısmında biraz kafalar karışık evet ama agave şurubu tüm sağlıklı yaşam tarifçilerinin (nasıl saçma bir betimleme oldu farkındayım) hep kullandığı bir şey olduğu için ve açıkçası baya okuduğum ve en azından diğer alternatiflere göre daha masum durduğundan ben agave şurubu kullandım ama siz bal veya herhangi istediğiniz bir alternatifi kullanabilirsiniz ki buna pudra şekeri de dahil. (O zaman daha az sağlıklı bir pudinginiz olur tabi)

Ben bunu bir de agave şurubu miktarını oldukça düşürerek çok olgunlaşmış muzla yaptım, muzlu çikolatalı puding seviyorsanız hiç durmayın, hemen yapın. Muzun kendi şekeri zaten neredeyse yeterli tatlılığı sağlıyor.

avokadolu puding

1 kişi için bence bir avokado yeterli ama daha insanı boyutlarda yiyorum ben diyorsanız 2 kişi için 1 avokado olacak şekilde yapın. Siz bana bakmayın, ben çok yiyorum, siz en iyisi gerçekten 2 kişiye bir avokado ile yapıp küçük kaselerde yiyin :)

Güzel haber: Ben acı biber ekledim malum kakaolu her şeye acı ekleyebilirim ben. Siz de seviyorsanız mutlaka ekleyin. Portakal kabuğu da aklınızda olsun, muhteşem.

Bu yazıyı blogu uzun zamandır ihmal ettiğim gerçeğini göz ardı ederek ve o konuya hiiiiç girmeyerek bitiriyorum. Bir dahaki tarife kadar mutlu günleriniz olsun.

avokadolu puding

Sağlıklı Çikolatalı Puding (Avokadolu Çikolatalı Puding)


4 kişilik

4 tane yumuşak avokado
3-4 yemek kaşığı kakao (tercihen raw)
4-6 yemek kaşığı agave şurubu (bal/pudra şekeri/akçaağaçşurubu)
1/4 bardak kaşığı tercih ettiğiniz süt (ben hindistancevizi sütü kullanıyorum) (Kıvan koyu gelirse veya malzemeler tam karışmazsa biraz daha ekleyin)
1/8 çay kaşığı tuz
1/4 çay kaşığı tutam acı toz biber (tercihen)
1 çay kaşığı vanilya

Avokadoları kabukları ve çekirdeğinden ayırıp küpler halinde doğrayın.
Sütün içinde tuzu eritin.
Bütün malzemeleri rondo veya blendıra alıp kremsi ve pürüzsüz bir kıvam alana kadar rondoyu kesik kesik çalıştırın.

Sağlıklı çikolatalı avokadolu pudinginiz hazır!



Konuk Yazarlık Rehberi

Yeni bir blog açtınız ve blogunuzu insanlar tanıtmak mı istiyorsunuz? Blogunuzu kimse ziyaret etmiyor ve ziyaretçi sayınızı arttırmak mı istiyorsunuz? Google arama sonuçlarında düşük sıralardasınız ve Google’ın gözüne girmek mi istiyorsunuz?

Tüm bunları gerçekleştirmenize çok büyük faydası olacak harika bir yöntem var: Konuk Yazarlık (Nam-ı diğer Misafir Blogculuk)

Tabi bu sistemden fayda sağlamak için konuk yazarlık süreci doğru planlamalı, doğru yönetmelisiniz. Bu yazıyla da size konuk yazarlık sistemini doğru bir şekilde nasıl yöneteceğinizi anlatmaya çalışacağım.

1. Adım: Konuk Yazarlık Excel Tablosu

Blog araştırması yapmaya başlamadan önce elinizin altında basit bir excel tablosu olmasını mutlaka öneririm. İşinizi çok kolaylaştıracaktır. İsterseniz benim Google dökümanlar ile oluşturduğum aşağıdaki basit tabloyu kullanabilirsiniz.

konuk yazarlık tablosu


Bu tabloya konuk yazar olarak içerik göndereceğiniz blogları seçmenizi kolaylaştırması açısından bazı önemli metrikleri ekledim. Hepsini doldurmak, azaltmak veya çoğaltmak sizin elinizde.

