Mittwoch, 12. März 2014
Walnut Spread with Red Pepper (Biberli Ceviz)
SPAM Yorumlardan Kurtulmak İçin 2 Teknik
Blogların en keyifli ve faydalı yerlerinden biri yorum bölümleri. Blogların yorum bölümleri genelikle iyi niyetli, fayda sağlamayı, iletişim kurmayı veya yazı hakkında düşünceleri belirtmek amamçlı kullanılsa da, SEO yapmak isteyen kişilerin sadece backlink kazanmak için bıraktıkları anchor text üzerinden link içeren yorumlara da rastlıyoruz ne yazık ki. Özellikle de Blog Hocam gibi yorum moderasyonu olmayan, yani yorumların otomatik olarak onaylandığı bir blogunuz varsa, SPAM yorumlarla başınız bir hayli dertte olabilir.
Blogger tabanlı bloglar için SPAM yorumlara çözüm olabilecek 2 teknik paylaşmak istiyorum. Bu teknikler bir yorumun spam olup olmadığını anlamıyor ama yorum bölümündeki tüm linklere müdahele ediyor. Yani anchor text üzerinden link verilerek yapılan yorumlardaki linkleri kaldırıyor. Böylece spammerler emeline ulaşamıyor ve blogunuzu yorum listelerinden çıkarıyorlar. (Umarım…)
Teknikleri blogunuza nasıl uygulayacağınızı ve ne işe yardıklarını örneklerle açıklayayım.
Bir spammerın blogunuza “SPAM sitemize gitmek için buraya tıklayın” şeklinde bir yorum bıaktığını düşünelim. Burada spammer “buraya” kelimesi üzerinden kendi sitesine link vermiş. Amacımız ise uygulayacağımız tekniklerle spammerın linkini iptal etmek.
1. Teknik: Kelime Kalsın Ama Tıklanabilir Olmasın
Bu teknikle yorumdaki “buraya” kelimesine dokunmayacağız fakat buraya kelimesinin tıklanabilirliğini ortadan kaldıracağız. Yani yorum, linksiz bir yorum olacak.
Bu tekniği blogunuza uygulamak için Blogger kumanda panelinde Şablon > HTML’yi Düzenle yolunu takip edin ve </body> kodunun üzerine şu kodları ekleyin:
<script src="http://code.jquery.com/jquery-latest.min.js" type="text/javascript"></script>
<script>
$('.comment-content a[rel$=nofollow]').replaceWith(function(){return ($(this).text());});
</script>
2. Teknik: Link Ve Kelime Tamamen Kalksın
Bu teknikte ise link ve linkin bağlı olduğu kelimeyi yorumdan tamamen kaldırıyoruz. Yani spam yorum örneğindeki “buraya” kelimesi hiç gözükmeyecek.
Bu tekniği blogunuza uygulamak istiyorsanız yine Şablon > HTML’yi Düzenle yolunu takip edin ve ]]></b:skin> kodunun üzerine aşağıdaki kodları ekleyin:
.comment-content a {
display: none;
}
Not: Bu kodları blogunuza uyguladığınız eski ve yeni tüm yorumları etkileyeceğini hatırlatmak isterim. Tabi bu durumda siz de artık yorum bölümünde link pylaşamayacaksınız.
Herkese bol yorumlu bloglar dilerim :)
Dienstag, 11. März 2014
212-) Sevgi Ve Dilekler Konusunda Süper Etkili Dua..
Montag, 10. März 2014
Portekiz Soslu Tavuk ve Biraz İç Döküş :)
Blogumla uzun zamandır ilgilenemediğimin farkındayım. Aslında hiçbir şey ile ilgilenemiyorum, kendimle bile. 1 yıldır çok saçma sapan ve boş vakit geçiriyordum, bununla yüzleşince de bi garip oldum. Depresyona mı girdim ne olduysa, ne evden dışarı adım atasım var, ne bir şey pişiresim. Sürekli dışardan yer oldum. Üstüne bir de kilo verdim saçma bir şekilde. Oh ne güzel kilo verdim diyecek durumda değilim çünkü sağlıksız verdim.
