Posts mit dem Label avokado werden angezeigt. Alle Posts anzeigen
Posts mit dem Label avokado werden angezeigt. Alle Posts anzeigen

Sonntag, 15. Mai 2016

Avokado Soslu Makarna ve Akçaağaç Şurubu Soslu Somon



New York'a taşındığımdan beri çok seyrek paylaşımlar yapabiliyorum. Bunun sebebi süper meşgul bir insan olmam değil, kaldığım evde fırın, mutfak malzemesi vs olmaması. (Bunu galiba daha önce yazdım ben, ama olsun) Hal böyleyken çok sıkıcı bir yemek skalam oldu. Dışarda yemiyorsam neredeyse her gün aynı şeyler :D Arada bir ufak ufak da olsa yeni şeyler denemeye çalışıyorum veya en azından daha az sıkıcı yemekler yapmaya. Tabi bir de bunların tavada yapılıyor olması lazım :D Bir de tek ben yiyeceğim için hiç uğraşasım gelmiyor, sonuçta yemek paylaşınca güzel olan bir şey.

Benim New York sıkıntılarımı bir kenara bırakalım, geçelim bugünkü tarife. Öncelikle somondan başlamak istiyorum ve bu konu hakkında söyleyeceklerim var. Marketlerden aldığımız, o mis gibi sandığımız kocaman Norveç somonları çoğumuzun bildiği gibi farm-raised yani çiftliklerde üretiliyor ve çiftliğin şartlarına göre yararından çok size zarar verme olasılı da var. Şimdi araştırdıklarım sonucu bu konuda öğrendiklerimi bir özetleyeyim:


  • Çiftlikte yetişen balıklardaki hastalık oranı daha yüksekken vahşi avlanan balığınki oldukça düşük.
  • Çiftlik balığı daha düşük omega-3 içerirken daha fazla yağ içerğine sahip, vahşi balık omega-3 içeriği olarak daha yüksek ve daha az yağlı.
  • Çiftlik balığında fazlaca toksik içeriğe rastlanmış.
  • Çiftlik balıklarını hastalıklardan korumak için antibiyotikli yemler ile besliyorlar.
  • Çiftlik balıklarının yemlerinde haşere ilaçları vs bulunma ihtimali yüksek oluyor.
  • Çiftlik somonlarına vahşi somonun rengini vermek için ekstra kimyasal içerikli yiyecekler veriliyor, böylece eti biraz pembemsi bir hal alıyor. 
Çiftlik balıkları eğer çiftlik okyanusa kurulu ise vahşi balıklarla (özellikle somon) hemen hemen aynı oranda cıva içerebiliyor. Bu arada evet, vahşi avlanan balığın da sorunu bu. Bu yüzden haftada 2-3 kezden fazla deniz ürünü önerilmiyor. Özellikle somon ve ton balığı yeme miktarına dikkat etmemiz lazımmış. Civa zehirli ve özellikle kadınlar için tehlikeli.

Tabi tüm bunlar sadece somon için değil, o hüplete hüplete yediğimiz karidesler, kalamarlar ve diğer deniz ürünleri için de geçerli.

E ne yapalım, yemeyelim mi balık şimdi derseniz inanın ben de bilmiyorum. Böyle şeyleri okudukça, öğrendikçe hiçbir şey istemiyor zaten insan. Burda vahşi avlanmış balık bulmak mümkün ama Türkiye'de hiç denk geldiğimi hatırlamıyorum. Bu aşamada sanırım yapılacak şey çiflik balığı da olsa organic sertifikalı, antibiyotik vs kullanmayan bir üretici bulmak. Bu konuda hepimize bolşans. Türkiye gibi insan sağlığı, hayatanın zerre değeri olmayan ülkede böyle bir şey bulabilirsek çok şanslıyız.

Hadi oldu da denk geldik diyelim, vahşi somonu çiftlik somonundan nasıl ayırt ederiz?
1. Renk: Vahşi somon daha parlak, daha kırmızımsı bir somon renginde oluyor. Çiftlik somonu daha soluk ve pembemsi.
2. Yağ dokusu: Somonun o beyaz beyaz çizgilerini hepimiz biliriz, işte o yağdan oluşan çizgiler çiflik somonunda çok belli ve beyaz beyazken vahşi somonda belli belirsiz, incecik oluyor.


