Montag, 19. Januar 2015

Bloglar Ve Renkler

Blogunuzda kullandığınız renkler blogunuzun başarısını etkileyebilir! Blogunuzun yayın yaptığı alana uygun renklerin kullanımı, bu renklerin birbiriyle iletişimi ve renklerin blogunuzla özdeşleşmesi önemlidir. National Geographic ve sarı rengi düşünün, ya da Starbucks'la yeşili. Başarılı bir blogunuz olursa ve renk kullanımına da dikkat ederseniz neden sizin blogunuzla özdeşleşen bir renk ziyaretçilerinizin aklında kalmasın. Örneğin Blog Hocam turuncu ve yeşil renkle özdeşleşmiştir.

 

blog ve renk

 

BLOGUNUZA UYGUN RENK NASIL SEÇİLİR?

 

Öncelikle en sevdiğiniz rengi, tuttuğunuz takımın renklerini unutun! Blogunuzun yayın yaptığı alanı düşünün. Hemen her sektörle ilgili kalıplaşmış renkler vardır bu renkleri kullanmaktan korkmayın. Evet klişe olanı yapın gibi bir anlam çıkıyor fakat yapın! Neden mi? Blogunuza bakıldığı zaman neredeyse tek satır dahi okunmadan yayın yaptığınız alan anlaşılmalı.

 

BLOG ÇEŞİTLERİ VE RENKLER

 

Kişisel bloglar: Renk seçimi bakımından en özgür olduğunuz blog türüdür. Bununla birlikte başta belirttiğimiz renk seçimi ihmal edilmemelidir. Seçtiğiniz renklerde bir süreklilik olmalıdır. Kişisel blogunuz sizi yansıttığı için ististna olarak en sevdiğiniz renk, sizi yansıtan renkler seçilebilir. Dikkat edilmesi gereken nokta ise şu olmalıdır; temanızı belirlerken o anki ruh halinizi bir kenara bırakın, o gün çok neşeliyseniz neşeyi çağrıştıran sarı, turuncu gibi renkleri seçmeyin aynı durum moraliniz bozukken de geçerli. Uzun vadede düşünün.

 

Teknoloji blogu: Teknoloji üzerine bir blog düşünüyorsanız mavi, gri gibi renkler en güçlü seçeneklerinizdir.

 

Kültür Sanat blogu: Bu alanda yayın yapan bir blogunuz varsa sarı, kahverengi, kırmızı, turuncu gibi renkler ve tonları uygun olacaktır.

 

Moda blogu: Renk seçimi konusunda diğer alanlara göre daha özgür olduğunuz bir alandır. turuncu, siyah, mor gibi renkleri tercih edebilirsiniz.

 

Alışveriş blogu: Alışveriş bloglarında kırmızı, mavi tercih etmeniz gereken renkler arasında. Sarı ise alışveriş temasına oldukça uygun.

 

Sağlık blogu: Renk seçimi konusunda fazla seçeneğiniz olmadığı bir alan diyebiliriz. Beyaz, kırmızı renkleri mutlaka olmalıdır desek abartmış olmayız. Yeşil de doğayı, sağlığı çağrıştırdığı için tercih edilebilir. Mavi ve siyah da kullanılabilir.

 

Yemek blogu: İştah açan kırmızı rengi kullanmanız gereken renklerden. Yemek tariflerinizin sağlıklı olduğunu vurgulamak için beyaz, doğal olduğunu işaret etmek için yeşili kullanabilirsiniz.

 

Eğlence blogu: Renk seçimi konusunda özgür olduğunuz bir blog türüdür. Sıkıcı, ciddi görünen renklerden kaçındıktan sonra başarılı seçimi yapmak çok kolay. Sarı, turuncu, mor tercih edilebilecek renklerden.

 

Spor: Mavi, gri, siyah, kırmızı uygun seçenekler. Blogunuzun içeriği belirli bir spor üzerineyse o sporu temsil eden renkler aşağı yukarı bellidir onları tercih etmek de doğru bir seçenek olacaktır. Örneğin futbol için çim yeşili, basketbol içinse kahverengi ilk olarak tercih edilebilecek renklerdendir.

