Mittwoch, 22. Juli 2015

Matbuu.com İle Blogunuzu Kurumsallaştırın

Eğer bloguyla gurur duyan, onu herkesin duymasını isteyen, bloggerlığı ciddiye alan ve bir blogger fenomeni olmak isteyen biriyseniz bu yazı tam size göre…

Aşağıda tanıtacağım siteyi kullanarak blogunuza özel çeşitli matbaa ürünleri oluşturabilecek ve bu sayede offline yani gerçek hayatta da blogunuzun tanıtımını profesyonelce yapabilecek, markalarla çalışma fırsatları yaratabileceksiniz.

Matbuu.com Nedir?

Matbuu.com ; yüz yüze yürüyen ve gelenekçi bir meslek olan matbaacılığı internet ortamına taşıyarak daha hızlı ve daha ekonomik hizmet almanızı sağlayan bir internet sitesidir.

matbuu


Matbuu.com’da kartvizit, broşür, davetiye gibi baskılı ürünlerin yanı sıra, dijital baskıdan, uv baskıya kadar, promosyon ürünlere kadar geniş bir ürün yelpazesinde baskı hizmeti mevcut. Her üründe ihtiyaca yönelik baskı seçenekleri ve teslimat süreleri gibi çok sayıda seçenek sunarak, istediğiniz ürünün baskısını tedarik etmenizi sağlıyorlar.

Peki bloggerlar matbuu.com’dan nasıl faydalanabilirler?

- Kartvizit
kartvizit


Yapabileceğiniz en temel ve en mantıklı şey bir blogger olarak kartvizit sahibi olmaktır. Profesyonel bloggerların kartvizit kullanımı dünyada çok yaygın. Neden sizin de bir kartvizitiniz olmasın? Matbuu.com’da kendi kartvizitinizi hiç bir tasarım bilgisine ihtiyaç duymadan kolayca tasarlayabilir ya da hazır olan tasarımınızı bastırabilir ve tanıştığınız insanlara veya işbirliği yapma ihtimaliniz olan marka/firma yetkililerine verebilirsiniz. 

- El İlanı / Broşür

broşür


Blogunuzu insanlara duyurmanın en kolay yollarından biri de el ilanları veya broşürler bastırmaktır. Bu broşürlere blogunuzu tanıtan kısa ama etkili yazılar yazarak, insanlarda merak uyandırabilir ve blogunuzu ziyaret etmelerini sağlayabilirsiniz.

- Bloknot
bloknot


Teknoloji ne kadar gelişirse gelişsin hiçbir şey kağıt kalemin yerini alamadı, alamayacak. Hangimiz evde, ofiste, okulda vs. hangimiz küçük not defterleri, bloknotlar, ajandalar kullanmıyoruz ki? Blogunuzun logosu, adresi, iletişim bilgilerinin yer aldığı not bloknotlara sahip olmak güzel olmaz mıydı? Üstelik unları çevrenize hediye ederek blogunuzun tanıtımını da etkili bir şekilde yapabilirsiniz.

- Ve Diğerleri

Blogunuzun tanıtımı için yukarıda bahsettiğim temel ürünlerin dışında antetli kağıt, ajanda, defter, kişisel kitap, sticker,  magnet, kitap ayracı gibi ürünlere de blogunuza özel tasarımlar yaparak tanıtım amaçlı dağıtabilir veya düzenleyeceğiniz blog çekilişlerinde hediye olarak verebilirsiniz.

“Herkesin bir matbaası oldu!” sloganıyla yola çıkan Matbuu.com’u benim gibi ofis veya özel ihtiyaçlarınız için de kolaylıkla kullanabilir, matbaa ve ajans arama derdinden kurtulabilirsiniz.

Üstelik grafik tasarımcıysanız Matbuu.com’da kendinize bir mağaza açarak tasarladığınız ürünleri sergileyebilir, bu tasarım kullanılarak yapılan alışverişlerden gelir elde edebilirsiniz. Detaylar için burayı ziyaret edebilirsiniz.

