Montag, 2. September 2013
Unlu İrmik Helvası
Unlu İrmik Helvası
Malzemeler;
100 gr tereyağı
1 çay bardağı sıvı yağ
1 su bardağı un
1 su bardağı irmik
2 su bardağı toz şeker
1 su bardağı su
1.5 su bardağı süt
Yapılışı;
Süt, su ve toz şekeri bir tencereye alıp şeker eriyene kadar kaynatın ve altını söndürün. Sıvı yağ ve tereyağını bir tencerede eritin. Un ve irmiği ekleyerek tahta bir kaşıkla orta ateşte yaklaşık 10 dk.
The Balm Stainiac / Prom Queen & Homecoming Queen
Daha önce Benefit ve The Body Shop'un benzer ürünlerini kullandım ama renk ve yapı olarak en çok bunları beğendim. Normalde ürünün 3 rengi var: kırmızı, turuncu ve plum denilen erik rengi. Mor ve kırmızı arası güzel bir renk ama bana gitmediği için almadım. Bende 2 rengi var, kırmızı ve turuncu. Saçlarım turuncu olduğundan turuncuyu daha çok kullanıyorum ama kırmızısı da çok güzel.
Benim bu ürünü sevmemin sebebi ise dudağıma sürdüğümde ruj gibi kalıp şeklinde durmuyor, sanki dudağın kendi rengiymiş gibi duruyor. Yanakta kullanıldığındaysa yine yanağınızın kendi rengi gibi duruyor ve de matlaştırmıyor. Ürün parıltılı değil, yağlı olmayan bir canlılık veriyor cilde. Jel gibi yapısı sürünce su gibi oluyor, çok güzel :)
Kullanırken dikkat etmeniz gereken şeyler:
- Allık olarak kullanacaksanız sürer sürmez ürünü dağıtmanız, çünkü çabuk kuruyor ve silseniz de orda o şekilde kalıyor izi. Bu yüzden önce bir yanağınıza sonra diğerine uygulayın. İstediğiniz görünümü elde ettikten sonra da dokunmayın, kurusun.
- Dudaklarda ise yanaklardaki kadar kalıcı değil, 1-2 saat ancak dayanıyor. Yine dudağınıza sürdükten sonra bu sefer dağıtmayın ve öylece bırakın. Dudaklarınızı da birbirine sürmeyin. Öylece kurusun yoksa pek etkisi kalmıyor.
Solda turuncu yani Homecoming Queen var. sıcak alttonlu güzel bir turuncu, ben çok seviyorum. ama dudağa sürerseniz taşınca yemek yağı gibi görünüyor :)
Sağdaysa Prom queen, sıcak tonlu veya nötr bir kırmızı, tam anlayamadım ama çok tatlı bir rengi var, burda fotoğrafta ikisi de biraz değişik çıkmış ama renkler çok daha güzel.
![]() |
hafif dağıtılmış hali |
Uğraştırıcı gibi mi göründü bilmiyorum ama bence çok pratik bir ürün, Gratis'lerde deneyebilirsiniz. Fiyatı çoook uygun, 18 lira gibi bir şeydi. Benefit'in 1/5 Body Shop'un ise 1/2 fiyatına denk geliyor.
![]() |
fırçaları |
Kolay Ispanaklı Yassı Spagetti (Bavette)
Tamamen uydurma bir tarif oldu ama sonucunu çok beğendiğimiz ve çok kolay olduğu için sizinle de paylaşmak istedik.
Ispanakları pişirmiyoruz, sadece yıkayıp doğramanız yeterli. Ispanak yerine roka, kuzu kulağı veya ne seviyorsanız kullanabilirsiniz.
Makarna suyunu da pişirdikten sonra dökmeyip 1 su bardağını ayırıyorsunuz. Hem besleyici oluyor, hem de lezzeli.
Ispanaklı Yassı Spagetti
- 1 Paket yassı spagetti (bavette)
- 1 su bardağı sevdiğiniz bir peynir (biz parmesan ve kaşar kullandık ama istediğiniz bir peynirle yapabilirsiniz. Sadece sıcakta eriyen bir peynir olursa daha güzel olur ama diyet yapıyorsanız yağsız beyaz peynir bile olur)
- Temizlenmiş ve doğranmış ıspanak ( her tabağa en az 1 avuç gelecek kadar)
- 1 çay bardağı makarnayı haşladığınız haşlama suyu
- 2 yemek kaşığı zeytinyağı veya tereyağ
- Karabiber, tuz
Makarnaları tercihen aldente yani hafif diri olacak şekilde pişirin ve makarna suyundan 1 çay bardağı ayırın.
Makarnaları haşladığınız tencereye yağı ekleyin ve biraz ısınınca makarnayı, peyniri, makarna suyunu, tuzu ekleyip 2-3 dakika kısık ateşte karıştırın. Peynirler eriyince ocaktan alın porsiyonları tabaklara koyun. Üzerine 1 avuç kadar doğranmış ıspanak ekleyip, karabiber serpip hemen servis edin.
