Freitag, 16. Oktober 2015

Frambuazlı Bol Çikolatalı Brownie


Brownie bence Amerikalıların bulduğu en güzel şeylerden biri. Üstelik bence modifiye edilmeye de oldukça uygun. Zaten bol çikolata ve tereyağ içerdiğin oldukça lezzetli kendi başına bile içine ne eklerseniz ekleyin kaldırıyor. Meyve, karamel, peynir kreması, kuruyemiş... Ne geliyor aklınıza başka? Bisküvi? Ben onu da yaptım. Hatta tarifi de blogda var. Baharatlı bisküvi ile ganaj hazılrayıp brownimin üstüne sürdüm, en üste yine bir sürü bisküvi kırıntısı ekledim... Yediğim en güzel browniydi diyebilirim :) Biscoff ile yaptığım brownie'nin tarifine buradan ulaşabilirsiniz.

Aslında blogda 4 tane brownie tarifi var:
Vişneli Brownie
Brownie Cheesecake
Biscoff kremalı Brownie
Beyaz Çikolata Dolgulu Brownie Cupcake

Daha gelecek yeni tarifler de var çünkü çok sardım bu aralar brownie'ye :) Yaz bitti ya, artık böyle koyu, dolu dolu içi hala yumuşak ve yapışkan çikolata dolu brownielerin dönemi başladı. Bu sefer içine aslında pek de sevdiğimi söyleyemeyeceğim bir meyve olan frambuaz ekledim. Ben çikolata-biber ikilisinin hastası olduğum için biraz da öğütülmüş pembe biber ile aromalandırdım. Eğer denemek isterseniz tavsiye ederim.


Frambuaz ile brownie aslında beklediğimden daha iyi oldu, itiraf edeyim. Genelde frambuazı çok sevmediğimden kullanmam tatlılarda ama bundan sonra daha fazla şans vermeye karar verdim.



Brownie'ye daha fazla çikolata tadı katması ama bitterliği de hafif kırması için sütlü çikolata parçaları ekledim, dilerseniz beyaz çikolata da harika olur.


Brownie yaparken aslında dikkat edilecek en önemli nokta gerekenden fazla pişirmemek. Fazla pişirince hem kuruyor, hem de sertleşiyor. Şu hep bahsettiğimiz kürdan testi var ya, bu sefer kürdan ıslak çıkmalı kekin içinden.

Ben geneli nemli bir brownie yapmak istiyorsam ısıyı düşük tutup pişiriyorum, 150-160C arası, bol nemli bir brownie için ideal. Daha yüksek ısıda pişirince (175-180C) üstü ve tabanı daha kekimsi/kurabiyemsi ama içi ıslak oluyor. Tabi bu benim çıkarımım, kesin bilgi değil :D

Siz brownienizi nasıl seviyorsunuz? Sanırım benim favorim hala Biscoff Kremalı olanlar.

Frambuazlı ve Bol Çikolatalı Brownie





Yaklaşık 20x20cm çapında kare kalıp için (9 dilim brownie)

Savory Nothings'in World's Best Brownies tarifinden adapte edildi. 

240 gr %70 kakao oranına sahip bitter çikolata (doğranmış)
100 gr tereyağ
3 orta boy yumurta
3/4 kap şeker
1 kap un
1/8 çay kaşığı deniz tuzu
1 çay kaşığı çekilmiş pembe biber tohumu (tercihen)
1 çay kaşığı vanilya ekstresi
150 gr sütlü çikolata (irili ufaklı doğranmış)
Frambuaz (Ben her dilime 4 tane gelecek şekilde ekledim, 9 dilim brownie için 36 tane frambuaz)


Fırını 160C'ye ayarlayın.

Tereyağı bir sos tavasına alıp eritin, tüm yağ eriyince daha fazla kızarmadan ocaktan alın. Doğradığınız bitter çikolataları ekleyin ve hepsi eriyene kadar karıştırın.

Ayrı bir kapta şeker, yumurta, tuz, kullanacaksanız biber ve vanilyayı 1-2 dakika çırpın. Yumurtalı karışımın içine 1-2 kaşık çikolatalı karışımdan ekleyerek ılıtın ve daha sonra hepsini çikolatalı karışım ile karıştırın ve unu ekleyip, topak kalmayana kadar tel bir çırpıcı veya kaşıkla karıştırın. Sütlü çikolata parçalarını ekleyip tekrar karıştırın.