Bu kadar kendimle kalıp düşününce de hayatımda bazı değişiklikler yapmaya karar verdim. Aslında kötü bir düzenim yok ama daha iyi olabilir. Önem sıralarımı değiştireceğim. Okul işi canımı sıkıyor biraz, bir türlü tatmin olamıyorum bu yüzden de okulu boşluyordum hep. Geçirdiğim kaza, dondurmak durumunda kalmam derken de uzadı. Uzadıkça da bana bi bıkkınlık geldi, okul hayallerimi engeller oldu. Bir an önce bitirmem gerek artık ki iyi bir yerde yemek eğitimi almaya başlayabileyim.
Bu değişiklikler içinde beslenme düzenime ve yediklerime de dikkat etmeye karar verdim. Tatlı ve pasta delisi biri olarak nasıl olcak ben de tam bilmiyorum ama içeriklerle oynayarak daha sağlıklı şeyler pişirebileceğimi düşünüyorum. Daha az yağlı, daha az şekerli veya şekere alternatif, daha sağlıklı unlar kullanarak en azından tatta çok oynama olmadan yediklerimi, haliyle blogdakileri de daha sağlıklı hale getirebilirim.
Bu portekiz soslu tavuk ne derece sağlıklı derseniz, orta karar diyelim :) Portekiz soslu dediğime bakmayın, sosun Portekiz ile alakası yok aslında. Beşiktaş'taki Tıkıntı Cafe'nin Portekiz Soslu Tavuğu bu. Oldu mu sence derseniz, bence daha güzel oldu. Bir şans verin derim. Bana Tıkıntı Kafe'ninki ağır geliyordu, bu tam bana göre oldu. Aslında Sebzeli Beşamel Soslu Tavuk da diyebiliriz buna :)
Sosta krema kullanmayabilirsiniz, böylece yağ oranı düşer.
Portekiz Soslu Tavuk
Sos için:
Beşamel Sos:
- 1.5 çay bardağı süt
- 1 çay bardağı sıvı krema
- 1.5 yemek kaşığı un
- 1.5 yemek kaşığı tereyağ
- dilerseniz 1-2 yemek kaşığı rende kaşar veya parmesan
- damak zevkinize göre tuz
- 3 orta boy havuç (rendelenmiş veya küçük ve ince dilimlenmiş)
- 10 tane yeşil sivri biber (halka halka orta kalınlıkta doğranacak)
- 1 kabak (minik minik doğranacak)
4 Parça Tavuk Göğsü (Ben tavuk bonfile diye alıyorum ama 1 göğüsten 2 parça çıkıyor. Bunları enlemesine ikiye bölüp bir porsiyon haline getirebilirsiniz. Yani 4 kişi için 2 tam tavuk göğsü gerekiyor.)
Hazırlanışı:
Beşamel sosu hazırlamakla başlayın. Tereyağı ile unu kavurun ve ocağın altını kısıp sütü birden ekleyin ve topaklanmasına izin vermeden hızlıca karıştırın. Kıvam alınca kremayı ekleyin 1 dakika daha pişirin. Ocaktan alıp rendelenmiş peyniri ekleyip, eriyene kadar karıştırın.
-Krema kullanmayabilirsiniz. Bunu için 2.5 çay bardağı süt yeterli olacak.
-Beşamel sos yapmadan sadece kremayla da yapabilirsiniz. Bunun için sebzeler piştikten ve yağı süzüldükten sonra 1 paket kadar kremayı bir tavaya alıp kıvam alana kadar ısıtın, sebzelerle karıştırıp peyniri ekleyin ve 1 dakika pişirip tavuğun üzerine bırakın.
Sebzeleri bir tavada soteleyin. Kabak suyunu salacaktır, suyu buharlaşana dek ocaktan almayın.
Sebzeler sotelenene kadar tavuklarınızı ister ızgarada, ister tavada yağsız veya az yağda pişirin.
Sebzeler kızarınca yağını iyice süzün, beşamel sosu ekleyin ve karıştırın. Burada en mantıklısı yavaş yavaş eklemek çünkü cıvık bir kıvam olmaması gerek, yani sebzeleriniz belli olacak kadar ekleyin. Yaptığınız beşamel fazla gelebilir sebze boyları değiştiği için. Görseldeki gibi bir kıvam alana dek eklemeniz yeterli.
Haşlanmış sebze ve pilav ile sunabilirsiniz. Afiyet olsun :)
211-) İsm-i Azam'ın Tasarrufu..Sırların Anahtarı..