Hindistancevizi ve Nektarinli Kek



Hindistancevizi ve Nektarinli Kek


Ben bu postu hazırlayalı 2 haftayı geçiyor, araya başka şeyler girdi yayınlamadım. Sonra da Suruç'ta yaşanan acı olayla beraber biraz daha ara vermek istedim. Böyle olaylar beni çok üzüyor, derinden hem de.  Bu konuda söyleyecek çok şeyim var ama yeri burası mı emin değilim, bu yüzden çok kısa kesiyorum. Hepimizin başı sağ olsun. O güzel kalpli, yürekli gençler nurlar içinde uyusunlar.


Konuya geleyim, yine benim küçüklük hatıralarımdan bir kekten bahsedeyim. Hindistancevizli baton kek. Nasıl severdim tarifi yok. Annem yapardı ama bu Dr Oetker'in hazır kek unuyla, nasıl pofuduk nasıl güzel bir kekti anlatamam. Keşke yine o kekunundan olsa da hala yapsak ama uzun süredir piyasada yok ne yazık ki.

Ben ne zaman taze hindistancevizi alsam aklıma hep kek yapmak gelir ama ben yapmaya başlamadan kızkardeşim Melek'le önce suyunu içer sonra da kırakıra yeriz güzelim meyveyi ya da o an aklıma başka bir şey gelir, onda kullanırım. Düzelteyim, kullanırdım. Bu sefer yaptım! Hem de nektarinli yaptım. Az önce bahsettiğim Dr Oetker kekunu baton kek şeklinde ve epey yüksek oluyordu ama ben tam tersini yaptım diyebilirim. Alcak, ince bir kek, içinde nektarin var. Üzerine de nektarin pişirdim biraz değmeyin keyfime. Ben fotoğraflarda göreceğiniz kalıp için 1 yumurta kullandım ve yine de arttı hamur. Size de 1 yumurtalı tarifi vereceğim, daha geniş ve büyük kalıpta yapmak isterseniz malzemeyi 2-3 katına çıkarın.

Bu yaptığım kaçıncı kek bilmiyorum fakat hala dalgınlıkla yanlış şeyler yapabiliyorum. Keke sızma zeytinyağı ekledim ve karıştırdıktan sonra fark ettim bunu. Korkuyla hamurun tadına baktım ama şaşırtıcı şekilde zeytinyağı tadı neredeyse hiç yoktu ve hamur o kadar lezzetliydi ki dayanamayıp bir kaşık hüplettim orda. Demek istediğim sıvıyağ olarak isterseniz sızma zeytinyağı da kullanabilirsiniz ama riske atmayın daha kokusuz bir yağ kullanın varsa :D

Nektarin yerine şeftali, kayısı falan da kullanabilirsiniz.



Ben keke toz puding koydum biraz, bunun sebbei de bastırılmış bir şekilde de olsa aklımın hala o kekun ile yapılan kekte olması sanırım. Sanki Dr Oetker'in hindistancevizli pudinginden eklersem tadı o kek gibi olur diye düşündüm ve ekledim. İlk kez bir keke puding tozu ekledim ve güzel oldu, varsa siz de ekleyin. Yoksa sadece nişasta ekleyin, dokusunu puf puf yapıyor.

Ben keki muffin yöntemi ile yaptım, yani yumurtaları kabartmadım, bütün malzemeleri beraber karıştırdım.

Kekin dokusu zaten nemli, nektarinler de ayrıca yumuşacık ve ıslak bir yapı veriyor keke. Bu yüzden isterseniz sadece biraz pudra şekeri serpip servis edebilirsiniz ama ben tam bir nektarin delisi olduğumdan taze nektarin kompostosu pişirdim.

