Posts mit dem Label alllight werden angezeigt. Alle Posts anzeigen
Posts mit dem Label alllight werden angezeigt. Alle Posts anzeigen

Sonntag, 15. Mai 2016

Avokado Soslu Makarna ve Akçaağaç Şurubu Soslu Somon



New York'a taşındığımdan beri çok seyrek paylaşımlar yapabiliyorum. Bunun sebebi süper meşgul bir insan olmam değil, kaldığım evde fırın, mutfak malzemesi vs olmaması. (Bunu galiba daha önce yazdım ben, ama olsun) Hal böyleyken çok sıkıcı bir yemek skalam oldu. Dışarda yemiyorsam neredeyse her gün aynı şeyler :D Arada bir ufak ufak da olsa yeni şeyler denemeye çalışıyorum veya en azından daha az sıkıcı yemekler yapmaya. Tabi bir de bunların tavada yapılıyor olması lazım :D Bir de tek ben yiyeceğim için hiç uğraşasım gelmiyor, sonuçta yemek paylaşınca güzel olan bir şey.

Benim New York sıkıntılarımı bir kenara bırakalım, geçelim bugünkü tarife. Öncelikle somondan başlamak istiyorum ve bu konu hakkında söyleyeceklerim var. Marketlerden aldığımız, o mis gibi sandığımız kocaman Norveç somonları çoğumuzun bildiği gibi farm-raised yani çiftliklerde üretiliyor ve çiftliğin şartlarına göre yararından çok size zarar verme olasılı da var. Şimdi araştırdıklarım sonucu bu konuda öğrendiklerimi bir özetleyeyim:


  • Çiftlikte yetişen balıklardaki hastalık oranı daha yüksekken vahşi avlanan balığınki oldukça düşük.
  • Çiftlik balığı daha düşük omega-3 içerirken daha fazla yağ içerğine sahip, vahşi balık omega-3 içeriği olarak daha yüksek ve daha az yağlı.
  • Çiftlik balığında fazlaca toksik içeriğe rastlanmış.
  • Çiftlik balıklarını hastalıklardan korumak için antibiyotikli yemler ile besliyorlar.
  • Çiftlik balıklarının yemlerinde haşere ilaçları vs bulunma ihtimali yüksek oluyor.
  • Çiftlik somonlarına vahşi somonun rengini vermek için ekstra kimyasal içerikli yiyecekler veriliyor, böylece eti biraz pembemsi bir hal alıyor. 
Çiftlik balıkları eğer çiftlik okyanusa kurulu ise vahşi balıklarla (özellikle somon) hemen hemen aynı oranda cıva içerebiliyor. Bu arada evet, vahşi avlanan balığın da sorunu bu. Bu yüzden haftada 2-3 kezden fazla deniz ürünü önerilmiyor. Özellikle somon ve ton balığı yeme miktarına dikkat etmemiz lazımmış. Civa zehirli ve özellikle kadınlar için tehlikeli.

Tabi tüm bunlar sadece somon için değil, o hüplete hüplete yediğimiz karidesler, kalamarlar ve diğer deniz ürünleri için de geçerli.

E ne yapalım, yemeyelim mi balık şimdi derseniz inanın ben de bilmiyorum. Böyle şeyleri okudukça, öğrendikçe hiçbir şey istemiyor zaten insan. Burda vahşi avlanmış balık bulmak mümkün ama Türkiye'de hiç denk geldiğimi hatırlamıyorum. Bu aşamada sanırım yapılacak şey çiflik balığı da olsa organic sertifikalı, antibiyotik vs kullanmayan bir üretici bulmak. Bu konuda hepimize bolşans. Türkiye gibi insan sağlığı, hayatanın zerre değeri olmayan ülkede böyle bir şey bulabilirsek çok şanslıyız.

Hadi oldu da denk geldik diyelim, vahşi somonu çiftlik somonundan nasıl ayırt ederiz?
1. Renk: Vahşi somon daha parlak, daha kırmızımsı bir somon renginde oluyor. Çiftlik somonu daha soluk ve pembemsi.
2. Yağ dokusu: Somonun o beyaz beyaz çizgilerini hepimiz biliriz, işte o yağdan oluşan çizgiler çiflik somonunda çok belli ve beyaz beyazken vahşi somonda belli belirsiz, incecik oluyor.


Tüm bunlardan sonra hala somon pişirmek isterseniz tarife geliyorum. Somon yerine güvendiğiniz başka bir balık tercih edebilirsiniz.

Yine somon veya balık yerine protein tercihinizi organic yumurta, tavuk veya hindiden yana kullanabilirsiniz. Bu sosla hindi de tavuk da çok yakışıyor. Yumurtaya sadece kırmızı biber serpiştirin yeter haha.

Avokado soslu makarna ne?

Avokadolu soslu makarna, efendim, yapılışı oldukça basit, kendisi oldukça lezzetli bir alternatif. Ilık veya soğuk tüketebilirsiniz ve dediğim gibi poşe yumurta ile de oldukça gideri var. Mutlaka deneyin.

Akçaağaç şurubu?

Bu maple syrup denen pankeklerin üstüne döke döke yediğimiz şurup. Türkiye'de bulunuyor bazı marketlerde ve internet sitelerinde. Bulamasınız mı? Hiiiç dert değil, ballı yapın. Zaten oldukça basit bir sos. İstediğiniz gibi oynamak da serbest. İsterseniz hardal ekleyebilir veya biraz soya sosu ekleyebilirsiniz.



