Mittwoch, 18. Juni 2014

Çilekli Galette




çilekli galette pie pay yapımı tarifi

Bu aralar yine tarifler birikti, hala yaz gelmeden yapıp fotoğrafladığım ama yazamadığım tarifler var. En kısa zamanda umuyorum ki hepsini ekleyeceğim bloga. Leopar kekten tutun da ombre pastalara kadar değişik tarifler bekliyor sırada. Ama çilekler iyice geçmeden bu çilekli tariflere öncelik vermek istedim. Daha sorada çilekli milföyler, çilekli ve pembe biberli cupcakeler, çilekli başka cupcakelere var . Bana şans dileyin :)

çilekli galette pie pay yapımı tarifi

Benim bildiğim kadarıyla Fransızların galette dedikleri bu güzide tatlının paydan farkı hamurun elle şekillendiriliyor olması, kısaca serbest bir şekli var. Tabi fransızlar bunu sadece meyvelerle değil, peynir ve etlerle, sebzelerle de yapıyorlar. Bu tuzlu olanlar genelde kapalı olarak yapılıyor. Ben çileği tercih ettim hazır bol bol varken ve pek güzel, pek sevilesi bir çilekli galettem oldu.





İlk kez deneyeceğim içinaraştırdım önce bir, çoğunlukla yabancı bloglardan. Fark ettim ki çoğunlukla basit pie/pay hamuru kullanılıyor hamur kısmında. Hamura buttermilk ekleyenler, mısırunu ekleyenler olmuş. Kısaca size kalmış bu kısmı da, en azından basit bir pay hamuru işinizi görecek. Dolgu kısmı ise yine tercihe göre şekillenebilir. Sadece meyve kullanabileceğiniz gibi, tabana krema veya reçel, marmelat da kullanabilirsiniz. Hepsi sizin elinizde!


Ben kendime göre bir şeyler uydurdum yine, güzel de oldu. Biz çok sevdik!

Krema kısmını direkt geçebilirsiniz, ben sevdiğim için kullandım. Genelde kremasız yapılıyor.
Uğraşmak istemezseniz Dr. Oetker marka pişebilen dolgu kremasını tavsiye ederim. Kremaya peynir ekleyebilirsiniz.

Tabi ki illa çilekle değil istediğiniz meyve ile yapabilirsiniz. Erik, kayısı, şeftali, vişne...

ÇİLEKLİ GALETTE


MALZEMELER

Hamur için

  • 2.5 su bardağı un
  • 225 gr soğuk tereyağ 
  • 1 tutam tuz
  • 3 yemek kaşığı toz şeker
  • 1/3 bardak çok soğuk su


Kreması için

  • 1.5 su bardağı süt
  • 1 yumurta sarısı
  • 1.5 yemek kaşığı nişasta
  • 1 yemek kaşığı tereyağ
  • vanilya
  • severseniz labne peyniri (100 gr kadar)


Meyveli dolgu için


  • yarım kilo yıkanıp ayıklanmış çilek
  • 2 yemek kaşığı toz şeker
  • 1 yemek kaşığı mısır nişastası
Üzerine

Pudra şekeri


HAZIRLANIŞI:

Önce hamurla başlayın, en az yarım saat dolapta dinlenmesi gerek çünkü. Daha sonra kremayı yapıp ılıyana kadar da çilekleri hazırlarsanız zamanlaması güzel olur.

Hamur:

Unu, şeker ve tuzu bir rondonun içine yerleştirin. Üzerlerine küp küp doğradığınız soğuk tereyağını ekleyin. Rondoyu kesik kesik, aralıklarla çalıştırın. Pürüzsüz bir hamur değil irili ufaklı, taneli bir hamur elde edeceksiniz muhtemelen. Daha sonra suyu az az ekleyerek yine kesik kesik çalıştırıp kıvamlı bir hamur elde edin. Hamuru en az yarım saat dolapta dinlendirin.

Krema:

Bir kasede yumurta sarısını çırpın.