Şimdi tablodaki metriklerden ve nasıl dolduracağınızdan bahsedelim.

  • Blog Yazarı: İlgili blogun sahibinin veya yazarının ismini mutlaka not alın. Kendisiyle iletişim kurarken “admin, hocam, kardeş, birader” gibi hitaplar yerine isim kullanmak ciddiye alınmanızı sağlayacaktır.
  • Blog URL: Buraya ilgili blogun adresini yazın.
  • E-Mail: Buraya ilgili biliyorsunuz ilgili blogun veya blog yazarının e-mail adresini yazın. Eğer blogda açıkça paylaşılmlış bir e-mail adresi yoksa iletişim formunun olduğu sayfanın URL’sini de yazabilirsiniz.
  • Takipçi: Buraya fikir vermesi açısından çeşitli mecralardaki takipçi sayılarını toplayıp yaklaşık bir sayı yazabilirsiniz. Örneğin GFC izleyici sayısı, Feedburner abone sayısı, Facebook, Twitter, Google+, Instagram gibi hesaplarındaki takipçi sayılarını toplayın.
  • Alexa: Buraya ilgili blogun Alexa sıralamasını yazın. Blogun popülaritesini görmek açısından fikir sahibi olabilirsiniz. Bir sitenin yerel ve global Alexa sıralamalarını görmek için tarayıcınızın adres satırına http://www.alexa.com/siteinfo/blogadresi yazmanız yeterli. Örneğin BH’nin Alexa verilerini buradan görebilirsiniz
  • PageRank: Artık eski önemini kaybetse de adettendir diye buraya ilgili blogun PageRank değerini girin. Fayda faydadır :) Bir sitenin PageRank değerini öğrenmek için şu aracı kullanabilirsiniz.
  • Trust Flow: Güvenilir sitelerden ilgili bloga verilen linklere tıklanma sayısıyla ilgili bir güven metriğidir.
  • Citation Flow: İlgili blogdan bahsedilme sayıları ile ilgili bir metriktir. TF ve CF benim önem verdiğim metriklerdir. Bir sitenin TW ve CF değerlerini öğrenmek için şu aracı kullanabilirsiniz.
  • Genel Puan: Şuana kadar ki değerlerden yolarak ilgili blogu değerlendirecek ve buraya belirlediğiniz bir puanı yazacaksınız. Örneğin değerleri çok yüksek bloglar 5 puan verip değer düştükçe 4-3-2-1 diye gidebilirsiniz. Önceliğinizi belirlemek için bu puanlamayı öneririm.
  • İletişim Kuruldu Mu?: Konuk yazar olmak istediğiniz bloglara karar verdikten sonra henüz mail göndermediğiniz için bu alanlara hayır yazın. İletişim için özenli mailler yazıp ilgili kişiye gönderdikten sonra burayı evet yazabilirsiniz.
  • Yanıt: İletişim mailleri gönderildikten sonra buraya bekleniyor yazın. Gelen yanıta göre burayı olumlu veya olumsuz olarak değiştireceksiniz. Eğer  hafta geçmesine rağmen cevap gelmediyse yeni bir mail daha yazın ve kişinin sosyal medya hesaplarından gönderdiğiniz maile yanıt beklediğinizi söyleyin. Hala cevap yoksa boş verin gitsin.
2. Adım: Blog Araştırması


Konuk yazarlık tablonuz hazır olduğuna göre artık blog araştırması yaparak tabloyu yavaş yavaş doldurmaya geçebilirsiniz. “Konuk yazar olacağım blogları nasıl bulacağım?” diyorsanız bunun için her yolu deneyeceksiniz . Başlayalım :)

