Freitag, 28. März 2014

226-) Bu da geçer Ya Hu!

Bu da geçer Ya Hu!


Abdal'ın biri çıktığı gezide bir köye uğrar. köy halkına nerede kalabileceğini sorar. köylüler ona köyün şakir ve haddad adında iki zengini olduğunu söylerler ve şakir'in evini tarif ederler. şakir abdalı evinde ağırlar, yedirir, içirir. abdal gezisine devam etmek için evden ayrılırken şakir'e "bu kadar zengin olduğun için şükret" der. şakir ona "bu da geçer ya hu" der.

Abdal aklında bu cevapla yollara düşer. birkaç yıl sonra aynı köye uğradığında şakir'i ziyaret etmek ister. fakat bir sel felaketinde şakir'in tüm varlığı yok olmuştur. şakir artık haddad'ın yanında hizmetçi olarak çalışmaktadır. şakir abdalı yoksul evinde ağırlar bu sefer. abdal ne kadar üzgün olduğunu anlatınca, şakir ona "bu da geçer ya hu" der yine.

 Abdal yine yollara düşer. aradan yıllar geçtikten sonra yine aynı köye şakir'in yanına gider. haddad ölmüş, kimsesi olmadığı için tüm varlığını şakir'e bırakmıştır. abdal sevinçlidir, şakir'in ise cevabı hazırdır: "bu da geçer ya hu". abdal yollara düşer... yıllar sonra dostu şakir'i yine ziyaret etmek istediğinde şakir'in öldüğünü öğrenir. mezarına gider. mezar taşında "bu da geçer ya hu" yazmaktadır. 

 Abdala yollar görünür... gezer gezer gezer... "ölümün nesi geçer ki" diye düşünmektedir bir yandan da. bu sefer köye uğradığında şakir'in mezarını yerinde bulamaz. yaşanan sel felaketi sonrası mezar da dahil olmak üzere her şey yok olmuştur. ( Ya Hu, Allah'ın bir adıdır)

Mittwoch, 26. März 2014

Blog Tanıtımı: Picardes

16-24 yaş arası erkeklerin internetteki blog davranışlarını incelediğinizde belli başlı konularda blog açtıklarını görürsünüz. SEO, Wordpress, Blogger, teknoloji, webmaster gibi konular o kitlenin ilgisini çektiği için bu konularda yazmalarını doğal karşılıyorum. Peki doğru mu? Tartışılır…

 

Evet blogların insanların kendi düşüncelerini özgürce yazdığı platformlar fakat söz konusu bilgi paylaşımı olunca biraz daha dikkatli davranılması gerektiğini düşünüyorum. Yazdığın bilginin doğruluğundan emin değilsen insanları yanlış yönlendirnemelisin. “Şu şudur.. bu budur..” tarzında hüküm verici nitelikte cümleler kurmak yerine “ben bunu bunu yaptım, böyle böyle oldu..” şeklinde kişisel deneyimlerin paylaşılmsı daha doğru olacaktır.

 

Advertorial içerik kapsamında tanıtacağıım blog olan Picardes bunu başarmış bir blog. Yukarıda bahsettiğim konularda içerikler yer almasına rağmen kişisel deneyim ve görüşler aktarıldığı için hem özgün hem de doğal bir blog olmayı başarmış.

picardes

 

Picardes Kimdir? Nedir?

 

Roman Adamita’nın SEO, E-ticaret, Wordpress, sosyal medya ve internet teknolojisi gibi konularda kişisel deneyim ve bilgilerini yazdığı blog olan Picardes, Eylül 2013’ten beri yayında olmasına rağmen kısa sürede yüksek sayılabilecek okuyucu kitlesine ulaşmış.

 

Picardes’in kısa sürede bu başarıyı yakalamasının en önemli sebebi, yazının başında da belirttiğim gibi herkesin yazdığı konuları kendi cümleleri ve deneyimleriyle paylaşması. Birkaç örnekle açıklayayım:

 

- SEO ile ilgili yayın yapan bloglarda backlink kaynakları için çeşitli listeler verilir fakta hepsi bilinen, geleneksel kaynaklardır ve fark yaratmaz. Picardes’e ise şurada, şurada ve şuradaki gibi farklı ve herkesin bilmediği yöntemleri basit bir dille anlatılmıştır. 

 

- Link inşaası çalışmalarında kullanılan, backlink alabileceğiniz şuradaki ve şuradaki gibi çeşitli listeler Picardes’te kısmen ücretsiz olarak dağıtılmaktadır. Ayrıca kendisi de freelance olarak SEO hizmeti veren Picardes’in sahibi, SEO çalışmalarında kullandığı yöntem ve araçlardan blogunda bahsediyor. Bu da yazılara olan ilgiyi arttırıyor dolayısıyla.

