Freitag, 8. Mai 2015
Kolay Hamburger Ekmekleri
Dienstag, 5. Mai 2015
Pancarlı Humus
5 Aralık 2014'te yapmışım pancarlı humusu. O zamandan bu zamana hala yazacağım bloga. Düşünün elimde ne kadar tarif var böyle. Bazen gerçekten başına oturup yazasım, fotoğraf düzenleyesim gelmiyor. Bazen de yazarken kim yapacak bunu bu kadar uğraşıp diye ya yayınlamıyorum, ya da yarıda kesiyorum. Sonra o "kim uğraşıp yapacak bunla?" diye diye yayınladığım tariflerin denenip bir de sevildiğini görünce nasıl seviniyorum bilemezsiniz. Avokadolu humus da biraz daha yakın tarihte yapıldı. Ekmek üstünde kullanmak için yapmıştım, pastırmalı.
Malum Ortadoğu mutfağına ait bir meze humus. Ben pastırmalısını da çok seviyorum, sadece zeytinyağı ve yeşillikle servis edilenini de, avokadulusunu da. Zaten sanırım bir şeyin içinde tahin varsa o yemek güzeldir, değil mi? Pancarlı da pancar tadı pek baskın değil, yine nohut, tahin, sarımsağa ek biraz da pancar var. Genel olarak humusu seviyorsanız bu şekilde de denemenizi öneririm.
Ayrıca, eğer varsa veya bulabiliyorsanız tütsülenmiş (füme) kırmızı toz biber kullanırsanız çok daha lezzetli oluyor.
Yanında kızarmış ekmek veya lavaşla servis edebilirsiniz.
Pancarlı Humus
500 gr pancar
450 gr haşlanmış nohut
3 yemek kaşığı tahin
2-3 diş sarımsak
2 yemek kaşığı sızma zeytinyağı
1/2 çay kaşığı toz biber, tercihen füme
1/2 çay kaşığı pul biber
1/2 çay kaşığı deniz tuzu
1/4 çay kaşığı karabiber
Üzeri için
Dereotu, kırılmış antepfıstığı, zeytinyağı
Fırını 200Cye ısıtın.
Pancarları yıkayın, soyup dörde bölün ve çatalla her dilime 2-3 yerinden delikler açın. Alüminyum folyoya sarıp fırında 45-50 dakika kadar yumuşayıncaya kadar pişirin.
Pancarları fırından alın ve 10 dakika kadar ılıtın. Daha sonra küçük küpler halinde kesin.
Nohut, pancar sarımsak, baharatlar, zeytinyağını mutfak robotu/rondoya alıp rondoyu aralıklarla çalıştırın ve tek renk ve püre gibi bir karışım elde edene kadar devam edin. Daha ince yapıda humus isterseniz biraz daha zeytinyağı ekleyebilirsiniz.
Porsiyonlara ayırıp veya tek servis tabağına alıp üzerlerine dereotu ve fıstıkları serpin ve zeytinyağı gezdirin.
[Das Beste aus Resten] Holzpyramiden zur Schmuckaufbewahrung
Wer gerne Schmuck trägt, möchte diesen natürlich auch besonders schön aufbewahren. Stimmts? ;-) Deshalb habe ich am Wochenende diese verschieden großen Dreiecke aus Holzresten gesägt, denn darauf lassen sich ganz wunderbar und jederzeit griffbereit allerlei Armreifen und Ketten aufhängen.
Wie ihr seht, sind die Schmuckpyramiden ein ganz einfaches Mini-DIY.
Holzreste findet ihr für wenig Geld in jeder Tischlerei oder auch sehr günstig im Baumarkt beim Holz-Zuschnitt. Dann die gewünschte Form mithilfe eines Lineals aufzeichnen und am besten mit einer Gehrungssäge ausschneiden. Abschließend die Kanten mit feinem Schleifpapier schleifen und fertig ist die Schmuckaufbewahrung mit natürlicher Note.
- Susanne von Fröken Su
- Doris von Mit Liebe gemacht
![]() |
Bildquelle: Yes|Brandy Pham |
Sonntag, 3. Mai 2015
Hardallı Patates Salatası
Hardallı Patates Salatası
Malzemeler;
4 - 5 adet patates
1 adet soğan
Dere otu ve mısır taneleri
Yoğurt 1 yemek kaşığı dolusu hardal sos
1-2 su bardağı yoğurt
Yapılışı;
Haşlanmış patatesleri doğrayın. Soğanı ince jülyen doğrayarak az tuzla ovun. Hardalı yoğurda karıştırın, tüm malzemeyi harmanlayarak salatayı hazırlayın.