 

SONUÇ

 

Doğru ya da yanlış seçimler olsa da blogun renklerinin belirli olması her zaman avantajdır. Renklerin tonlamalarında değişiklikler yapabilirsiniz. Çok sık olmamak şartıyla bu renkleri değiştiredebilirsiniz. Yukarıdaki renk önerilerinin tam zıttını da yapabilrsiniz bu direkt başarısız olacağınız anlamına gelmiyor. Sıra dışı bir blog tasarımı yaparak şaşırtabiliir, bu dezavantajı lehinize de çevirebilirsiniz. Sadece işiniz biraz daha zor olacaktır, ama imkansız değil.

 

Yazar Hakkında: Haber Tava ekibi 13 kişiden oluşur ve habere hem sunum hem de içerik bakımından farklılık katmak ister. Haber Tava tarafsız gazeteciliği ve basın ilkelerini benimsemiş her geçen gün daha da ileriye gitme amacıyla çabalarını aralıksız sürdürmektedir.

Haber Tava'yı okumak için http://www.habertava.com

Facebook: https://www.facebook.com/habertava

Samstag, 17. Januar 2015

Sebzeli Galette

 Sebzeli Galette tarifi yapılışı

 Sebzeli Galette tarifi yapılışı

 Galette "galet" diye okunuyor ama ben yine de galette diyorum, bence daha sevimli. Bu sebzeli
galette tarifi benim ilk tuzlu galettem olur ayrıca, ama son olmayacağı da kesin. Çok sevildi.

Aslında aklımda galette yapmak da yoktu ama tek tek kalmış sebzeleri görünce önce ekmek üstü bir şeyler hazırlayayım dedim, sonra kiş yapmayı düşündüm en son şimdi kim uğraşacak kişle galette yapayım gitsin dedim. Bana galette yapmak daha kolay geliyor, aslında çok bir fark olmasa da. 
                 Sebzeli Galette tarifi yapılışı



Havuç, kabak, kırmızı biber ve armut kullandım ben, isterseniz başka sebzeler de ekleyebilirsiniz. Keçi peyniri ile doldurdum. Evet armut sebze değil, biliyorum ama bana güvenin bu tarifte. Çok dengeli ve güzel bir tat bırakıyor damakta. Siz isterseniz başka peynir de kullanabilirsiniz, eminim parmesan çok yakışır bu tarife. 

Armut yoksa elma olur mu? Olmaz sanki, bana yakışmaz gibi geldi. Erik kullanabilirsiniz.

Galette hamurunu ben her zaman yaptığım tatlı galette hamurunu daha az şeker kullanarak ve birazcık daha tuz kullanarak yaptım. Eğer ağızda dağılan tarzda bir hamur seviyorsanız gayet ideal bir tarif. Yumurtalı galette hamuru da yapılıyor ama bana ağır geldiği için tercih etmiyorum. 

Un ularak yarı yarıya beyaz un ve tambuğday unu kullandım. 

Dikkat etmek gereken diğer nokta ise tereyağının mümkün olduğunca soğuk olması. Aynı şekilde kullanılacak su da soğuk olmalı. 



Sebzeli Galette Tarifi


 Sebzeli Galette tarifi yapılışı

Sebzeli Galette Tarifi

İçi dolgu

1 havuç
1 kabak
1 kırmızı biber
1 küçük armut
2 diş ince rendelenmiş sarımsak 
1 dal biberiye (tercihen)
1-1.5 çay bardağı rendelenmiş veya doğranmış peynir

Galette hamuru

115 gram tereyağ (soğuk, küp küp doğranmış)
2/3 su bardağı beyaz un
2/3 su bardağı tambuğday unu
2 yemek kaşığı soğuk su
1 çay kaşığı toz şeker
1/4 çay kaşığı tuz

Ekstra: Kenarlarına sürmek için 1 yumurta sarısı, 2 yemek kaşığı sıvı süt kreması veya zeytinyağı.

Hazırlanışı

Önce hamuru yapıp dinlenmesi için buzdolabına alın.

Rondoya un, tuz ve şekeri ekleyip karışırın. Daha sonra küp küp doğradığınız soğuk tereyağı ekleyin ve 5 er saniye aralıklarla, karışım toprak gibi dağılgan bir hal alana kadar çalıştırın. 2 yemek kaşığı soğuk suyu ekleyip, yine rondoyu 5 er saniye çalıştırarak hamur haline getirin. Kulak memesinden çok az koyu bir kıvamı olacak. 

Hamuru rondadan alıp, 1 dakika kadar kendini toplayana dek yoğurun. Buz dolabına dinlenmeye bırakın.

