Freitag, 25. April 2014

Türkiye'nin Sosyal Medya İstatistikleri

Bu yazı Emre Öklük tarafından Blog Hocam için yazılmıştır.

Facebook, Twitter gibi sosyal medya araçlarının en aktif kullanıldığı ülkelerden biri olan Türkiye, resmen  bu alanda madalya kazanmaya hak kazanmış bir durumda. Yapılan araştırmaların ortaya çıkardığı sonuçlar inanılmaz derecede hayret verici. Dönemin teknolojisiyle bu kadar iç içe olmak ilk bakışta heyecan verici, umutlandırıcı gibi görünse de bana göre işin aslı pek de öyle değil aslında.

Türkiye İstatistik Kurumu Hanehalkı Bilişim Teknolojileri Kullanım Araştırması 2013 verilerine göre 16-74 yaş grubu bireylerin yüzde 39,5'i interneti haftada en az bir defa kullanıyormuş. Aynı yaş grubunda internet kullanan bireylerin arasında düzenli internet kullanım oranı ise yüzde 91,6. Financial Times'a göre ise Türkiye'de internet kullanıcısı sayısı 36,455,000.

Gerçekten de hayret verici değil mi? 75 milyon nüfüsa sahip bir ülkede 36 milyonun üzerinde birey interneti aktif bir şekilde kullanıyor. Bir de bu 36 milyon insanın interneti ne amaçla kullandığına bakalım isterseniz.

Webrazzi sitesinin aktardığı bilgilere göre Foursquare'da Türkiye, ABD'den sonra dünyada en çok check-in yapılan ikinci ülkeymiş. Bu sonuçla görülüyor ki Türkiye, yoğun nüfüslu, internetin aktif kullanıldığı Avrupa ve Asya ülekelerini bu konuda geride bırakmış.



36 milyon internet kullanıcısının yüzde 31.10'u ise Twitter kullanıyormuş. İşte en hayret verici nokta bu ki, bu istatistik Türkiye'yi dünyada Twitter kullanımında birinci sıraya yerleştirmiş. Bu yüzde rakama döktüğümüzde Türkiye'de 11 milyon 337 bin Twitter kullanıcısı olduğunu gösteriyor. TTNet tarafından yapılan araştırmaya göre ise geçtiğimiz Şubat ayında Türkiye'de Facebook kullanıcı sayısının 32 milyonu aştığı belirtilmiştir. Google+ kullanıcısı 1 milyon, Twitter kullanıcısı 6 milyon ve Linkedin kullanıcısı 1 milyon civarındadır.

Önceden lüks olarak görülen bilgisayar ve internet artık çoğu insanın sadece elini çebine atarak ulaşabileceği bir konumda ve ülkemizde bu imkanı kullanan birey sayısı oldukça fazla. Bu noktada ortaya çıkan soru ise internet veya sosyal medyanın ne derecede olumlu kullanıldığı.

Türkçe web sitelerine bakacak olursak blog çöplüğünden geçilmiyor, kopyala yapıştır yayıncılık almış başını gidiyor, Facebook, Twitter ve Foursquare'da insanların ne yaptığı, ne yeyip içtiği ve nereye gittiğinden başka bir şey önemli değil. (Bir de ülkesini sanki sosyal medya üzerinden kurtaracağını düşünen işgüzarlar var ya; o konuyu hiç açmayın işte.) Bana soracak olursanız kullanmış olmak için kullanmaktan başka yaptığımız bir şey yok interneti. Eğer biz, interneti gerçekten verimli kullansaydık Twitter'da değil de Türk yapımı bir sosyal paylaşım sitesinde rekor kırmış olurduk. Ya da android ve IOS markette en çok indirilen uygulama Türk yapımı bir sosyal paylaşım uygulaması olurdu. Veya başka bir şey.