Avokado Soslu Makarna ve Akçaağaç Şurubu Soslu Somon

Avokado Soslu Makarna


Avokado Sosu
4 kişilik
3 orta boy, yenecek kadar yumuşamış ama hala yeşil ve formda olan avokado
2 yemek kaşığı yoğurt (tercihen süzme)
1 küçük limon veya misket limonu suyu
1 diş sarımsak (rendelenmiş veya küçük küçük doğranmış)
Karabiber

Avokadoları blendır veya rondodan geçirip pürüzsüz bir hale getirin. (Bende bu aletler olmadığı için çatalla ezdim, fotoğraftaki gibi birazcık pürüzlü oldu)

Avokado püresine misket limonu suyu, yoğurt, tuz, karabiber ve sarımsağı ekleyip tekrar rondoda veya elinizle bütün malzemeleri tamamen karıştıracak şekilde karıştırın.

Tercih ettiğiniz, önceden haşladığınız makarnayla sosu karıştırın. (Ben tambuğday makarna kullandım)


Akçaağaç Şurubu/ Bal Soslu Somon

1 diş ince rendelenmiş sarımsak
1 yemek kaşığı elma sirkesi veya kırmızı şarap sirkesi
1/4 bardak akçaağaç şurubu veya 2-3 kaşık bal (4-5 kaşık su ile seyreltilmiş)
tuz
350-400 gr Somon (veya tavuk, hindi vs)
Somonu pişirmek için yağ (ben çok az sızma seytinyağı kullandım, balığın kendisi yağlı zaten)

Akçaağaç şurubu veya balı sirke, sarımsak, tuz ve sevdiğiniz baharatlarla karıştırın.

Kalın tabanlı bir tavayı zeytinyağı ile hafif yağlayın. Isıtıp somonları bırakın ve üzerine bir kapak kapatarak 10 dakika kadar kısık ateşte pişirin. Daha sonra ateşi orta seviyeye yükseltip sosu dökün ve yine kapağı kapatıp 5 dakika pişirin. Daha sonra kapağı alıp, sosu karamelize olup katılaşıncaya kadar orta ateşte pişirin. Somonun yüzü hafif kızaracak ve karamelize olacak ama isterseniz benim fotoğraftakilerden biraz daha fazla tutabilirsiniz tavada, böylece daha karamelize bir yüzey elde edersiniz.


Tavuk veya hindi ile yapmak isterseniz tavuğunuzun iyice piştiğinden emin olunca sosu aynı şekilde ekleyin. Tavuğu isterseniz pane harcı vs ile de kaplayıp, kızarttıktan sonra sosta karamelize edebilirsiniz.


Avokado soslu makarnayı tabaklara alıp üzerine somon dilimlerini paylaştırın. Biraz karabiber, ince doğranmış maydanoz veya yeşil soğan serpiştirin.


 






Freitag, 4. März 2016

Sağlıklı Çikolatalı Puding (Avokadolu Çikolatalı Puding)

Gerçekten sağlıklı.

"Iyy avokadolu puding mi?" demeden önce bir soluklanın. Avokado sevmiyorsanız bile avokado tadı hiç ama hiç baskın olmadığı için siz de seveceksiniz. Hem de aslında pudingten öte bir kıvamı, dokusu ve tadı var. Daha çok şöyle tanımlayayım çikolatalı, yoğun ve kremsi bir kıvam, pürüzsüz bir doku... Puding demek biraz sönük kalıyor bence çünkü çok daha tatmin edici.

Avokadolu puding

Genelde bir tatlı tarifinin başına "sağlıklı" sıfatı ekleyeceğim zaman her tarif için sizi önceden mutlaka uyarıyorum. "Sağlıklı tatlı diye bir şey pek mümkün değil!" çünkü ne yazık ki her ne kadar çok sevsek ve hayatımızın içinde olsa da şeker yararlı değil, hatta ben inanmak istemesem de zararlı.

Bir tatlının yağını biraz azaltıp içine yapay tatlandırıcı koyunca da o sağlıklı hale gelmiş olmuyor tabi. Ama avokadolu çikolatalı puding diğerlerine göre gerçekten çok masum çünkü avokado kendi başına çok sağlıklı.
Diğer malzemeleri de dikkatli seçerseniz light, hafif vs diye etiketlenen bir çok yiyecekten daha sağlıklı olduğunua emin olabilirsiniz. Yağlı mı? Evet yağlı ama Canan Karatay'a bağlamak gerekirse sağlıklı yağlı. Ahah neyse. Pudingi tatlandırma kısmında biraz kafalar karışık evet ama agave şurubu tüm sağlıklı yaşam tarifçilerinin (nasıl saçma bir betimleme oldu farkındayım) hep kullandığı bir şey olduğu için ve açıkçası baya okuduğum ve en azından diğer alternatiflere göre daha masum durduğundan ben agave şurubu kullandım ama siz bal veya herhangi istediğiniz bir alternatifi kullanabilirsiniz ki buna pudra şekeri de dahil. (O zaman daha az sağlıklı bir pudinginiz olur tabi)

Ben bunu bir de agave şurubu miktarını oldukça düşürerek çok olgunlaşmış muzla yaptım, muzlu çikolatalı puding seviyorsanız hiç durmayın, hemen yapın. Muzun kendi şekeri zaten neredeyse yeterli tatlılığı sağlıyor.

avokadolu puding

1 kişi için bence bir avokado yeterli ama daha insanı boyutlarda yiyorum ben diyorsanız 2 kişi için 1 avokado olacak şekilde yapın. Siz bana bakmayın, ben çok yiyorum, siz en iyisi gerçekten 2 kişiye bir avokado ile yapıp küçük kaselerde yiyin :)

Güzel haber: Ben acı biber ekledim malum kakaolu her şeye acı ekleyebilirim ben. Siz de seviyorsanız mutlaka ekleyin. Portakal kabuğu da aklınızda olsun, muhteşem.