Sebzeleri daire şeklinde ince ince doğrayın. Havuçları 2-3 yemek kaşığı yağda 4-5 dakika soteleyin. 

Fırını 180C ye ayarlayın. 

Galette hamurunu dolaptan alıp, unladığınız bir yüzeyde yarım cm kalınlığında ve yuvarlak biçimde açın. Eğer açana kadar çok yumuşarsa dolapta 5-6 dakika dinlendirin. (Ben pişirme kağıdı üzerinde açıyorum, bu yüzden işim bittikten sonra olduğu gibi fırın tepsisine alıyorum, çok kolay oluyor.)
Açtığınız hamurun her yerine ince rendelediğiniz sarımsak püresini sürün.
Bir sıra sebze dizin ve ortasını peynir ile doldurun. Daha sonra peynirlerin üzerini yine sebzeleri dizerek doldurun. 
Kenarlarını fotoğraftaki gibi katlayın. 

Bir kasede yumurta sarısı ve krema veya yağı iyice karıştırın ve hamurun üzerine bu karışımı sürün. 

180C fırında, yaklaşık 30-40 dakika, sebzeler ve hamur iyice pişene kadar pişirin. 


 Sebzeli Galette tarifi yapılışı






Donnerstag, 15. Januar 2015

IKEA Hack | JÄRA Lampenschirm




Meine Lieblingsprojekte sind eindeutig die, die sich mit Mini-Budget und wenig Zeit umsetzen lassen. Ganz spontan habe ich mich gestern also entschieden, meinen weißen Ikea Lampenschirm ein wenig aufzupimpen. Was für ein lustiges Wort. :-)

Ich hab dafür lediglich ein wenig schwarze Acrylfarbe, Goldlack und halbierte Kartoffeln, die als Stempel herhielten, benötigt. Das Aufwändigste an dem Ganzen war das genaue Abkleben der Ränder. Eindeutig nichts für so ungeduldige Gemüter wie mich. Um aber ein schönes und sauberes Endergebnis zu erhalten, unumgänglich.

Danach habe ich die verschieden großen Kartoffelhälften in Acrylfarbe getaucht und am Rand des Schirms aufgestempelt. Für ein stimmungsvolles und warmes Licht habe ich den Schirm innen noch mit Goldlack besprüht und nach kurzer Trocknungszeit war meine neue Lieblingslampe fertig.









Wer die Idee, günstige Ikea Produkte aufzuwerten und zu individualisieren, auch toll findet, der kann hier noch einiges an Inspiration finden.

Viel Freude beim Nachmachen!
Rebecca


Bezugsquellen:
Lampenschirm: IKEA
Gold Spray Metallic: hier oder hier


Montag, 12. Januar 2015

Trileçe




İnstagramda yayınlanmış fotoğraflar, elden verilmiş tariflerle önüm arkam sağım solum trileçe seven, yapanlarla doldu taştı. Sevmeyin de göreyim bir şey bu zaten.. Sezen Aksu gibi bir şey:))

(Gerçi trileçe nere Sezen Aksu nere)







Alttaki tarif ilk deneme Arda Türkmen'in tarifi;

Keki irmikli, şeker oranı gayet normal ama şerbetindeki süt oranı biraz fazla tepside kalan türden. 



Blog Hayatından Pozitif Düşünmek

Bir şeye nasıl bakarsan onu görürsün anlayışının olumlu tarafına bakmaktır pozitif düşünmek. Yani ''iyi düşünürsen iyi olur '' anlayışıdır pozitif düşünme anlayışı. Blog yazarken pozitif düşünmek ne işe yarayabilecek faydalı ve gelişiminizi geliştirmeyi planladığım başlıkları  inceleyeceğiz.

 

Blog yazarlarının en büyük sorunudur spesifik düşünememek. Bende bu sorunu yaşadım ve birazdan yazacağım uygulamalar benim spesifik olup , tarz yaratmamı sağlayacak olgulardır. Çoğu blog yazarı büyük bir heves ile açtığı bloğunu yarı yolda terk eder. Öksüz kalmış blogların örneği oldukça fazla. Amerika'da bloglara verilen değerin %25 inden fazla değer verilmiyor bloglara. Aslında günlük gazete alıp okumak neyse beğendiğiniz blogları takip etmekte aynı anlama gelir. Güncel kalmak için bloglardaki yazarların paylaştıklarına ihtiyacınız vardır. Çok bloglar çöp olmuş olsa da onların arasından ayrılıp çıkanlar gerçek, değerli, öğretici, faydalı bloglar olduğunu söylemek isterim.