Hindistancevizli ve Nektarinli Kek

Hindistancevizi ve Nektarinli Kek


Kek için:
1 organik, serbest gezen tavuk yumurtası
1/2 bardak toz şeker
1/2 bardak süt +1 yemek kaşığı elma sirkesi
6 yemek kaşığı hindistancevizi
2 yemek kaşığı hindistancevizli puding
1.5 bardak un (veya biraz daha fazla)
1 tutam tuz
1 çay kaşığı kabartma tozu
1 nektarin
1 tatlı kaşığı ereyağ veya sıvıyağ (kalıbı yağlamak için)

Fırını 175C'ye ayarlayın.
Dikdörtgen bir tart kalıbının dibine pişirme kağıdı serip kenarlarını tereyağ ile yağlayıp un serpin.

Nektarini ikiye bölüp her parçayı 1 cm kalınlığında dilimlere ayırın.

Süt ve sirkeyi bir bardakta karıştırıp 5-10 dakika kesilmesi için bekleyin.
Tüm malzemeleri bir çırpma kabına alın ve kesilmiş ve ayranımsı olmuş sütü üzerine ekleyip un topağı kalmayana dek mikserle yavaş devirde veya el çırpıcısı ile karıştırın. (Kekinizin hamuru çok çok katı olmayacak ama çok çok cıvık gelirse biraz daha un ekleyin.)
Keki kalıba boşaltıp üzerine nektarinleri dizin. Nektarinler dibe çökecektir, bunda sıkıntı yok.

Keki üzeri kızarana kadar yaklaşık 30-35 dakika pişirin ve fırından alın.


Taze Nektarin Sosu

2 nektarin
4 yemek kaşığı esmer toz şeker
1/2 çay kaşığı muskat
1/4 çay kaşığı tarçın


Nektarinleri dilimleyip küçük bir tencereye alın. Şekeri ve muskatı serpip önce orta ateşte, suyu kıvam almaya başlayınca da kısık ateşte 15 dakika kadar pişirin.





Blogger Navigasyonlu Son Yazılar Eklentisi

Bu aralar bol bol JavaScript ve bu scriptlerin Blogger’a uyarlanarak widget haline getirilmiş kodlarını araştırıyorum. Ve yine farklı, işlevsel, şık bir eklentiyi sizlerin kullanımına sunmak istiyorum.

Bu Blogger eklentisini blogunuzun sidebarına kolayca ekliyorsunuz ve blogunuzdaki son yazıları (siz kaç tane isterseniz) bir tablo olarak gösteriyor. Bu tabloda yazılarda kullanılan görsellerin küçültülmüş hali ile ilk birkaç karaketerden oluşan (kaç karakter olduğunu siz belirleyebiliyorsunuz) metin yer alıyor. Eklentiyi özel ve paylaşmaya değer kılan tarafı ise navigasyonlu olması. Bu ne demek hemen açıklayayım;

Widgetı eklediğinizde blogunuzda son 5 yazı tablo olarak görünecektir. Okuyucuyu blogda tutabilmek ve eski yazılarınızı kolayca incelemelerini sağlamak için tablonun altında “Önceki – Başlangıç – Sonraki” gibi navigasyon linkleri var. Ziyaretçiler bu navigasyon linklerini kullanarak daha önceki yazıları da kolayca görüntüleyebilirler.

blogger navigasyonlu son yazılar eklentisi

Gelelim bu eklentiyi blogunuza nasıl ekleyeceğinize. Blogger kumanda panelinize giriş yaptıktan sonra Yerleşim > Gadget Ekle > HML/JavaScript yolunu takip edin ve açılan kutuya aşağıdaki kodları yapıştırın.