Yaklaşık 20X20 cm boyutlarındaki kare bir kek kabının tabanına pişirme kağıdı serin. Brownie hamurunu boşaltın. Frambuazları dizin.

Brownie'yi 35-50 dakika arası pişirin. 35 dakikada alırsanız içi fudgy denen kıvamda oluyor, sanki içinde ganaj var gibi, çok nemli. 50 dakkaya kadar beklerseniz de daha kekimsi oluyor. Bence ideali 35-40 dakika arası.

Ben üzerine biraz kakao-pudra şekeri karışımı serpiştirdim.

Öğrenciler Neden Blog Yazmalı? – 6 Makul Sebep

Blog yazarlığı yediden yetmişe günümüzde herkesin zevk alarak yaptığı, para kazanabildiği bir uğraş, bir meslek haline geldi. Çünkü sesini binlercesine duyurabilmek, ücretsiz bir şekilde bile bir bloga sahip olabilmek, her ortamda çalışabilmek ve ilerleyen dönemde blog yazarak para kazanmak mümkün olduğu için bu meslek her geçen gün büyüyerek gelişmeye devam ediyor.

Peki öğrenciler böyle bir uğraşın içerisinde yer almalı mı ? Bir başka deyişle neden öğrenciler blog yazmalı ?

öğrenciler neden blog yazmalı


Eğlenceli zaman sağlar

O kadar ders arasında sıkıştığınız zaman blogunuz imdadınıza yetişebilir. Örneğin kişisel bir yazınıza yapılan olumlu yorumlar ve akabinde gelen etkileşimler sizin keyif almanızı sağlayabilir. Öğretmen kontrol eder mi, ederse kaç alırım, yetiştirmem gerekiyor gibi kaygılarınız olmadığı için harika işle ortaya çıkararak övgüler alabilirisiniz.

Okuma motivasyonunuz artar

Okul döneminde verilen ödevi yapmak zaruri olacağı için bazen keyfinizin yerinde olmadığı zaman bile bazı şeyleri okumak zorunda kalabilirsiniz. Yalnız blogunuzda nasıl yapılır türünde bir yazı paylaşmak istediğiniz zaman aklınıza gelebilecek tüm soruların yanıtlarını yazınıza eklemek isteyeceğiniz için farklı kaynaklardan okuma ihtiyacı hissedecekseniz.

Okudukça kendinizi geliştirecek ve o derece yazınızı güzelleştireceksiniz. Bu durum siz de her yazı yazmadan önce farklı kaynakları okuma gerekliliğini hissettirecek ve okuma alışkanlığı kazandıracaktır.

Yazma yeteneğiniz artar

Hep başımızın tatlı belasıdır kompozisyonlar değil mi ? Aslında her blog yazısı da görsel öğelerle zenginleştirebileceğiniz  bir tür kompozisyondur. O sınırlı zamanda yazma yeteneğinizi geliştiremediğinizi düşünürsek geniş zamanda imla kurallarına uygun, giriş-gelişme ve sonuç bölümlerinden oluşan iyi araştırılmış bir yazı size hem o konuyu iyi öğretecek hem de yazma yeteneği kazandıracaktır.

Sürekli blogunuzda yazdıkça artık dersleriniz sırasında yazacağınız kompozisyonlar için pratik kazanmış olacaksınız.

Aile içinde kendinizi gösterme fırsatı sunar

Her yaptığınız çalışmayı ya da her düşündüğünüz şeyi “baba bak ben bunu yaptım, bunu çizdim” diyemeyebilirsiniz. Yalnız tek bir adres olarak blogunuzu anne ve babalarınız, dostlarınız bilirse sizin yeteneğinizi, paylaşımlarınızı oradan takip edebilir. Yapacağı yorumlar hem sizin populerleşmenize hem de motivasyonunuza olumlu katkı yapacaktır.

Sosyal çevrenizi artırır

Günümüzde sosyal ağlar sayesinde tanımadığınız onlarca kişiyle etkileşim kurmanız mümkün. Blog yazdığım zaman yüzlerce yeni dürüst insanlarla arkadaşlık ettiğimi söyleyebilirim. Siz de yazılarınızla binlercesinin ortak sesi olabilir ve onlarla etkileşim kurabilirsiniz. Belki de yakınen tanıdığınız arkadaşınızdan alamayacağınız desteği yazılarınız vasıtasıyla size ulaşan birisinden alabileceksiniz.