Küçük bir tencere sütü koyup, üzerine şeker, mısır nişastası ve vanilyayı ekleyin. Mümkünse bir tel çırpıcı ile nişasta topaklarından kurtulana kadar karıştırın/çırpın.
Topaklar gittikten sonra, ocağın altını orta derece yakın ve karıştırarak koyu bir muhallebi kıvamı almasını sağlayın. Kıvamlanınca ocağın altını kısın.
Yumurtaları çırptığınız kaseye iki kaşık pudingten ekleyin ve iyice karıştırın. Sonra 2 kaşık daha ekleyin ve tekrar karıştırın. Daha sonra bu karışımı tenceredeki karışım aekleyip vakit kaybetmeden karıştırmaya devam edin. Tereyağını ekleyip, 1 dakika kadar daha eriyene kadar pişirip ocaktan alın. Labne peyniri ekleyecekseniz, ocakta aldıktan sonra ekleyebilir veya ekleyip 2-3 dakika daha karıştırarak pişirebilirsiniz.

 Çilekli Harç:

Çilekleri yıkayın ve saplarını temizleyin. Çilekleri dilimleyin veya benim fotoğraflardaki gibi yapmak isterseniz yarısını dilimleyin ve yarısı tam kalsın. Bir kapta 1 yemek kaşığı mısır nişastası ve 2 yemek kaşığı toz şeker ile çilekleri biririne karıştırın ve çilekleri ezmeden karışımı yedirin. (çilekler ıslak değilse 1-2 yemek kaşığı su da ekleyebilirsiniz)


Galettenin yapılışı

Dolapta dinlendirdiğiniz hamuru düz bir yüzeyde varsa oklava ile yaklaşık 25 cm çapında açın ve içine kremayı sürün. Daha sonra çilekleri üzerine yayın. Tüm çilek kullanacaksanız en son tüm çilekleri dizin. Hamuru kenarlardan 2 cm kadar katlayın ve kenarlara toz şeker serpiştirin. 175C önceden ısıtılmış fırında 40-45 dakika kadar pişirin. Ilıyan Galettenin üzerine dilerseniz pudra şekeri serpebilirsiniz.











Montag, 16. Juni 2014

Çilek Soslu Vanilyalı Cheesecake



vanilyalı ve çilekli cheesecake tarifi


Vanilyalı yani sade cheesecake benim her zaman en favori tatlım olmuştur. Tabi fırınlanmış olmak kaydı ile. Şu da bir gerçek ki eğer dışarıda bir yerde tatlı yiyecekseniz sade bir şey bulmak pek zor. Yani vanilyalı cheesecake, vanilyalı kek veya sadece vanilyalı pasta gibi. İlla içine veya üstüne bir şey katmak zorundalar gibi her yerde. Daha vanilyalı veya sade pasta görmedim şu 25 yıllık hayatımda bir yerde. Bu kadar konuşuyorum ama benim vanilyalı cheesecake'im de çilek soslu. Ben sosu denemek için yaptım ama, bakalım nasıl olacak diye, uydurma bir sos yani. Sonuç olarak da gayet lezzetli bir şey çıktı ortaya ama ben sosla yemek yerine taze çileklerle yedim vanilyalı cheesecakimi.

Vanilya vanilya dedim de, sanmayın ki az biraz vanilya var içinde, 2 çubuk vanilyayı koydum 4-6 kişilik bir cheesecake içine. Mısır nişastası+şeker yerine de Carte D'or vanilyalı puding ekledim, daha da vanilyalı oldu. İmkanınız varsa lütfen vanilin kullanmayın siz de. Çubuk vanilyalar artık çoğu süper markette mevcut, o da yoksa alın bir gerçek vanilyalı puding en azından ondan gelsin vanilya tadı biraz. Tabi benimki sadece öneri. Ah, tabi vanilya özütü de gayet güzel olur eğer varsa.