Tüm bunlardan sonra hala somon pişirmek isterseniz tarife geliyorum. Somon yerine güvendiğiniz başka bir balık tercih edebilirsiniz.

Yine somon veya balık yerine protein tercihinizi organic yumurta, tavuk veya hindiden yana kullanabilirsiniz. Bu sosla hindi de tavuk da çok yakışıyor. Yumurtaya sadece kırmızı biber serpiştirin yeter haha.

Avokado soslu makarna ne?

Avokadolu soslu makarna, efendim, yapılışı oldukça basit, kendisi oldukça lezzetli bir alternatif. Ilık veya soğuk tüketebilirsiniz ve dediğim gibi poşe yumurta ile de oldukça gideri var. Mutlaka deneyin.

Akçaağaç şurubu?

Bu maple syrup denen pankeklerin üstüne döke döke yediğimiz şurup. Türkiye'de bulunuyor bazı marketlerde ve internet sitelerinde. Bulamasınız mı? Hiiiç dert değil, ballı yapın. Zaten oldukça basit bir sos. İstediğiniz gibi oynamak da serbest. İsterseniz hardal ekleyebilir veya biraz soya sosu ekleyebilirsiniz.



Avokado Soslu Makarna ve Akçaağaç Şurubu Soslu Somon

Avokado Soslu Makarna


Avokado Sosu
4 kişilik
3 orta boy, yenecek kadar yumuşamış ama hala yeşil ve formda olan avokado
2 yemek kaşığı yoğurt (tercihen süzme)
1 küçük limon veya misket limonu suyu
1 diş sarımsak (rendelenmiş veya küçük küçük doğranmış)
Karabiber

Avokadoları blendır veya rondodan geçirip pürüzsüz bir hale getirin. (Bende bu aletler olmadığı için çatalla ezdim, fotoğraftaki gibi birazcık pürüzlü oldu)

Avokado püresine misket limonu suyu, yoğurt, tuz, karabiber ve sarımsağı ekleyip tekrar rondoda veya elinizle bütün malzemeleri tamamen karıştıracak şekilde karıştırın.

Tercih ettiğiniz, önceden haşladığınız makarnayla sosu karıştırın. (Ben tambuğday makarna kullandım)


Akçaağaç Şurubu/ Bal Soslu Somon

1 diş ince rendelenmiş sarımsak
1 yemek kaşığı elma sirkesi veya kırmızı şarap sirkesi
1/4 bardak akçaağaç şurubu veya 2-3 kaşık bal (4-5 kaşık su ile seyreltilmiş)
tuz
350-400 gr Somon (veya tavuk, hindi vs)
Somonu pişirmek için yağ (ben çok az sızma seytinyağı kullandım, balığın kendisi yağlı zaten)

Akçaağaç şurubu veya balı sirke, sarımsak, tuz ve sevdiğiniz baharatlarla karıştırın.

Kalın tabanlı bir tavayı zeytinyağı ile hafif yağlayın. Isıtıp somonları bırakın ve üzerine bir kapak kapatarak 10 dakika kadar kısık ateşte pişirin. Daha sonra ateşi orta seviyeye yükseltip sosu dökün ve yine kapağı kapatıp 5 dakika pişirin. Daha sonra kapağı alıp, sosu karamelize olup katılaşıncaya kadar orta ateşte pişirin. Somonun yüzü hafif kızaracak ve karamelize olacak ama isterseniz benim fotoğraftakilerden biraz daha fazla tutabilirsiniz tavada, böylece daha karamelize bir yüzey elde edersiniz.


Tavuk veya hindi ile yapmak isterseniz tavuğunuzun iyice piştiğinden emin olunca sosu aynı şekilde ekleyin. Tavuğu isterseniz pane harcı vs ile de kaplayıp, kızarttıktan sonra sosta karamelize edebilirsiniz.


Avokado soslu makarnayı tabaklara alıp üzerine somon dilimlerini paylaştırın. Biraz karabiber, ince doğranmış maydanoz veya yeşil soğan serpiştirin.


 






Freitag, 4. März 2016

Sağlıklı Çikolatalı Puding (Avokadolu Çikolatalı Puding)

Gerçekten sağlıklı.

