Freitag, 28. Februar 2014

Enerji Dolu Bardaklar..






Bir kaç gündür fotoğrafını gördüğüm iki tariften hangisini yapsam diye düşünürken, bir izleyici tarif gibi bir şey vererek "Bunu yapar mısınız? merak ediyorum." dedi. Ben de hepsini birden uyarladım, bunları yaptım. 



Birazcık kadının söylediği, erkeğin anladığı oldu yani.:)





Bizim istediğimiz : 

-Bisküvileri kır.

-İçine 2 bardak süt koy 

- İncirleri ıslat içine küp küp doğra 

-

Neden Misafir Yazarlık Yapıyorum

Bu yazı, Srgz Blog’un sahibi Vural Egemen Sarıgöz arafından Blog Hocam için yazıılmıştır.

Bildiğiniz gibi Blog Hocam'da ve daha bir çok blogda misafir yazar olarak yer alıyorum. Daha önceki yazılarımdan birisini mutlaka okumuşsunuzdur. Üretkenliğin az olduğu, kopyala/yapıştır mantalitesi ile siteler,bloglar yönetmeye çalışanların cirit attığı bir mecrada yazı yazabilmenin bir maharet olduğunu düşünüyorum.

Bir çok arkadaşımdan ''misafir yazar olarak başkalarının blogunda yayınladığın yazıları kendi blogunda yayınlasan daha iyi olur'' diyenlere rastlıyorum. Hatta bir arkadaşım bu konuda beni ikna etmek için neredeyse yarım sayfadan fazla bir mail göndermiş.

Fikrim değişmedi, değişmeyecek!

Blog Yazarı olarak 2006 yılından bu yana internette çeşitli yazılar yayınlıyorum. Bunların içerisinde siyasi olanlarda var , blog yazarlarına faydalı olabilmek adına kaleme alınmış yazılarda var. Bundan sonra yine aynı şekilde sevdiğim bloglarda,takip ettiğim bloglarda misafir yazar olarak yer almaya devam edeceğim. Bir arkadaşımın bloguna içerik desteği sağlamışım çok mu?

Neden Misafir Yazarlık Yapıyorum?

Misafir blogculuk üzerine bir çok makale okuduk/okudunuz. Bunların hepsinde misafir yazarlığın olumlu yanlarını gördük. Olumsuz yanı yok mu diyecek olursanız, bana göre olumsuz hiç bir yanı yoktur. Kendi blogunda yayınlasan daha iyidir diyenlerin paylaşımcılıktan ve hep banacılıktan başka gayeleri yoktur.

Misafir yazarlığın iki çeşit artısı vardır. Maddi ve manevi...

Maddiyatta şunları sıralayabiliriz.

  • Bir başka blogda misafir yazar olarak yazınızın yayınlanması durumunda o yazıdan dolayı blogunuza ziyaretçi gelecek ve ziyaretçi sayınız artacaktır.
  • Belki bu gelen ziyaretçiler arasından sadık okuyucular çıkacak ve sizi günlük olarak takip edeceklerdir.
  • Daha önce sizi duymayan insanlara isminizi fısıldamış olacaksınız.
  • Yazdığınız yazıda en az kendi blogunuza bir link vereceğiniz için bu size backlink kazandıracaktır.
  • Kendi blogunuzun iştigal konusu ile alakalı yazmak zorunda değilsiniz. İstediğiniz yazıyı yazıp uygun bir blogda yayınlanmasını sağlayabilirsiniz.Başka konulardaki fikirlerinizi de beyan etme şansı bulabilirsiniz.
İşin bir de maneviyat boyutu vardır ki maddiyattan daha önemlidir.

Maneviyatta şunları sıralayabiliriz.

  • Yeni blog yazarları ile tanışır , yeni dostluklar kurarsınız.
  • Yeni ortamlar keşfedip , yeni yazarların yeni yazılarını okursunuz.
  • Bir başka blog yazarının içerik üretmesine katkı sağlarsınız.
  • Başka blog yazarlarına örnek olursunuz.
  • Daha çok kişinin yazınızı okuduğunda mutlu olursunuz.
  • Misafir yazı da yazım kurallarına ve hitap şekillerine dikkat eder, bunu alışkanlık haline getirirsiniz.
  • Yazınızın altına yapılan yorumları cevaplayarak okuyucularla iç içe olursunuz.
  • Sizden yazı yazmanızı isteyen birine isteğini yerine getirmenin mutluluğunu yaşarsınız.
  • Kendinizden başka biri için bir şeyler yapmanın huzurunu tadarsınız.
  • Bildiklerinizi daha fazla kişiye aktarma imkanı bulduğunuz için sevinir ve kendinizi iyi hissedersiniz.
Blogunuza hem misafir yazar kabul edin, davet edin hemde başka bloglarda misafir yazar olarak yerinizi alın. Srgz Blog'da misafir yazar olarak yer almak isterseniz vuralege[at]gmail.com adresinden iletişime geçebilirsiniz.