Neyse, buradan sonra yorumu sizlere bırakıyorum. Bu yazımda konuyla ilgili istatistikleri sizlere sunmak istedim, eğer ülkemizde internet kullanımının verimliliğiyle ilgili bütün yorumlarımı merak ederseniz Türkiye'nin İnternetle İmtihanı adlı yazımda naçizane bir kaç fikrime ulaşabilirsiniz.

Saygılarımla
 
Yazar Hakkında: Yaklaşık üç senedir kişisel blog yazarlığı ' yapmaya çalışmaktayım '. İlk defa bu kadar kararlı ve düzenli olarak Nisan 2014'te emreokluk.com adıyla oluşturduğum blogumla blog dünyasına adımımı atıyorum. Kişisel, her telden yazılarımı blogumda sunmaktayım.

Blog: emreokluk.com
İletişim: oklukk@gmail.com

Mittwoch, 23. April 2014

Mali Müşavirlik & Muhasebe Blogu

Limited, anonim veya şahış farketmez, şirket kuruluş işlemleri gerçekten şirket kuracak kişilerin yapacağı işler değil. Noteriydi, vergi dairesiydi, ticaret sicil kaydıydı derken kendinizi prosedürlerin ve resmi işlemlerin içinde boğulurkren bulabiliyorsunuz.

 

Bu işlemleri kolayca ve eksiksiz yapabilmek için bir mali müşavirle çalışmanız şart. Sadece mali müşavirle de bitmiyor. Mevuatları, kanunları, prosedürleri takip etmeli ve bilinçli harket etmelisiniz. Bu yazıda tanıtacağım blog olan malimusavirx.net sitesi de tüm bu konuları takip etmenizi sağlayan faydalı bloglardan biri.

 

mali müşavir

 

Hepimiz Birer Girişimci Adayıyız

 

İnternette dünyayı birkaç yıl geriden takip ettiğimiz bir gerçek. Dünyada internet alanında trend olan şeyler, 5-10 yıl içerisinde bizde de patlıyor. Bunun sayısız örneği var. Dünyada blogların geldiği noktaya baktığımızda, kısa zamanda bizde de blogların birer küçük işletme olarak tanımlanacağını öngörmek zor değil. Bundan 10 yıl sonra bazılarımız homeofis olarak evden blog yazacak, bazılarımız da işi büyüterek şirketleşecek. İşimizin çapı ne olursa olsa olsun mali müşavir ve muhasebeci hizmetine ihtiyacımız olacak.

 

Mali müşavirler devletle aranızdaki ilişkileri yönetecek, sizi prosedürlerle ve evrak yüküyle uğraşmaktan kurtaracak kişilerdir. Bu yüzden bir mali müşavirle çalışırken seçici davranmalısınız.

 

Yukarıda bahsettiğim malimusavirx.net sitesi, pratik bilgiler ve haberlerin yanı sıra mali müşavirlik ve muhasebe hizmetleri de vermektedir. Verdikleri hizmetlerden kısaca bahsetmek gerekirse:

 

- Şirket kuruluş işlemleri

- Muhasebe hizmeti

- Danışmanlık hizmeti

- Vergi beyannameleri  (KDV, Muhtasar, Gelir, Kurumlar Vergisi)

- Ücret bordrosu ve SGK işlemleri (SSK)

232)Zor Durumlarda Ne yapmalıyız Ve Nasıl Düşünmeliyiz?