"Iyy avokadolu puding mi?" demeden önce bir soluklanın. Avokado sevmiyorsanız bile avokado tadı hiç ama hiç baskın olmadığı için siz de seveceksiniz. Hem de aslında pudingten öte bir kıvamı, dokusu ve tadı var. Daha çok şöyle tanımlayayım çikolatalı, yoğun ve kremsi bir kıvam, pürüzsüz bir doku... Puding demek biraz sönük kalıyor bence çünkü çok daha tatmin edici.

Avokadolu puding

Genelde bir tatlı tarifinin başına "sağlıklı" sıfatı ekleyeceğim zaman her tarif için sizi önceden mutlaka uyarıyorum. "Sağlıklı tatlı diye bir şey pek mümkün değil!" çünkü ne yazık ki her ne kadar çok sevsek ve hayatımızın içinde olsa da şeker yararlı değil, hatta ben inanmak istemesem de zararlı.

Bir tatlının yağını biraz azaltıp içine yapay tatlandırıcı koyunca da o sağlıklı hale gelmiş olmuyor tabi. Ama avokadolu çikolatalı puding diğerlerine göre gerçekten çok masum çünkü avokado kendi başına çok sağlıklı.
Diğer malzemeleri de dikkatli seçerseniz light, hafif vs diye etiketlenen bir çok yiyecekten daha sağlıklı olduğunua emin olabilirsiniz. Yağlı mı? Evet yağlı ama Canan Karatay'a bağlamak gerekirse sağlıklı yağlı. Ahah neyse. Pudingi tatlandırma kısmında biraz kafalar karışık evet ama agave şurubu tüm sağlıklı yaşam tarifçilerinin (nasıl saçma bir betimleme oldu farkındayım) hep kullandığı bir şey olduğu için ve açıkçası baya okuduğum ve en azından diğer alternatiflere göre daha masum durduğundan ben agave şurubu kullandım ama siz bal veya herhangi istediğiniz bir alternatifi kullanabilirsiniz ki buna pudra şekeri de dahil. (O zaman daha az sağlıklı bir pudinginiz olur tabi)

Ben bunu bir de agave şurubu miktarını oldukça düşürerek çok olgunlaşmış muzla yaptım, muzlu çikolatalı puding seviyorsanız hiç durmayın, hemen yapın. Muzun kendi şekeri zaten neredeyse yeterli tatlılığı sağlıyor.

avokadolu puding

1 kişi için bence bir avokado yeterli ama daha insanı boyutlarda yiyorum ben diyorsanız 2 kişi için 1 avokado olacak şekilde yapın. Siz bana bakmayın, ben çok yiyorum, siz en iyisi gerçekten 2 kişiye bir avokado ile yapıp küçük kaselerde yiyin :)

Güzel haber: Ben acı biber ekledim malum kakaolu her şeye acı ekleyebilirim ben. Siz de seviyorsanız mutlaka ekleyin. Portakal kabuğu da aklınızda olsun, muhteşem.

Bu yazıyı blogu uzun zamandır ihmal ettiğim gerçeğini göz ardı ederek ve o konuya hiiiiç girmeyerek bitiriyorum. Bir dahaki tarife kadar mutlu günleriniz olsun.

avokadolu puding

Sağlıklı Çikolatalı Puding (Avokadolu Çikolatalı Puding)


4 kişilik

4 tane yumuşak avokado
3-4 yemek kaşığı kakao (tercihen raw)
4-6 yemek kaşığı agave şurubu (bal/pudra şekeri/akçaağaçşurubu)
1/4 bardak kaşığı tercih ettiğiniz süt (ben hindistancevizi sütü kullanıyorum) (Kıvan koyu gelirse veya malzemeler tam karışmazsa biraz daha ekleyin)
1/8 çay kaşığı tuz
1/4 çay kaşığı tutam acı toz biber (tercihen)
1 çay kaşığı vanilya

Avokadoları kabukları ve çekirdeğinden ayırıp küpler halinde doğrayın.
Sütün içinde tuzu eritin.
Bütün malzemeleri rondo veya blendıra alıp kremsi ve pürüzsüz bir kıvam alana kadar rondoyu kesik kesik çalıştırın.

Sağlıklı çikolatalı avokadolu pudinginiz hazır!