Srgz Blog Yazarı Vural Egemen Sarıgöz'ün blogunuzda misafir yazar olarak yer almasını isterseniz yine mail adresimden davet edebilirsiniz. ''Davete icabet sünnettir'' ilkesi ile en kısa zamanda yazıyı size ulaştıracağımdan emin olabilirsiniz.

Bu yazıyı okuduktan sonra en az bir tane yazı yazıp bir blog yazarı arkadaşınızın blogunda yayınlamanızı rica ediyorum.

İyi bloglamalar dilerim.

Vural Egemen Sarıgöz

Donnerstag, 27. Februar 2014

199-) İhlas Suresi 2.Ayetiyle Dilek Duası..

Bu uygulama, hacetiniz her neyse olması için ateş gibidir. Her gün aynı yerde ve zamanda yapmalısınız. Aynı elbiselerle bu uygulamayı yapmalısınız ve bu elbiseyi yıkayamazsınız bu nedenle bu elbiseyi sadece dua yaparken giymelisiniz.
11 defa Salavat-ı Şerif
1000 defa Allahü Samed....İhlas suresinin 2. ayetini okuyun.
11 defa Salavat-ı Şerif
Okuduğunuz duanın sevabını Peygamber Efendimiz (s.a.v) göndermelisiniz.
uygulamayı yaparken sadece hacetinizi düşünmelisiniz. Bu uygulama çok kolaydır sadece 10 dakikanızı alır. İnşallah 7 gün içinde hacetiniz olacaktır. (7 gün uygulamak uygun olacaktır) **Allahümme Salli âlâ Seyyidina Muhammedin ve âlâ Âli seyyidina Muhammed **

198-) Küçük Tavsiyeler..

Küçük Tavsiyeler..

1- Bilinçaltınızda her sorunun cevabı vardır.Uykuya dalmadan önce bilinçaltına ” Sabah altıda kalkacağım” emrini verirseniz sizi tam saatinde uyandıracaktır.
2- Her gece yatarken kendi kendinize söylediğiniz olumlu ifadeler sağlığınızın ve yaşantınızın kusursuz olması yönünde olsun; bilinçaltınız Bu ifadeyi buyruk olarak algılayıp buyruğunuzu yerine getirecektir.
3- Bir kitap ya da harika bir tiyatro eseri yazmak, fevkalâde bir konuşma yapmak ist
iyorsanız, bu fikri sevgiyle hissederek bilinçaltınıza iletin;o da size istediğiniz karşılığı verecektir.
4- Asla “bunu yapamam” ya da “şunun olması imkânsız” gibi sözler söylemeyin. Bilinçaltınız bunu yalın anlamlarıyla alacak ve bu düşüncelerden dolayı yapmak istediğiniz şey için yeteneğiniz olmadığını kabul edecektir.
5- Size zarar verecek ya da canınızı yakacak şeyler düşünmeyin. Çünkü neye inanırsanız onunla karşılaşacaksınız.
6- En doğru şekilde düşünüp hissetmeye başlarsanız huzurlu bir zihne sahip olmanız kaçınılmaz olur. Bilinçaltınız, zihninizden geçirip doğru olduğunu iddia ettiğiniz her şeyi kabul edecek ve size bunu yaşatacaktır.
7- Bilinciniz kapıdaki bekçidir. En önemli işlevi bilinçaltını, yanlış izlenimlerden korumaktır. İyi şeylerin olabileceğini ve şu anda olmakta olduğunu düşünmeyi her zaman tercih edin…. 

"Neden Hayatımıza Yanlış İnsanları Çekeriz?" Nil Gün ve Saim Koç Sorun N...

196-) Şans Kısmet Açılması İçin Dua..


Şans vede kısmetin açıklığına vesile olacak çok güzel bir dua daha yazıyorum..

''İki rekat hacet namazı eda ediliyor sonrada 1000 defa LA İLAHE İLLALLAH YA HAYREL HALAS MUHAMMEDURRESULULLAH YA HIZIR İLYAS'' okunur ardından 1000 defada;

''Şad Şeydali Ya ruha Evredin ya ruh bi izzeti baruh'' bu dua okunuyor ve üflenip bitiriliyor.