 

Picardes’in E-Ticaret Ve SEO Hizmetleri

 

Picardes’te blog yazılarının dışında çeşitli hizmetleri görebilirsiniz. Bunların başında sitenizin arama sonuçlarında üst sıralarda çıkmasına yardımcı olacak SEO ve backlink paketleri ile Wordpress kullanmak isteyenleri teknik detaylarla uğraşmaktan kurtaracak Wordpress kurulum işlemleri sayabilirsiniz.

 

Daha fazlası için Picardes’i ve referanslarını inceleyebilirsiniz.

 

Not: Bu bir advertorial içerik yani tanıtım yazısı. Fakat reklam da olsa hiçbir okuyucuyu aldatmak veya kandırmak gibi bir tutum sergilemem. Tanıtımını yaptığım siteyi 1 saat inceledim ve site hakkında kendi düşüncelerimi yaztım.

Dienstag, 25. März 2014

225-) Ya Adl Esmasının Sırlarından..Haddini Aşan Haksızlıklarda Okunur..

Hakkını almak için her gün Venüs  gezegeninin saatinde 140 defa ''YA ADL'' esması okunur. Haddini aşan haksızlık edenlere karşı okunur.. Okuyup kısa sürede hakkımı aldığım bir esmadır, biri sizden ne aldıysa onu iade eder, okumanızı tavsiye ederim çok etkili..Başlarken niyet ederiz, Allahım filanca şahıs benim hakkım olan şunu kısa sürede bana iade etsin vs. gibi..

Yaban Mersinli Ve Limonlu Muffinler


Bugün üst üste post giriyorum bu kadar aradan sonra, hadi hayırlısı. 

Yaban mersinini severek tüketiyorum ben. Gerçi ingilizce'de berry olarak geçen, bizim dilimizde de yemiş veya orman meyvesi olarak adlandırılan bu meyvelerin hepsine bayılıyorum, zevkle keklerde, muffinlerde, pastalarda kullanıyorum. Üstelik çok çok sağlıklılar. Gerçi yaban mersini bulmak çok kolay değil, biliyorum. Bu yüzden direkt söyleyeyim eğer yoksa böğürtlen kullanın, onla da gayet güzel oluyor.

Yaban mersinine likapa da deniyor, böyle de arayabilirsiniz. Kurusunu bulursanız onu da kullanabilirsiniz ama dikkat edin kurusunun içine kuru siyah üzüm karıştırıyorlar çok daha ucuz olduğu için. En son Malatya Pazarı'ndan almıştım yarısı siyah üzümdü neredeyse. Kurusunu kullanacak olursanız yapmanız gerekenleri yaban mersinli ve limonlu muffinlerin tarifinde bahsedeceğim. Dondurulmuş halde de bulmak mümkün, ben gidip bakamadım ama Metro marketlerde oluyormuş dondurulmuşu. Tazesini de ben hep Migros ve Macro Center'dan alıyorum.



Ben bu muffinleri bir sipariş üzerine 2. defa yaptım. Öncekiler giittiği yerde pek beğenilmişler, pek sevilmişler. Çok sevindim ben de bunu duyunca çünkü bunlar benim favori muffinlerim. Kahvaltıda bile yerim :) Onlar da çok sevmişlerdi ki bugüne bir daha sipariş almıştım, ben de zevkle yaptım bunları. Zaten en sevdiğim şey güzel bir şeyler pişirmek ve onları fotoğraflamak. Bugün tekrar yapınca da fotoğraflarını çekeyim bare, bloga da eklerim sizler de belki yaparsınız diye düşündüm. Elinize yaban mersini geçerse mutlaka deneyin.

Bu tarifin yapılışının kısa bir videosunu instagram hesabımda paylaştım.** Buraya tıklayarak izleyebilirsiniz.

Muffinleri yaparken dikkat etmeniz gerekenler:
-kuru meyve kullanacaksanız önceden mutlaka biraz su içinde kaynatın.
-unu ekledikten sonra olabildiğince az karıştırmaya özen gösterin. Karıştırdıkça glutenli yapı artar ve kıvamı bozulur kekin.
-esmer şeker bulabilirseniz güzel olur, ama olmasa da olur tabi ki.
-Ben vanilya yerine Dr. Oetker'in tüplerde satılan vanilya-tereyağ aromasından kullandım, siz vanilya veya ben tavsiye etmesem de vanilin kullanabilirsiniz.
-Böğürtlen kullanacak olursanız kekin hamuruna karıştırmak yerine hamuru kalıplara paylaştırdıktan sonra keklerin üzerine 3-4 tane bırakın ve küçük bi çatalla çok hafif karıştırın.