<style scoped='' type='text/css'>
#recentpostnav{border:1px solid #585858;width:100%;margin:0 auto}
#recentpostsae{margin:0}
.recentpostel{background:#fff;display:block;border:1px solid #ddd;margin:5px 0;padding:10px;height:79px}
.recentpostel img{background:#fff;padding:4px;float:left;height:70px;margin-right:8px;width:70px;border:1px solid #ddd}
.recentpostel h6,.recentpostel h6 a{text-decoration:none;font-size:13px!important;font-weight:700!important;margin:0;color:#111}
.recentpostel:hover{background-color:#fefefe}
.recentpostel p{font-size:12px;text-align:left;color:#555;line-height:normal;margin:5px 0}
#recentpostload{color:#888;font-family:Tahoma;font-size:100px;letter-spacing:-10px;text-align:center;text-shadow:-5px 0 1px #444;background:url(https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhmb720LxnIiiDCpdFPgpiRrlGRHrTFlXMynyRrduPA4H0x1CRMuX03y2vrbzCEfmBq1BvdUNZuRe4o_Zojl7KsjXjY3g1Oq2kiAvEZ4_JL99TnXBPP4dbdfJ3RRmBeybBKizQeM5FEjLtv/s1600/loader.gif) 50% 50% no-repeat #fff;height:470px;border:1px solid #ddd}
#recentpostnavfeed{border:1px solid #ddd;color:#bbb;font-family:Verdana;font-size:12px;text-align:center;margin:0}
#recentpostnavfeed:hover{background-color:#fefefe}
#recentpostnavfeed a{color:#141414!important;font-family:Tahoma!important;font-size:12px!important;font-weight:400!important;display:block;padding:5px 10px}
#recentpostnavfeed span{padding:5px 10px}
#recentpostnavfeed .next{float:right}
#recentpostnavfeed .previous{float:left}
#recentpostnavfeed .home{text-align:center}
#recentpostnavfeed a:hover,#recentpostnavfeed span.noactived{color:transparant!important}
</style>
<script type='text/javascript'>
//<![CDATA[
    var numfeed = 5;
    var startfeed = 0;
    var urlblog = "http://bloghocam.blogspot.com";

    var charac = 40;
    var urlprevious, urlnext;
function arlinafeed(e,t){for(var n=e.split("<"),r=0;r<n.length;r++)-1!=n[r].indexOf(">")&&(n[r]=n[r].substring(n[r].indexOf(">")+1,n[r].length));return n=n.join(""),n=n.substring(0,t-1)}function showrecentpostsae(e){var t,n,r,a,i,s="";urlprevious="",urlnext="";for(var l=0;l<e.feed.link.length;l++)"previous"==e.feed.link[l].rel&&(urlprevious=e.feed.link[l].href),"next"==e.feed.link[l].rel&&(urlnext=e.feed.link[l].href);for(var d=0;d<numfeed&&d!=e.feed.entry.length;d++){t=e.feed.entry[d],n=t.title.$t;for(var l=0;l<t.link.length;l++)if("alternate"==t.link[l].rel){r=t.link[l].href;break}i="content"in t?t.content.$t:"summary"in t?t.summary.$t:"",a="media$thumbnail"in t?t.media$thumbnail.url:"
https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhcU1k9UgpIWQS4_GCMS6OBb5SU8-b9qY-bHJsYUmq_BJN3szvKcbCG8VyY2d_G4NAdkVmYtJZQxsev6GAJRe1IG70uAiQrUFpkx_NM8YBH3FGP2GfknPq_dTL8euqbxBHPKP-pZ0hRyTwb/s1600/no-image.png",s+="<div class='recentpostel'>",s+="<a href='"+r+"' target='_blank'><img src='"+a+"' /></a>",s+="<h6><a href='"+r+"'>"+n+"</a></h6>",s+="<p>"+arlinafeed(i,charac)+"...</p>",s+="</div>"}document.getElementById("recentpostsae").innerHTML=s,s="",s+=urlprevious?"<a href='javascript:navigasifeed(-1);' class='previous'>Önceki</a>":"<span class='noactived previous'>Önceki</span>",s+=urlnext?"<a href='javascript:navigasifeed(1);' class='next'>Sonraki</a>":"<span class='noactived next'>Sonraki</span>",s+="<a href='javascript:navigasifeed(0);' class='home'>Başlangıç</a>",document.getElementById("recentpostnavfeed").innerHTML=s}function navigasifeed(e){var t,n;-1==e?(t=urlprevious.indexOf("?"),n=urlprevious.substring(t)):1==e?(t=urlnext.indexOf("?"),n=urlnext.substring(t)):n="?start-index=1&max-results="+numfeed+"&orderby=published&alt=json-in-script",n+="&callback=showrecentpostsae",incluirscript(n)}function incluirscript(e){1==startfeed&&removerscript(),document.getElementById("recentpostsae").innerHTML="<div id='recentpostload'></div>",document.getElementById("recentpostnavfeed").innerHTML="";var t=urlblog+"/feeds/posts/default"+e,n=document.createElement("script");n.setAttribute("type","text/javascript"),n.setAttribute("src",t),n.setAttribute("id","arlinalabel"),document.getElementsByTagName("head")[0].appendChild(n),startfeed=1}function removerscript(){var e=document.getElementById("arlinalabel"),t=e.parentNode;t.removeChild(e)}onload=function(){navigasifeed(0)};
//]]>
</script>
<div id="recentpostsae"></div>
<div id="recentpostnavfeed"></div>