  • Google Araması: Bazı bloglar konuk yazarlık sistemini aktif olarak kullandıklarından bloglarında böyle bölümler açıyorlar. Google’da “yazar ol , yazı gönder, konuk yazar, konuk yazarlık, misafir blogculuk” gibi aramalar yaparak çıkan sonuçlar arasında size uygun bloglar olup olmadığını kontrol edebilirsiniz.
  • YazarKafe: Bumerang bloglarından sadece platin üyelerin içeriklerini gönderebildiği YazarKafe ‘de içerik paylaşan blogları ziyaret ederek uygun bloglar olup olmadığını kontrol edebilirsiniz.
  • Google Keyword Araması: Hedef anahtar kelimeler belirleyip Google’da “keyword blog” veya “keyword bloglar” şeklinde aramalar yaparak çıkan sonuçları inceleyebilir, uygun bir blog olup olmadığını kontrol edebilirsiniz.
  • Dmoz: Dünya’nın en prestijli dizini olan DMOZ’de onlarca kategori arasında dolaşarak uygun blog olup olmadığına bakabilirsiniz.
  • Forumlar: Çeşitli forumlarda veya topluluklarda konu açarak konuk yazarlıktan, belirlediğiniz kriterlerdeki bloglara konuk yazar olmak istediğinizden bahsedebilir, ilgilenenlerin cevap yazmasını isteyebilirsiniz.
  • Kendi Blogunuz: Aynı forumlardaki gibi kendi blogunuzda bir post hatta sabit bir sayfa ile konuk yazarlık sisteminden ve belirlediğiniz kriterlerdeki bloglara konuk yazar olmak istediğinizden bahsedebilirsiniz.
Artık konuk yazarlık tablonuzda ve pek çok blog ve o blogların popülaritesi hakkında size  fikir verebilecek metrikler var. Artık konuk yazar olmaya karar verdiğiniz bloglarla iletişime geçebilirsiniz.

3. Adım: İletişime Geçin

Şimdi konuk yazar olmaya karar verdiğiniz bloglarla iletişime geçme zamanı. Çok sayıda mail göndereceğiniz için elinizin altında bir mail şablonu bulundurmanız ve sadece belirli yerleri değiştirerek mailleri hazır hale getirmek işinizi kolaylaştıracaktır.

Mailinizin okunması, ciddiye alınması ve yanıtlanmasını istiyorsanız özenli ve açıklayıcı bir mail oluşturmalısınız. Bunun için dikkat etmeniz gereken bazı hususlar var;

  • Düzgün bir hitap şekli ve yazı dili kullanın. Laubali ve gayri ciddi cümleler kurmayın.
  • Gerekiyorsa konuk yazarlığın ne olduğundan, size ve o kişiye neler kazandıracağından kısaca bahsedin.
  • Nasıl bir içerik göndereceğiniz hakkında kısa ve etkili bilgiler verin.
Örneğin şu şekilde olabilir;

Merhaba ……… Bey/Hanım,

…….. blogunuzu keyifle okumakta ve eğer mümkünse blogunuza konuk yazar olarak katkıda bulunmak istemekteyim.

Konuk yazarlık hakkında kısaca bilgi vermek gerekirse; size özel hazırlanmış, SEO uyumlu, tamamen özgün, ………. konulu içeriği uygun bir tarihte yayınlanmak üzere size göndermek istiyorum. Siz benzersiz ve kaliteli bir içerik kazanırken ben de izin verdiğiniz ölçüde yazının 1-2 yerine veya yazını altında künye bölümüne kendi blogumun linkini yazarak kendimi okuyucularınıza tanıtma fırsatı bulacağım.

Eğer ilgilenirseniz en size özel içeriği incelemeniz ve uygun bulmanız halinde yayınlamanız  için size göndermek isterim.

