Samstag, 1. November 2014
243) Yasin İle Muhabbet Celbi...
Freitag, 31. Oktober 2014
Blog Tasarımında Yapılan 9 Ciddi Hata
Başlığa okuyup bu yazıyı tasarımcılar veya kod yazarları için yazdığımı düşünmeyin lütfen. Bu yazı, hazır Blogger şablonlarını “Şablon Düzenleyici”yi veya burada paylaşılan ipuçlarını kullanarak düzenleyen, standart Blogger kullanıcıları için.
Standart bir Blogger kullanıcısı Blogger şablon düzenleyiciyi kullanarak görsel değişiklikler yapabilir, HTML düzenleyici yardımıyla burada veya benzer sitelerde paylaşılan kod değişikliklerini yapabilir, yerleşim bölümünden istediği gadgetları ekleyebilir. Bu sayede kendine özgü br blog tasarımına sahip olabilir.
Fakaaaaat
Yukarıda belirtilen yollarla blog tasarımını özelleştiren kullanıcılara şu hataları yapmamalarını şiddetle öneriyorum.
1. Yatay Menüye Çok Fazla Link Eklemek
Yatay menü blogun genellikle üst kısmında bulunur, ziyaretçileri önemli sayfa ve yazılara yönlendirmek için kullanılır. Buraya çok fazla link eklediğinizde blogun genişliğini aştığından tek satır olmaktan çıkar, 2-3 satır olur. Bu da hem görünüm hem de kullanılabilirlik açısından hoş bir durum değildir. Yatay menüde sadece önemli sayfalara link vermenizi, eğer fazla link ekleyecekseniz açılır menüler kullanmanızı öneririm.
2. Sidebar’a Aşırı Gadget Eklemek
Kenar çubuğu dediğimiz sidebar blog tasarımının en önem verilmesi gereken yerlerinden biri. Bu alanlara faydalı öğeler ekleyerek blogumuzun takipçi ve okunma sayısını arttırabiliriz. Fakat bu alanlara çok sayıda gadget eklenmesi blog tasarımında sık yapılan hatalardan biri. Blogun hızını yavaşlatacağı gibi ziyaretçilerin de kramaşık bir siteyle karşılşmasına yol açar. Sidebar’a sadece önemli ve işlevsel gadgetları eklemenizi öneriyorum.
3. Göz Yoran Renkler Kullanmak
Her blog yazarı sevdiği rengi blogunda kullanmak isteyebilir, buna bir itirazım yok ama çok parlak ve iddialı renklerin insanın gözünü yoduğu da bir gerçek. Sevdiğiniz rengin yumuşak tonlarını tercih edebilirsiniz.
Renk kullanımında ypılan bir diğer büyük hata da arkaplan rengi ile metin rengini benzer tutmak. Koyu renk arkaplanınız varsa metni açık bir renk seçmeniz gerekir. Kontrast renkler kullanmak yazıyı okumayı kolaylaştırır.
4. Okuması Zor Fontlar Kullanmak
Şık veya farklı görünmek adına blogda değişik fontlar kullanılması normal. Özellikle de “handwriting” dediğimiz el yazısı şeklinde fontlar çok tercih ediliyor. Belki yazı başlıkları bu tür fontları kaldırabilir ama içerikte mutlaka basic fontlar kullanmanız gerekir.
Font kullanımında dikkat etmeniz gereken bir diğer nokta ise Türkçe karakterleri destekleyip desteklemesidir. Zira “ı,ğ,ş” gibi karakterli kullandığınızda kötü bir görüntü ortaya çıkabiliyor.
5. Sosyal Paylaşım Butonları Kullanmamak
Belki çok küçük bir detay gibi gelebilir ama benim gibi beğendiği yazıları soysal hesaplarında paylaşmak isteyen kullanıcılar yazının üstünde veya altında paylaşım butonları görmediğinde zahmete girmek istemiyor ve yazıyı paylaşmakan vazgeçiyor. Soyal medyadan gelecek potansiyel trafiği düşündüğünüzde neler kaybettiğinizi tahmin edebilirsiniz.
Blogger’ın knedi sosyal paylaşım butonları hem görsel hem de işlevsel olarak zayıf ne yazık ki. Bana kalırsa Blogger’ın kendi butonlarını kullanmak yerine tasarımınıza uygun butonları yazı başlığının altında veya yazının bitimine eklemek çok daha iyi.
6. İletişim Seçenekleri Eklememek
İletişim dendiğinde akla ilk gelen şey iletişim formunun olduğu bir iletişim sayfasıdır. Evet blogunuzda iletişim formunun olduğu bir iletişim sayfası mutlaka olmalı ve ana sayfadan iletişim sayfasına en az bir görünür bağlantı vermelisiniz. Ancak iletişim seçenekleri bununla sınırlı olmamalı. Blogunuzun kenar çubuğundaki sosyal medya hesaplarınıza bağlı butonlar veya kutular da bir blog tasarımında olması gereken iletişim seçenekleridir.
