Mittwoch, 16. Januar 2013

Elmalı Kurabiye






Elmalı Kurabiye



Malzemeler;

250 gr tereyağı tadında margarin

1 çay bardağı sıvı yağ

1 çay bardağı yoğurt

3.5 - 4 su bardağı un

1 paket kabartma tozu

1 paket vanilya



İç harcı için;

3 adet elma

1 çay bardağı esmer toz şeker

1 silme yemek kaşığı tarçın

1 çay bardağı ceviz içi

Yapılışı;
Elmaları rendeleyin ve bir tavaya alın. Esmer şeker ilavesiyle karamelize olup, elmalar

Montag, 14. Januar 2013

ORHAN PAMUK / KAR

 
 
 
Bu kitap bana 2002 yılında, kitabın ilk çıktığı sene hediye edildi. Hediye eden şu an çalışmaya biraz ara veren müdürüm, arkadaşım Nazan Gürman'dı.

Küsmüşüz birbirimize, ben de bakmıyorum belli ki gözlerine. Böyle olunca ya da ben olunca nedense işler büyür. "Senden gelince daha üzücü olur" der arkadaşlarım. "Demek ki gerçekten kızmışsın. Gerçekten kırılmışsın".

İşte bu kitap bana, gönlümü almanın en kolay yolu olarak bu yazı beraberliğinde gelmişti.

Ne kadar içten kırılmışım ki, kitabı sadece bu yazıyı okumak için elime alır ve tekrar yerine koyardım senelerdir. Tabii ki, o tarihten bu zamana kadar neler geldi geçti. Dostluğumuz arkadaşlığımız aldı başını gitti. Yine tatlı tuzlu hep bir aradaydık.


"Beyaz karlar sadece yeşil yapraklara yağsa idi,

İnsanların kalbi buz kesmese idi.

Saygı ve sevgilerimle

Çok gecikmiş bir merhaba için..."

Şu an uzaklarda, başka kıtada, biraz dertli. Açıp sorasım vardı, bu kitabı okuduktan sonra mı bu cümleyi yazdı.

Gerçekten Orhan Pamuk'u okumak için bu kitabını okumak lazım. Gerçi ben daha 100. sayfadayım. Yorum için erken mi bilemiyorum.

Ama siyasi olarak eleştirilen bir yazarın, bu kitapta toplum için mi yazdığını siyaset için mi yazdığını anlamanız için okumanız lazım.

Çok şaşırtıcı...

Yazıp yazıp siliyorum. Yanlış bir şey yazmak istemiyorum. Siyaseti hiç sevmem ama toplum tarafından bilinçsizce cezalandırılan yazarımızın tarafsızca, parti tutmadan, kitaptaki kadın intiharlarını nasıl gündeme getirdiğini bilseniz sanırım birazcık olsun pişmanlık duyarsınız.

"Kar"ı okuyan herkesin görüşünü bilmek isterim...
 
NOT:
Sevgili Leylak Dalı , Kitaplık kurdu diye bir ortak blog daha oluşturdu sevgili Atalet ile.
Kitap paylaşımlarını gönderin , bekliyor. Benim bu yazım geçen hafta oradaydı.   http://kitaplikkurdu.blogspot.com/search/label/Kar%2FOrhan%20Pamuk  ve tabii ki Fincandaki mucize : Kahve ... ortak kahve sevenler bloğu. Orası da kahve paylaşımlarınızı bekliyor. Yine kahve keyiflerimden biriyle oradaydım. http://fincandakimucize.blogspot.com/2013/01/fransada-turk-kahvesi-icmek.html.

Samstag, 12. Januar 2013

HOŞ SOHBET, TATLI ANI

Uzun zamandır uzağım buradan. Fotoğraf yükleme problemim devam ediyordu. En sonunda Picasa'ya yükleyip oradan buraya yüklemeyi denedim. Başardım sonunda. Şimdi yılın ilk günlerinde paylaşmak için yazdığım yazıya geldi..