 

pozitif

 

Acemilik dönemini atlatan blog yazarlarının en büyük sıkıntısı ise özgün konu bulamamaktan geçer. Ve her yöne yönelmeye başlar. Bu ise bloğunun belli bir konusu olmadığını gösterir. Bu durumda Sanat seven bir ziyaretçi senin sitene girdiği zaman, futbol ile ilgili bir makale gördüğünde o siteden çıkması işten bile değil. Tamam belki tek bir konu üzerinden gidemeyebilirsin ama, birbirinden bağımsız, alakasız konular seni ziyaretçi yokluğuna sürükler. Şöyle bir bakalım.

 

Tiyatro ve Sinema kategorileri birbirinden farklı şeyler olsa da işlevleri yakın olduğu için ziyaretçiye abes görünmez. Aksine belki onu Sinema alanından tiyatro alanına da çeker.

 

Sanat ve Spor kategorileri ne kadar anlamsız değil mi. Senin ziyaretçin senin futbol, basketbol, voleybol ile ilgili yazılarını okumaya geliyor. Ama siteyi açtığında karşısında Mona Lisa'nın bilinmeyen gerçekleri adlı bir başlık onu ne kadar tatmin eder bilinmez.

 

Bu konuları biraz açıkladıktan sonra blog yazarken içerik üretmeniz için pozitif düşünecek bir kaç nokta üzerinde duracağım.

 

Faydalı yazılar yazmaya özen gösterin

 

Eğer bloğunuza geri dönüş, sadık ziyaretçi istiyorsanız başlamanız gereken ilk yer faydalı konular hangileridir sorularını sormak olacaktır. Bu sorunun cevabını kendinize verebildiğiniz bir konu var ise o konu üzerinde yoğunlaşmanız ve farklı yerlerde aynı konu başlıklı yazı var mı diye göz atmalısınız. Sebebi ise onu kopyala yapıştır yapmak değil ondan daha güzel bir şey yazmak içindir. Yani ilk önce rakibini tanı ve onu egale et.

 

Yazmak için yazmayın

 

Bazen aklımıza bir şey gelmediğinde bu gün bloğum boş kaldı, bir şeyler yazmalıyım, kopyala yapıştır mı yapsam ? diye düşünceler geçirmeyin aklınızdan. Bir ziyaretçi sitenize girdiğinde ne kadar makale yazdığınıza değil, nasıl makale yazdığınıza, yazının akışına bakar. Zaten yazılarınızı beğeniyorsa her gün sitenizi ziyaret ederek yeni bir makale yazıp yazmadığınızı kontrol eder. Bunlar sadık ziyaretçilerdir. Onlara sahip çıkın.

 

Enerjik olun

 

Bir makale yazmak istediğinde ruh halin seni etkileyen en büyük etkendir. Eğer moralin bozuk canın sıkkın ise o kullanacağın klavyeden güzel , akıcı , faydalı bilgiler çıkmayacaktır. Boşuna zamanını harcarsın. Eğer enerjik olup olaylara pozitif bakarsan hemen başının üstünde bir lamba yanacaktır. İşte o senin konun olacak. Dikkat et enerjik olduğun zaman yazın o kadar akıcı olur ki sen bile kendine dur demekte zorlanırsın.

 

Sakin olun

 

Belki Yukarıda ki madde ile çelişiyor diye düşünen okuyucular olabilir ama ne var ki enerjik olmak ile sakin olmak arasında uçurumlar arasında büyük fark var. Oturdunuz bilgisayar, tabletin başına kafaya yazı yazmayı koydunuz. İnat ettiniz, ben bu gün makale yazacağım dediğiniz zamanlar olabilir. İlk önce sadece derin bir nefes alın ve kendinize Sakin ol ''x'' sakin ol ''y'' komutunu verin ve kafanızı dağıtacak şeyler yapmaya özen gösterin. Pozitif düşünün ani karar vermek sizi bloğunuzdan soğutur. Sakin olun ve neler insanlara faydalı olabilir , ben hangi alanda yazabiliyorum , ben yazabiliyor muyum sorularını kendinize sorarak hatayı kendinizde aramaya devam edin. Çünkü bu sizi geliştirici bir hamledir.