7. Düşük Çözünürlükte Görseller Kullanmak
Görseller bloglarımızın vazgeçilmez öğeleri ve hemen hepimiz çeşitli yerlerde görseller kullanıyoruz. Fakat gerek yazı içerisinde, gerek blogun diğer kısımlarında kullandığımız görseller düşük çözünürlükte, kalitesiz olduğunda kötü bir görüntü ortaya çıkıyor. Bu da blounuzun prestijine zarar veriyor bence.
8. Otomatik Çalan Müzik Ve Videolar Kullanmak
Çok evdiğiniz bir şarkıyı veya videoya blogunuza eklediğinizi düşünün. Benim de kalabalık bir ofis ortamında blogunuzu ziyaret ettiğimi düşünün. Ciddi bir ofis ortamı, onlarca çalışan, belki, üst düzey yöneticiler ve birden benim bilgisayarımdan yükselen bir şarkı sesi…. Düştüğüm durumu tahmin edebiliyorsunuz sanırım. Belki siz kendinizi iyi hissediyor olabilirsiniz ama blogunuzun size özel olmadığnı, herkese açık olduğunu hatrlayın ve bu tür otomatik açılan multimedya öğelerini kullanmayın.
9. Flash Bileşenler Kullanmak
Flash öğeler size eğlenceli gelebilir ama pek çok açıdan faydadan çok zararı vardır. Ziyaretçiler blogunuza gösteri izlemek için gelmiyorlar. Bilgiye hızlı bir şekilde ulaşmk istiyorlar. Flash introlar veya animasyonlarla insanların içeriğinize ulsşmasını engellemeyin.
Son olarak
Evet yaratıcılık, görsellik önemlidir ama blog tasarımı yaparken önceliğiniz ziyaretçiye yardımcı olmaktır. Blogunuzun hedef kitlesini doğru tanımlayın veya bu kitleye uygun sade, kullanışlı bir tasarım için çaba harcayın.
Mittwoch, 29. Oktober 2014
242)Zor Bir Sınav Yada İş İçin Okunan Dua...
Schöne Dinge selbermachen | DIY Kits
Selbstgemachtes für zu Hause sieht nicht nur toll aus, sondern ich finde, es verleiht den eigenen vier Wänden eine persönliche und individuelle Note. Und das kann auch richtig edel und hochwertig aussehen. Häufig scheitert aber ein so geplantes Vorhaben am fehlenden Zubehör oder dem nicht vorhandenem Werkzeug. Zumindest passiert mir das immer wieder und dann vergess ich eine Idee auch schon wieder mal.
Alles zum Selbermachen in einem Paket
Seit ich vor kurzem aber diese DIY Kits entdeckt habe, bin ich zugegebenermaßen ein bisschen davon infiziert. Sie sind die Lösung für alle die gerne schöne Dinge selbermachen, aber sich keine Gedanken über Anleitung,Werkzeug und Zubehör machen möchten. Ich find das genial und im Moment lassen diese vier Kreativ Sets mein Selbermacher Herz höher schlagen und stehen auf meiner Wunschliste
Jetzt wo die Tage wieder kürzer werden, sorgt diese hübsche Design Lampe als Stecksatz für eine gemütliche Atmosphäre.
Das wohl pflegeleichteste Haustier: ein kleiner Vogel aus Birkenholz angelehnt an die Ikone der 50er Jahre als Neuinterpretation zum Selberbauen.
Wunderschönen Häkelschmuck selber machen? Mit dem DIY Häkel-Starter-Set kein Problem.
Einfach genial und schon verliebt: Eine hochwertige Lederhandtasche zum Selbermachen.
Mach´s selbst und persönlich! Be different.
Hab ich kürzlich hier gelesen und in diesem Sinne wünsch ich euch noch einen wunderschönen Tag und schick euch viele, sonnige Grüße,
Rebecca
Montag, 27. Oktober 2014
Adventskranz im Oktober
Die Idee zu diesem etwas ungewöhnlichen Adventskranz ist aus dem Kerzenhalter, den ich euch das letzte Mal gezeigt habe, entstanden. Dass er nun im Oktober schon fertig ist, liegt aber daran, dass ich eine ganz liebe Anfrage einer Leserin bekam, die sich einen Kranz aus Rundhölzern für heuer gewünscht hat und mich fragte, ob ich denn nicht Lust hätte, so einen für sie und ihre Familie herzustellen.
Die Vorgabe lautete lediglich: nicht zu bunt und eher reduziert. Was ja ganz nach meinem Geschmack ist und so habe ich mich noch vor dem Wochenende auf dem Weg gemacht, alle Materialien für den Kranz besorgt und mich gleich an die Arbeit gemacht.
Und ehe sich mein Kranz nun auf nach Italien macht, denn dort wohnt meine Auftraggeberin, durfte ich noch ein paar Bilder machen, die ich euch doch noch gerne zeigen wollte. Vielleicht als Inspiration für den ein oder anderen, sind ja dann doch nur mehr 34 Tage bis die erste Kerze brennt. ;-)
Alles Liebe und habt noch eine schöne letzte Oktoberwoche!