Yaban Mersini ve Limonlu Muffinler



Malzemeler: (benim muffin kaplarımla 10 tane çıktı)



  • 1.5 su bardağından biraz fazla un
  • 1 çay kaşığı kabartma tozu
  • 1/4 çay kaşığı tuz
  • 1 yemek kaşığı haşhaş tohumu
  • 1 büyük boy(L) veya 2 küçük boy (S) yumurta
  • 1/2 su bardağı toz şeker
  • 1/2 su bardağı esmer toz şeker(yoksa normal toz şeker)
  • 1 çay bardağı süt
  • 1 çay bardağı sıvıyağ
  • Yarım limonun suyu
  • 1 limonun kabuğu
  • Varsa 2 yemek kaşığı labne peyniri
  • 200 gr kadar yaban mersini veya her muffine 3-4 tane gelecek kadar böğürtlen


Hazırlanışı:

Çırpma kabınıza şekeri ve yumurtayı alıp 2-3 dakika çırpın. Sütü, yağı, limon kabuğu, limon suyunu, vanilyayı, labne peynirini, tuzu ekleyip 1 dakika kadar homojen oluncaya dek karıştırın.

Sıvı karışımın üzerine unu ve kabartmatozunu eleyin, haşhaş tohumunu ekleyip tahta kaşık veya çırpıcı ile karıştırın. Çırpmayın, sadece karışım unu tamamen yiyene kadar karıştırın. (hamur cıvık olmayacak, kaşığa gelen ve biraz da kaşığa tutunan kıvamda olacak) Yaban mersinlerini ekleyin ve çok az daha karıştırıp meyvelerin hamura yayılmasını sağlayın.

Hamuru muffin kaplarına paylaştırıp 180C önceden ısıtılmış fırında, üzerleri kızarana dek yaklaşık 20-25 dakika pişirin.

Afiyet olsun :)


Bu tarifin yapılışının kısa bir videosunu instagram hesabımda paylaştım.** Buraya tıklayarak izleyebilirsiniz.



Çin Usulü Sebzeli ve Sarımsak-Zencefil Soslu Tavuk





En sevdiğim aktivitelerden biri çin yemeği yiyip çok sevdiğim bir diziyi izlemek. Dizi de muhtemelen Doctor Who oluyor :) Aktivite de denmez belki ama benim için aktivite sayılır. O kadar hiçbir şey yapmıyorum ki bu aralar, bu çin yemeği+ dizi olayı bile sevdiğim bir ritüelden akiviteye dönüştü.

Genelde dışarıdan söylediğim çin yemeğini artık evde yapmaya başladım çünkü çok pismiş gibi geliyor dışardakiler. Bir de msg ile zaten ne yesek çok güzel geliyor. MSG (monosodyum glutomat) için ne düşünüyorsunuz bilmiyorum ama ben çok da karşı değilim. Zararı kanıtlanmış bir şey değil, sadece varsayımlar var. Tabi ki alıp yemeklerime katmıyorum ama çin yemeğinde varsa da sorun etmiyorum. Erişteler, tavuklar, mantılar ne varsa hüpletiyorum.




Bu tavuk tarifini de Zencefilli Çıtır Tavuk denen klasik çin yemeğinden devşirdim. Tavukların dışını un veya mısır unuyla kaplamadım. Sebzeleri çok az yağ ile soteledim. Sosunda da light soya sosu kullandım hem tuzu hem sodyumu az. Bu sayede normal yemekten daha az kalorili hale getirdiğimi düşünüyorum :)


Denerseniz kesinlikle tavsiye ederim, çok lezzetli oldu. İçine ananas da gider gibi ama evde yoktu ben eklemedim.

Tavukları isterseniz önce çırpılmış yumurtaya batırıp sonra galeta ununa bulayıp kızartabilirsiniz.

Çin yemeği yapmada önemli noktalardan biri sebzelerin diri olması. Pişecek ama ölmeyecek buna dikkat etmelisiniz. Bunun için yüksek ateşte çabucak pişirmek gerekiyor.