Bu yazıyı blogu uzun zamandır ihmal ettiğim gerçeğini göz ardı ederek ve o konuya hiiiiç girmeyerek bitiriyorum. Bir dahaki tarife kadar mutlu günleriniz olsun.

avokadolu puding

Sağlıklı Çikolatalı Puding (Avokadolu Çikolatalı Puding)


4 kişilik

4 tane yumuşak avokado
3-4 yemek kaşığı kakao (tercihen raw)
4-6 yemek kaşığı agave şurubu (bal/pudra şekeri/akçaağaçşurubu)
1/4 bardak kaşığı tercih ettiğiniz süt (ben hindistancevizi sütü kullanıyorum) (Kıvan koyu gelirse veya malzemeler tam karışmazsa biraz daha ekleyin)
1/8 çay kaşığı tuz
1/4 çay kaşığı tutam acı toz biber (tercihen)
1 çay kaşığı vanilya

Avokadoları kabukları ve çekirdeğinden ayırıp küpler halinde doğrayın.
Sütün içinde tuzu eritin.
Bütün malzemeleri rondo veya blendıra alıp kremsi ve pürüzsüz bir kıvam alana kadar rondoyu kesik kesik çalıştırın.

Sağlıklı çikolatalı avokadolu pudinginiz hazır!



Donnerstag, 12. November 2015

KARABUGDAY UNU iLE KREP VE BAHARATLI ARMUT POSE



Karabuğday unu hem gluten içermiyor hem de sağlık açısından çeşitli faydaları var (mış).
-İstenmeyen kolestrolü azaltmaya yardımcı oluyor.
-Kan şekeri kontrolü sağlamada ve diyabet riskini azaltmada etkili.
-Kalp hastalıklarına karşı koruyucu etkisi var.
-Karaciğerin daha iyi çalışmasını sağlayan choline içeriyor.
-Yüksek tansiyondan ve kansızlığa karşı korunmaya yardımcı oluyor.
-İltihaplanmayı, aşırı terlemeyi, burun kanamasını önlemeye yardımcı ve sindirimi kolaylaştırıyor.

Tabi ben bunları karabuğday ununu alırken bilmiyordum. Markette görüp aaa alayım denerim bir şeyler dedim öyle aldım ben karabuğday. Daha sonra araştırdım ve bu yukarda yazdığım karabuğdayın faydalarını buldum. Haliyle de karabuğday ile tarifler araştırmaya başladım hemen.

Karabuğday tariflerde genelde kek, kurabiye yapımında tek başına olmasa da unun yanında kullanılmış. Karabuğday pankek ve krep tarifleri de vardı. Ben de kre çok sevdiğim için karabuğday unu ile krep yapmaya karar verdim.




Krep hamurunun makbulu beklemiş olandır. Vaktiniz varsa 1 gece önceden yapıp, dolaba koymak en güzeli yoksa yarım saat dinlendirin en az.

Ben Krepte yazın nektarin, şeftaliyi kışın da armutu çok seviyorum. Yanına armut poşe yapıp, keçi peyniri ile servis ettim.

Krebi pişirirken eğer tavanız yeterince ısınmazsa böyle göz göz görüntü olmuyor.

Karabuğday gluten içermediğinden krepler normal kreplere göre daha kırılgan olabilir. Tavadan alırken veya çevirirken dikkat edin.

KARABUĞDAY UNU İLE KREP VE BAHARATLI ARMUT POŞE




Karabuğday Unu ile Krep 

3 orta boy yumurta
500 ml sıvı (süt/su karışımı, elma suyu, hindistancevizi sütü vs)
100 gr eritilip ılıtılmış tereyağ
180-200 gr karabuğday unu
1 tutam tuz
1/2 yemek kaşığı şeker (bal, pekmez, esmer şeker vs)

Yumurtalara şeker ve tuzu ekleyip 3 dakika çırpın. Yağı, sütü ekleyin ve iyice karıştırıp unu ekleyin ve topaksız bir karışım elde edene kadar çırpın.

En az yarım saat dolapta dinlendirin.

Pişirme zamanı geldiğinde, dolaptan alın ve krep tavasını ısıtıp biraz tereyağ ile yağlayın. Orta-yüksek ateşte olmalı ocak.
Krepten bir ölçü (tavanızın büyüklüğüne göre kepçe veya yarım kepçe vs) tavaya dökün ve hemen yaymaya başlayın. (kepçenin arkası ile yapabilirsiniz ama tavayı sağa sola hareket ettirerek yaymak daha düzgün krep yapar.)
Göz göz açılıp kenarlardan kalkmaya başladığında krebin diğer yüüznü çevirin ve 1-3 dakika da diğer yüzünü pişirin.
Bu işlemi hamur bitene kadar tekrarlayın veya hamurun kalanını daha sonra kullanmak için 1 güne kadar saklayabilirsiniz. 

Akışkan bir kıvamı olması lazım hamurun. Benim uyguladığım tarifte un miktarı bana çok fazla gelmişti, pankek gibi oldu hafiften. Sonra ikinci denememde daha fazla sıvı ve daha az un eklediğimde oldu, ben de tarifi buraya o şekilde yazdım ama siz kıvamı koyu gelirse sıvı ekleyebilirsiniz veya çok cıvık gelirse biraz daha un ekleyebilirsiniz. 

Armut Poşe

2-3 tane orta boy armut (elma da kullanabilirsiniz)
Baharat (tarçın, yenibahar, muskat vs)
4-5 yemek kaşığı şeker
150 ml elma suyu veya su

Meyveleri irili ufaklı doğrayın. Diğer bütün malzemelerle beraber bir tencereye alın ve kaynayana kadar, arada karıştırarak ısıtın. Altını kısıp, tencerenin kapağını kapatın ve 6-7 dakika daha pişirin. Kapağı açtığınızda meyveler yumuşamaya başlamışsa, suyu kıvam alana kadar kısık ateşte arada karıştırarak pişirin.

Andy Harris'in tarifinden adapte edilmiştir. 