Olumlu veya olumsuz yanıtınızı bekliyorum.

İyi çalışmalar

……………

4. Adım: İçerik Hazırlayın

Yazınızın kabul edilmesi için özenli ve olabildiğince harika bir içerik hazırlamanız gerektiğini hatırlatmama gerek yok sanırım.

  • Öncelikle varsa blogun konuk yazarlık sayfasında belirtilen kurallara, yoksa mail trafiğinde sizden istenen ve mütabakata vardığınız kurallara mutlaka uymalısınız.
  • Yazınız, ilgili blogun konusuna ve hedef kitlesine uygun bir konuda olmalı ve daha önce bir benzeri yayınlanmamış olmalı.
  • Yazı içerisinde ilgili blogun diğer içeriklerine link vermek yazarın hoşuna gidecektir. Deneyebilirsiniz.
  • Yazıya ekleyeceğiniz görselin lisans haklarına mutlaka dikkat edin, lisans sorunu olmayan görseller kullanın.
  • Yazıyı yazmadan önce blogdaki diğer yazıları ve yorumları inceleyin. Blog takipçilerinin tarzı ve neye ilgi gösterdikleri konusuna fikir verebilirsiniz. Yazı dilini buna göre seçersiniz.
  • Yazının sonuna bir künye (yazar hakkında) bölümü koyun. Burada 2-3 cümle ile kendinizi tanıtarak blogunuza ve eğer mümkünse 1-2 sosyal medya hesabınıza link verin. Örneğin;

    Yazar Hakkında: Bu yazı; blog yazarlığı, blogger geliştirme, SEO, sosyal medya, dijital pazarlama konularıyla ilgilenen ve içerik üreten Serdar Kara tarafından yazılmıştır. Yazarın diğer yazılarını kişisel blogu olan Blog Hocam’da okuyabilirsiniz.
5. Adım: Takipçisi Olun

Yazınız yayınlandıktan sonra yazınıza elbette sahip çıkmanız gerekir. Zaman zaman kontrol ederek linklerde ve içerikte bir değişiklik yapılıp yapılmadığını kontrol edin. Ayrıca yazının yorumlarına abone olarak gelebilecek muhtemel yorumları yanıtlayın.

Bu yazınızı da kendi blogunuzda yayınladığınız yazılar gibi sosyal medya hesaplarınızda paylaşın ve mümkünse blogunuzun “hakkımda” veya uygun herhangi bir sayfasına koyun. Başka bir blogda olsa bile o içeriği siz ürettiniz ve o içerik sizin bir nevi referansınız.

1 haftalık, 1 aylık, 3 aylık gibi belli periyotlarda Google Analytics verilerinize bakarak hangi yazınızdan daha fazla trafik geldiğini kontrol edin. Böylece verimsiz blogları ayıklayarak  bir daha onlara içerik göndermekle uğraşmazsınız :)

Blog Hocam’a Konuk Yazar Olabilirsiniz

Konuk yazarlık yaparak blogunuz hit, SEO, takipçi gibi sorunlarına nasıl bir çözüm bulacağınızı anlatmaya çalıştım. Blog araştırması yapmaya başlamadan önce ilk konuk yazarlık deneyiminizi Blog Hocam’da yaşayabilirsiniz. Blog değerleri fena değildir :)

Blog yazarlarını ilgilendireceğini düşündüğünüz her hangi bir konudaki yazınızı Word dosyasına veya direkt maile yazarak bloghocam@gmail.com adresine gönderebilirsiniz.

Donnerstag, 3. März 2016

Falsche Spiegeleier aus Blätterteig für den Ostertisch



Da in dieser Woche gleich zwei Geburtstage bei uns in´s Haus standen und deshalb am Samstag ein wenig gefeiert wird, habe ich mir die Tage noch Gedanken zu süßen Kleinigkeiten für das Kuchenbuffet, die möglichst einfach zu machen, aber auch lecker sind, gemacht.
Und da der März ja heuer ein Ostermonat ist, habe ich passenderweise falsche Spiegeleier aus Blätterteig im Marzipanbett ausprobiert. Die lassen sich auch prima vorbereiten und schmecken kalt genau so wie warm.