Rebecca
Freitag, 24. Oktober 2014
Allianz Kurumsal İletişim’de Fark Yaratmış!
Blog Hocam’ın sloganında da belirttiğim gibi 3.5 senedir üzerinde durduğum esas konu “daha iyi bir blog sahibi olmak”. Blogunuzu geliştirmek için bugüne kadar yüzlerce ipucu ve yöntem paylaşmışımdır. Fakat türü ve konusu ne olursa olsun her blog için geçerli bazı temel kavramlar olduğunu düşünmüşümdür her zaman. Neler mi? Fark yaratmak, doğal olmak ve iletişim kurmak. Bana göre bu üç kavram iyi bir blog/blogger olmanın temelidir. Tasarım, SEO, blog araçları gibi detaylar bu 3 temelin üzerine inşa edilmelidir.
Fark yaratmak, doğal olmak ve iletişim kurmak… Üzerinde durduğum bu üç kavramın gerekliliği sadece bloglar için değil, iş dünyasında pek çok sektörde başarılı olabilmek için de geçerli değil midir? Gıdadan, tekstile, inşaattan, medyaya kadar şirketlerin ve markaların stratejilerini incelediğinizde fark yaratan, doğal olan, hedef kitlesiyle iyi iletişim kuranların her zaman göz önünde ve başarılı olduğunu görürüz.
Blogların ve blog dünyasının, gerçek hayatla pek çok bağlantısı olduğunu iddia etmiş, gerçek hayattan aldığım ilhamları ve karşılaştığım başarı hikayelerini blog yazarlığına da uygulayarak hem öneri, hem olarak sizlerle paylaşmış, hem de bizzat kendi blogumda uygulamaya çalışmışımdır.
Yine sizlere ilham olması ve örnek teşkil etmesi açısından son zamanlarda sosyal medyada çok sevilen ve fenomen olma yolunda ilerleyen bir proje ve marka iletişim stratejisinden bahsedeceğim.
Söz konusu firma Allianz Türkiye ve sektör hepinizin bildiği gibi sigorta sektörü. Çoğumuz sigorta sektörü ve firmalarıyla genellikle zor zamanımızda yani işimiz düştüğünde tanışırız. Ve genellikle bu firmalarla kafamızda soru işaretleriyle çalışmaya başlarız. Peki bir sigorta şirketi dikkat çekmek, insanların kafalarındaki soru işaretlerini kaldırmak, faaliyetlerini daha iyi anlatmak için neler yapabilir?
Sorunun cevabını aslında yukarıda verdim. Üç temel kavram olan fark yaratmak, doğal olmak ve samimi bir diyalog kurmak üzerine iletişim stratejisi belirleyerek bu doğrultuda hareket etmek. İşte Allianz Türkiye de tabiri caizse içine kapanık bir sektör olan sigorta sektöründe tabuları yıkarak “dışavurumcu şirket” anlayışını sektöre kazandırıyor.
İletişim stratejisi doğrultusunda yaptıkları paylaşımlar fark yaratmak ve doğallık konusunda, tüm bloggerlara adeta ilham kaynağı niteliğinde. Allianz Türkiye, şirketin tüm İcra Kurulu üyelerini en doğal halleriyle dijital dünyada paylaşarak paydaşlarına ve topluma daha yakın, sıcak ve sosyal bir marka olma hedefinde ne kadar samimi olduğunu gösteriyor.
Nev-i şahsına münhasır insan Ayhan Sicimoğlu’nun sürpriz baskınını konu alan iletişim çalışması kısa zamanda çok sevildi ve Allianz’ın doğallık, şeffaflık ve farklılık üzerine kurduğu iletişim stratejisinin doğruluğunu ispatladı. Şundan eminim ki bu fikir ve proje ilerleyen zamanlarda Allianz’ın başarısını ve insanların sigorta sektörüne bakışını olumlu yönde etkileyecektir.
Bence tüm bloggerlar Allianz Türkiye’nin bu iletişim stratejisinden bir ders çıkarmalı, kendi bloglarına uygulamalılar. Nasıl ki Allianz Türkiye bugüne kadar yapılmayanı yapıp fark yaratıyorsa siz de blogunuzla fark yaratacak stratejiler geliştirmelisiniz.
Donnerstag, 23. Oktober 2014
Nişastalı Kurabiye
Nişastalı Kurabiye
Malzemeler;
250 gr. oda sıcaklığında tereyağı
1 su bardağı ince toz şeker
1 su bardağı nişasta
2 - 2.5 su bardağı un
1 yumurta sarısı
1 paket kabartma tozu
1 paket vanilya
Üzeri için;
1 yumurta akı
Hindistan cevizi, Ceviz içi, Antep fıstığı, Kakao
Yapılışı;
Bütün malzemeleri ele yapışmayacak kıvamda yoğurup küçük toplar yapın. Yumurta akına ve üst süslemesine batırıp