Cheesecake yaparken kullanacağınız labnenin süzülmüş olması önemli. Bunun için vaktiniz varsa bir gün veya 5-6 saat önceden süzme işlemini yapın. Hem cheesecake için hem de peynirli kremalar için süzmek hem kıvam, hem doku hem de lezzette fark yaratıyor. Biliyorum, labne çok da ucuz bir peynir değil, ortalama 200gr lık paketi 4 lira civarında bir şey, herkes bir cheesecake için 20 liralık peynir almak istemeyebilir, haklı da. Bunun için sizlere kendi deneyimlerimden birkaç öneri yapacağım. 

vanilyalı ve çilekli cheesecake tarifi

Ben şimdiye kadar Sütaş, Pınar, İçim, Yörsan, Migros, Dia, BİM ve a101 markalarını kullandım. Bir şey fark etti mi derseniz, hayır fark etmedi. Sadece fiyat farkı oldu.
Sadece Sütaş markalı labne peyniri hiç beğenmedim, pürüzsüz bir yapısı yok, sanki kesik kesik gibi çok garipti. Bu yüzden cheesecake yaparken veya böyle krema için kullanacağınız zaman labne peyniri seçiminizi size en uygun fiyatlı gelenden yapmanızın hiçbir sıkıntı çıkarmayacağını garanti ediyorum. Yani pahalı bir markanın 200 gr paketini alacağınıza, aynı fiyata 400 gr daha uygun fiyatlı bir ürün alabilirsiniz ki bunun için özellikle Migros'un kendi markalı ürünleri ve Bim'de satılanlar gayet iyi. 

Ben vanilya dışında aroma bırakacak bir şey eklemedim içine ama isterseniz limon kabuğu da ekleyebilirsiniz. 

Tarifte vanilya çubuğu var ama nasıl kullanacağınızı yazmamışım, buraya tıklayarak Gökçe'nin anlattığı güzel bilgilere ulaşabilirsiniz, fotoğraflı. 

Tabanı ise yine kendiniz yapmanızı öneririm ben, ama yok uğraşamam derseniz 2 paket Eti burçak bisküviyi iyice ezip, 75 gr erimiş tereyağı ve 2 yemek kaşığı toz şeker ile karıştırın ve kalıbın dibine ve kenarlarından 2-3 cm yükselecek şekilde yayıp 15 dakika kadar 175C fırında pişirmeniz yeterli. 


VANİLYALİ CHEESECAKE TARİFİ ÇİLEK SOS İLE

vanilyalı ve çilekli cheesecake tarifiMALZEMELER:


  • Cheesecake Tabanı
  • 1 + 2/3  su bardağı un
  • 125 gr tereyağı, soğuk
  • 1 yumurta 
  • 4 çorba kaşığı toz şeker 
  • bir tutam tuz
  • vanilya
  • dilerseniz tarçın



Cheesecake


  • 4 yumurta
  • 800 gr labne peyniri veya krema peyniri 
  • 1 paket süt kreması
  • 1 paket vanilyalı puding
  • Yarım çubuk vanilya veya 2 çay kaşığı vanilya özütü (ben 2 çubuk vanilyanın içini kullandım, siz de çok vanilyalı olsun istiyorsanız öyle yapın)
  • 3 yemek kaşığı toz şeker


Çilek Sos

  • 8-10 tane orta boy çilek
  • 2 yemek kaşığı toz şeker
  • 2 yemek kaşığı süt kreması


HAZIRLANIŞI:


Taban:

Rondonun içine un, tuz ve şeker ekleyip karıştırın. Daha sonra Küp küp kestiğiniz soğuk tereyağını ekleyin ve rondoyu kesik kesik çalıştırarak karıştırın. Daha sonra yumurtayı ekleyin ve yine kesik kesik çalıştırıp hamur kıvam alıp bıçaklarda toplanmaya başladığı zaman rondodan alıp, elinizle hafif yoğurarak toparlayın ve yağlanmış 24cmlik kelepçeli kalıbın tabanına ve kenarlarına yayıp dinlenmesi için 25-30 dakika dondurucuya bırakın. 
Dinlenmiş hamurunuza çatalla delikler açın ve 180C fırında 25-30 dakika kadar üzeri pembeleşene dek pişirin.