Donnerstag, 24. September 2015

Kinoa, Chia Tohumu ve Parmesanlı Protein Gevrekleri


Chia tohumu ve kinoa Aztek ve Maya'ların zamanında bol bol tükettiği, son yıllarda pek popüler olan ve süperyiyecek olarak adlandırılan, proteinli, aslında tahıla benzese de glutensiz tohumlar. İkisinin de tadı ve yapısı birbirinden farklı ama ikisi de çok ağır aromaya sahip değiller.

Özellikle kinoayı pirinç, bulgur kullandığınız yerlerde kullanabilirsiniz. Glutensiz beslenmeye çalışmıyorsanız ve "sağlıklı beslenme" ile özel olarak ilgili değilseniz çok da tercih edeceğiniz bir şey olduğunu sanmıyorum. Aslında genel Türk kanısı "mis gibi bulgur varken napayım kinoayı" tarzında. Kinoa gereksiz demek istemiyorum, yanlış anlaşılmasın. Ben dolma içi, yemek yanı olarak çok kullanıyorum. Yukarda bahsettiğim iki durumla alakam yoktu, ama kendimi daha iyi hissediyordum diyebilirim kinoa kullanınca :D

Chia ise benim de yeni yeni kullandığım bir şey, henüz sadece ekmekte, bu protein gevreklerinde ve pudingde kullandım. Bakalım daha neler çıkacak.


Bu aralar iyice cozuttum diyebilirim, yediğimin içtiğimin haddi hesabı yok. Biraz daha sağlıklı beslenmek istiyorum artık. Bu yüzden ekmeğe alternatif bir şeyler düşündüm öncelikle. Ben hamur yoğurmayı hiç ama hiç sevmem, aşırı sıkılıyorum. Bi kitchen aid'im de yok ki benim yerime yoğursun, hal böyle olunca mümkün olduğu kadar ekmek, poğaca vs tarzı uzun süre yoğurmak gereken şeyleri yapmamaya çalışıyorum.  O yüzden ilk tercihim daha kraker tarzı bir yiyecek yapmak istedim.

Kahvaltıda ekmek yerine yenebilecek, aralarda üzerine biraz peynir ve meyve ile atıştırılabilecek çıtır gevrekler yaptım. Çorba ve salatalarda da crouton gibi kullanılabilir.

Ana malzeme olarak kinoa unu, chia unu, yulaf unu kullandım. Bu arkadaşları bir arada tutabilmek içinse yumurta. Tadı da güzel olsun diye parmesan ve kekik...



Kinoa, yulaf ve chia tohumunu un halinde bulamazsınız muhtemelen. Bu yüzden mutfak robotu veya baharat öğütücüde mümkün olduğunca öğütebilirsiniz. 



Kinoa, Chia Tohumu ve Parmesanlı Protein Gevrekleri

The Iron You'dan ilham alındı bu tarifte :)

3 kaşık kinoa unu
2 yemek kaşığı chia tohumu
2/3 bardak yulaf unu veya glutensiz olsun isterseniz badem unu, glutensiz un vs
1 büyük yumurta
1 yemek kaşığı sızma zeytin yağı
2/3 bardak taze rendelenmiş parmesan
1 çay kaşığı kekik
tuz
1 yemek kaşığı bal veya agave şurubu


Kinoa ve chiayı blender veya kahve değirmeninde öğütüp un haline getirin.

Tüm malzemeleri bir kapta karıştırın ve 1-2 dakika yoğurun. Hamur kendini tutunca streç film ile sarıp en az yarım saat dolapta bekletin.

Fırını 175C'ye ayarlayın.

Hamuru yarım cm kalınlığında açın. İsterseniz kurabiye kalıpları ile kesebilirsiniz. Benim gibi üçgenler yapmak için hamuru dikdörtgene yakın şekilde açın ve kenarlardan keserek düzgün bir dökdörtgen elde edin. Daha sonra üçgenlere kesin.

Pişirme kağıdı serilmiş fırın tepsisinde 15-20 dakika, kenarlardan kızardığı belli olana kadar pişiririn.

Afiyet olsun :) Yaparsanız benle de paylaşmayı unutmayın! :)




Dienstag, 23. Dezember 2014

Somon Şiş, Narlı Kinoa Salatası ve Fırında Havuç


Üst üste balık ve kinoa postları geliyor ama hazır üşenme çökmeden bana yazayım istedim bunu da, dursun burda. 

Her yapışımda fotoğraf çekmek aklıma gelmiyor ama arada çekiyorum, çekmişken de tarifleri yazayım diyorum ama sonra kalıyor öyle. Hazır makinadan fotoğrafları bilgisayara atmışken bunlar da aradan çıksın dedim. 








Bebek havuç bazen pazarlarda ve marketlerde oluyor, bulamazsanız küçük havuçlardan seçebilir veya büyük havuçları 5-6 cm uzunluğunda dilimleyip öyle pişirebilirsiniz. 

Kinoa yerine bulgur kullanabilirsiniz ama 1 su bardağı bulgurdan ne kadar salata çıkar bilmiyorum, kinoadan daha fazla çıkabilir. Hiç bulgur pişirmedim :( 

Somon ve soya sosu zaten beraberliğine alıştığımız lezzetler ama tabi ki kullanmak zorunda değilsiniz. Sadece sarımsak, zeytinyağı ve baharatla da çok güzel oluyor somon. 

Bal yerine şeker, esmer şeker, agave şurubu vs kullanabilirsiniz. Pekmez olmaz, pekmezin pişmesi sakıncalı biraz. 