Yönetim ve liderlik becerisi kazandırır

Kimseye bağlı değilsiniz, kendi işinizin patronusunuz ! İyisiyle kötüsüyle okuyucunun yani müşterinizin tek muhatap alacağı kişi sizsiniz. Müşteri bir soru mu soruyor, yanıtını bulmak sizin işiniz. Blog tasarımında sıkıntı mı var, renkler mi uyumsuz ? O zaman belki bütçeyi kontrol edip bili kişilerden yardım almak gerekir. Daha fazla kişiye mi ulaşmak lazım ? O zaman farklı çalışmalar başlatmalısınız. Bu soruları elbette artırabiliriz.

Bu süreçleri iyi yönetirseniz blogunuzu yönetme ve ona liderlik yapma konusunda iyi olduğunuzu göstermiş olacaktır. Bu da size hayatınızda proje yönetme becerisi kazandıracatır.

Son Sözler

Bir öğrenci olarak bu yazımı sonuna kadar okuduysanız sanırım “ben de blog açmak istiyorum” hevesini taşıyorsunuz. Cesaretli olun, atak olun ve sabırlı olun. Hiç bir gül dikensiz yetişmez, o yüzden kısa sürede binlerce takipçi beklemeyin. Azimli çalışmanızın sonucunu muhakkak alabileceksiniz. Üstelik yeterli hite ve okuyucu kitlesine ulaştıktan sonra adsense ile para kazanma imkanına bile sahip olabileceksiniz.

Unutmadan blog için çalışma yaparken dersleri de ihmal etmek yok !

Ve son sözüm de anne – babalara ! Çocuğunuzun kendi gelişimi için onu blog konusunda teşvik edebilirisiniz. İnternetten onları alı koymak mümkün değil. En azından bu şekilde kendilerine değer katacak bir çalışma içerisinde yer almasını sağlayabilirsiniz.

Yazar Hakıkında: Bu yazı öğretmen, öğrenci ve veliler için faydalı yazılar yazan Eğitim Bölümü sitesi sahibi tarafından Blog Hocam için yazılmıştır.

Dienstag, 13. Oktober 2015

[Nachmachtipp] Herbstliches Tablett mit Kürbis-Kerzen


Seid ihr gerade auf der Suche nach einer schönen und schlichten herbstlichen Tischdeko?
Dann habe ich da heute genau das Richtige für euch.

Die Basis für meinen herbstlichen Tisch bildet ein selbstgebautes Tablett, gefüllt mir allerlei Herbstschätzen aus der Natur, wie Beeren, Hagebutten, kleinen Zieräpfeln, welche man zur Zeit bei einem Spaziergang ja überall finden kann; sowie gepressten Farn und grünen Zierkürbissen. Für den schönen (Kerzen)Schein am Tisch habe ich ein paar der Kürbisse ausgehöhlt und zu kleinen Teelichtern umfunktioniert.





Du brauchst:

○ (Zier)Kürbisse
○ Messer + Löffel zum Aushöhlen
○ Kerzenwachs
○ Kerzendocht
○ Kerzenduftöl (z.B. Orange/Zimt)
○ Becher oder altes Gefäß
○ Kochtopf für das Wasserbad

So gehts:

  • Die kleinen Kürbisse entdeckeln und mit einem Löffel sauber aushöhlen. Zusätzlich habe ich das Innere des Kürbis noch mit Essig ausgewaschen und gut mit Küchenpapier getrocknet, in der Hoffnung, dass er so länger hält.
  • Das Kerzenwachs in den Becher geben und diesen langsam im Wasserbad erhitzen und ein paar Tropfen von dem Kerzenduftöl beimengen. Ich habe keinen Thermometer verwendet, habe aber das flüssige Wachs noch einmal etwas abkühlen lassen, ehe ich es in die Kürbisse gegossen habe.
  • Den Docht mittig im Kürbis platzieren und mit dem Wachs auffüllen. Gut austrocknen lassen.