Çin Usulü Sebzeli ve Sarımsaklı-Zencefil Soslu Tavuk



    Malzemeler
    :

    • 500-600 gr tavuk göğsü, kuşbaşı dilimlenmiş. 
    • 1 havuç
    • 2 yeşil biber
    • 2 kırmızı biber
    • 1 orta boy soğan
    • 1 sap pırasa
    • taze veya toz zencefil
    • 1 büyük diş sarımsak
    • 3 yemek kaşığı soya sosu
    • 1 yemek kaşığı istiridye sos(yoksa soya sosu)
    • 1.5 tatlı kaşığı mısır nişastası
    • 1 yemek kaşığı acı sos
    • 1 yemek kaşığı susam yağı varsa(yoksa da olur)
    • 1.5 yemek kaşığı toz şeker veya 2 yemek kaşığı tatlı ekşi sos
    • 3-4 dal taze soğan

    Hazırlanışı:

    Bir kasede 2 yemek kaşığı su ile nişastayı karıştırın. 
    Zencefili ve sarımsağı rendeleyin. (1 tatlı kaşığı kadar taze zencefil veya 1 çay kaşığı toz zencefil yeterli)

    Soğanları ikiye bölün. Her parçayı önce üçe veya 4 e ayırın ve daha sonra ortalarından ikiye bölün. Biraz büyük kullanılacak sebzeler. Havuçları ince ince dilimleyin. Biberleri de iri iri kareye yakın şekilde kesin. Pırasayı 1 parmak kalınlığından biraz ince dilimleyin. 

    Varsa wok tavaya 3 yemek kaşığı sıvı yağ ekleyip ısıtın ve kırmızı biberler ve havuçları ekleyin. 2-3 dakika yüksek ateşte kavurun ve soğanları ve yeşil biberleri ekleyin. Sebzeler pişecek ama diri olacak buna dikkat edin. Tavukları ve pırasayı ekleyin ve tavuklar pişip pırasalar yumuşayana kadar yüksek ateşte, sallayarak sebzeler ölmeden pişirin.

    Rendelenmiş zencefili ve sarımsağı ekleyip tavaya koyup 3 yemek kaşığı soya sosu, istiridye sosu, acı sosu, şekeri ve susam yağını ekleyip karıştırın. Karışıma suyla karıştırdığınız nişastayı ekleyin ve biraz kıvam alana kadar pişirin. 

    Taze soğanın yeşil kısımlarını 3-4 cm uzunluğunda kesin, sap kısmlarını da ince ince doğrayın. Yeşil kısımları tavuğu ocaktan aldıktan sonra yemeğe katın ve karıştırın, pişirmeyin. Beyaz kısımlarını ise servis sırasında tavuğun üzerine serpin. 

    Sade pirinç pilavı veya erişte ile servis edebilirsiniz. 



    Montag, 24. März 2014

    1 Dakikada Teklif, 3 Dakikada Poliçe!

    Hızın her geçen gün daha da çok önem kazandığı günümüzde, sigorta sektörünün teknolojiyi yakından takip ettiğini görmek güzel. Ben de blogumda böyle firmaları yakından takip ediyorum.


    Generali Sigorta, hızlı ve teknolojik hizmet konusunda öncülük yapmış diyebiliriz. Artık her an, her yerden Generali’nin 0850 555 55 55 numaralı telefonundan veya generali.com.tr web sitesinden ve acentelerdan kolayca ulaşarak 1 dakikada teklif alıp, 3 dakikada poliçe satın alabilecekmişiz. Üstelik Zorunlu Trafik Sigortası ve kasko poliçeleri hizmetlerinde %70’e varan indirimler var. Teklifler kişiye ve arabaya özel yapılıyormuş ve indirimler kişiden kişiye farklılık gösteriyormuş. Mesela online sigorta teklifi alırken yaşımız, arabamızın yakıt türü gibi etmenler de çok önemliymiş.

     

     

    Generali Sigorta müşterisi olmasanız dahi bir kez teklif alan herkese, kişisel sigorta danışmanı da atanıyormuş. Böylece bilgi alan kişi her aradığında, karşısında aynı danışmanı buluyor ve sorunlarını her defasında baştan anlatmak zorunda kalmıyor. Bence mükemmel bir hizmet.


    Bu arada Generali Sigorta 1831 yılında İtalya’da kurulmuş, 60’ı aşkın ülkede 80,000’i aşkın çalışanı ve tüm dünyada 65 milyondan fazla müşterisi varmış. 150 yılı aşkın süredir ise ülkemizde faaliyet gösteriyormuş. Son günlerde ise kolay sigorta teklifi almanın yanı sıra, indirimli trafik sigortası ve indirimli kasko hizmetleri ile adından çok söz ettiriyor.

     

    Yakın zamanda Zorunlu Trafik Sigortası veya kasko yaptıracaklar 31 Mart’a kadar mutlaka teklif alsın derim. Anında sigorta teklifi, sadece 1 dakika sürüyor:)

     

    1 Dakikada Teklif Almak için Tıklayın

     

    Bir boomads advertorial içeriğidir.