Daha aylar önce yaptığım çörekotlu somon ve greyfurtlu kinoa salatası da var, onu da yazacağım. haha

Somon Şiş, Narlı Kinoa Salatası ve Fırında Havuç



Somon Şiş 
Kişi başı 2 şiş/ 4 kişilik

Yarım kilo somon fileto veya dilim somon
1 diş sarımsak(ince rendelenmiş)
Taze baharatlar (defne, reyhan, biberiye, kekik vs)

3 yemek kaşığı düşük sodyumlu soya sosu
1 tatlı kaşığı bal
2 yemek kaşığı zeytinyağı

8 ade çöp şiş/tahta şiş

Somonları derinlerinden ayırıp kuşbaşı şeklinde doğrayın. Bir kasenin içine rendelenmiş sarımsak, soya sosu, bal, zeytinyağını ekleyin ve bal eriyene kadar karıştırın. Daha sonra somonları bu karışım ile terbiye edin. 10 dakika dinlendirin ve şişlere dizin. Orta sıcaklıkta ve tercihen kalın tabanlı bir tava veya ızgarada her yüzü hafif kızarana kadar pişirin.


Kinoa Salatası

1 su bardağı kinoa
1.5 su bardağı su
Taze soğan
6-7 yemek kaşığı kırmızı nar, hafif ekşilerinden
2 yemek kaşığı sızma zeytinyağ
Tuz
(Ben geçen seferden kalan garnitürü de kattım, isterseniz siz de ekleyebilirsiniz)


Kinoayı 1.5 su bardağı su ile tencerenin ağzını kapatıp, kinoalar suyunu çekene kadar pişirin. Taze soğanın yeşil kısımlarını küçük küçük doğrayın. Ilımış kionalar ile, soğan, nar ve zeytinyağını karıştırın. Dilerseniz tuz ilave edin. 

Fırında Havuç

12-16 adet bebek havuç (kişi başı 3 veya 4 tane) veya kişi başı 1 tane büyük havuç
1 diş sarımsak (ince rendelenmiş)
2 yemek kaşığı vişne, nar veya erik ekşisi
1 yemek kaşığı balzamik sirke
2 yemek kaşığı bal veya esmer toz şeker veya normal toz şeker
2 yemek kaşığı sızma zeytin yağı
1 çay kaşığı deniz tuzu
1 çay kaşığı taze öğütülmüş karabiber veya 1 çay kaşığı toz karabiber
Taze veya kuru kekik, fesleğen, defne, reyhan... (ne seviyorsanız artık)



Havuçları yıkayıp dışını kazıyın.  Büyük havuç kullanacaksanız enine ve boyuna 4 e bölün.
Büyük bir kasede tüm malzemeleri karıştırın ve havuçları kaseye alıp sosu yedirin.
Pişirme kağıdı serilmiş tepsiye dizin ve 200C önceden ısıtılmış fırında 8-10 dakika pişirin. 

Afiyet olsun.



Dienstag, 1. April 2014

Karadutlu ve Zencefilli Kolay Sorbet






Küçükken hem mahallemizde hem de köyde dut ağaçları vardı. Dutu çok sevdiğimi söyleyemem ama sırf o ağaçtan toplama ritüeli için bol bol dut yerdim. 2 gün önce aile ziyaretinde bahçede dut toplayan çocukları görünce dayanamadım atladım yanlarına. Hem eğlendim hem de bol bol dut topladık, hasat sonunda yaklaşık 1 kilo dutum vardı :) Dutlarımı da alıp kendi eve döndüğümde ise güzeller bozulmaya başlayacaklarını belli ettiler, bir kısmı yumuşamıştı. O kadar dutla ne yapsam derken çok düşünmeden sorbet yapayım dedim ve güvendiğim bir kaç blogdan sorbet tariflerine baktım. Hepsinde, hatta internetteki çoğu tarifte dondurma makinası ile yapılmıştı. Bi risk aldım ve dondurma makinası olmadan yapmaya karar verdim ama sonuç çok iyi oldu.

Karadutlu sorbeyi şeker kullanmadan yaparsanız hem kalorisi düşük hem de çok sağlıklı olur. O yönden de bir avantajı var sorbelerin. Bu tarifin yapılışını buraya tıklayıp kısa video şeklinde izleyebilirsiniz.





-Asidite için ben greyfurt suyu kullandım, limon, portakal suyu, balzamik sirke de kullanılabilir.
-Tatlandırıcı olarak Splenda kullandım, pudra şekeri, bal da kullanılabilir.
-Alkol tadını seviyorsanız sorbelerde karadut bunun için çok müsair, yakıştırdığınız bir meyve likörü mükemmel olur. Ben zencefil kullandığım için tatlar çok karışmasın diye kullanmadım.
-Zencefil yerine taze nane veya fesleğenle de deneyebilirsiniz.
-Bu tarifi böğürtlen ve ahududu ile de yapabilirsiniz.
-Ben temizleyip, saplarından ayırdıktan sonra dutları dondurdum ve öyle parçaladım. İsterseniz önce püre haline getirip sonra da dondurma işlemini gerçekleştirebilirsiniz.

Karadutlu ve Zencefilli Kolay Sorbet Yapımı





Malzemeler: (3 kişilik)


  • 2 bardak ayıklanmış karadut (dondurulmuş veya taze)
  • 2 kaşık tatlandırıcı 
  • 1.5 tatlı kaşığı rendelenmiş taze zencefil
  • yarım çaybardağı greyfurt suyu


Hazırlanışı

Dondurulmuş dut ile: Dutları güçlü bir doğrayıcıya alın ve tatlandırıcıyı ekleyip parçalamaya başlayın. Tamamen parçalanıp toprak toprak bir görünüm alınca zencefili ve greyfurt suyunu ekleyin ve 2-3 dakika en yüksek devirde parçalamaya devam edin. Biraz daha yumuşamış olacak, bu karışımı bir kaba alın ve bir spatula ile biraz birbirine yedirin, bir süre sonra çok güzel bir kıvama geliyor. Daha sonra bardaklara veya kaselere paylaştırın.