Das schlichte, weiße Tablett habe ich für wenig Geld aus einfachem Sperrholz zusammengebaut und weiß lackiert. Auf Sideboards und Tischen lassen sich so neben saisonaler Deko auch Kerzen, hübsche Schalen oder verschieden große Vasen toll in Szene setzen.
Das Praktische: So ein selbstgebautes Tablett lässt sich perfekt an die Maße des Tisches oder des Sideboards anpassen.








Viel Spaß beim Nachmachen!
♥ Rebecca




Freitag, 9. Oktober 2015

[Nachmachtipp] Flaschen Etagere



Für alle, die sich immer so wie ich nur schweren Herzens von schönen Flaschen und Gläsern trennen können, gibt es eine Vielzahl an Möglichkeiten, um diesen zu einem zweiten Leben zu verhelfen und sie gekonnt in Szene zu setzen.
Und als ich die tolle Gelegenheit erhielt, an der DIY Challenge von Rotkäppchen Fruchtsecco* teilzunehmen, bei der man die Aufgabe gestellt bekam eine Bastelanleitung für die Kleinflaschen zu erstellen, war ich sofort begeistert.

Die kleinen Flaschen haben die perfekte Form, um als dekorative Vase für einzelne Blumen oder auch kleine Blumensträuße zu dienen.
Wie wäre es denn dann z.B. mit einer außergewöhnlichen Etagere, die man mit schönen (Herbst)Blumen, Beeren oder Sträuchern befüllen kann und die auf jedem noch so kleinen Esstisch Platz findet oder für ganz Eilige bietet sich an, die leeren Flaschen zu satinieren und so schöne Muster auf dem Glas zu erzeugen.
Das geht wirklich Ruck Zuck und lässt sich einfach und unkompliziert den verschiedensten Anlässen anpassen. Jetzt im Herbst etwa habe ich meine Flaschen mit Blättern verziert, aber auch ein Spruch oder schöner Schriftzug ist dafür geeignet.

DIY Challenge Rotkäppchen Fruchtsecco




Die praktischen und formschönen 0,2l-Kleinflaschen in der "ToGo" Version die ich für meine Etagere verwendet habe, sind seit Anfang dieses Jahres bei Rotkäppchen Fruchtsecco* erhältlich und begeistern mit vier verschiedenen Geschmacksrichtungen:
  • in der Farbe Gelb: fruchtig sanfte Mango
  • in der Farbe Rosa/Pink: fruchtig feine Erdbeere
  • in der Farbe Grün/Weiß: fruchtig frische Holunderblüte
 und mein persönlicher Favorit:
  • in der Farbe Rot: fruchtig herber Granatapfel, überraschend anders und zusammen erhitzt mit einer Zimstange, Zitronenscheiben, einer Handvoll Granatapfelkernen und evtl. etwas Kandiszucker lässt sich daraus für die kommenden kalten Tage eine wärmende Winterbowle herstellen.
Genießen lässt sich ansonsten der Fruchtsecco am besten auf Eis oder mit frischen Früchten. Und nachdem wir dann ordentlich Spaß hatten beim Durchprobieren der verschiedenen Geschmacksrichtungen und die Flaschen leer waren ging es weiter ans Basteln:






Du brauchst:

○ 10 leere Kleinflaschen
○ Rundholz mit dem Durchmesser: 25mm (in der Länge: 14cm/15cm/7cm)
○ 3 Platten Dreischichtholz rund ausgeschnitten ( in der Größe: 25cm/23cm/20cm)
○ Lochsäge mit einem Durchmesser von 35mm
○ feines Schleifpapier
○ Acrylfarbe
○ Holzleim, Stab- oder Rollmeter, Bleistift

So gehts:

  1. Sechs der Kleinflaschen auf der größten runden Holzplatte (25cm), die den Boden der Etagere bildet, anordnen. Dabei beachten, dass ihr nicht zu weit in die Mitte kommt, da ansonsten die Flaschen auf der zweiten Ebene keinen Platz mehr haben. Am besten vom Rand aus 1,5cm frei lassen. 
  2. Die zweite Holzplatte auflegen und an der Unterseite, wo die Öffnung der Flaschen aufliegt (auf Bild 3), mit Bleistift markieren. Dort werden im Anschluß die Löcher mit der Lochsäge gebohrt.
  3. Nun auf jeder Holzplatte die Mitte ausmessen und dort die Rundhölzer mit Holzleim anbringen.
  4. Schritt 2 auch mit der letzten kleinen Platte wiederholen und an den Rundstäben zusammenleimen. Die Löcher habe ich absichtlich etwas größer ausgeschnitten, damit man die Flaschen später problemlos zum Wasserwechseln und Saubermachen entfernen kann.
  5. Wer mag, lackiert die einzelnen Holzplatten noch mit Acrylfarbe. Ich habe verschiedene Töne in leichter Abstufung (von Grau/Blau bis Weiß) benützt.    