Salatanın kıvamını yoğurtla değiştirilebilir. Daha
Freitag, 1. Mai 2015
Ballı Tuile İçinde Çilekli Mousse
Böyle bulut gibi hafif, mis gibi çilek kokan çilekli bir mus düşünün. Pembe pembe. Sonra bir de nefis tereyağlı incecik bisküviden yapılmış küçük bir sepet hayal edin. Bu sepetin içi çilek dilimleri ile dolu olsun, çilek dilimlerinin üstünde de çilekli mus. Üzerine biraz da taze çileklerle yapılmış çilek sosu... Ağzınız sulandı mı?
Tuile, fransız mutfağına ait bir hamur işi, bisküvi mi desem bilemiyorum. Genelde garniür olarak veya dekor olarak kullanılıyor. İncecik, tereyağ ve vanilyalı. Benim bayılarak yediğim bir şey, ister dekor olsun ister çayın yanında gelsin. Gelmiyor da gerçi çayın yanında, ben çay kahve yanına yapıyorum yine de.
Günlerdir canım çilekli mus çekiyordu. Tuilleden de bir sepet yapar içine çilekli mus doldururdum diyordum ki adeta fırsat ayağıma geldi. Benim kafamdaki daha farklı bir sepetti ama bu fikri görünce ben de böyle yapmak istedim. Orijinal tarif Saveur' dergisindenmiş, ben hintofvanilla blogundaki hali ile uyguladım. Benim çok sevdiğim bir blog.
Tuile için uzun dikdörtgen bir şablona ihtiyaç var. Bende yoktu kendim yaptım. Muhtemelen pasta malzemeleri satan yerlerde bulunur.
Tuilleri önceden yapıp çok bekletirseniz yumuşuyorlar. Bu yüzden servisten hemen önce pişirmeniz gerek.
Ballı Tuile İçinde Çilekli Mousse
Ballı Tuile Tarifi50 gr un
50 gr eritilmiş tereyağ
50 gr pudra şekeri
50 gr yumurta beyazı
50 gr bal
Yumurta ve şekeri bir çırpma kabında karıştırın. İyice karışınca eritilmiş tereyağını ekleyip karıştırın ve sonra da balı ekleyip tekrar bal iyice karışana kadar karıştırmaya devam edin. Son olarak unu eleyip, topaksız bir hamur elde edin. Kasenin ağzını streç film ile kaplayıp, hava almayacak şekilde 1 saat kadar dolapta bekletin.
Çilekli Mousse Tarifi
250 gram çilek püresi
50 gram toz şeker
3 çay kaşığı toz jelatin
190 gr süt kreması, önceden soğutulmuş.
Çilekli püre için:
300 gr çilek, ayıklanmış
20 gram toz şeker veya vanilyalı şeker
50 gr su
Dilerseniz tabana dizmek için 200 gr doğranmış çilek
Dienstag, 28. April 2015
Bir Başarı Hikayesi: Fazlıkızı
Bazen başınızdan geçen bir olay veya aklınıza gelen bir fikir sizi adım atmaya teşvik eder. Günümüzde bu adımlardan biri de blog yazmaktır. Neden mi? Aklınızdakileri, içinizdekileri paylaşmak istersiniz. Bşkalarının da fikirlerinizden haberdar olmak istersiniz. İlk zamanlar kendi yazdığınızı kendiniz okuyormuşsunuz gibi hissedersiniz ama bir gün bakmışsınız yüzbinlerce kişinin tanıdığı bir blogger olmuşsunuz. İşte böyle bir başarısı hikayesini paylaşmak istiyorum sizle. İster ders alın, ister feyz alın, ister kıskanın :) Size kalmış…
Fazlıkızı…
Söz konusu başarı hikayesinin arkasındaki isim Yelda Hanım ve blogu Fazlıkızı. Henüz çocuk yaşında başarısız bir denemeyle başlayan yemek macerası zamanla yapmaktan keyif alınan bir hobiye dönüşmüş ve öğrenilenler, deneyimlenenler Fazlıkızı isimli blogu ortaya çıkarmış.
Blogun sahibi ve yazarı olan Yelda Hanım, yazının başında verdiğim gibi ilk zamanlarda yazdıklarını sadece kendisi okuyormuş gibi hissetmiş. Fakat belli bir süre sonra kalabalık bir kitlenin takip ettiği, blog ödüllerinde dereceler elde eden popüler bir blog haline gelmişti.
2010 yılından beri yayında olan Fazlıkızı; hergün binlerce kişinin ziyaret ettiği, sosyal medya hesaplarında binlerce takipçisi olan Türkiye’nin önde gelen yemek bloglarından.
Üstelik en.fazlikizi.com olarak yeni açtılan ingilizce bölümüyle de hem yabancı trafik çekme, hem de ülkemize özgü yemekleri yabancılara tanıtması tebrik edilecek bir hamle.