    Blog Yazarak Para Kazanmak Mümkün Mü?

    Blog yazarak para kazanma mevzusuna son dönemde çok kafa yoruluyor. Ortalıkta öyle şehir efsaneleri dolaşıyor ki, kolay yoldan para kazanmaya hevesli insanlar “blog yazarak para kazanılır mı?” “blog açarak para kazanmak mümkün mü?” gibi soruların cevabını arıyorlar. Ben de naçizane bu sorulara yanıt vermeye çalışacağım. Fakat öncelikle bu noktalara nasıl geldiğimizle ilgili bir nostalji yapmak istiyorum.

    İnternet’in hayatımıza girmesiyle birlikte alışkanlıklarımız ve yaşam tarzımız da oldukça değişti. Örneğin ben ilk okulda/orta okulda dönem ödevleri veya diğer araştırmalar için evdeki ansiklopedi setlerini karıştırırdım. Hangimizde yoktu ki Meydan Larousse’lar, Ana Britannica’lar, Gelişim Hachette’ler? Şimdi ise yüzlerce cilt ansiklopedi yerine sadece Google’ın arama kutusunu kullanıyoruz :)

     

    Benzer örneği boş valkitlerimizi değerlendirme konusunda da verebiliriz. Eskiden boş arsalarda top oynar, nispeten tenha sokaklarda bisiklet sürer, kalem kağıtları elimize alıp isim-şehir oynardık. Peki şimdi? Bisikleti de bilgisayarda sürüyoruz, topu da bilgisayarda oynuyoruz. Arkadaş sohbetleri bile artık internet üzerinde gerçekleşiyor.

    blog açarak para kazanmak
    Şimdi, yazı başlığıyla bu anlattıklarımın ne ilgisi olduğunu soracaksınız. Hemen konuya geçeyim. Bilgi edinme ve vakit geçirme alışkanlırımızda olduğu gibi para kazanma yöntemlermizde de internetle birlikte büyük değişimler oldu. Girişimci ruha sahip kişiler, artık sokakta değil internet üzerinde para kazanamaya çalışıyor. Bunun için en çok tercih edilen yöntemlerden biri ise blog açmak.

    Peki blog yazarak para kazanmak gerçekten mümkün mü? Veya bu iş göründüğü kadar kolay mı?

     

    Öncelikle bu işe yeni girenlere ya da gireceklere blog açmanın tek başına para kazandırmayacağını söylemeliyim. Blogunuzu açar açmaz bir yerlerden para geleceğini falan sanıyorsanız yanılıyorsunuz. Blog açmak, para kazanmak için tek başına yeterli değil, blogunuz için düzenli içerik üretmeli, tanıtım çalışmaları yapmalı, geliştirmek için zaman harcamalısınız.

    Şimdi size birkaç sorum olacak: Çalışkan mısınız? Disiplinli misiniz? Azimli misiniz? Sabırlı mısınız? Okumayı ve yazmayı seviyor musunuz? Bu sorulara cevabınız evetse açık ve net söylüyorum siz de blog yazarak para kazanabilirsiniz!

    Alışılmışın aksine blog yazarak para kazanma yöntemlerini tanıtmak yerine kişisel deneyimlerimi aktarmak istiyorum.

    3 yılı aşkın süredir Blog Hocam’da yazıyorum ve bu süreçte para kazanabileceğim pek çok fırsat çıktı karşıma. Zaman yetersilziğinden çoğunu değerlendiremesem de hatrı sayılır miktarlarda gelir elde ettiğimi söyleyebilirim. Bakın Blog Hocam sayesinde hangi fırsatlarla karşılaştım ve nasıl para kazandım.

    1. Google AdSense Reklamları

    Blog yazarlarının para kazanmaya başladığı ilk ve en basit yöntem bir PPC modeli olan AdSense reklamlarıdır. Biraz zorlu bir onay süreci olsa da, AdSense yayıncısı olmayı başarabilirseniz oturduğunuz yerden para kazanmaya başlayacaksınız. Yapmanız gereken şey AdSense reklamlarını blogunuza eklemek ve ziyaretçilerin bu reklamlara tıklamasını beklemek.

    Ben de zaman zaman Blog Hocam’daki AdSense reklamlarını optimize ederek,  buradan kazancımı arttırıyorum. Tıklama başına ortalama 0.30 TL veren AdSense reklamlarını düzgün bir şekilde yerleştirdiğimde aylık  80-90 TL civarında bir gelir elde edebiliyorum.

    AdSense’in tık başına verdiği ücretler reklamdan reklama ve blogdan bloga değiştiği için blogunuzun içeriğine, gösterilen reklamlara ve ziyaretçinin ilgisine göre kazancınızın değişebilir. Size düşen şey bol bol faydalı içerik üreterek organik trafiğinizi yani Google’dan gelen ziyaretçi sayısını arttırmak.