Taze dut ile: Dutları temizleyin ve doğrayıcıya greyfurt suyu, zencefil ve tatlandıcı ile birlikte ekleyip  püre haline getirin. Bir tepsinin tabanına streç film veya pişirme kağıdı serip üzerine meyve püresini yayın. Çok kalın bir tabaka olmamalı. Tepsiyi dondurucuya alıp meyve püresi tamamen donana kadar bekletin. Donmuş püreyi parçalara bölüp doğrayıcıya atın ve pürüzsüz olana dek son devirde parçalayın.


Sonntag, 16. März 2014

Vanilyalı İncecik Pankek Ruloları



ince pankek pancake ruloları tarifi



Sağlıklı yaşam mı demiştim? Biliyorum biliyorum. Pankek uymadı bu işe ama bu pankeki de sağlıklı yapmak bizim elimizde. Daha önce tam buğday unu ile çokça pankek yaptım ve hiç şikayetçi olmadım sonuçtan. İçerik güzel ayarlanırsa un kokusu olmuyor. Şeker? Ben splenda kullandım. Yağ kısmını geçemiyoruz çünkü yağsız yapınca tavaya yapıştı benimkiler hep.

Ama bir dakika, bunlar incecikler. Yani biraz da psikolojik olacak bu süreç illa ki. Normal boyutlarda bir pankekin üçte biri kadar kalorisi var bunun. Üstelik yerken "ben ince pankek yedim" değil de "ooh götürdüm pankeki de." diyeceğimiz için kendimizi pankek yemiş sayacağız ama normal porsiyondan daha az kalori alacağız. Bence olur, inanırsak olur. Ben inandım dün, normalde 3, 4, 5e kadar giden ben bu incecik pankek ruloları ile "iyi yedim valla." moduna girdim. Siz de yapabilirsiniz :)



Bunlar tam buğday unu ile mi yapıldı derseniz, ne yazık ki hayır. Bildiğimiz beyaz un ile yaptım çünkü tam buğday unu kalmamıştı hiç, çıkıp almaya da çok üşendim. Daha önceki tam buğdaylı tarife Buradan ulaşmanız mümkün. Tıklayın! İçine de mis gibi vanilya özü koydum, o kadar güzel geldi ki.

Normal pankek hamuru yaptım aa yağ eklemedim. Baktım olacak gibi değil yapışıyor içine biraz yağ ekledim. Siz de deneyin isterseniz eğer tavanız yapışmazsa hiç yağ eklemeyin.

İncecik nası oluyor derseniz ben bir kepçenin yarısı kadar doldurup ısınmış tavaya döküyorum. Tavanın ateş üzerinde olmaması lazım. Sonra tavayı sallaya sallaya, eğe büke o hamuru tüm tavaya incecik bir tabaka olacak şekilde yayıyorum. Zaten hemen pişiyor, dikkat edin çok kızarırsa tavadan alınca sertleşiyor.



Bu hamurla illa ki incecik pankekler yapacak değilsiniz, dilerseniz tavanıza göre 1 veya 1.5 kepçe hamur döküp nefis normal kalınlıkta pankekler de hazırlayabilirsiniz. Ben krema mı koysam diye düşündüm araya ama sonra kendime telkinler verip sakinleştirdim. Çilek, kivi, muz ve biraz akçaağaç şurubunda karar kıldım. Siz ne seviyorsanız doldurun araya :) Muz-karamel, muz-çikolata, çilek-krema... Şimdiden afiyet olsun benim yerime de yiyin.

(Yalnız imla kontrolü için yazıyı tekrar okuduğumda gördüm ki sanki dünyanın en ağır diyetini yapan bir insan gibi yazmışım. İşin asıl yüzü öyle değil, ben gün içinde normal bir insanın yiyeceği tatlı miktarından çok daha fazla tatlı tüketip, yine delicesine de yemek yediğim için tek yediğim tatlı bu olmuyor. Sabahında ev yapımı nutalla sürülmüş ekmekler, arada muzlu pudingler, çikolatalar; öğünlerde de en az dışarda 1 öğün fast food, annem yanıma gelmişse ev yemeği yoksa üşenilmediyse kremalı bir yemek veya en iyi ihtimalle makarna yiyen bir insanım. Günlük kalori alımım fazla biraz almam gerekenden. Tamam biraz değil, çok fazla. Bu yüzden normalde yediğim 3-5 pankeki bu miktara indirince bana sanki dünyanın diyetini yapmışım gibi geliyor sanırım, ama inanın bu azaltmalar bile işe yarıyor. Gece yemeyi kesmek de önemli, alışınca çok zor olsa da. Eee yavaş yavaş olacak. )

Çok uzattım, geçiyorum pankek tarifine.


VANİLYALI İNCE PANKEK RULOLARI


ince pankek pancake ruloları tarifi

4-6 tane ince pankek için(yaklaşık olarak tatlı tabağı boyutlarında)

Malzemeler

  • 1 büyük boy yumurta
  • 1 su bardağı un
  • 1/çay kaşığı kabartma tozu
  • 1 tutam tuz
  • 1 su bardağı süt
  • vanilya (limon kabuğu da çok güzel oluyor)
  • 2 yemek kaşığı şeker veya tatlandırıcı veya bal vs
  • 2-3 yemek kaşığı sıvı yağ ve tavayı yağlamak için yağ


Hazırlanışı:

Yumurtaya şekeri ve tuzu ekleyip 1-2 dakika hızlı devirde çırpın. Daha sonra sütü ekleyin ve karıştırın. Unu ve kabartma tozunu ekleyin ve topaksız bri hamur olana kadar karıştırın. Cıvıkça bir kek hamuru elde edeceksiniz. Eğer tavanızın yapışmayacağına eminseniz yağ eklemeye gerek yok. Yoksa yağı da sütü eklediğiniz zaman ekleyebilir veya yağsız bir sefer deneyip olmazsa yağı ekleyip iyice karıştırdıktan sonra ekleyebilirsiniz.