Cheesecake:
Bir çırpma kabında süzdüğünüz labne peynirini ipeksi ve pürüzsüz bir kıvam alana kadar mikser yardımı ile çırpın. Daha sonra içine kremayı, çubuk vanilya çekirdeklerini ve şekeri ekleyin ve tamamen karışana kadar çırpmaya devam edin. Yumurtaları teker teker, ekleyin ve iyice karıştırın. Son olarak 1 paket toz vanilyalı pudingi ekleyin ve pürüzsüz kıvam alana dek orta hızda karıştırın. 

Cheesecake hamurunuzu, fırından alıp soğuttuğunuz tabanın üzerine yavaşca dökün ve 170C fırında 55-60 dakika kadar pişirin. Eğer üzeri çok kızaracak gibi gelirse fırından alıp alüminyum folyo ile kalıbın üstünü ve yanlarını kaplayıp, tekrar pişirmeye devam edebilirsiniz. 

Pişen cheesecake'i yemeden/servis etmeden önce mutlaka buz dolabında tercihen 1 gün, en az 6 saat dinlendirin. 

Çilekli Sos

Çilekleri 4 e bölün ve sos tenceresine alıp 2 yemek kaşığı toz şekeri serpin. Orta ateşte şeker karamelize olana kadar yaklaşıp 10 dakika kadar pişirin ve kıvam almaya başlayınca 2 yemek kaşığı süt kreması ekleyip krema iyice karışana kadar karıştırın ve ocaktan alın. (dilerseniz krema eklemeyebilirsiniz)

vanilyalı ve çilekli cheesecake tarifi

SEZON FİNALİ :)

Bu sene sezon finali lafını çok duydunuz, eh bizden de bir sezon finali iyi gider.
Ama yanlış anlamayın, sezon finali blog yazmanın sezon finali değil. Bloğa vakit ayırmak için daha fazla vakit demek. Bizim sezon finalimiz, yine yoğun geçen ders programının ardından ,kızımla birlikte 3. sınıfı bitirdim. Karnemizi aldık. Mutluyuz, gururluyuz :)

 
4. sınıfı daha olgun karşılayan bir kızım var artık .
İki örgüsüyle bebekliğinden beri taşıdığı kimliği yüzüne yakıştıran bebeğim,
beni mutlu ettiği için , kırmayıp, okulun son günü de örgüsüyle okula gitti.


Bugün de yaz okulumuzun ilk günü başladı. Her sene olduğu gibi , aynı okula devam ediyoruz.
Yaz sezonu başlayan diziler gibi oldu bizim hayatımız :)
Sabahtan akşama kadar , spor etkinlikleri , sanatsal etkinlikler ve yeni arkadaşlarla yola devam...

Blogdan Para Kazanmanın Temelini Oluşturun

Bu yazı, Srgz Blog’un sahibi Vural Egemen Sarıgöz tarafınan Blog Hocam için yazılmıştır.

Bir blog yazarısınız ve haliyle emek harcadığınız bir şeyden para kazanmak istiyorsunuz. Bu sizin en doğal hakkınız. İnsan hem sevdiği hem de para kazandığı bir işi yapıyorsa dünyadaki saltanatını kurmuş diyebiliriz.

 

Blog Yazarlığı ciddi bir iştir. Bu ciddiyetle bu işe başlarsanız kazancınız da o kadar ciddi olacaktır. Bu konu üzerine çok araştırmalar yapıldığını biliyorum. (Bu yazıyı yazarken başka bir blog yazarı arkadaşım ile facebook messenger'da konuşurken, blog hocam'a misafir yazı hazırlıyorum dediğimde ''blog hocam'a ne kadar çok yazı verdin öyle'' dedi ve oraya verdiğin kadar kendi bloguna yazsana diye uyarıda bulundu. O arkadaşıma verdiğim cevabı burada yayınlamak istiyorum. O arkadaşımın nazarında tüm merak edenlere cevap vermiş olayım) Benim çok meşhur bir sözüm var(!) ''Kendi blogunda yazı yayınlamak gol ise başka bir blogda misafir yazar olarak yazı yayınlamak asisttir.'' Bu mantık ve niyetle yazılarından fazlaca istifade ettiğim Blog Hocam'da misafir yazarlık yapıyorum. Sağ olsun kendisi de yayınlamaya değer görüp yazılarımı yayınlıyor. Daha önce Blog Hocam'da yayınlanmış yazılarımı da okumak isterseniz aşağıda belirteyim.