 

Müzik dinleyin

 

Eğer çok ciddi bir konu hakkında eleştiri, sitem gibi konulardan bahsetmeyecekseniz slow parçalar açarak ruhunuzun dinlenmesine yardımcı olun ve yanınıza sevdiğiniz bir içeceğinizi alarak bu işi zevkli hale getirin. Bir işi severek yapmanın meyvesini gelen ziyaretçilerin yazılarını okuyarak yorum attığı zaman alacaksın, senden mutlusu olmayacak, için içine sığmayacak belki de.

 

Uzun yazmaktan kaçmayın

 

Eğer , uzun yazarsam okuyucular benden sıkılır okumadan çıkar diye düşünürsen, yanlış düşünmüş olursun. Bir yazı ne kadar özgün ve ne kadar faydalı ise o kadar okunur. Okuyucu bilgiyi hızla sömürüp siteden çıkmak ister. Fakat sen bilgiyi bir pastanın aynı dilimleri şeklinde dağıtmaya önem gösterirsen okuyucu zaten yazını zevk alarak okuyacak ve sıkılmayacaktır. Nitekim sende bu yazıyı şu an okuduysan demek ki sıkılmamış ve faydalı bir şeyler öğrendiğini düşündüğün için devam etmişsin. Hem ''Google amca'' da uzun makaleleri arama sıralarında üste koymayı çok seviyor.

 

Yazının çizgisini bozmayın

 

Eğer yazına başladığında devam etmekte zorlanıyorsan o yazını silmelisin ve yeniden düşünmelisin. Eğer yazıya başladığın yer ile bitirdiğin yer SANAT ve SPOR örneğinde verdiğim gibi ise okuyucunun kafası karışır ve bu senin imajını zedeler. Belli bir çizgide dur ve o çizgiyi bozma. Mesela ben blogda pozitif düşünme konusundan girdim ve yazıma pozitif düşünerek neler yapabileceğin hakkında örnekler verdiğim çizgiden şaşmamaya çalışıyorum. Başarabiliyor muyum her zaman değil , bazen konunun dışına çıkmak gerekiyor, bunu yaptığında ise çizgiyi bozdun demek, yani çizgine geri dönmelisin.

 

Yazar hakkında: Necati karakaş, 22 yasında üniversite son sınıf ögrencisiyim. Psikoloji eğitimi aldığım için hangi konularda nasıl davranmanız gerektiği hakkında yazılar yazdığım blogumda güncel konuları yazmaktan zevk alıyorum. Konuşan Adamlar isimli Bloğumda faydalı olabilecek yazılar yazmaya devam ediyorum.

Samstag, 10. Januar 2015

Tatlı Ekşi Soslu Karnabahar Tarifi (Vegan)





Tatlı Ekşi Soslu Karnabahar Tarifi (Vegan) sweet and sour cauliflower
Resim yazısı ekle


Ben karnabahar seven insanlardanım. Her türlüsünü çok seviyorum. Kıymalı, fırında, kızarmış, haşlanmış, graten ne olursa yerim. :) En son dolapta mutsuz bir şekilde pişirilmeyi bekleyen karnabaharları görünce ne yapsam diye düşünürken aklıma bunu yapmak geldi. Daha sonra uak bir google aramı yaptım ve aslında tatlı ekşi soslu karnabaharın "Gobi Manchurian" isimli hint-çin yemeği karışımı bir yemeğe de çok yakın olduğunu öğrendim.

Bulduğum tariflerden ziyade, kendi kafamdan yapasım geldi o an bu yüzden her zaman yaptığım gibi bir tatlı ekşi sos hazırladım, karnabaharları önce haşlayıp sonra una bulayıp kızarttım. En son sebzeleri soteledim, sosu ekledim ve karnabaharları da ekleyip ocaktan aldığımda harika bir yemeğim olmuştu. Açıkçası tavuğu aratmadı hatta daha bile güzel oldu mu desem bilmiyorum, karar veremem.

Bu tatlı ekşi soslu karnabahar tarifi vegan. Eğer vegansanız sizin için harika bir alternatif olabilir.



Susam yağı çin yemeklerine çok yakışıyor ve zaten çin yemeği yapımında da kullanılıyor. Migros ve macro center'da vardı, eminim diğer büyük marketlerde de vardır. Bendeki Amoy marka susam yağı.