Optimizasyon Değil, Hümanizasyon
Blog dünyası SEO, para kazanma, dijital pazarlama, pagerank, backlink gibi kavramlarla tanışmaya başladıktan sonra boyut değiştirdi bence. Anahtar kelime ve SEO kaygısıyla yazılan blog yazılarını okuduğunuzda sanki insanlar için değil de robotlar için yazıldığı hissine kapılıyorsunuz. Artık kişisel bloglar bile “kişisel” olmaktan çıktı. Samimiyetten uzak, sırf ziyaretçi çekmeye yönelik içeriklerle dolmaya başladı.
Öyle ki tek bir kişinin yazdığı blogu okuduğunuzda “bizi takip edin, bize ulaşın, bize reklam verin, yorumlarınızı bekliyoruz” gibi ibareler yer alıyor. “Siz” kimsiniz? Herkes biliyor ki o yazıyı “sen” yazıyorsun. Bu da işin ayrı bir boyutu.
Arama motoru optimizasyonu hakkında hem burada, hem de diğer sitelerde pek çok kaynak var, olmaya da devam edecek. Ancak söz konusu bloglar olunca markaların ve reklamverenlerin beklentileri farklı oluyor. “Engagement” dediğimiz okuyucuyla kurulan bağ ve etkileşimin gücü önem kazanıyor. İşte burada yüzlerce, binlerce lira harcanan optimizasyon tekniklerinin hiç bir önemi kalmıyor. Devreye ilişki kurmaya ve samimiyet dayalı bir kavram olan hümanizasyon giriyor.
Blog Hümanizasyonu Nedir?
Blogunuzu nasıl arama motorları için optimize ediyorsanız, insalar için de hümamize etmeli yani insancıllaştırmalısınız. Bazılarınıza saçma gelebilir ama başarılı blogların ve blog yazarlarının başarılarının altında yatan en büyük sırlardan biri budur.
Gelelim blogunuzu insancıllaştırmak için neler yapabileceğinize.
- Yorumları Yanıtlayın
Okuyucuyla en iyi iletişim kurabileceğiniz yer yorum bölümü. Yorum bölümünün yönetimine dikkat etmenizi öneririm. Spam ve reklam yorumları silip seviyeyi korumak, okuyucuyu yorum yazmaya teşvik edebilir. Yorumlara samimi bir dille cevap vermeli ve yazacağınız cevapla tatmin etmelisiniz.
- Erişilebilir Olun
”Hakkımda” sayfanıza ve blogunuzun muhtelif yerlerine profil resminizi, e-mail adresinizi, sosyal medya hesaplarınızı koymanız, samimiyet ve iletişim açısından çok önemlidir. “Ben buyum, buralardayım, bana istediğin zaman ulaşabilirsin” mesajını vermiş olursunuz.
- Konversiyonal Bir Dil Kullanın
Yazılarınızda, yorumlarınızda, mesajlarınızda, kısacası okuycuyla iletişim kurduğunuz her platformda samimi, konuşkan, diyalog kurarcasına bir dil kullanın. Okuyucuya karşılıklı konuşuyormuş hissini vermelisiniz. Tabi laubaliliğe kaçmamak şartıyla.
- Hikaye Katın
Teknoloji, sanat, bilim, pazarlama, işletme vs. yazınızın konusu ne olursa mutlaka kendinizden ekleyeceğiniz bir şeyler vardır. Teknik bir bilgi paylaşırken bile o bilgiyle alakalı hayatanızdan küçük bir anekdot eklemek yazıyı özgün kılacağı gibi blogunuzu hümanize edecektir. Hatta son zamanlarda pazarlama dünyasına giren “storytelling” kavramı en etkili satış & pazarlama stratejilerinden biri olarak görülüyor.
- Google Authorship’e Geçiş Yapın
Google Authorship’e geçiş yaptıktan sonra, arama sonuçlarında çıkan yazılarınızda o yazının tarafınızca yazıldığı belirtilecek ve profil resminiz gözükücektir. Google Authorship arama sonuçlarına arasında dikkat çekerek tıklanma oranını arttıracağı gibi blogunuzun hümanizasyonuna da katkı sağlayacaktır.
Not: Hümanizmi hepimiz biliyoruz fakat hümanizasyon kelimesi tamamen benim uydurmam. Literatürde böyle bir kavram var mı yok mu gerçekten bilmiyorum :)