     

    2. Bumads İçerikleri

    Doğan Holding bünyesinde açılan bir içerik pazarlama ajansı olan Bumads, blog yazarlarıyla iş birliği yaparak hem kendi kazanıyor, hem de bloggerlara kazandırıyor. Bumerang’a altın veya platin üye olduktan sonra gelen içerikleri blogunuzda yayınlıyorsunuz ve yayınladığınız içerik başına para kazanıyorsunuz.

    Bumads’den gelen ilk teklifi yayınladığımda 2 TL gibi bir ücret almıştım. Tekliflerdeki başarım arttıkça verilen fiyat da arttı doğal olarak. Kullanıcı sözleşmesi gereği teklif başına ne kadar para kazandığımı paylaşamıyorum fakat burada okuduğunuz yöntemler arasında en çok kazandığım yöntem olduğunu söyleyebilirim.

    Bumads reklamları blogunuzun türüne göre değişebilir. Örneğin bazı teklifler sadece moda bloglarına gelirken, bazıları sadece teknoloji bloglarına geliyor. Reklamı veren firmanın hedef kitlesine bağlı. umads tekliflerinden kazancınızı arttırmak için yapmanız gereken şey ise o içeriğin daha fazla kişi tarafından okunmasını sağlamak.

    3. Banner Reklamları

    Blogunuzun belli yerlerine farklı boyutlarda bannerlar yerleştirmek de kazançlı bir yöntem diyebilirim. Blogunuzun popülaritesine sayısal değerlerine göre kazancınız artabilir.

    Blog Hocam’ın reklam sayfasını ziyaret ettiyeniz farklı boyutlarda banner alanları için talep ettiğim fiyatları görebilirsiniz. Banner alanları genellikle dolu için gelen teklifleri geri çevirmek zorunda kalıyorum. Zira blogu bannerlara boğmak kazandırdığından daha fazlasını kaybetttirebilir. Banner reklamlarından aylık kazancım 200 TL civarındadır.

    Banner reklamları yerleştirerek blogundan para kazanmak isteyenlere önerim rekabeeti yüksek sektörlerden ilk reklamları ucuza almaları. Çünkü ilerleyen günlerde, rakip annalizi yapan sektördeki diğer sitelerden çok sayıda reklam teklifi gelecektir.

     

    4. Advertorial İçerikler

    İnternette tanıtım yazısı olarak bilinen advertorial içerikler backlink çalışması yapan SEO’lar ve sitesini daha geniş kitlelere duyurmak isteyen kişiler tarafından çok sık tercih edilen bir yöntem.

    Ben advertorial içerik konusunda çok seçiciyim. Advertorial içerik isteyen bir sitenin konusunu blog yazarlığıyla ilişkilendirip okuyucuya fayda sağlayacak bir hale dönüştürebilirsem yayınlıyorum. Bu şekilde reklamdan alınan verim de artmış oluyor. Advertorial içerik reklam tekliflerinin %90’ının kabul etmiyorum fakat neredeyse her hafta bir adet yayınlıyorum. Yazı başına kazandığım aldığım ise 40 TL.

    Advertorial içerik yayınlayarak para kazanmayı düşünenlere küçük bir ipucu vermek istiyorum. Yayınlayacağınız içeriği siz oluşturun ve mutlaka okuyucularınızın ilgisini çekecek türde yazın. Eğitimle veya ekonomiyle ilgili bir blogunuz olduğunu düşünelim. Sırf verdiği yüksek ücret için elektronik sigarayla ilgili bir tanıtım yazısı yayınlamak okuyucu kitlenize küfür etmek gibi olur.

     

    5. Affiliate Marketing

    Satış ortaklığı olarak bilinen affiliate marketing’de yaptığınız satış veya üye başına komisyon alırsınız. Bir affliate programına üye olduktan sonra size verliecek affiliate linkini ve bannerını blogunuzda paylaşarak o link/banner üzerinden yapılan satışlardan veya üyeliklerden belli bir yüze alırsınız.

    Affiliate marketing çok çalışma ve zaman gerektiren bir yöntem olduğu için şuana kadar Blog Hocam’da pek tercih etmedim. Sadece 1 affiliate programına katıldığım üyelik başına 5 TL veren program dahilinde, sisteme 200 küsür üye kazandırarak 1000 TL civarında bir gelir elde ettim. Blog Hocam’ın konseptine uygun, okuyucuyu ilgilendirecek bir programa rastlarsam tekrar deneyebilirim.