 
Cumartesi günü Beyoğlu güzel bir buluşmaya daha sahne olur. 2013 yılının ilk ayı, ilk haftası.
5 bayan( Annemahsustan , Didemin Güncesi, Baykuş gözüyle, Hayata dair) ve bir kız çocuğu , buluşmak üzere, Beyoğlu'nun nadide cafe restaurantlarından birinde bir araya gelirler. İst Cafe. İçerisi yoğun kahve kokusuyla kavruluyordur. Gelen bayanlar , sanki önceden rezervasyon yaptırmışlar gibi, kendileri için ayrılmış, büyük bir yemek masasına oturtulurlar.
 

İçimizi ısıtan çaylarımızı yudumlarken, tok evin aç kedisi tombul kuş Melisa'da tostuna yumulur. Karınları acıkan bayanlar, biraz geride ki Fransız Kültürün restaurantında alırlar solukları. Bu arada , sabahtan beri Mozaik pasta diye tutturan, Melisa derin bir nefes alıp pastasına yumulur. Annesi de bir" çok şükür" çeker içinden.
 
Dersinin yolunu tutan tombul kuştan sonra, 5 bayan sohbet muhabbet, kitaplar, filmler.... daha neler neler . Sonra birbirileri için getirdikleri minik hatıralarını paylaşırlar sevgilerini de katarak. Herkesin yüreği ısınır, sohbet ettikçe yakınlaşırlar birbirlerine. En kısa sürede tekrar buluşmak üzere, günün sonunda ayrılırlar.





Mittwoch, 9. Januar 2013

Duru Mutfak'ın 3 Yaşı ve Hediyeleri..






Bir çok yemek bloggerının yayın sayısı ilk yılında müthiş bir sayıyken, ikinci ve üçüncü yıllarda yarıya inerek azalıyor. Hatta bazıları blog yazmayı bile bırakıyor. Ara ara "Acaba bende blog yazmayı bırakır mıyım? Ya da tarif eklemekte tıkanır mıyım?" diye düşünmüyor değilim. (Evde de yemek seçen insanlar varken, yaptığım bir çok şeyin çoğunu ben yiyorken. )Aynı tarifi evirip çevirip

Freitag, 4. Januar 2013

Nohut Salatası






Düdüklüde 45 dk. pişmeyen sarı nohutlara inat beyaz nohutlarla lokum gibi nohut salatası yapmak.. 


Nohut Salatası

Malzemeler;
2 su bardağı haşlanmış nohut
Yarım demet taze soğan
Dilimlenmiş yeşil zeytin
1/4 demet dere otu
Sirke
Limon suyu
Zeytinyağı
Kimyon, tuz

Yapılışı;
Dere otu ve taze soğanları ince ince dilimleyin. Haşlanmış nohuta kalan tüm malzemeyi ekleyerek karıştırarak servis

Donnerstag, 3. Januar 2013

YILIN İLK GÜNÜNDE

2013 yılının ilk gününde annemle birlikte Nişantaşına gittik. Birlikte başbaşa, kahve keyfi yaptık, yemek yedik. Eski oturduğumuz yerlerde gezindik. Okulumun önünden geçtik, anılarımızı tazeledik.
Annemin çocukluğuna ait, Dolmabahçe, Maçka, Teşvikiye camii anılarını dinledim.
 
İsterdim ki, hava biraz daha karanlık olsaydı da, ışıklı halini görebilseydik. Ama kısmet olmadı.
Valikonağı, Maçka, Teşvikiye her yerde yeni mağazalar açılmış. Düşünüyorum da...
 
Evet , ben yine ömrümün sonunda eski oturduğum yerlerde oturup, ailem ve dostlarımla birlikte orada yaşlanmak istiyorum. Arabasız yaşamak içinde ideal bir yer orası. Yürüyerek, Beşiktaş'a, Taksim'e, Harbiye'ye, Şişli'ye, her yere yürüyerek giderdik.

Her dükkanda yeni olsun, eski olsun anımızı bırakmışız. Hepsinin önünde durup el salladık.
 