Biz ıspanağı tabaklara aldığımız makarnanın üzerine ekledik. İsterseniz siz de öyle yapabilirsiniz veya peynir eklediğiniz aşamada da ekleyebilirsiniz.
Fırında Patlıcan Kebabı (Gaziantep)
Kebap, çoğumuzun zannettiği gibi Türk mutfağına değil Arap mutfağına ait bir yemektir. Ocakta veya ateşte pişen et demekmiş. Daha sonra Araplardan öğrenip, devşirmişiz. Her türlüsünü yapmışız. En güzelini de Gaziantep'te yersiniz bence. Ben adana kebabın bile en güzelini Gaziantep'te Halil Usta'da yedim. Siz de yolunuz düşer de giderseniz Antep'e Halil Usta'ya uğrayıp küşleme yiyin kesinlikle. İmam Çağdaş falan hikaye.
Verirsiniz istediğiniz kadar kıyma, istediğiniz saatte gider alırsınız lahmacunlarınızı. Hem de incecik hamurla yapılmış, bol malzemeli... Neyse, Antep'i özledim zaten bu aralar, uzun zamandır da gidemiyorum resmen özlemim depreşti.
İstanbul'da yaşamaya başladığımda burda Gaziantep'teki o güzelim tırnaklı pideleri çok aramıştım. Hatta ilk geldiğimde bi pide fırınını bizimkiler gibi sanıp heveslenmiştim meğer şu içi malzemeli karadeniz pidesi yapan yerlerdenmiş. Zaten bulamadım da sonra benim fırınlardan. Yine İstanbul'da daha önce bulunduğum sıralarda ve yaşamaya başladığımdan beri de kebap yiyemiyorum. Zaten çok kebap seven biri değilim burda ne zaman yediysem ilk lokmadan sonra bıraktım 2-3 yer haricinde. Kıymaları, etleri çok lezzetsiz ve kokuyor hemen her yerin. Tabi bir iki tane favori restoranım var yine de. :) Neyse neyse, bu kadar muhabbet yeter. Gelelim Patlıcan Kebabı tarifimize.
Efendim patlıcan kebabı benim pek sevmediğim, ama seveni bol olan çok da kolay bir yemeğimiz. 2 ana malzemeden yapılıyor, patlıcan ve kıyma. Kıymasına da tuz ve karabiberden başka bir şey eklemiyoruz. Kendilerini fırınlayabileceğiniz gibi şişlere dizip mangalda da pişirebilirsiniz. Ben ikisinden de çok hoşlanmam. Ben soğancıyım, soğan kebabı severim. Fırınlanmışını da mangaldakini de. Ama siz yapın patlıcan kebabını, hem çok kolay hem de herkes çok seviyor.

Fırında Patlıcan Kebabı Tarifi
6-8 kişilik
Malzemeler
- 1.5 kg uzun kemer patlıcan
- 750 gr orta yağlı kıyma
- 1 tatlı kaşığı karabiber
- tuz
Ayrıca yanında servis etmek için
- 3 orta boy domates
- 7-8 tane kırmızı biber
- 7-8 tane yeşil biber
Hazırlanışı
- Patlıcanları yıkayıp 3-4 parmak eninde parçalara kesin.
- Kıymaya tuzu ve karabiberi ekleyip iyice karışana kadar 4-5 dakika yoğurun.
- Kullanacağınız tepsiye 1 dilim patlıcan bir top kıyma dizeceksiniz. Bu yüzden kıymaları ceviz büyüklüğünde koparıp yuvarlayın ve tepsi dolana kadar bir dilim patlıcan bir köfte şeklinde dizin.
- 225C Önceden ısıtılmış fırında 40-45 dakika kadar patlıcanlar yumuşayıp köfteler pişene kadar pişirin.
Dilerseniz patlıcan-köfte sıralarının üzerine 4'e böldüğünüz domates dilimlerini ve biberleri dizebilirsiniz ama domateslerin suyu akacaktır. Bu yüzden sebzeleri ayrı pişirmenizi ve daha sonra servis sırasında tepsiye veya tabaklara koymanızı öneriyoruz. Kebaba başlamadan önce sebzeleri pişirebilirsiniz.
Afiyet olsun.
Beşamel Soslu Fırında Karnabahar
Hafif ve güzel oldu, karnabahar sevenler deneyebilir. Farkı sebzelerden ekleyerek zenginleştirebilirsiniz ama biz bu halini çok sevdik.
Beşamel Sosl Fırında Karnabahar Yemeği
Malzemeler:
- 1 tane karnabahar
- 2 havuç
- 4-5 dal taze soğan
- 1 çay bardağı kaşar peyniri rendesi
- 3 yemek kaşığı tercihen tambuğday unu
- 2 yemek kaşığı tereyağı
- 500 ml süt
- Tercihen 1 yemek kaşığı hindistan cevizi veya 1 tatlı kaşığı muskat rendesi
- Tuz
- Beşamel Sos: Tereyağını eritip içine unu ekleyin ve kavurun. Daha sonra sütün yarısını ekleyip, tel çırpıcı ile topak topak görüntü kalmayana kadar karıştırın. Sütün kalanını, tuzu ve koyacaksanız hindistancevizi veya muskatı ekleyip koyulaşıp üzeri göz göz olana dek karıştırarak pişirin.