Dualarınızın kabul olması dileğimle.

195-) Renklerin Hayatımızdaki Önemi..

RENKLERRenkler hayatımızın parçası. Peki renklerin hayatımızı nasıl etkilediğini biliyor musunuz? Renk seçiminin kimi zaman karakterimizi yansıttığından ya da seçtiğimiz rengin bize olumlu ve olumsuz etkileri olduğundan haberiniz var mı?
KIRMIZI: Bu renk canlılık ve dinamizmle ilgili bir renktir. Mutluluğu temsil eder. Kırmızı renk, fiziksel olarak; ataklığı, canlılığı ve duygusal bağlamda; azmi ve kararlılığı gösterir. İştah açar. O yüzden dünyadaki gıda firmalarının çoğu logosunda kırmızıyı kullanır. Kırmızı tansiyonu yükseltir, kan akışını hızlandırır. Yanlış bir inanış vardır; boğaların kırmızıya saldırdığı sanılır. Oysa boğalar renk körüdür. Kırmızıya değil, kendilerine sallanan koyu renkli beze saldırır.
YEŞİL : Duygusal olarak bizi en çok etkileyen bir organımız olan kalp organının , bu rengin yaydığı enerji alanında olduğu düşünülür. Doğanın ve baharın rengidir. Güven veren renktir. O yüzden bankaların logolarında hakim renktir. Yeşil yaratıcılığı körükler. Bu yüzden büyük lokanta mutfaklarında yeşil tercih edilir. Hastanelerde de yeşil rahatlatıcı özelliği nedeniyle kullanılır. Yeşil alanda insanların daha az mide rahatsızlığı çektiği saptanmıştır.
SİYAH : Duygusallığı ve hüznü simgeler. Gücü ve tutkuyu temsil eder. Bizde ve batıda siyah matemi temsil ederken, Japonya’da siyah mutluluktur. Siyah fonda kullanılırsa karamsarlığı çağrıştırır. Einstein konsantre olabilmek için perdeleri siyah, gün ışığı olmayan odaları tercih ederdi.
MAVİ : Vücudumuzda boğaz bölgesini yansıtan bir renktir. Mavi renk gökyüzünün ve geniş ufukların, denizin simgesidir. Sınırsızlığı ve uzak bakışlılığı simgeler. Huzuru temsil eder ve sakinleştirir. Araplar mavinin kan akışını yavaşlattığına inanır, nazar boncuğu o yüzden mavidir. Batıda intiharları azaltmak için köprü ayaklarını maviye boyarlar. Duvarları mavi olan okullarda çocukların daha az yaramazlık yaptığı saptanmıştır.
LACİVERT : Kozmik renk olarak kabul edilir; sonsuzluğu, otoriteyi, verimliliği simgeler. O yüzden dünyadaki firmaların yarıdan fazlası logolarında laciverdi kullanır. Lacivert giyen kişiler kendilerini çok daha karizmatik ve inandırıcı hissederler. İnsanların üzerinde başarılı ve güçlü imajı bırakır.
MOR : Eskiden beri ihtişam ve lüksün son basamağı olarak düşünülür. Tarih , yüksek sınıfların, saray mensuplarının daima morla bezendiklerini kaydeder. Nevrotik duyguları açığa çıkardığından, insanların bilinçaltını korkuttuğu saptanmıştır. İntihar edenlerin beğendiği renktir.
PEMBE : Uyum ,neşe , şirinliğin ve sevginin simgesi. Rahat hissettiren ve dinlendiren bir renktir. Bu yüzden bazı büyük mağazalar tezgahtarlarına pembe üniforma giydirir ki, müşteriler kendilerini rahat hissetsin diye. Pembe aynı zamanda çocuk rengidir.
SARI : Sarı zeka , incelik ve pratiklikle ilgilidir. Toplumsal yaşamı ve birlikte çalışmayı yansıtan bir anlamı vardır. Geçiciliğin ve dikkat çekiciliğin sembolüdür. Dikkat çekiciliğinden dolayı dünyada taksiler sarıdır. Sarı ayrıca hüzün ve özlemin rengidir. Sonbaharın tüm hüzünlü güzelliğinde onun her rengini izlemek mümkündür.
BEYAZ: Temizliği ve saflığı temsil eder. İstikrarı, devamlılığı simgeler. Politikacılar beyazı pek severler, çünkü temiz, dürüst izlenimi vermek isterler…