Eine weitere Möglichkeit, die auch in Kombination mit der Etagere schön aussieht, ist das Satinieren der Gläser:




Mit Herbstmotiven satiniert



Du brauchst:

○ leere Flaschen, Gläser etc.
○ Satiniereffektfarbe
○ Motivvorlage (meine Herbstblätter sind von HIER)
○ Klebefolie
○ Schablonier Schwamm

So gehts:

Motive auf die Klebefolie übertragen und ausschneiden. Auf den gründlich gereinigten Flaschen anbringen und die Satinierfarbe mit dem Schwamm auftupfen. Gut trocknen lassen und nach Herstellerangaben im Backofen einbrennen lassen, damit es auch wasser- und kratzfest ist.




Ich wünsche Euch viel Spaß beim Nachmachen!
Und vielleicht verratet ihr mir eure Upcycling- und DekoIdeen für leere Flaschen? Gerne könnt ihr eure Ideen im Beitrag verlinken. Ich bin sehr gespannt.
Liebe Grüße,
Rebecca


* Sponsored Post


Ev Yapımı Oreo


Ev Yapımı Oreo Tarifi



Ekim geldi, geçiyor. Zaman, en çabuk solan kavram.

Hindistan cevizi ile çeşitli denemeler yaptım. Sütünü, yağını, kremasını evde kendim yapmaya çalıştım.

Sütünü hayvansal süt kullandığınız hemen her yerde kullanabilirsiniz, daha sağlıklı bir alternarif olduğu söyleniyor. Vegan. Katın granolaya, kahvaltılık gevreğe veya chia ile puding yapın, isterseniz ısıtıp sıcak çikolata veya kahve yapın.


Kreması, ev yapımı olanı ya benim ilk denemem olduğu için çok da harika olmadı, ya da zaten evde yapılanlar teneke de satılanlar kadar iyi kıvamlı olmuyor. Bir dahaki denemede göreceğiz. Kremayı da süt kreması gibi kullanabilirsiniz. Tatlandırıp tatlılarda kullanabilir veya yemeğe ekleyebilirsiniz. Yalnız unutmayın, illa hafif bi hindistancevizi aroması oluyor.

Yağ konusunda çok başarılı bi sonuç elde ettiğimi söyleyemem, hazır almaya devam edeceğim şimdilik. Dediğim gibi, belki benim ilk denemem olduğu için beklediğim gibi olmadı, sonraki seferlerde göreceğiz hep beraber.

Bir iki kere daha deneyip, tarifi öyle paylaşacağım sizlerle. Bu yüzden, bugünün asıl konusu oreo tarifi için, eğer varsa hazır hindistancevizi yağı kullanabilirsiniz. Bunun için The Lifeco markasından veya Mecit Efendi Markalı yağları tercih edebilirsiniz. Ben Tazedirekt'ten temin ediyorum böyle şeyleri. Buraya tıklayarak göz atabilirsiniz.


Asıl konuya gelirsek, Oreo kurabiyeleri bilmeyen yoktur diye tahmin ediyorum artık. Herkes gibi ben de severdim. Severdim, çünkü ne zamandır Türkiye'de her yerde satılmaya başladı, zannediyorum üretim yeri farkından tadı da değişti. Daha önceki oreolara kıyaslayınca açıkçası benim bi tane bile yiyesim gelmiyor. Tamam, önceki güzeldi de o da sağlıksızdı. Şeker şurupları, acayip yağlar, kimyasallar derken aslında hazır olarak yediğimiz hemen her şey gerçekten çöp, farkına bile varmıyoruz. Evde yapılanların da gerçekten çok sağlıklı olduğunu söyleyemem, sonuçta içinde hala şeker, yağ ve un var ama paketli gıdalarla kıyaslayınca çoook daha sağlıklı olduğunu söyleyebilirim.