 
 
 
 Annemle birlikte istediğimiz her dükkana girip çıktık, iyice tozunu attırdık Nişantaşının.
O da mutlu oldu bende. Uzun zamandır başbaşa vakit harcamamıştık. Çok iyi geldi.
 
Yılbaşı gecesi, her zaman ki geleneğimiz Didemlerle(www.dideminguncesi.blogspot.com) birlikteydik. Birlikte vakit geçirmekten son derece keyif alıyoruz. Sadece özel günlerde değil, neredeyse her haftasonu görüşmeye çalışıyoruz. Çocuklar birbirini özlüyor. Biz sohbet etmeyi özlüyoruz. Dostlarla birlikte yaşlanmak güzel .
 
 
Didemciğimin hediyesi. Gözümün önünden ayırmıyorum.

2013'ün ilk dakikalarında, birbirimizi kutladıktan sonra, etrafta hemen bir kitap aradım. İlk dakikalarda okuma yapıp, yıl boyu okuyabileyim diye. Didem'in şu anda okuduğu kitap elime geçti. Aynısının okunmamışı bende olduğu için , hemen elime alıp ilk paragrafını  okudum. Eve geldikten sonra, sabah kalkarkalkmazda, sessizce salona gidip, bir kahve eşliğinde Kar'a başladım.
Bu arada Melisa'yıda unutmadım, Emre'nin okuduğu kitabın , yılın ilk dakikalarında, ilk satırını okuttum :). Anne napıyorsun sen, delirdin mi, gecenin bu saatinde ... diyiverdi.
 
 
Mutluluk, sağlık , bereket, şans, ve bol kitap okumalı,
her istediğimizi yapabileceğimiz bir yıl diliyorum.
 
 
 

Freitag, 28. Dezember 2012

YENİ YILI KARŞILARKEN

Yeni yılı karşılama  hazırlıklarım bitti sayılır. Aralık ayını seviyorum. Çünkü evi cıvıl cıvl bir hale getiriyorum. Mumlar yanıyor bir taraftan, evin içinde hoş bir ışık, mum kokusu ve ılık bir hava, herşey rengarenk... Son günlerde yoğun geçiyor günler, ama her defasında dönüp dolaşıp , huzur bulduğum yer evimin bu bölümü...
Bütün postalar geçen hafta atıldı. PTT'de Hgs'den dolayı bir yoğunluk vardı ki sormayın, bir kaç defa gidip geri geldim, en son 1 saatlik kuyruğa razı oldum, ama bütün kartlar yerine ulaşacak.

Müşteri ziyaretleri bitemedi, yıllık teklifler tamamlanamadı, halen fazlasınında fazlasıyla bir efor sarfetmem gerekiyor.

Hediyelerin büyük bir kısmı tamamlandı, bir kısmı da bu hafta sonu tamamlanacak.
Meğer ne de zormuş kişiye özel hediye seçmek. Aslında bir daha ki sefere beğendiğim herşeyi alıp , ondan sonra dağıtım yapmaya karar verdim, bu şekilde daha rahat olucak.

Melisamı , dinlemede sıkıntısı olduğu için bir uzmana götürmüştük. Testler yapıldı, sonucunu aldık.
Pek bir sorun yok , ama yine de üzerinde durmamız gerekiyor. Görsel algısı çok iyi  olduğu için , sözelde sıkılıp, dikkati dağılıyor, ve sıkılıyor ve dinlemiyormuş.


Şirkette güzel bir akşam geçirdik dün akşam. Keşke bunu sene içinde bir kaç defa tekrarlansa.

Kitap okumam yavaşladı. Gözlerim anında düşüyor. Boşluk yaratamıyorum kendime... Yaratsamda arkadaşlarımla telefonda konuşmayı tercih ediyorum.
Önümüzde ki senenin, sağlıklı mutlu ve bereketli geçmesini diliyorum,
kendime, aileme ve bütün tanıdıklarıma...


Hayata hep güleryüzlü bakalım ki hayatta bize gülsün :)