ZOR DURUMLARDA NE YAPMALIYIZ VE NASIL DÜŞÜNMELİYİZ?
Sizin için kötü olan bir durumun içinde bulunduğunuzda ve kendinizi kötü hissettiğinizde kendinizi o an, o olayın dışındaymışsınız gibi düşünmeniz durumunuzla ilgili daha sağlıklı kararlar almanızı sağlayacaktır. Böylelikle, olayları daha objektif olarak değerlendirebilirsiniz. 
Daha dengede kalabilmek ve sağlıklı çıkarımlarda bulunabilmek için kendimize şu soruları sorabiliriz; 
- Ben bu olaydan nasıl bir ders çıkarabilirim
?
- Bu durumun bana vermek istediği mesaj nedir?
- Bu olayı neden yaşamış olabilirim?
- Yaşadığım bu olayda nasıl davranırsam, benim faydama olacaktır?
- Eğer bu olay sonucunda öfkelenirsem ve çok üzülürsem bunun bana bir faydası olacak mıdır?
- Üzülmeye devam etmemin bu sorunu aşmada ve kendimi iyi hissetmemde bana bir yararı dokunacak mıdır?
Burada amaç sorunlarımızı görmezden gelmek değil, olaya doğru bir ruh haliyle yaklaşarak; yaşamımız için faydalı bir çözüm yaratabilecek bir bakış açısı geliştirebilmektir. Kontrol edemedikleri ve sonucu değiştiremeyecekleri negatif duygulara odaklanan insanlar, güçsüzleşirler. Sağlıklı bir ruh hali ve bakış açısı içinde, kendimiz için daha faydalı çözümler üretebiliriz. Gerçek bir çözüm için soruna değil, çözüm yollarına odaklanmalıyız. İçinizde mutsuzluk hissi varsa, o duygunuzu yadsımayın. Onu gönderebilmeniz için önce onun varlığını kabul etmeniz gerekir. Ancak, kendiniz için “mutsuzum” ifadesini de kullanmayın. Böyle yaparsanız, mutsuzluğu kendinizle özdeşleştirmiş ve onu bir anlamda kişiliğinizin bir parçası haline getirmiş olursunuz. ‘Mutsuzum’ demek yerine şöyle söyleyin; “İçimde bir mutsuzluk duygusu var…” Mutsuzluğumuzun asıl nedeni yaşadığımız olay, sözler ya da durumumuz değil; durumumuzla ilgili değerlendirmelerimizdir. Bu yüzden düşüncelerimizin farkında olmak ve düşüncelerimize hâkim olmak önemlidir. Kendinizi düşünceleriniz ya da duygularınızla tanımlamak yerine, düşüncelerinizi her zaman gözlemleyin ve onların farkında olun. Düşüncelerinizin size ve yaşamınıza hükmetmesine izin vermeyin. Bilinçsizlik, sizin gelişiminizi engelleyen en önemli sorundur. 

KAHUNA İçsel Dönüşüm Merkezi


Montag, 21. April 2014

Daha Fazla Retweet Almanın Yolları

Blog Hocam’ın Twitter hesabını takip edenler çok aktif olmadığımı bilirler. Kişisel bir hesabım olmadığı için Twitter’a mobil cihazlardan da bağlanmıyorum. Blog  Hocam’da yayınlanan yeni yazıları, gelişmeleri, beğendiğim içerikleri, bazen de o an aklıma gelen bir ipucunu paylaşıyorum.

 

Attığım tweetlerin hemen hepsi dijital dünyayla ilgilenenlere yönelik olsa da bazıları defalarca retweet ediliyor, bazılarında ise paylaştığım link bile tıklanmıyor.

 

İnternette bulduğum çeşitli Twitter analiz araçlarını (ilerleyen zamanlarda bu araçları paylaşacağım) kullanarak en çok retweet edilen tweetlerimin listesi çıkardım. Bu tweetleri inceledim ve neden diğerlerinden çok retweet edildiklerini anlamaya yönelik bir çalışma yaptım.

 

Benim gibi kişisel değil, blogu için Twitter hesabı olan ve bu yönde tweetler atan kullanıcıların daha fazla retweet almaları için önerilerim…

 

retweet

 

1. Mention Kullanın

 

Tweetlerde mention kullanmak, o tweetin viral etkiyle yayılmasını sağlayabiliyor. Ünlü bir Twitter kullanıcısından veya binlerce takipçisi olan bir kuruluştan bahsederken o hesabı mentionladığınızda retweet edilme ihtimali çok yüksektir.  Retwet sayesinde o hesabı takip eden binlerce kişiden de tweetinizi retweet eden mutlaka olacaktır.