Aslında tarifleri daha sağlıklı hale getirmek de bizim elimizde. Diyetinize ve beslenme şeklinize uygun hale sokmak çok zor değil, ben bu standart tarin dışında bir de daha da sağlıklı malzemelerle denedim oreo ve diğer kurabiyeler, hepsini yavaş yavaş paylaşacağım. Bu daha sağlıklı halde yapmak sadece eğer yeni  başlıyorsanız size birazcık pahalı gelebilir. Glutensiz un, hindistancevizi yağı, kreması vs, şeker alternatifi (agave şurubu, akçaağaçşurubu gibi) şeyleri en baştan alacaksanız bir kurabiye kaça mal olacak gibi düşünebilirsiniz ama aldıklarınızı daha sonra da kullanacağınızı düşünün, üstelik de sağlıklı tatlıalr ve yiyecekler yapacaksınız.

Ben bu kurabiyelerin hamurunda tereyağ kullandım. Hamuru ince yuvarlaklar halinde kesince bu tarz sandviç kurabiyeler veya üzerini kaplamalık kurabiyeler için uygun, hafif kıyır bir kurabiye oluyor. Kalın kestiğinizde içi chewy denen kıvamda, dışı yine daha kıyır bir kurabiye elde ediyorsunuz. Yani, bu hamuru yapıp, içine fındık fıstık falan ekleyerek çok tatlı kakaolu kurabiyeler yapabilirsiniz. Olur yani. Ben deneyeceğim.



Krema içinse hazır aldığım hindistancevizi yağını kullandım. Siz isterseniz tereyağ da kullanabilrsiniz. Eğer tereyağ kullanırsanız, güçlü bir vanilya eklemeyi de unutmayın ki yağ tadını biraz bastırsın.

Aslında Oreo tariflerinde hep dutch process kakao kullanmışlar, ama ben bulamadım koca Istanbul'da. Evde Callebaut kakao kullanıyordum normalde, o da kalmayınca marketten Nestle'nin kakaosundan aldım. Tat olarak fena değil, rengi de böyle koyu oldu :) Dutch process kakao bulma şansınız varsa onla yapın.

Ev Yapımı Oreo Tarifi




Yaklaşık 16-20 sandviç kurabiye için / Ölçüler Amerikan Cup ile

 Bless This Mess'ten adapte edildi. 

Bisküviler 

150 gr tereyağ (oda sıcaklığında)
1 kap pudra şekeri
1/2 kap kakao
1 kap un
1/4 çay kaşığı deniz tuzu
1 çay kaşığı vanilya



Un ve kakaoyu bir kaba eleyin.

Tereyağı çırpma kabına alın ve 45 sn kadar çırpıp pürüzsüz bir kıvam elde edin. Pudra şekeri, vanilya ve tuzu tereyağına ekleyip, çırpmaya devam edin. Tereyağ içinde topak kalmayana kadar çırpı, un ve kakaoyu ekleyin. Mikserle orta -yavaş devirde çırpın. Hamur katı olacağı için parça parça olacak, bu aşamada 1-2 dakika ellerinizle yoğurun. 2 parçaya ayırıp streç film ile kaplayın ve yarım saat kadar dolapta soğutun.

Hamuru dolaptan alıp, merdane ile yarım santim kalınlığında açın ve kalıp veya bardak kullanarak 1-1.5 cm ara ile daireler kesin. Daireleri pişirme kağıdı serilmiş tepsiye yerleştirin ve 8 dakika kadar önceden ısıtılmış 175C fırında pişirin.

Hamurun hepsini bir anda pişiremeyeceksiniz, bu yüzden aynı işlemleri hamur bitene kadar tekrarlayın.


Krema
2 kap pudra şekeri
1/3 kap tereyağ veya hindistancevizi yağı (ben hindistancevizi yağı kullandım)
1 kap hindistancevizi (tercihen)
Vanilya

Yağı 30 sn kadar çırpıp, pudra şekeri, kullanacaksanız hindistancevizini ve vanilyayı ekleyin. Pürüzsüz bir karışım olana dek çırpın.

Tereyağ ile yapacaksanız, tereyağı 45 sn kadar çırpın. 1 yemek kaşığı süt ekledikten sonra pudra şekeri ve vanilyayı ekleyip çırpın.

Eğer kremanın kıvamı size cıvık gelirse pudra şekeri ekleyin, ama fazla çırpıp yağı çökertmemeye özen gösterin.