Kodlarda değiştirmeniz gereken tek yer blog url kısmı. http://bloghocam.blogspot.com yazan yere kendi blog adresinizi yazın yoksa BH’deki son yazıları gösterirsiniz :)

İsteğe bağlı olarak şu değişiklikleri de yapabilirsiniz,
5: Ana tabloda son 5 yazının gösterileceğini belirtir.
40: Tabloda yazıların ilk 40 karakterinin gösterileceğini belirtir.

Montag, 20. Juli 2015

HERKESE RENKLİ BALONLARLA MERHABA !


 
 
Çok uzun zaman oldu günlük tutmayalı. Tablet kullanımı, akıllı telefonlara geçiş , Instagram'da anlık hikayelerin paylaşımı biraz tembelliğe alıştırdı beni. Tabii her şey bu kadar değil. Birden fazla konuya dağılmak da, bu masanın başına oturmayı engelledi. Hatta yazı yazdığım bilgisayarımı kardeşimle paylaşmam bile, bloğuma vakit ayıramama sebep olmuştur. Her neyse , bir kere daha yeni bir başlangıç yapıyorum . Üzerinde konuşacak, anlatacak o kadar konu birikti ki anlatamam. Artık hatırlamak için bol bol Instagram'a dönerim herhalde. Blogcu arkadaşlarımı da özledim.
 
Yazarak paylaşmak, duyguları fotoğraflarla katlayarak aktarmak aşkına...
Herkese merhaba

[Sommerrezept] Griechisches Himbeer Sorbet



Also jetzt gibt er ja ordentlich Gas der Sommer, findet ihr nicht auch?
Ich meine 37° Aussen- und 30° Küchentemperatur ringen mir eigentlich nur einen einzigen Wunsch ab: Ins kühle Nass zu springen und anschließend ein halb gefrorenes fruchtiges Sorbet zu schlemmen. Im Schatten. Wollt ihr auch?





So schmeckt der Sommer am besten.


Das ist drin:

○ 300g griechischer Joghurt
○ 300g frische Himbeeren
○ 1/2 Bio Zitrone
○ 3-4 EL Agavendicksaft
○ evtl. frische Himbeeren und weitere Beeren der Saison zum Garnieren

So wird´s gemacht:

Die Zitronenhälfte zunächst gut waschen und abtrocknen. Die Schale abreiben und den Saft auspressen. Die Himbeeren ebenfalls vorsichtig waschen und gut abtropfen lassen.
Das Joghurt mit dem Zitronensaft, der Zitronenschale und dem Agavendicksaft verrühren und zusammen mit den Himbeeren in einer hohen Rührschüssel pürieren.
Nun die Masse in einer Eismaschine ca. 30 Minuten gefrieren lassen und im Anschluß mit einem Eisportionierer zu Kugeln formen und mit verschiedenen Früchten servieren.

Tipp:
Ohne Eismaschine könnt ihr die pürierten Himbeeren auch in kleine Schüsseln geben und für mind. 3 Stunden in´s Gefrierfach geben. Zwischendurch einfach immer wieder einmal umrühren, damit es schön cremig bleibt.