Ananas suyu ile yaparsanız tarifi şeker miktarını azaltabilirsiniz, belki çok tatlı gelebilir.

Karnabaharları isterseniz mısır unu, galeta unuyla da kaplayabilirsiniz, ben tam buğday unu kullandım. Hindistancevizi sütü bulabilirseniz, karnabaharları önce süte sonra una batırırsanız daha lezzetli olur.

Karnabaharlara sprey ile yağ serpip fırında da pişirebilirsiniz.

Ben kırmızı biber olmadığı için kullanmadım, tarife yazdım. Olursa gayet güzel yakışıyor bu yemeğe.

Ben bunu pirinç ile yemeyi seviyorum, siz isterseniz noodle ile de servis edebilirsiniz.

Tatlı Ekşi Soslu Karnabahar Tarifi (Vegan)


Tatlı Ekşi Soslu Karnabahar Tarifi (Vegan) sweet and sour cauliflower

Tatlı Ekşi Sos
4 yemek kaşığı tatlı ketçap, tercihen heinz ketçap
4 yemek kaşığı soya sosu
1 diş sarımsak rendesi
2 yemek kaşığı bal veya 3 yemek kaşığı şeker
1 çay bardağı su veya ananas suyu
2 yemek kaşığı elma sirkesi
1 tatlı kaşığı mısır nişastası


Bir kasenin içinde tüm malzemeleri karıştırın.


Yarım kilo karnabahar
1 orta boy dolmalık yeşil biber
1 orta boy mor soğan
1 kırmızı biber
1 havuç
2 dilim ananas
1 su bardağı tam buğday unu
sıvıyağ (Ben karnabaharları zeytin yağında kızarttım, sebzeleri susam yağı ile soteledim)
Yeşil soğan

Karnabaharı temizleyip küçük küçük çiçeklerine ayırın. 8-10 dakika haşlayın.

1 su bardağı unu bir kaba alıpı karnabaharları una bulayın ve kızgın yağda altın rengi alana kadar kızartın. (derin yağ veya fırında da olur)

Sebzeleri kare kare doğrayın. Havuçları ince yuvarlaklar veya ince kareler şeklinde doğrayın. Her bir ananas dilimini 12 ye bölün.

Karnabaharlar kızarınca tavadan alıp, kağıt havlu veya pişirme kağıdı serilmiş bir tabağa alın.

Wok tava veya kullanacağınız tavayı iyice ısıtın. Tavaya 4-5 yemek kaşığı susam yağı ekleyin ve sebzeleri öldürmeden soteleyin. Sosu sotelenmiş sebzelerin üzerine boşaltın ve 1-2 daika kadar kaynayıncaya dek pişirin. Daha sonra karnabahar kızartmalarını ekleyin ve karıştırın.

Tabağa aldıktan sonr ayemeğin üzerine ince kıydığınız yeşil soğanları serpin.

Buharda pişmiş pirinç, pirinç pilavı veya çin eriştesi ile servis edebilirsiniz.


Tatlı Ekşi Soslu Karnabahar Tarifi (Vegan) sweet and sour cauliflower



Eton Mess


eton mess tarifi eton mess nedir nasıl yapılır

Eton Mess isminin bu tatlıya nerden geldiği hakkında çeşitli söylentiler var. :) Ufak bir google aratması ile çeşitli rivayetlere ulaşmak mümkün. Kimi demiş ki Eton College'de yapılan geleneksel kriket oyunlarında tatlı sunulurken, ki sunulan tatlı pavlovaya yakın bir tatlı imiş, tatlıyı düşürmüşler ve pavlovanın karışığı hale gelmiş. Wikipedia ise Eton Mess'in ilk başlarda böyle pavlovanın düşüp de karman çorman hali olmuş gibi değil de, dondurma ve meyve ile sunulduğunu, merengin sonradan eklendiğini söylemiş. Hangisi doğru bilmiyorum tabi.

Eton Mess kaotik bir pavlova denebilir. Çeşitli meyvelerle yapılabilirmiş ama geleneksel olanı çilek ile yapılanı. Ben de çilekle yaptım. Benim yaptığım versiyon klasik eton mess tariflerinden biraz farklı. Klasik bir eton mess kırık mereng parçaları, şekerle tatlandırılmış çilek ve çırpılmış süt kreması demek aslında. Ama sırf çırpılmış krema biraz ağır olacağından ben yarı yarıya süzme yoğurtla yaptım. Çileği de balzamik sirke ile marine ettim. Merengleri beyaz değil de çook hafif kahverengileşmiş kullandım, çünkü bence tadı daha güzel oluyor böyle merengin.