 

- Bir Blog Yazarı Okurlarından Ne Bekler?
- Neden Misafir Yazarlık Yapıyorum
- Blogunuzda Etkinlikler Düzenleyin
- Ben Blogger’ın Zeki, Çevik Ve Ahlaklısını Severim
- Blogger Tipleri

 

Blog Yazarlığını meslek edinmiş insanlar vardır yada başka meslek gruplarından olup da blog yazarlığından ciddi ek gelir edenler vardır. Nacizane bende hali hazırda özel sektörde çalışıp aynı zaman da blog yazarlığı yaparak kendime ek gelir sağlayabiliyorum. Yaptığınız işi ciddi anlamda yaparsanız geliriniz de olacaktır, saygınlığınızda.

Blog Yazarlığına Başlayın!

Blog Yazarlığına başlamaya karar verin ve bu kararınızda kararlı olun. Kendi ilgi alanızla ilgili bir blog açmak en doğru seçenektir. Genel bir blog açıp başarılı olan birini görmedim. Zamanla blog çöplüğündeki yerlerini aldılar. Açacağınız blogun konusunu belirledikten sonra blogunuzun konusuna uygun bir isim belirleyin. İsim kısa akılda kalıcı olmalıdır. Size özel bir isim olmasının da hiç bir mahsuru yoktur. Ama Blog Hocam gibi yada benim blogum olan SRGZ Blog gibi bir isim seçebilirsiniz. Blog Hocam blog yazarlarını bilgilendirici yazılar paylaştığı için, bir nevi hocalık yaptığı için blog hocam'ı seçmiş. Bende soyadım olan Sarıgöz'den sesli harfleri çıkararak bir isim türetmişim. Blogunuzun ismi ciddi anlamda marka olabilir. İsim belirledikten sonra kendinize bir yol haritası çizin ve bu yol haritasına göre içeriğinizi şekillendirmeye gayret edin.

Sabırlı Olun!

Hiçbir blog yazarı blogunu açtığı günden itibaren ne popüler olmuştur ne de para kazanmıştır. Zamanla üretilen içerik sayısına göre ve ziyaretçi sayısına göre popülerliği ve kazancı artmıştır. Yapmanız gereken sabırla içerik üretmektir. Ben ilk blogumdan 5 ay sonra ilk gelirimi elde etmiştim.

Sabrettiniz! Peki Ya Sonra?

Sabrettiniz ve hatırı sayılır bir içeriğiniz, gözle görülür bir ziyaretçi sayısına ulaştınız. Artık bundan sonra yapmanız gereken şeyler vardır. İçeriğinize göre sizinle iletişime geçen markalar, firmalar olacaktır. İçeriğinize göre size tanıtım yazıları hazırlatmak isteyenler olacaktır. Ziyaretçi sayınıza göre blogunuza reklam eklemeye başlayacaksınız. vs…

Ben Blogumdan Nasıl Para Kazanıyorum?

Srgz Blog'dan ciddi anlamda para kazanabiliyorum. Bazı arkadaşlarıma elde ettiğim kazancı söylediğimde şaşırıyorlar. Bu kazanç tesadüf değildir. Emek verdim ve bu emeği ciddiyetle kullandım. Bir süre sonra bazı markalar ve firmalar benimle iletişime geçip, bazı tekliflerde bulundular. Bazı markalar düzenledikleri etkinliklere davet ettiler. Bazı markalar ürünlerinden gönderip, kullanmamı ve fikirlerimi blogumda yazmamı istediler. Bazıları blogumun sağına soluna reklam vermek istediler. Hürriyet'in Bumerang isimli sistemi ile para kazanabiliyorum. Blogumda tanıtım makaleleri yayınlayarak para kazanabiliyorum. Çeşitli markaların ürünleri hakkında deneyimleri yazabiliyorum. Popülerliğim artıyor. Geçtiğimiz günlerde Bumerang Deneyim günleri adı altında Adana'da yapılan Blog Yazarları buluşmasına gittiğimde blogumun ismini duyanın verdiği tepki ile popülerliğimin arttığını gördüm. Aynı şeyi blog hocam içinde söylemeliyim. Aramızda yoktu ancak namı ortamdaydı.