Ich habe es geschafft, genau 3 (drei!) Bilder vom fertigen Sorbet zu schießen, ehe ich eine fruchtige Himbeersuppe auf dem Teller hatte. Also genießt die Köstlichkeit lieber zügig, falls ihr den festen Zustand bevorzugt. ;-)


Sonnige Grüße,
Rebecca




Dienstag, 14. Juli 2015

[Nachmachtipp] Serviettentechnik auf Kerzen ohne Kleber



Ich kann auch im Sommer nicht ohne!

Kerzen nämlich. Ich habe sie hier überall verteilt und ich liebe ihr stimmungsvolles und gemütliches Licht am Abend. Und da ich nur schlichte weiße Kerzen vorrätig habe und vor allem jetzt im Sommer Lust auf Farbe und Muster habe, zeige ich euch heute, wie ihr welche im Handumdrehen mit eurer Lieblings-Serviette verschönern könnt. Und das ohne Kleber oder Fixierer und alles was ihr dafür benötigt, habt ihr schon Zuhause. Wetten? :-)





Du brauchst:

○ weiße Kerzen
○ Papierserviette mit Muster
○ Schere
○ Esslöffel
○ Teelicht

So geht´s:

Die Serviette zurecht schneiden und von den beiden unteren Schichten trennen, sodass ihr nur die obere, fast transparente Schicht mit dem Muster behält. Das Motiv auf der Kerze positionieren und
den Esslöffel mit der hohlen Seite über dem Teelicht erhitzen, da ihr die gewölbte Seite dazu benützt das Motiv auf der Kerze aufzuschmelzen. Dazu streicht ihr immer wieder, mit wenig Druck, in kreisenden Bewegungen den Löffel über die Serviette bis die gesamte Oberfläche glänzt.

Bei großflächigen Mustern könnt ihr aber auch ganz einfach ein Bügeleisen verwenden. Einfach ein etwas größeres Stück Backpapier zwischen Serviette und dem Bügeleisen legen, damit kein Wachs auf die Gleitfläche gelangt. So habe ich es bei der großen Kerze gemacht und klappt auch ganz gut.







Ganz einfach, oder? Und noch dazu ein perfektes Last Minute Geschenk. 

Bis bald und viel Spaß beim Nachmachen!
Rebecca



Samstag, 11. Juli 2015

Frambuaz Soslu Güllü Sütlaç / Rose Water Rice Pudding (Sutlac) with Raspberry Sauce

Frambuaz Soslu Güllü Sütlaç Rose water raspberry rice pudding


*For English, please scroll down.*

Sütlaç küçüklüğümden beri en sevdiğim sütlü tatlılardan biri. Babamdan geçen bir alışkanlık sanırım, soğuk değil de ılık veya sıcakken yemeyi seviyorum ben daha çok.

-Baba sütlaç yaptım yer misin?
-Şimdi çok tokum, sonra yiyeyim (veya siz buraya başka bahaneler bulun)
-Tamam.
-Sıcak mı? (Burda bir ümitle sorar)
-Evet
-E tamam getir bi kase o zaman.

Ama bazen O'nun bu hevesinin sonu hüsranla biter sütlaç sade değilse. Ya lavanta çıkar adamcağızın bahtına, ya gül, ya karanfil... Dünkünde de meyve vardı ki hiç babama göre değil, "Ekşitiyor bu meyveler pastayı tatlıyı." (Bahsettiği meyveler çilek, frambuaz, nektarin gibi pişince şekerini kaybeden meyveler) Ama dün karar verdim, bundan sonra onunkini ayırıp sonra katacağım aroma mı meyve mi ne koyacaksam içine tatlıların :) Adamcağız çilekli pasta bile sevmiyor ben her tatlıya acayip şeyler katıyorum.