Hazır mereng/beze kullanabileceğiniz gibi kendiniz de hemencecik yapabilirsiniz. Çok kolay. Tarifi yazdım.


eton mess tarifi eton mess nedir nasıl yapılır


Siz süzme yoğurt ile yapmak zorunda değilsiniz tabi ki. Sadece krema da kullanabilirsiniz.

Eton mess'i benim gibi bardaklarda, kaselerde, şampanya bardaklarında sunabileceğiniz gibi bir bütün halinde yapıp, servis ederken tabaklara da koyabilirsiniz.

Bence kolay ve lezzetli bir tatlı. Yaparsanız afiyet olsun :)



Eton Mess Tarifi


4-6 kişilik

1 paket (200 ml) iyice soğutulmuş süt kreması
1 su bardağı süzme yoğurt
Yaklaşık yarım kilo temizlenmiş çilek (ufak ufak doğranmış)
4 yemek kaşığı kaliteli balzamik sirke
6 yemek kaşığı şeker veya 4 yemek kaşığı bal
Mereng parçaları
Dilerseniz vanilya (ben kullanmadım)

Mereng için
3 yumurta beyazı (oda sıcaklığında)
150 gram robotta iyice çekilmiş toz şeker
1/4 çay kaşığı tuz veya krem tartar



eton mess tarifi eton mess nedir nasıl yapılır
Eton Mess'ten arda kalanlar :)


Mereng

Fırını 150C dereceye ayarlayın. Mümkünse fanlı çalıştırın.

Fırın tepsisine pişirme kağıdı serin.

150 gram toz şekeri rondoyu 15-20 kez 5 sn aralıklarla çalıştırarak veya tamamı iyice ufalana kadar çekin.

Yumurta beyazlarını temiz ve kuru bir kaba alın ve mikserle çırpmya başlayın. Köpürmeye başlayınca tuzu veya krem tartarı ekleyin. Yumurta beyazlarını kabı ters çevirdiğinizde dökülmeyecek, yani olduğu gibi kalacak kıvamı alana kadar çırpın. Kar gibi olacak. :)

İstenilen kıvamı alınca, yumurta beyazlarını çırpmaya devam ederken şekeri kaşık kaşık ekleyin ve çırpmaya devam edin. 7-8 dakika boyunca, merengi parlak beyaz bir renk alana kadar çırpın.

Merengden kaşık dolusu alıp tepsiye dökün ve üzerine kaşıkla bastırarak hafifçe yayın. Aralarında 3-4 cm boşluk kalacak şekilde mereng bitene kadar hepsini bu şekilde tepsiye kaşık ile dökün.

Yaklaşık 45 dakika-1 saat arası pişirin. Kenarlarından kaldırdığınızda kağıttan kolayca ayrılıyor olmaları gerek, bu hale gelince fırından alabilirsiniz.

Merengleri kullanmadan önce soğutun. Eğer ertesi gün kullanacaksanız hava almayan bir kapta saklayın.


Eton Mess Yapımı

Çilekleri doğrayın ve bir kaseye alın. Üzerlerine şekeri serpin ve balzamik sirkeyi döküp karıştırın. Çilekler suyunu salana kadar yaklaşık 20-130 dakika bekleyin.

Kremayı kuru bir çırpma kabına alın ve 3 dakika kadar kabarana kadar çırpın. Süzme yoğurdu ekleyip 30-40 saniye daha düşük devirde, süzme yoğurt iyice karışıp karışım pürüzsüz olana kadar karıştırın.

Krema kasesinin içine merengleri irili ufaklı ufalayın ve karıştırın. (İsterseniz çilekleri de bu aşamada ekleyip, hepsini bardaklara paylaştırabilirsiniz.)

Servis yapacağınız bardaklara 2 -3 yemek kaşığı krema döküp, üzerine 1-2 yemek kaşığı krema ekleyin. Daha sonra bu işlemi dilediğiniz kadar veya bardaklar dolana kadar tekrarlayın.

İsterseniz yine kırık mereng parçaları ve çilek ile süsleyip sunabilirsiniz.


eton mess tarifi eton mess nedir nasıl yapılır