KAHVERENGİ : Gerçekçiliğin, plan ve sistemin rengidir. Kansas Ünv.’de bir sergide, duvarların rengi değiştirilebilir hale getirilmiş. Fonda beyaz kullanıldığında insanlar sergide yavaş hareket etmiş. Fon kahverengiye döndüğünde ise insanlar müzede daha çok yeri daha az zamanda gezmişler. Kahverengi insanı hızlandırır. Bu yüzden fastfoodlar iç mekanda kahverengi kullanır. Kahverengi toprak rengidir. Kıyafetlerde pek tercih edilmez, çünkü kahverengi giyen insanlar kalabalıkta dikkat çekmezler.
Her gün farklı duygular içerisinde güne başlar ve gün içerisinde farklı hisler yaşarız; bazen çok neşeli bazen de huzursuz oluruz. Dr. Mehmet Yavuz psikolojimizde değişkenlik gösteren pozitif veya negatif etkilerin kullandığımız renklerle ilgili olabileceğini söylüyor.
Renklerle ilgili yapılmış araştırmalar, renklerin insan psikolojisinde büyük etkiler yarattığını ve çoğu insanında bundan etkilendiğini açıklıyor. Reem Nöroloji Merkezi Kurucusu Dr.Mehmet Yavuz, bireylerin renkleri algılamasını tıbben şöyle anlatıyor; “Aslında gözümüze gelen görüntü iki çesit görme hücresi aracılığı ile taranır. Silindir şeklinde olanlar ışığı, koni şeklinde olanlar ise rengi algılar. Gözümüzde 7 milyon konik ve 100 milyon kadar silindirik hücre vardır. Renge duyarlı konik hücreler ağ tabakasının ortasında ışığa duyarlı silindirik hücreler ise kenarında daha yoğundur. Görme merkezleri, her iki beyinin arka bölümlerinde yer alır. Renkler önce bu oksipital loblardaki merkezlerde analiz edilir. Sonra karmaşik bir işlemle derin beyin yapılarındaki imbik merkezlerle iletişim başlar.”
İş görüşmelerinde Mavi, huzur için Yeşil…
Her bir rengin kendine özgü anlamlar taşıdığını ifade eden Yavuz, Ateş kırmızısı, kişi üzerinde gerilim uyandırırken, yeşil renginin rahatlatıcı bir özelliği olduğunu kullanıldığı alanlarda kişilerin huzur bulabileceğini, ifade ediyor. Mavi renginin olumsuz etkilerinin olabileceğini aynı zamanda güven verici bir etkisi olmasından dolayı iş görüşmelerinde bu rengin etkili olabileceğini söylüyor. Mehmet Yavuz’a göre; pembe olumsuz etkiyi alarak, rahatlama hissi uyandırırken, kırmızı sevgi duygularını güçlendiriyor.
Özgürlüğün rengi Sarı, saflığın rengi Beyaz…
Sarı renk kullananlar, agresif tavırlar sergilerken, aynı zamanda özgürlüğüne düşkün olanlar da yine bu rengi tercih ediyor. Dr. Yavuz, sarı renginin insanı huzursuz eden etkisinden dolayı evlerde ve dekorasyonda kesinlikle kullanılmaması gerektiğini belirtiyor. Beyazın saf ve temiz etkisinin yanında Siyah renginin güven ve sadakati sembolize ettiğini söyleyen Yavuz; “Mor renk lüks hayatın ve asaletin rengidir. Mor ile birlikte kahverengi de pozitif etkisi sebebiyle tercih edilmelidir. Özellikle kıyafetlerindeki renk seçimine dikkat eden kişilere bereket ve güvenin simgesi kahverengi ile bayanları her zaman asil gösteren mor rengi tavsiye ediyorum” açıklamasında bulundu.
Renklerin insan davranışını, yönelimlerini ve psikolojisini önemli ölçüde etkilediğinin kesinleştiğini açıklayan Dr. Mehmet Yavuz renkleri doğru kullanımının daha mutlu, daha eğlenceli ve daha neşeli günler yaşatmasının kaçınılmaz oluğunu hatırlatıyor… alıntı __________________ Bir şey yap .. Güzel olsun,Çok mu zor? O vakit güzel bir şey söyle,Dilin mi dönmüyor? Güzel bir şey gör,Veya; Güzel bir şey yaz. Beceremez misin?Öyleyse Güzel bir şeye başla......Ama hep güzel seyler olsun,Çünkü "HER İNSAN ÖLECEK YAŞTA..." Geç kalmayasın! ''

[Şems-Tebrizi]