Bizde oruç tutan olmadığından o iftar, sahur ritüelleri yok yıllardır. Kalkıp bi güllaç yapayım, sahurda da şunu pişirelim durumları olmuyor. Haliyle klasikleşmiş ramazan ritüellerinden uzak şeyler pişiyor. Sıcak pideyle avunuyoruz. Ne alaka şimdi ramazan ve bu tatlı diyecekseniz durun, kendimce ramazana uygun bir şeyler yapmak istedim, sebebi bu. Buraya bağlayacağım. Evet, güllaç da güzel tabi ama değişik bir şey olsun dedim. Klasik olsun ama biraz yorum katayım derken tamamen aroma eşleştirmesi olarak Pierre Herme'den esinlenilen "gül-frambuaz" ikilisine kilitlendim. Ben ikisinin bir arada güzel gittiğini o deli adamın makaronlarından biliyorum. Ilk yediğim andan beri de frambuaz normalde pek sevmesem de gülle bir arada bayılıyorum. Ne güzel adam Pierre...  (Ya bu arada, taze frambuaz bulmak ne zor iş arkadaş. Yok resmen hiçbir yerde, bulamadım.) Pavlova yapacaktım ama hava o kadar nemli ki burda, son zamanlarda yaptığım merengler hep hüsran, 1 saat sonra yumuşamış bir hale geliyorlar. Sonra acaba panna cotta mı yapsam diye düşünürken sütlaç nerden aklıma geldi bilmiyorum. Yataktan fırlayıp anneme "hadi sütaç yapalım!" dedim bir hevesle.

Frambuaz Soslu Güllü Sütlaç Rose water raspberry rice pudding


Inanır mısınız fellik fellik taze frambuaz aradım, artık internetten sipariş verecektim ama orda da kalmayınca mecbur dondurulmuş frambuaz aldım. Bu arada, dikkatimi çeken bir şey oldu markette. A101'den 4 küsür liraya aldığım dondurulmuş meyveler Migros'ta 9 küsürdü. 2 katı resmen, yani bu kadar fiyat farkı olması çok saçma. sinir oluyorum ben böyle şeylere. Hadi 1-2 lira fark oluyor ama 2 katı ne yahu? Neyse el mahkum aldım geldim. O sırada baktım ki yabanmersini ve frenk üzümü de var, doldurdum onları da tazesinden. Bu aralar fiyatları uygun, 5 liraydı paketi yabanmersinin. Bolca alıp, dondurabilirsiniz kışın kek veya sos yapmak için.

Bu gereksiz önyazıdan sonra tarife geliyorum sonunda. Sütlaç bizim evlerde yaptığımız klasik tariften birazcık farklı ama zorlayacak en ufak yanı yok. Sadece içeriğinde fazladan malzemeler var. Krema ekliyorum, kremsi ipeksi bir kıvam veriyor pirinç dışında kalan kısma. Birazcık da nişasta tutması için.

Bu arada, gülsuyu olarak ben saf gül suyu kullanıyorum. Marketlerde güllaçlarla satılanlar aromalı olanlar ve bence yapay gül aroması gül tadını sevdirmekten çok insanları tiksindirmeye yönelik bir şey. Çok basit ve rahatsız edici bi yapaylığı var, eğer gül tadını sevmiyorsanız bundan olabilir. Sanki dedenizin hacıyağını yalıyor gibi bi his varsa ağzınızda, bu o kötü gülsularının suçu bence. Gidin, iyisinden ufak da olsa bir şişe gül suyu alın, o zaman seveceksiniz muhtemelen.

Frambuaz yerine meyve olarak çilek kullanabilirsiniz bu arada, çilek ve gül de güzel olur. Ayrıca, 1 çay bardağı kadar frambuaz (ahududu) reçelini 2-3 yemek kaşığı suyla seyreltip de kullanabilirsiniz sos yerine.

Tam sıcaklar iyice bastırmışken iftardan sonra tüketmelik serin bir tatlı tarifi oldu. Gül içinize zaten taze bir his veriyor, frambuazlı sosla beraber de son derece lezzetli ve uyumlu bir tat bırakıyor damağınızda bu sütlaç tarifi.