Sonuç İtibari İle!

Sonuç olarak blogunuzla başarı elde etmek istiyorsanız, bir kazancım olsun diyorsanız blogunuza emek harcayacaksınız. Para kazanmaya başlamadan önce yatırım yapmalısınız. Blog Yazarlığı konusunda sermaye para değildir. Sermaye emek ve ciddiyettir. Yazılarınızı milyonlar okuyormuşcasına yazmalısınız. Her yazınızdan faydalanacak mutlaka birileri olduğunu bilerek yazmalısınız. İçerik üretirken blog konunuzun dışına istisnai durumlar dışında çıkmayacaksınız. İçerik üretmede düzenli olmalısınız. Bir günde 5 içerik girip 1 hafta hiç bir şey yazmazsanız ciddiyetinizi kaybedersiniz. İnsanlar sizin düzeninize alışmalı. Bir market düşünün. Bir akşam bir ürüne ihtiyacınız oldu ve gittiniz market geç saat olmasına rağmen açıktı. Alacağınızı aldınız. Başka bir zaman yine başka bir şeye ihtiyacınız olduğunda nasıl olsa o market açıktır diyerek gittiniz ve kapalı olduğunu gördünüz. Bir sonraki seferde açık olma ihtimali daha garanti olan bir markete gidersiniz. Blog Yazılarınızda böyledir. İnsanlar blogunuza gelip bir kaç yazı okur ve daha sonra geldiğinde hiç bir yazı girilmediğini gördüğünde güncellemediğini düşünüp tekrar ziyaret etmeyecektir.İnsanlar yazılarınızı okumak için yeni yazılarınızı takip edebilmeliler.

Blogunuzun temelini oluşturmak için aşağıdaki vasıfları blogunuza kazandırmalısınız.

Ciddiyet, Devamlılık, Samimiyet, İstikrar, Güven.

Yukarıda yer alan bu vasıflarla blogunuzu donattığınızda kazancınızın arttığını kendiniz de göreceksiniz. Herkese iyi bloglamalar dilerim.

Yazar Hakkında: Srgz Blog ; Webtasarım ve Teknoloji üzerine özgün makaleler yayınlayan güncel bir blogdur.

Freitag, 13. Juni 2014

EVDE YENİLİK İYİDİR.



Salonumuzu değiştirdik. Her zaman hayalimdi, oturma odamın bir kütüphane havasında olması. Ama maalesef o kadar büyük bir oturma odam olmadı. Salonda çoğunlukla oturup rahat ettiğimiz için, salonun da kütüphane havasında olması bizi çok memnun etti. Hayatımıza renk kattı. Etrafta ki tüm objeleri, hatıraları topladı. Her şey derli toplu . Tozdan uzak.
Kapalı kısmında da mumluklar, kutular, dergiler ve yine kitaplar var.










Televizyon ünitesini de yeniledik. Ev beyazla çok aydınlandı. Çok ferahladı. Gerçi çok eksiklik var, renk katması için ekstra yastıklar, perde, koltuk kılıfları ve abajur eklenecek, ama zamanla.



Bu da  İnce uzun hatıra dolabım. Eskiden gümüşlükte bulunan tüm hediyelik hatıralarım duruyor.
Sığmayan büyük parçalarda kitaplıkta.












Evde 15 seneden sonra değişiklik yapmak iyi geldi..
Bu arada yatak odası takımı, ayakkabılık, banyo ve çarşaf dolabını da değiştirdik.
Kırklanırken yenilendik.
Tavsiye ederim.