Wir sind alle ganz begeistert von diesem einfachen und schnellen Fingerfood und vielleicht ist das ja auch was für eure Ostertafel?



 Falsche Spiegeleier

für den Ostertisch

 


Das ist drin:

○ 2 Packungen Blätterteig
○ 100g Marzipanrohmasse
○ 4 El Milch
○ Marillen (halbe Frucht) aus der Dose
○ 100g Marillenmarmelade
○ Staubzucker
○ Osterei Ausstecher zB. von HIER

So wird´s gemacht: 

  • Das Backrohr auf 200°C vorheizen. Den Blätterteig ausrollen, die zwei Platten aufeinander legen und leicht andrücken. Mit dem Eiausstecher nun die Eiformen ausstechen und mit wenig Abstand auf ein mit Backpapier belegtes Backblech legen.
  • Die Milch leicht erwärmen und den Marzipan darin mit einer Gabel glatt rühren. Diese Masse anschließend mittig auf die Blätterteig-Eier verteilen. Die halben Marillen abtropfen lassen und auf die breitere Seite der Eier legen.
  • Auf mittlerer Schiene ca. 20-25 Minuten goldbraun backen. In der Zwischenzeit die Marmelade erhitzen, glatt rühren und evtl. durch ein feines Sieb streichen, wenn ihr die größeren Stücke nicht dabei haben wollt.
  • Die Blätterteig-Eier aus dem Backrohr nehmen, kurz abkühlen lassen und die Marillen mit der Marmelade bestreichen. Mit Staubzucker bestreuen und nach Belieben warm oder kalt genießen.






Happy Friday und schönes Wochenende
Rebecca




Mittwoch, 2. März 2016

Ein Osterei im Hasendraht



Die längsten Wochen des Jahres, so kommt es mir zumindest immer vor, sind die zwischen Weihnachten und Ostern. Umso größer ist dann die Freude, wenn es endlich wieder an´s Dekorieren geht.
Heute vormittag habe ich daher schon mal ganz vorsichtig mit dezenter Osterdeko angefangen.
Dezent im wahrsten Sinne des Wortes. Meinen Farben bleibe ich nämlich wie jedes Jahr treu.
Ich mag diese schlichte und elegante Kombination aus Gold und Weiß und den zarten Federn einfach zu gern.

Für´s erste habe ich einfache, weiße Eier mit goldenem Hasendraht umwickelt und auf der Rückseite wieder verknotet. Den Draht habe ich vor ein paar Tagen, schon bereits sehr schmal zugeschnitten, in einer Gärtnerei entdeckt. Besonders interessant finde ich, wie toll diese zwei Gegensätze, also das zarte und zerbrechliche Ei und der robuste und starke Draht, miteinander harmonieren. Ein paar (Wachtel) Federn sorgen zusätzlich für die nötige Leichtigkeit bei meiner Osterdeko.

Die hübschen Schälchen von House Doctor habe ich bei nice stuff entdeckt und die werden heuer definitiv als Osternester zweckentfremdet. Ich find die so schön und hätte gern noch die größeren Schalen aus dieser Serie für den Osterbrunch.





Osterdekoration zum Selbermachen

Eier mit Hasendraht umwickelt





Und wären die "Draht-Eier" auch was für euch? 

Liebe Mittwochsgrüße
Rebecca



Dienstag, 1. März 2016

253) İletişim İçin lütfen bu adresi kullanalım..

alaraunlu9385@outlook.com adresime giremiyorum virüs şüphesi ile askıya alındı. Bana yine alaraunlu385@outlook.com adresinden ulaşabilirsiniz.. Sevgilerimle...