 

2. Kısa Linkler Kullanın

 

Lİnk içeren tweetlerin daha çok retweet edildiği çoğu araştırmada ortaya çıkan bir sonuç. Ancak benim incelemem de şöyle bir durum var: linkleri kısaltarak tweetin sonuna eklediğimde hem tıklanma, hem de retweet edilme oranı artıyor. İnsanlara bilgi, belge, haber veren web sayfalarının linklerini kısaltarak paylaşırsanız daha çok retweet edilecektir.

 

3. Siz De Retweet Edin

 

Tweeterinizin retweet edilmesini istiyorsunu ama siz bunu ne kadar yapıyorsunuz? Özellikle karşılıklı takipleşmenin olduğu hesapların tweetlerini retweet ettiğinizde onlar da iade i retweet yapacaktır. Bunun altında yatan şeyin psikolojik olduğu tahmin ediyorsunuz sanırım.

 

4. Hashtag Kullanın

 

Twitter’ın sembolü olan hashtagler her faaliyette olduğu gibi retweet almakta da çok işe yarıyor. Tweetinizin ilgli kullanıcılar tarafından farkedilip retweet edilmesi için 3 taneyi geçmeyecek şekilde hashtag eklemenizi öneririm.

 

5. İsteyenin Bir Yüzü…

 

Bazı tweetlerimin başına veya sonuna “RT Lütfen!” şeklinde bir call to action eklemişim. Ve yardımsever bazı takipçilerim bu çağrıma kulak verip retweet etmişler. Daha fazla retweet almak için belki en ilkel yöntem işe yarıyor :)

 

6. Tweet Uzunluğunu Optimize Edin

 

Çok kısa ce çok uzun tweetler pek sevilmiyor ya da dikkat çekmiyor sanırım. Hem dijital analiz şirketleriin araştırmalarından, hem de benim gözlemlerimden yola çıkarak ideal tweet uzuynluğunun 71-100 karakter arası olduğunu söyleyebilirim. Bu uzunluktaki tweetlerin retweet edilme şansı daha yüksek.

 

7. Zaman Ayarlı Tweetler Gönderin

 

Ben de olduğu gibi sizde de farklı yaşam tarzındanve meslek grubundan takiçiler mutlaka vardır. Her kesmin farklı onkline gün ve saati olabilir. Dolayısıyla tweetlerinizi farklı gün saat dilimlerine programlayarak gönderirseniz retweet edilme ihimali artar.

 

8. Görsel Kullanın

 

Yapılan araştırmalar görsel kullanılan tweetlerin, kullanılmayanlara göre 2 kat daha fazla retweet edildiğini tespit etmiş. Gerçekten de görsel eklediğim tweetler daha çok kullanıcı tarafından retweet edilmiş.

 

9. TT Listesine Göz Atın

 

TT listesindeki hashtagleri kullanarak attığınız tweetler, o hashtagin gündeme kalmasını isteyen kullanıcılar tarafından bol bol retweet edilir, favorilere eklenir. Gündemdeki hastagleri kullanarak, sizi takip etmeyen kullanıcılar tarafından bile retweet edilirsiniz.

 

10. Twitter Hakkında Tweetleyin

 

Twitter hakkında gönderdiğim tweetler de bol bol retweet alıyor. Bazen bir eleştiri, bazen bir ipucu, bazen bir yenilik. Twitter’da aktif olarak yer alan insanlst Twitter hakkındaki teetleri retweet etmeyi seviyorlar.

Samstag, 19. April 2014

Çilekli ve Zencefilli Krema Dolgulu Çikolatalı Cupcake



O kadar çok şey pişiriyorum ama bloga ekleyecek vaktim olmuyor. Elimde bir sürü fotoğraf, tarif bekliyor. Aslında istediğim daha farklı şeylere yönelmek. Mesela geçen gün karabiberli ve çilekli cupcake yaptım ama insanların damak tadına karabiber ve çilek gider mi bilemiyorum. Ben çok sevdim. Karabiber ise Laduree'ün en sevdiğim makaronu olan karabiberli makaronundan aklıma geldi, çilekle de uyacağını düşündüm.