Tavayı bir fırça ile çok az yağlayıp hafif ısıtın ve ocaktan alın. Pankek hamurundan 2-3 yemek kaşığı tavaya boşaltın ve tavayı sallayarak hamuru ince bir katman halinde yayın. Daha sonra orta hararetli ateş üzerinde her iki yüzünü 1-2 dakika pişirin ve ocaktan alın.

İnce pankeklerin arasına meyve dilimleri ve istediğiniz ne varsa ekleyin ve rulo şeklinde sarın.

Ellerinize Sağlık!

Montag, 2. September 2013

Beşamel Soslu Fırında Karnabahar



Hafif ve güzel oldu, karnabahar sevenler deneyebilir. Farkı sebzelerden ekleyerek zenginleştirebilirsiniz ama biz bu halini çok sevdik.



Beşamel Sosl Fırında Karnabahar Yemeği 

Malzemeler:

  • 1 tane karnabahar
  • 2 havuç
  • 4-5 dal taze soğan
  • 1 çay bardağı kaşar peyniri rendesi


Beşamel sos:


  • 3 yemek kaşığı tercihen tam



    buğday unu
  • 2 yemek kaşığı tereyağı
  • 500 ml süt
  • Tercihen 1 yemek kaşığı hindistan cevizi veya 1 tatlı kaşığı muskat rendesi
  • Tuz



  1. Beşamel Sos: Tereyağını eritip içine unu ekleyin ve kavurun. Daha sonra sütün yarısını ekleyip, tel çırpıcı ile topak topak görüntü kalmayana kadar karıştırın. Sütün kalanını, tuzu ve koyacaksanız hindistancevizi veya muskatı ekleyip koyulaşıp üzeri göz göz olana dek karıştırarak pişirin. 
  2. Karnabaharı çiçeklerine ayırıp yıkayın. Havuçları yıkayıp kabuğunu kazıyın ve 2 parmak kalınlığında dilin. Soğanları saplarından ayırıp, 3-4 parmak eninde kesin. Havuç ve karnabaharı buharda diriliği gidene kadar pişirin veya tencerede haşlayın.
  3. Pişen sebzeleri süzüp, bir borcama alın, üzerine soğanları ekleyin. Beşamel sosu döküp üzerine rendelenmiş kaşar serpin ve 200C fırında 20 dakika kadar üzeri kızarana kadar pişirin. 



Mittwoch, 21. August 2013

Tam buğday unlu Pankek Tarifi


Bizim kahvaltı kültürümüzde pek yeri olmayan pankeklere ben bayılıyorum. Bence yiyen herkes de sever çünkü aykırı bir tarafı yok. Pankekler reçellerle, tereyağıyla, taze meyveler ve en çok da akçaağaç şurubuyla tüketiliyorlar. Tabi bir de çikolatalı sos ve meyve gerçeği var ki o da karşı koyulmaz oluyor. Ben en çok ballı tereyağı veya akçaağaç şurubuyla seviyorum. Size de bugün ballı tereyağı ve çikolatalı sos tarifiyle beraber vereceğim pankek tarifini.

Pankek hem kahvaltıda zevkle tüketebileceğiniz, hemen her şeyle yenebilen hem de yapması çok kolay bir kahvaltılık. Omlet veya Krep yapabiliyorsanız pankek de yaparsınız :)



2 şekilde hazırlanıyor hamuru. Yumurta beyazlarını ayrı çırpıp, katılaştırıp diğer malzemelerle karıştırabiliyorsunuz veya krep gibi bütün malzemeleri beraber çırpabiliyorsunuz.

Ben dün ayrı çırpılandan bugün de diğerinden yaptım üşendiğim için. Kabarık pankek seviyorsanız ilk tarifi deneyin. Siz beyaz unla da yapabilirsiniz.

Bende bu sabah ballı tereyağ, çikolatalı sos ve karamelize şeftali vardı.

Ballı tereyağı tahmin edebileceğiniz gibi bal ve tereyağı:) Ben bir kavanoz yapıp saklıyorum, ve kahvaltıda bol bol tüketiyorum. Tarçınlı yapılıyor aslında ama ben sadece bal-tereyağı ile yapıyorum, canım isterse tarçın serpiyorum.

Çikolatalı sos tam kahvaltıya uygun, ağır olmayan bir çikolatalı sos.

Karamelize şeftali ise bence pankeke çok yakışıyor ve reçelden daha hafif. Vişne, çilek, frambuaz, böğürtlen... canınız ne isterse onunla da böyle bir sos yapabilirsiniz.

Tam Buğday Unu ile Pankek Tarifi:

Malzemeler:


  • 3 yumurta
  • 1 su bardağı + 2 yemek kaşığı un
  • 2 çay kaşığı kabartma tozu
  • 1 yemek kaşığı toz şeker
  • 1.5 çay bardağı süt
  • Bir tutam tuz


Yöntem 1: Yumurta aklarını dikkatli biçimde sarılardan ayırın ve ayrı bir kapta bir tutam tuz ile iyice katılaşana kadar çırpın. Yumurta sarılarına toz şekeri ekleyin ve krema kıvamı alana kadar çırpın. Üzerine sütü ekleyin ve biraz daha çırpın. Un ve kabartma tozunu yumurta sarılı karışıma eleyin ve homojen bir karışım olana kadar çırpın. Daha sonra yumurta aklarını yumurta sarılı karışıma spatula yardımı ile ekleyin ve yine spatula veya kaşıkla, yumurta aklarını söndürmeden birbirine yedirin. Aslında bildiğimiz kek yapıyoruz, sadece daha cıvık bir hamurla :)

Yöntem 2: Yumurtaları bir kaba alın ve şekeri, tuzu ekleyip 5 dakika kadar iyice köpürene kadar çırpın. Daha sonra sütü, ekleyip un ve kabartma tozunu eleyip 1 dakika kadar düşük devirde çırpın.