    Affiliate marketing zor fakat uzun vadede çok kazançlı bir yöntemdir. Özellikle ClickBank gibi yabancı affiliate ağlarında %50-%60 gibi yüksek komisyonlar veren çok kazançlı ürünler ve programlar mevcut.

     

    6. Makale Yazarlığı

    Blog yazarları zamanla kendilerini web için içerik oluşturma konusunda geliştiriyorlar. Bu, yeni bir kazanç fırsatı demek. Çünkü internette makale yazmaya vakti veya yeteneği olmayan yüzlerce şahıs veya firma var ve bular nitelikli yazarlarla çalışmak istiyorlar.

    Bana da Blog Hocam sayesinde çeşitli makale ve içerik işleri geldi. Bulardan birkaçını değerlendirdim. Bumads kampanyası dahgilinde İşteLezzet.com’un yüzlerce blogda yaynlanan şu içeriğini ben yazdım ve karşılığında 50 TL aldım. Bunu dışında Turkcell ve çeşitli webmaster forumlarından bana ulaşan birkaç kişi için de makale yazdım.

    Eğer tüm gününü bilgisayar başında geçiren bir öğrenci veya işsiz değilseniz makale yazarlığı pek kazançlı değil. Çünkü çok düşük ücretler veriyorlar. Ancak benim gibi arada bonus projelere rastlarsanız kaçırmayın. Sevdiğiniz şeyi yaparak yani yazı yazarak para kazanmak kadar keyifli birşey olabilir mi :)

     

    7. Blog Mentörlüğü

    Benim blogum blog yazarlığı ile ilgili olduğu için bu yöntemi blog mentörlüğü şeklinde yazdım sizin blogunuzun içeriğine göre bu isim değişecektir elbette. Burada esas olan yeteneklerinizi bcerierinizi blogunuz vasıtasıyla sunmaktır. Bu sayede çok sayıda teklif alabilirsiniz.

    Ben de Blog Hocam sayesinde çok sayıda kişi ve firmadan teklif aldım. Blog kurmak, yönetmek, yol haritası belirlmek gibi konularda hiçbir tecrübesi olmayan kişiler bana ulaşarak birlikte çalışmayı teklif ettiler. Tabi iş güç sahibi olduğum için kabul edemedim fakat  yeterli vakti ve enejisi olanlar için  oldukça keyifli bir iş olabilir diye düşünüyorum.

    Siz de uzmanlık alanınızla ilgili blog yazarak bu tür fırsatlar yakalayabilirsiniz. Örneğin çok iyi bir pasta tasarımcısıysanız,  hünerlerinizi blogunuzda sergileyip potansiyel müşterilere veya pasta tasrımcısı arayan şirketlere ulaşbilirsiniz. Emin olun hiçbir CV bu kadar etkili değildir.

     

    8. Çözüm Ortaklığı

    Blog yazarak çeşitli firmalarla veya markalarla ortak çalışmalara imza atabilirsiniz. Bu konuda son yıllarda büyük gelişmeler oldu Türkiye’de. Yapmanız gereken tek şey ise blog yazdığınız konuda dikkat çekici etkili içerikler üretmek.

    Ben de bazı SEO, SEM ve dijital pazarlama ajanslarından birlikte çalışma konusunda çeşitli teklifler aldım. bunlardan  bazılarını da değerledirerek “blogger outreaching” konusunda çözüm ortağı oldum.  Yaptığım şey ise ajanslarla bloggerlar arasındaki bağlantıyı kurmaktı. Karşılığında da belli bir komisyon ödediler.

    Siz de benzer çözüm ortaklılkları yapabilirsiniz. Örneğin moda blogunuzla adınızdan söz ettirerek çeşitli markaların bloglarında yazar olabilirsiniz. Veya “Saba Tümer Bloggerlarla Ne Pişiriyor?” projesinde ki gibi firmalarla çalışabilirsiniz.

     

    9. Promosyon Ürünler

    Burada direkt bir para kazanma söz konusu değil. Blogunuz üzerinen yaptığınız çekilişlere sponsor olmak isteyen firmalar size veya seçtiğiniz kişilere belli ürünler gönderirler.

    Bugüne kadar ben de sponsorlar sayesinde Blog Hocam’da pek çok çekiliş yaptım ve okuyucularıma binlerce lira değerinde hediye verdim. Hediyeler arasında tek taş pırlanta yüzükler, imzalı kitaplar, tablet bilgisayarlar, mouselar, puzzlelar, mp3 çalarlar, kol saatleri, oyuncaklar gibi küçümsenmeyecek ürünler vardı.