Bunlar benim hayatımda yediğim en güzel cupcakelerdendi. Zencefil, çilek, çikolata... Üzerlerine de beyaz çikolataya batırılmış çilekler ekledim. Bu pasta süsleri ise bana Betül Abla'dan hediye :) Çok güzel değiller mi hem kalpker hem boncuklar?

Çok uzatmıyorum ve tarife geçiyorum.

Kaplama kreması olarak mus benzeri bir krema yaptım.
Dolgu kreması için de Dr oetker'in dolgu kremasını süt ve süt kreması ile çırptım. Hazır krema kullanmak istemeyenler için ekstra bir krema tarifi ekledim. Ben normalde hazır krema kullanmayı sevmiyorum ama bu krema çok hoşuma gidiyor.

Zencefil damak tadınıza uymazsa eklemeyebilirsiniz.




Çilekki ve Zencefilli Krema Dolgulu Çikolatalı Cupcake

MALZEMELER

Kakaolu Kek

  • 2 yumurta
  • 1.5 su bardağı elenmiş un
  • 1 çay kaşığı kabartma tozu
  • 1 çay bardağı sıvıyağ
  • 1 su bardağı toz şeker
  • 3 yemek kaşığı kakao
  • 1 çay bardağı kefir veya süt
  • vanilya


Çikolatalı Krema

  • 200 ml soğutulmuş sıvı krema
  • 40 gr sütlü çikolata
  • 60 gr mümkünse %70 kakaolu bitter çikolata
  • 1 yemek kaşığı pudra şekeri


Çilekli ve Zencefilli Krema

  • 1 paket Dr Oetker dolgu kreması (hazır kremaları hiç sevmesem de bunun tadı çok hoşuma gidiyor ama bunun yerine pastacı kreması da kullanabilirsiniz)
  • 1 çay kaşığı veya daha fazla rendelenmiş taze zencefil
  • 7-8 tane çilek

(hazır krema kullanmak istemezseniz: 1.5 su bardağı süte 2 yemek kaşığı mısır nişastası, 3 yemek kaşığı toz şeker, vanilya ve 1 çay kaşığı taze rendelenmiş zencefil ekleyip kaynayana kadar pişirin. Kaynayınca altını iyice kısın ve bir kasede çırpılmış 1 yumurta sarısına 2-3 kaşık kremadan ekleyip hızlıca karıştırın ve daha sonra bu karışımı yavaşça ekleyip karıştırarak kremaya ekleyin. Tekrar kaynayıncaya kadar pişirin ve ocaktan alın. 2 yemek kaşığı tuzsuz tereyağ eleyin ve eriyinceye kadar karıştırın. Karışım ılıyınca küçük doğradığınız çilekleri ekleyip karıştırın)

YÖNTEMLER

Kek:
Yumurta sarılarına şekeri ve vanilyayı ekleyip kremamsı bir kıvam alana ve rengi hafif açılana kadar yaklaşık 3 dakika çırpın. Daha sonra yağı ve sütü ekleyip karıştırın. Karışımın üzerine unu, kabartma tozunu ve kakaoyu eleyin, 1 dakika kadar karışım unu yiyene dek karıştırın.

Ayrı bir kaptu yumurta aklarını bir tutam uz ile 3-4 dakika katılaşıp kar gibi olana kadar çırpın. Daha sonra unlu karışımı ekleyip tahta bir kaşık yardımı ile çırpmadan birbirine yedirin ve homojen bir karışım elde edin.

Hamuru cupcake kalıplarına paylaştırıp 175C fırında 15-20 dakika pişirin. (her fırın farklı olduğu için siz yine de 15 dakikadan sonra kürdan testi yapın ve eğer pişmişse alın fırından, yoksa pişirmeye devam.)