Kurabiyeler soğuyunca bir kurabiyenin üzerine krema sürüp, üzerini başka bir kurabiye ile kapatın ve hafifçe bastırın. Kenarlardan taşmış görüntü istemiyorsanız bir bıçak veya kaşığın arkası ile kenarları sıvayın.



Donnerstag, 8. Oktober 2015

SEO’yu Güvenilir Kaynaklardan Takip Etmeliyiz

Blog Hocam’ı açtığım 22 Şubat 2011 tarihinden bugüne internet ve blog dünyası ile ile ilgili pek çok değişim ve gelişim oldu. Teknoloji değişti, trendler değişti, yöntemler değişti, insanların bakış açıları değişti vs.

Yaklaşık 5 yıllık bu süreçte değişmeyen şeyler de var tabi. Örneğin Google’ın ve Google’da ilk sıralarda çıkmanın önemi değişmedi ve değişmeyecek. Dolayısıyla biz bundan 5 sene önce SEO konusuna nasıl kafa yoruyorsak bugün de, yarın da kafa yormaya devam edeceğiz.

Şimdi gelelim esas duruma… Evet SEO’nun önemi ve web yayıncılarının hayatındaki rolü hiç değişmedi hatta arttı ama Google sürekli algoritma güncellemeleri yapıyor yani kendi içerisinde sürekli değişiyor. Bu değişime nasıl ayak uyduracağız?

seo sözlük


SEO’yu Güvenilir Kaynaklardan Takip Etmeliyiz

SEO dediğimiz arama motoru optimizasyonu konusu meraklısı çok olan ve fazlasıyla araştırılan bir konu. Hal böyle olunca pek çok vasıfsız ve bilgisiz pek çok insan sağdan soldan topladığı bilgilerle bizleri yanlış yönlendirip vakit, emek ve para kaybetmemize neden olabiliyor.

SEO konusunda öneri isteyen takipçilerime her zaman söylediğim şeyi bir kez de buradan hatırlatmak istiyorum. SEO ile ilgili yazılan her şeye inanmayın. Yalnızca sektörde tecrübeli şahısların ve ajansların yazdığı yayınları takip edin.

Ben de okuyucuların beklentileri doğrultusunda pek sık olmasa da SEO ile ilgili içerikler paylaşmaya çalışıyorum. Referans olarak da sektörün önde gelen yabancı sitelerini gösteriyorum. Fakat blogunu veya web sitesini arama motorlarında daha üst sıralara çıkarmak isteyenler SEO ile ilgili daha fazla bilgi edinmek hatta hizmet almak istiyorlar. Bu yüzden denk geldiğim SEO uzmanlarını ve SEO ile ilgili Türkçe içeriğe sahip siteleri buradan öneriyorum.

Doyurucu Ve Güncel SEO Makaleleri

SEO hakkında güncel bilgileri takip etmek isteyen arkadaşlara yeni tanıştığım SEO uzmanları; Emre Tonguç - Ahmet Uğur Ege ve siteleri seosozluk.com ile q5digital.com'dan bahsetmek istiyorum.

Kurumsal SEO Danışmanlığı yapan Emre Tonguç ve Ahmet Uğur Ege'nin bunun haricinde; Google AdWords, Sosyal Medya Pazarlama, Website Optimizasyon ve Ölçümleme konularında da şirketlere danışmanlık hizmeti vermektedir.

SEO Sözlük’te SEO başta olmak üzere AdSense, AdWords, Analytics, Wordpress gibi bloggerları ilgilendirecek pek çok konuda güncel makaleler yer almaktadır. q5digital.com ise  profesyonel hizmet almak isteyenler için de çeşitli seçenekler mevcut.

Dienstag, 6. Oktober 2015

Puding Dolgulu Kek








Puding Dolgulu Kek



Malzemeler;

3 adet yumurta

1 su bardağı toz şeker

1 su bardağı su

3/4 su bardağı sıvı yağ

3 yemek kaşığı kakao

1 paket kabartma tozu

1 paket vanilya

2.5 su bardağı un



Muhallebi için;

1 litre süt

1 su bardağı un

1 su bardağı toz şeker

1 paket vanilya



1 paket krem şanti

1 su bardağı süt



Yapılışı;

Yumurtayı şekerle birilikte kremamsı olana dek