Tercihen küçük, yaklaşık 20 cm çapında bir teflon tavayı yağlayın. Mutfak fırçası veya sprey kullanabilirsiniz. Ya da tavayı yağlayıp bir peçete ile fazlalığını alabilirsiniz. Tavayı 1 dakika kadar ısıtıp hamurunuzdan 3-4 yemek kaşığı tavaya dökün ve yayın. Üst tarafı göz göz olup kenarları hafif kızarınca ters çevirin ve 2 tarafını da pişirin.

*Tavanız çok sıcak olursa pankekler hemen fazla kızarıyor, dikkat edin.

Freitag, 16. August 2013

Sıcaklar Bitmeden Dondurma!!




Yaz bitmeden evde kolaylıkla yapabileceğiniz çok sağlıklı, düşük kalorili ve de lezzetli bir dondurma tarifim var. Aslında dondurmadan çok sorbe demek daha mantıklı ama olsun, benim için hepsi dondurma :)

Hazır aldığımız dondurmaların en masumunda bile bolca glikoz şurubu, yağ ve renklendiriciler var ne yazık ki. Marketlerde 1 liraya satılan o zararlı dondurmalara çok iyi bir alternatif olabilir.

Sadece meyve ve tercihinize göre bal veya tatlandırıcı ile hazırlayabileceğiniz ferahlatıcı bir tarif.
Kullanılan malzemelerin dondurulmuşunu tercih edebileceğiniz gibi varsa tazelerini de kullanabilirsiniz.



Ben ahududu, çilek, süzme yoğurt ve zencefil ile yaptım. Damak tadıma göre de biraz bal ekledim.

İstediğiniz meyvelerle yapabilirsiniz. Yapmanız gereken şey meyveleri püre haline getirmek (blender, robot, doğrayıcı, rende hangisi varsa) ve iyice karıştırmak, damak zevkinize göre bal veya tatlandırıcı eklemek ve dondurma kalıplarına boşaltmak. Bitti!

*Muz, çilek, portakal
*elma, nane, çilek, zencefil
*Kırmızı meyveler ve 2-3 kaşık tercihen süzme yoğurt
*Çilek ve labne
...

gibi alternatifleri deneyebilirsiniz.

*Eğer dondurma kalıbınız yoksa pet bardaklara da rahatça yapabilirsiniz.
*Dondurmalarınızı dondurucuya koyduktan sonra arada kontrol edip hafif katılaşmaya başlayınca çubukları yerleştirirseniz daha düzgün kalırlar.








Elma, Ispanak, Brokoli, Zencefil ve Ballı Frozen


Yine yaz bitmeden denemeniz gereken içeceklerden biri. Hem ferahlatıcı hem de çok sağlıklı. Ben kahvaltıda içmeye bayılıyorum. Bakalım siz de sevecek misiniz?

Ve, endişelenmeyin ne ıspanağın ne de brokolinin tadı geliyor. :)


Böyle benimki gibi her büyük bardak için 1 ortaboy yeşil elma, 1 avuç doğranmış ıspanak, 1 orta boy çiçek brokoli, biraz rendelenmiş taze zencefil ve damak zevkinize göre bal... Ah, tabi 1 su bardağı kadar da buz parçaları. Taze nane severseniz ondan da 3-4 yaprak ekleyebilirsiniz.

Bütün malzemeleri varsa bu tarz içecekler için olan blenderda yoksa da güçlü bir doğrayıcıda püre haline getiriyoruz ve bitti.

böyle güçlü makinanız yoksa da yapabilirsiniz. Malzemeleri rende veya normal bir doğrayıcı ile püre haline getirin ve karıştırın. Buzları bir buzdolabı poşetine alın ve poşetin içine yayın. ağzını sıkıca bağlayın ve sert bir yüzeye vurarak (tezgah olabilir) veya et döveceği yardımıyla tamamen eritecek kadar çok küçültmeden kırıp püre ile karıştırın.

Afiyet olsun!

Donnerstag, 20. Juni 2013

Brokoli, Kurutulmuş Domates ve Parmesanlı Tam Buğday Makarna



Tam buğday makarna kepekli makarnadan daha sağlıklı ve daha lezzetli, normal makarna ile de lezzet konusunda yarışır. Normal makarnayla kullandığımız hemen her sosla tüketebileceğimiz gibi böyle sossuz ama içindeki diğer malzemeler sayesinde yine lezzetli ve sağlıklı öğünler de hazırlayabiliriz.

Brokoli, kurutulmuş domates, taze soğan ve parmesan kullandım ben.

Tambuğday makarnayı pişirmek normal makarnadan 3-4 dakika uzun sürüyor bunu unutmayın ama dikat edin geçirip güzelim makarnayı hamur da etmeyin.

Ben Barilla kullanıyorum, başka hangi markaların var açıkçası bilmiyorum.


Brokoli, Kurutulmuş Domates ve Parmesanlı Tam Buğday Makarna


Malzemeler:

Malzeme miktarı belirtmem anlamsız olur gibi geldi, önemli bir oran yok çünkü. Dilediğiniz malzemeden dilediğiniz kadar kullanabilirsiniz.


  • Tambuğday makarna
  • Brokoli
  • Yeşil soğan
  • Kurutulmuş domates
  • Rendelenmiş parmesan
  • Karabiber
  • Sızma zeytinyağı

Hazırlanışı:

Makarnayı üzerinde yazan süreyi dikkate alarak haşlayın.

Brokoli'yi bir tencerede yumuşayana kadar haşlayın.
Kurutulmuş domatesleri şeritler halinde doğrayın.
Soğanları köklerinden ayırıp, yıkayın ve 3-4 cm uzunluğunda doğrayın.
Parmesan peynirini rendeleyin.

Makarnayı süzüp, brokoli, domates, soğan ile karıştırıp zeytinyağını gezdirip karıştırın.
En son rendelenmiş parmesan ve karabiber serpin.