Çilekli ve Zencefilli Krema

1 paket dolgu kremasını belirilen miktarda süt ile çırpın ve içine küçük doğradığınız çilekleri ve zencefili ekleyip karıştırın.

(hazır krema kullanmak istemezseniz: 1.5 su bardağı süte 2 yemek kaşığı mısır nişastası, 3 yemek kaşığı toz şeker, vanilya ve 1 çay kaşığı taze rendelenmiş zencefil ekleyip kaynayana kadar pişirin. Kaynayınca altını iyice kısın ve bir kasede çırpılmış 1 yumurta sarısına 2-3 kaşık kremadan ekleyip hızlıca karıştırın ve daha sonra bu karışımı yavaşça ekleyip karıştırarak kremaya ekleyin. Tekrar kaynayıncaya kadar pişirin ve ocaktan alın. 2 yemek kaşığı tuzsuz tereyağ eleyin ve eriyinceye kadar karıştırın. Karışım ılıyınca küçük doğradığınız çilekleri ekleyip karıştırın)

Çikolatalı Kaplama Kreması

Çikolataları benmari usulü eritip oda sıcaklığında 5-6 dakika ılıtın. Çİkolataları ılımaya bıraktığınızda kremanın yarım çay bardağı kadarını ayırıp (katı haldeyse 2-3 yemek kaşığı) kalan kısmını 3-4 dakika hızlı devirde katılaşıncaya kadar çırpın. (En başta size olmayacak gibi görünebilir, sabredip çırpmaya devam edin kıvam alıyor illa ki.) Katılaşmaya başlayınca 1 yemek kaşığı pudra şekeri ilave edin ve 1-2 dakika daha çırpın.

Ilımaya başlamış çikolataya azar azar ayırdığınız kremadan ekleyin ve karışırın. Kremanın tamamı eklenince bu karışımı çırpılmış kremaya ekleyip 1 kadar kremanın tamamı çikolata ile karışana kadar çırpın. Karışımı kekler pişip, içleri doldurulana kadar dolapta bekletin.

Cupcakelerin hazırlanışı: Ilımış keklerinizi "burada" anlattığım gibi, size kolay gelen bir yöntemle çilekli krema ile doldurun.
Daha sonra kaplama kreması ile kaplayın ve istediğiniz gibi süsleyin.

Freitag, 18. April 2014

Blogunuza Karşı Monoton Olmayın

Bu yazı, Emrah Kara tarafından Blog Hocam için yazılmıştır.


Dünya genelinde ortalama her gün 5 milyon blog yazıldığını varsayalım. Bu rakamı dünya nüfusuna oranlarsak ortalama her 1400 kişiden birinin blog yazdığı sonucuna ulaşırız. Global düşünüldüğünde hakikaten müthiş bir rakam ve blog sitelerin daha da yaygınlaşarak arttığını düşünürsek ilerleyen zamanlarda bu verinin çok daha azalacağını düşünebiliriz.

Bu küçük beyin jimnastiğinden sonra asıl konumuza dönelim. Biz blog yazarlarının artık daha detaycı ve dikkatli olma zamanımız geldi. Çünkü yazar kadar okuyucu da önemli bir etken. Şimdi kısaca yazar ve okur ilişkisine değinmek istiyorum.

 

SONY DSC

 

1. Hep kendinizi düşünmeyin

 

Blog tutan insanlarda gereksiz hırslar, para kazanma arzusu ve popüler olma tutkusu olduğu müddetçe kaliteden bahsetmek söz konusu değildir. Çoğumuzda bu hatayı yapıyoruz. Bizim blog yazarları olarak öncelikli hedefimiz ziyaretçilerimizin yazılarımızı okuması olmalıdır, okuyucunun dikkatini dağıtarak onlara reklamları tıklatmak değil. Tabi ki reklam ya da reklamlar yayınlayacağız ama öncelikli hedefimiz bunlar olmamalıdır.