Fazlıkızı’nın Başarısının Altında Yatan Sebepler
“Yemek tarifleri” konusu en çok rekabetin olduğu konulardan biri. Fakat Fazlıkızı bu yoğun rekabet ortamında ayakta kalmayı başarmış ve konusunun en iyi, en popüler bloglarından biri olmayı başarmış. Yıllardır bloglara kafa yoran dışarıdan bir göz olarak Fazlıkızı’nın başarısının altında yatan sebepleri tespit edip sizlerle paylaşmaya çalıştım. Blog yazmaya yeni başlayanlara yardımcı olacağı kanaatindeyim.
- Düzenli Ve İstikralı Çalışma: Yelda Hanım blogunu ciddiye alarak içeriği güncel tutmak adına sürekli ve düzenli olarak çalışmış. Böylece düzenli okuyucunun içerik ihtiyacı karşılanmış.
- Araştırma Ve Geliştirme: Evet blogların da ARGE’si olur :) Fazlıkızı’na eklemek üzere yeni tarifler denenmiş, araştırmalar yapılmış, başka mecralarda bulunamayacak tarifler çıkartılarak fark yaratmaya çalışılmış.
- Yazı Dili Ve Tonu: İlk maddede bahsettiğim istikrar yazı dilinde de sağlanmış. Belli ki Yelda Hanım’ın yazı dili ve tarzı benimsenmiş, insanlara samimi gelmiş. Bloglar etkileşim üzerine kurulan platformlar olduğu için samimiyet çok önemli.
- Sade Tasarım Ve Kolay Navigasyon: İnsanlar Fazlıkızı’nı yemek tarifi öğrenmek ve uygulamak için ziyaret ediyorlar. Dolayısıyla tasarım olabildiğince sade tutularak tarif içerikleri ve görselleri ön plana çıkarılmalı. Fazlıkızı’nda bunu net bir şekilde görebiliyoruz. Ayrıca tarifler kategorilere ayrılarak kullanıcının işi kolaylaştırılmış.
Markalaşma yolunda hızla ilerleyen Fazlıkızı’ndan feyz alarak sizi de düzenli blog yazmaya ve kullanıcılar için orijinal içerik oluşturmaya davet ediyorum. Gerisi kendiliğinden gelecektir. Buna emin olabilirsiniz.
Montag, 27. April 2015
Süße Apfelrosen aus Blätterteig
Da ja bald Muttertag ist, habe ich mich am Wochenende auf die Suche nach süßen und einfachen Dessert-Ideen gemacht und entdeckt habe ich diese fantastischen Apfelrosen, die nicht nur optisch mächtig Eindruck schinden, sondern mit nur 4 Zutaten Ruck Zuck gebacken sind. Klein, süß, unkompliziert und beinahe zu schön zum Essen.
Und damit auch ihr eure Mama am Muttertag mit gebackenen Rosen überraschen könnt, gebe ich das Rezept gerne an euch weiter:
Das ist drin:
○ 1 Packung Blätterteig○ 2 große Äpfel
○ Saft einer halben Zitrone und etwas Wasser im Topf
○ 4 El Marillenmarmelade oder Zucker/Zimt Mischung
○ Staubzucker zum Bestreuen
So geht´s:
- Saubere Äpfel halbieren, aushöhlen und in gleichmäßig dünne Scheiben schneiden.
- Apfelscheiben in wenig Wasser und Zitronensaft ca. 2 Minuten kochen lassen, damit diese weicher werden.
- Backofen auf 190°C vorheizen und die Apfelscheiben gut abtropfen lassen.
- Den Blätterteig ausrollen und in 5 gleich große Streifen schneiden.
- Die Marmelade in einem Topf mit wenig Wasser erhitzen und auf die 5 Streifen verteilen. Oder wer mag verteilt die Zimt/Zuckermischung darauf.
- Jetzt die abgekühlten Apfelscheiben entlang des Streifens auf den Blätterteig legen, sodass die einzelnen Scheiben übereinander liegen und beim Einrollen nicht herausfallen können.
- Die untere Hälfte nun nach oben, über die Äpfel, falten und vorsichtig zusammenrollen.
- Die so entstandenen Röschen setzt ihr am besten in Muffinformen und gebt sie für ca. 40- 45 Minuten in den Backofen.
Tipp: Damit euch die dünnen Apfelscheiben nicht anbrennen, benützt von Anfang an etwas Alufolie, welche ihr über die Muffinformen legt. Klappt ganz gut und es gibt keine schwarzen Ränder am Ende. ;-)
Ihr seht, die Rosen sind wirklich kinderleicht zu machen und natürlich auch ein schönes Mitbringsel für Feiern, Feste und Partys.
Das tolle Rezept habe ich übrigens HIER gefunden.