Frambuaz Soslu Gül Sulu Sütlaç

Gül Sulu Sütlaç 

4-6 porsiyon

1 çay bardağı +1 yemek kaşığı pirinç
600 ml süt
200 ml süt kreması
2 yemek kaşığı mısır nişastası
1/3 su bardağı şeker ( miktarı artırıp azaltabilrisiniz damak tadına göre)
2 su bardağı kaynar su
1 yemek kaşığı doğal gül suyu

Pirinci 2 bardak kaynar su ile orta boy bir tencereye alıp, kapağı yarı şekilde kapatıp 15 dakika kadar kaynatın. (Pirinçlerin yumuşaması gerek)

Sütün bir bardağına nişastayı ekleyip iyice, topaksız bir hale gelene kadar karıştırın.
Daha sonra, nişastalı sütü, sade sütü ve şekeri tencereye ekleyip iyice karıştırın.
Ocağın altını orta hararette açın ve kaynayana kadar sık sık karıştırın.
Kaynamaya başlayınca altını iyice kısıp 20-25 dakika daha arada karıştırarak pişirin. İstediğiniz kıvamı alınca, kremayı ve gül suyunu ekleyip sık sık karıştırarak 5 dakika daha pişirin.

Frambuazlı sos

1 su bardağı frambuaz
4 yemek kaşığı şeker


Frambuaz ve şekeri küçük bir sos tavasına alıp, karıştırın.
Kısık ateşte 10 dakika kadar pişirin.
Frambuazlar püre gibi dağılacak ve hafif kıvamlı bir sosunuz olacak.

Fotoğraftaki gibi bir görüntü için:

Servis edeceğiniz kaselerin dibine frambuazlu sostan 2-3 yemek kaşığı dökün ve üzerine güllü sütlaçla doldurun. Bir çay kaşığı ile kasesnin kenarlarından güllaç ve sosu hafif alt üst edin. En üste frambuaz, badem veya antep fıstığı ile dekor yapın. Ben biraz da frenk üzümü kondurdum üste.


Rose Water Rice Pudding (Sutlac) with Raspberry Sauce


Frambuaz Soslu Güllü Sütlaç Rose water raspberry rice puddingRose Water Sütlaç (Rice Pudding) with Raspberry Sauce

Rice pudding is a traditional and very delicious milk based dessert in Turkey. It actually comes from Ottoman palaces. It's a palace dessert guys!

Mostly we cook it plain like using just vanilla and it is common baking it after cooking process to have browned top layer. However, I wanted to make something for Ramadan dinners so I wanted to add rose water to give it a taste like another traditional dessert Güllaç. I also serve it with raspberry sauce because raspberry and rose water together tastes... perfect.   Oh, I am not sure if Ottoman Sultans ate it raspberries haha.

Baldo or arborio rice is both ok for this dessert.

Also, if you are not get used to rose water, go slow with it. First add a teaspoon or two, and if you want more then add more. I strongly recommend using natural rose water in desserts.

If you are ready for feeling some palace luxury, here is the recipe

Rose Water Sütlaç (Rice Pudding) with Raspberry Sauce



For The Rose Water Rice Pudding

1/2 cup rice + 1 tablesoons rice
2 1/2 cups milk
7 oz dairy cream (200 ml)
1/3 cup granulated sugar
2 tablespoons corns starch
1 table spoon natural rose water
2 cups boiling hot water

Put the rice together with boiling water in a small pot and close the lid half. Cook on medium heat around 15 minutes, until the water absorbed by the rice.

Separate a 1 cup of the milk and add the corns starch in it, mix well until it becomes homogenous.

Pour both of the milk over the rice, add the sugar and combine well before start to heat it. On medium heat, stirring occasionally cook it for 20 minutes and add the cream and rose water. Stirring constantly, cook it for 5 more minutes.

For the Raspberry Sauce

1 cup raspberries (fresh or frozen)
4 tablespoons granulated sugar

Put raspberries on a small sauce pot and sprinkle the granulated sugar on them. On low heat, cook it Sstirring occasionally until it becomes thicker.

Transfer 2 or 3 table spoons of raspberry sauce into your cups and pour rice pudding as the second layer.