 

2. Yazılarınızda bir ana fikir olsun

 

Ben her hangi bir sosyal medya aracını belirli bir hedefe istinaden kullanıyorum. Örneğin; Whatsapp’ı telefon rehberimde bu programı kullanan birileri varsa kullanırım. Eğer yoksa cihazıma yüklemem. Eminim siz de öyle yaparsınız. Demek istiyorum ki, yazılan yazı sadece yazıdan ibaret olmamalı, okuyucuya aradığını sunup okuduğunu anlatabilmelidir. Sırf siteye ziyaretçi çekmek için hedefsiz ve ana fikirsiz yazı yazılmamalıdır. Tabi ki bu kaliteyi olmakla paralel bir durum.

 

3. Sürekli aynı konulardan bahsedilmemeli

 

Takip ettiğim ve kaliteli bulduğum bir kaç tane blog var. Bunlarında dışındaki bloglar genelde günlerde tek bir konu üzerinde yoğunlaşıyorlar. 7 temel kategoriden oluşan bir blog sitesinin haftanın 7 günü sadece teknoloji üzerine yazılar yazması bana çok mantıklı gelmiyor. Her gün bir adet farklı kategoride yazılar yazılması blog açısından çok daha işlevsel olacaktır.

 

4. Hit almak mı yoksa kaliteli ziyaretçi kitlesi mi?

 

Öncelikle bu konuya karar verilmeli. Bir blogun çizgisi olmalıdır. Bazen 3 satır yazı yazarsınız ve bu yazınızı 3 bin kişi okur, bazen de farklı bir yazınızı sadece 200 kişi okur. Burada temel etken yazdığınız yazının amacının ne olduğu ile alakalıdır. Bilgi ve deneyimlerinizi, yaşam tarzınızı ve kaleminizdeki kişiselliğinizi yazınıza aktarabiliyorsanız sizin için yazınızı kaç kişinin okuduğunun bir önemi yoktur. Ben, blogumu ziyaret eden kitlenin belirli bir seviyede olmasını isterim. Zaten süreklilik de bu mantalite ile kazanılır.

 

5. Blogunuzu özel kılın

 

Kendinizi bir an için ziyaretçi olarak düşünün ve rastgele bir konu araştırın. Çeşitli siteleri ziyaret edin. Aradığınızı bulma yolunda bıkmadan ilerleyin. Gerçekten de sitelerdeki o bıktırıcı temalardan, yavaşlıklıklardan ve reklamlardan tiksineceksiniz. İşte blogunuzu diğerlerinden ayıracak en önemli 3 özel nokta. Bunlara dikkat edildiğinde geriye sadece yazıların kalite değeri kalır.

 

Sonuç olarak, kalite her zaman ayrıntılarda gizlidir. Her ayrıntı önemsenmeli. Çünkü önemsenen ayrıntılar sizin kalitenizi ortaya koyar ve çizginiz herkes tarafından beğenilebilir.

 

Herkese sevgilerimle.

 

Yazar Hakkında: Emrah Kara uzun zamandır blog yazarlığı yapmaktadır. Şu anda çeşitli konularda yazdığı yazıları sahibi olduğu emrahkara.com.tr internet adresinde yayınlamaktadır.

 

Blog: www.emrahkara.com.tr

Mail: mail[at]emrahkara.com.tr

Mittwoch, 16. April 2014

Çikolata Şeker Kurabiye






Çikolata Şeker Kurabiye



Malzemeler;

150 gr tereyağı (oda sıcaklığında)

1 çay bardağı sıvı yağ

3/4 su bardağı ince toz şeker (rondodan geçirilmiş)

1 su bardağı nişasta

1 - 1.5 su bardağı un

1 paket vanilya

1 tatlı kaşığı kabartma tozu



Üzeri için;

Çikolata veya çokokrem 

Baston şeker ya da akide



Yapılışı;

Toz malzemeleri eleyerek, bütün malzemeleri yoğurup küçük toplar yapın