    Özellikle bayan makyaj, kozmetik, moda gigi konularda yayın yapan bloglara markaların ilgisi büyük. Siz debu konularda yazan bir blogger olarak okuyucuyla samimi bir iletişim kurup, yazılarınıza reaksiyon almayı başarabilirsiniz, kağınızı çalan kargolrdan sıkılablirsiniz :)

    10.Benim Denemediğim Diğer Yöntemler

    Blog yazarak para kazanma yöntemleri bunlarla sınırlı değil. Benim denemediğim bşka yönteler de var. Kısaca bunlardan da bahsetmek istiyorum.

     

    - Link satışı: Backlink çalışması yapan kişilerin linklerini footer veya sidebarınızda belli bir süre yayınlamak karşılığında para alabilirsiniz.

    - Ürün satışı: Kendi ürettiğiniz ürünleri veya hizmetleri de blogunuzdan satabilirsiniz. İkinci el kıyafetleriniz, yaptığınız tasarımlar, yazdığınız bir e-kitap vs.

    - Blog işletmeciliği: Sıfırdan kurduğunuz bloglara belli bir süre içerik girip, iyi bir yere getirdikten sonra bunları satabilirsiniz.

    - Link kısaltma: Bazı link kısaltma servisleri kısalttığnız linklere tıklama başına ücret  ödemektedir. Bu sevislerde kısalttığınız linkleri blogunuzun çeşitli yerlerind kullanarak para kazanabilirsiniz.

    Hala Bir Blogunuz Yok mu?

    Eğer henüz bir blogunuz yoksa fakat bu yazıyı okduktan sonra blog açarak para kazanmaya karar vediyseniz, sizi blog açma işleminin aşamalarını anlattığım yazıya yönlendirmek istiyorum.

     

    Blog Açtıktan Ne Kadar Sonra Reklam Almalıyım?

    Bunun belli yok. Önemli olan blogunuzun reklam almaya hazır olup olmadığıdır. Bazen 1 ay sürer, bazen 1 yıl. Blogun reklam almaya hazır olup olmadığını nasıl anlayacağınıza gelince sizden reklamverenlerin bloglardan beklentilerini yazdığım yazıya okumanızı isteyeceğim. Buradaki beklentilerin bir kısmını karşılayabiliyorsanız, reklam almaya başlayabilirsiniz.

     

    Reklamverenlere Nasıl Ulaşabliirim?

    İlk zamanlarda fazla tanınan bir blog olmadığınız için reklam verenlerin size ulaşmaları zordur. Bu dönemde Webmaster forumlarından faydalanabilirsiniz. Webmaster forumları bu tür ticaretlerin yoğun bir şekilde yapıldığı platformlardır. Buralarda yeni bir konu açarak blogunuza reklam aldığınızı duyurabilir veya reklam vereceğini duyuran kişilerin konularına cevap yazarak sizin blogunuza reklam verebileceklerini söyleyebilirsiniz.

    Ben de ilk banner ve advertorial içerik reklamlarımı bu şekilde Webmaster forumlarından almıştım. Fakat zamanla reklam sayfasından o kadar çok teklif gelmeye başladı ki Webmaster forumlarındaki mesajlarla uğraşmama hiç gerek kalmadı. Sizlere de mutlaka detaylı ve net bilgiler veren bir reklam sayfası oluşturmanızı öneririm. Popülariteniz arttıkça bu sayfadan bol bol teklif gelecektir.

     

    !!! Son olarak size bir listeye katılmanızı önerceğim. Bu liste bir reklam mail listesi. Bir reklam projesi olduğunda bu listedekilere mail gönderilerek haber verilir. İlgilenenerle görüşmeler yapılarak advertorial içerikler ve banner reklamları ile ilgili görüşmeler yapılır.

    Listenin sahibi benim ve mailleri ben gönderiyorum. Dolayısıyla hiç bir spam veya gereksiz mesajla muhattap olmayacağınızın garantisini veriyorum. Sadece reklam projelerinde size bir mail gönderilecek. İlgilnizi çekerse cevaplarsınızi ilginizi çekmezse silersiniz.  Ayrıca istediğiniz zaman tek bir tıklamayla listeden çıkabilirsiniz.

     

     

    Kutuya e-mail adresinizi yazıp katıl butonuna bastıktan sonra adresinize bir onay maili gelir. Bu maildeki onay linkine tıklamadan listeye katılmış sayılmazsınız. bu işlem başkalarının e-mail adresini yazmamak için yapılır.

     

    Söz Sizde

     

    Benim blog yazarak para kazanma ile ilgili deneyimlerim bunlar. Sorularınızı ve kendi deneyimlerinizi yorum bölümünden yazabilirsiniz.