- Karnabaharı çiçeklerine ayırıp yıkayın. Havuçları yıkayıp kabuğunu kazıyın ve 2 parmak kalınlığında dilin. Soğanları saplarından ayırıp, 3-4 parmak eninde kesin. Havuç ve karnabaharı buharda diriliği gidene kadar pişirin veya tencerede haşlayın.
- Pişen sebzeleri süzüp, bir borcama alın, üzerine soğanları ekleyin. Beşamel sosu döküp üzerine rendelenmiş kaşar serpin ve 200C fırında 20 dakika kadar üzeri kızarana kadar pişirin.
Sonntag, 1. September 2013
Carte D'or Çikolatalı Macaron
Makaron bence kadın tatlısı, böyle renkli renkli pek şirinler. Hiçbir erkek görmedim ki macaron resmi paylaşsın, kapak fotoğrafı yapsın veya macaron olsa da yesek desin. Ben de en çok çikolatalı ve vanilyalı makaronları seviyorum. Daha sonra da şu çiçekli olanları; gül, menekşe, portakal çiçeği, lavanta... Fabuloso gibi oluyorlar ama olsun içi kremalı olduktan sonra hepsini severim ama o reçelli gibi olanlardan pek haz etmiyorum.
Daha önce hiç makaron yapmayı denememiştim, nedense tutturamam gibi düşündüm hep bu yüzden bulduğum her yerinkini denedim. Türkiye'den favorimse Divan'ın dışı kakao kaplı olanları. Dün markete gidip çikolatalı mus malzemesi alacaktım ki Carte D'or'un kutusunu gördüm ve bir deneyeyim dedim. İyi ki de denemişim, başarılı oldu.
Sadece içinin kremasını kullanmayıp kendim ganaj yaptım ve diğer tüm talimatlara uydum. Üstünü de çok devdiğim için koyu kakao ile kapladım. Fiyatı 5.5 TL idi. Sadece 2 yumurta beyazı ve 100 ml süt eklemeniz gerekiyor fazladan. 12 makaron için oldukça uygun :)
Zaten hazır bir karışımı yaptığım için tarif vermeme gerek yok sanırım, Carte D'or kutusunun üstündekileri harfiyen uygulayınca eteklenmiş, üstü çıtır çıtır içi yumuşacık makaronlarınız oluyor.
Ara kremayı ayrı yapmamın sebebi ise pişiyor olması ve tadının çikolatalı sos gibi olması. Koyu kıvamlı bir puding gibi olacaktı, ganajınsa daha dolgun yapısı ve yoğun tadı oluyor.
Ara kreması olarak illa çikolatalı ganaj yapmak da zorunda değilsiniz. Vanilyalı, beyaz çikolatalı, karamelli, fıstıklı gibi çeşit çeşit krema ve ganaj seçeneklerden birini tercih edip çikolatalı olması zorunluluğundan da kurtarabilirsiniz makaronları zira üst kısmının kakao tadı çok baskın değil.
Ben sadece Çikolatalı Ganaj tarifi vereceğim. Ganajı makaronları yapmaya başlamadan önce yapıp dolaba atarsanız kolaylık olur.
Çikolatalı Ganaj
12 makaron içi için
Malzemeler
150 ml sıvı krema
160 gr %70 kakaolu bitter çikolata
50 gr tereyağ
Hazırlanışı:
Kremayı sos tenceresinde kaynayıncaya kadar ısıtın ve hemen ocaktan alın. İçine küçük parçalara böldüğünüz çikolatayı ekleyin ve çikolata tamamen eriyip karışıncaya kadar karıştırın. Daha sonra tereyağını ekleyin ve karıştırın. Soğutup makaronların arasına sürün.
Ganaj soğuyunca böyle yoğun ve dolgun oluyor.
Labels:
Carte D'or macaron,
çikolata,
çikolatalı macaron tarifi,
çikolatalı makaron,
evde macaron,
evde makaron yapımı,
hazır macaron tarifi,
hazır makaron,
macaron
Samstag, 31. August 2013
Marmelat Erik - Elma - Şeftali
Hiiç reçel sevmezken, bir marmelat krizidir tuttu beni, kalktım bir gün boyunca tencere tencere marmelat yaptım. İlk önce erik marmelatını yaptım, daha sonraki günlerde erik, şeftali ve ekşi elma. Marmelat sevmemin nedeni reçelin tane tane tatlı meyvelerini yiyemeyişimden belki de, reçel olarak sadece böğürtlen reçelini seviyorum o da marmelat sayılır zaten. Nadiren de olsa hazır olarak
Abonnieren
Posts (Atom)