Donnerstag, 12. Juni 2014

Bloglamayla İlgili Öğrendiğim 10 Önemli Ders

Bu yazı, kisiselbasarim.com yazarı Timur Demir tarafından Blog Hocam için yazılmıştır.

İnsanlar çeşitli nedenlerden ötürü bloglamayı severler. Bazısı yazarak para kazanmak ister, bazısı isim yapmak ister. Bazısı için sadece eğlencedir ve herhangi bir ciddiyet yoktur. Bazı ise düşüncelerini başkalarıyla tartışmaktan hoşlanır ve düşüncelerini blog adresinde paylaşır. Hangi amacı taşıyorsanız taşıyın bloglama sayesinde öğrenebileceğiniz bazı önemli şeyler vardır.

dersler

 

1. Yaratıcılığınızı Korumak İçin Eğlenmeye Çalışın


Bu bazı durumlar için biraz abes kaçabilir. Teknik sorumluluğu fazla olan veya bilimsel konularda yazılar yazdığınız bir blog sahibi bile olsanız yazarken eğlenmeniz gerekir. Yazar yazısını hazırlarken o anki ruh halini de yazısına yansıtır ve eğer yaptığınız işten sıkıldıysanız bu yazılarınıza yansımaya başlar. Sonuç olarak okuyucuları rahatsız etmeye başlarsınız. Farklı yaklaşımlar gerçekleştirmeye ve tekrardan kaçınmak için sahip olduğunuz yazarlık stilinde değişiklikler yapmaya çalışın.

 

2. Yazılarınız Ancak Dil Bilginiz Kadar İyi Olabilir


Dil bilgisi kuralları hiç aklınıza geliyor mu? Bazı insanlar dil bilgisi kurallarına takıntılı durumdadırlar ve nerede yanlış görülürse bunu gün yüzüne çıkarmaktan hoşlanırlar. Bu biraz sinir bozucu olabilir ancak dil bilgisinin kötü olması yazılarınıza doğrudan etki eden bir durumdur. Buna pek aldırış etmeseniz bile yazım hataları yapmanız yazarlığınız açısından güvenilirliğinizi kısıtlayan bir durumdur. Eğer ciddiye alınmak isteyen biriyseniz yazılarınızı yayınlamadan önce kontrol etmelisiniz.

 

3. İnternetin İşlevsel Bilgisine Sahip Olmalısınız


Bunu göz ardı edemezsiniz. Arama motorlarını doğru bir biçimde kullanmalı ve ihtiyaç duyduğunuz araştırmayı yapmalısınız. Bununla birlikte blog adresinizin bakımını ve güncellemesini tek başınıza yapabilmelisiniz. Bunun dışında internet jargonunda bazı ifadeler gerçek hayatta olduklarından farklı anlama gelebilmektedirler. Bu tür ifadeler hakkında bilgi sahibi olmalı ve yanlış bir şeyler aktarmamak için önleminizi almalısınız.

 

4. Okuyucuların Görüşlerine Başvurun


Yazılarınızın iyiliği veya kötülüğü konusunda objektif olabilmek son derece önemlidir. Ancak birçok yazar kendi yazılarını çok iyi bulur ve objektif olmaktan uzak dururlar. Blog yazarlarının klasik yazarlara göre farklı bir avantajı bulunur. Zaman kaybetmeksizin yazıları hakkında takipçilerin görüşlerine başvurabilir. Bazı kişiler kasıtlı olarak çok kötü olduğunuzu dile getirirler. Bu durumda daha gerçekçi olan yorumlara kulak asmaya çalışmalı ve hatalarınızı tespit edebilmelisiniz.

 

5. Reaksiyonlar Motivasyonunuzu Etkilememeli


Web büyük bir alandır ve bu alanda fırsatlar veya işler için farklı seçenekler söz konusudur. Yaratıcı bir yazarsanız bu seçenekler daima önünüzde olur ancak beklentilerinizi çok yüksek tutmamalısınız. Bir işe başvurduğunuz zaman sizi reddedebileceklerini aklınızdan çıkarmayın. Çalışmalarınızı, çabalarınızı sürdürün ve bu tip durumların sizi etkilemesine izin vermeyin.

 

6. Bir Şeyler Kendiliğinden Gelişmez, Onları Ortaya Çıkarmalısınız


Her zaman yeni fırsatlar kovalayın. İletişim kurabileceğiniz kişileri değerlendirin, iş fırsatları arayın ve işinizin geleceği hakkında düşünün. Eğer yerinizde durarak yazmaya devam eder ve beklersiniz sadece ufak miktarda gelişim gösterirsiniz. Bir şeylerin kendiliğinden ortaya çıkmasını beklememeli onları siz ortaya çıkarmalısınız.

 

7. Ara Vermeyi İhmal Etmeyin


Belirli aralıklarla yazmaya ara vermeye çalışın. Kaliteli içerik oluşturmak için bunu yapmak zorundasınız. Aksi takdirde yazılarınız kalitesiz hale dönüşür ve buna dur diyemezsiniz. Eğer ara vermek gibi bir seçeneğiniz yoksa neler yazdığınızı gözden geçirin. Yorgunluk sadece yazılarınızı etkilemez, aynı zamanda motivasyonunuzu da etkiler. Dinlenmek için kendinize vakit ayırın ve iyice dinlendikten sonra geri dönüş yapın.

 

8. Sabır ve Çalışkanlık Başarı İçin Önemlidir


Birçok blog yazarı bloglama dünyasına aşırı rahat bir şekilde giriş yaparlar ve birkaç ay içerisinde hemen başarıya ulaşacaklarına inanırlar. Bloglama dünyasında böyle bir şey söz konusu değildir. Birçok blog yazarı yıllar sonra başarıya ulaşmıştır. Bloglama hemen başarı getiren bir iş değildir. Planlama, öğrenme ve çok çalışma gerektirir.

 

9. Troller İle Savaşmaya Çalışırsanız Zararlı Çıkarsınız


Bazı yaratıcı kişiler sadece eğlenmeyi hedeflerler ve onlar için her şey eğlence anlamını taşımaktadır. Bu kişilere Troll denir. Sıkılgan bir yapıya sahiptirler ve kendilerini eğlendirmeye çalışırlar. Blog adresinize Troller gelmişse onlarla tartışmaya girmeye çalışmayın çünkü çoğu zaman kaybeden taraf olursunuz.

Onların kaybedecekleri bir şeyleri yoktur ve ana hedefleri sizin yaptıklarınıza eğlence amacıyla dalga geçmektir. Onlara aldırış etmemek ve onlarla reaksiyona girmemek oldukça ideal bir seçimdir çünkü reaksiyon görmedikleri zaman başka yere giderler.

 

10. Ne Pahasına Olursa Olsun Paranın Peşinden Gitmeyin


İnternetten para kazanmanın birçok yöntemi vardır. Bu doğrudur ancak blog konusuna geldiğinde bu hususta dikkatli olmalısınız. Sizi takip eden kişiler blog adresinizi ayakta tutan kişilerdir. Eğer onların istemeyeceği şekilde reklamlar sunmaya başlarsanız sizi takip etmeyi bırakırlar ve tüm çalışmalarınız boşa gider. Seçimlerinizi dikkatli bir biçimde yapın, sizi takip edenlere danışın ve değişikleri onlara bildirin. Para kazanmak isterken blog adresinize zarar vermeyin.

 

Yazar Hakkında: Ben Timur Demir. Yaklaşık 2,5 yıldır internet dünyasında aktif olarak bulunmaktayım. 3,5 ay önce üniversitemde katıldığım bir kişisel gelişim seminerinden sonra, Kendi Kahramanınız Olun! Sloganıyla hayata geçirdiğim web sitemde, kişisel gelişim ve kişisel başarı yazıları yazmaktayım.

Sosyal Ağ : Facebook

Mittwoch, 11. Juni 2014

9. YAŞIMIZIN HATIRASI

Benim minik kuzum, minik tombul kuşum tam dokuz yaşında.
15 Nisan 'da hafta boyu kutladık.
 Buraya da not düşmek istedim.
Eski notlar birer birer dökülüyor....