Freitag, 29. April 2016

Tahin ve Karamelli Sufle




Güzel haber: sonunda bir tarif yazabiliyorum. (hem de neee) Hem de bu tarifi öyle kolay kolay bulmadım. Kendisi ile New York'ta bir kitapçının çoook geride kalmış raflarındaki bir Fransızca tatlı kitabında karşılaştım. Az biraz Fransızcamla malzemeleri anladım ama metod konusunda sıkıntılar oldu. Çaktırmadan tarifin fotoğrafını çekip ordan uzaklaştım :D Neyse ki Google var! Kitabı aratınca yabancı ve çok sevdiğim bir blogda tarifin yapıldığını gördüm. New York'ta pek bir şey pişirme şansım olmadığından tabi yine kaldı öyle içimde. Türkiye'ye kısa süreliğine bir dönüş yapınca ilk işim bu tarifi denemek oldu.

Sonuçta ortaya hayatımda yediğim en güzel içi akışkan kek çıktı. Ya ben buna ne diyeceğimi bilemiyorum. Biz Türkiye'de genelde sufle diyoruz, ama aslında sufle başka bir şey falan. İdare edin, sanırım sürekli farklı bir isimle sesleneceğim kendisine. Lava kek, fondan kek, içi akışkan kek. Siz hangisini tercih ederseniz artık.

Tahin aşkımı sanırım artık herkes biliyor. Bu sufle o aşkı 10 katına çıkardı diyebilirim. Öyle güzel. Hatta en güzel sufle, en iyi sufle bu bence :D Yaparsanız şimdiden "rica ederim." haha. Çok seveceksiniz bence.

Bu arada yapıp fotoğraflarını paylaşırsanız beni de etiketlemeyi unutmayın. :)



TAHIN VE KARAMELLI SUFLE TARIFI


6 tane orta-küçük sufle için

3/4 bardak toz şeker (150gr)
3 yumurta
4-5 yemek kaşığı tahin
1/2 bardak oda sıcaklığında süt kreması (125 ml civarı)
115 gr oda sıcaklığında tuzsuz tereyağ, küçük küçük doğranmış
2 dolu dolu yemek kaşığı un
1/4 yemek kaşığı tuz

6 tane sufle kalıbını veya muffin kalbını tereyağ ile yağlayıp unlayın. (Ben metal muffin tepsisinin içine muffin kapsülleri yerleştirdim. Kapsülleri de yine yağlayıp unladım her ihtimale karşı)

Fırını 175C'ye ayarlayın. 

Toz şekeri altı kalın bir tavaya alıp orta ateşte, kaşık vurmadan eritin. Erimeyen kısımları olursa  tavayı sağa sola eğerek eriyen şekerin, kristal halindekilere temas etmesini sağlayabilirsiniz.

Şeker tamamen eriyince, bildiğimiz o amber rengi karamel rengi alana kadar yine kaşık vs vurmadan, tavayı hareket ettirerek karamel haline getirin. Ocağın altını kısıp, kremayı ekleyin. Bu aşamada dikkat, krema kızgın şekerle buluşunca  sıçramalı, köpürmeli bir karışım ortaya çıkıyor. Ocağa çok yaklaşmak istemezsiniz. Kremayı şekere karıştırıp yedirin, daha sonra tereyağı ve tuzu ekleyin. Homojen, topaksız bir karamel elde etmiş olmanız lazım. Ocaktan alın ve ılıtın. Soğuk olmayacak, ama elinizi de yakmayacak bir hale gelmesi lazım.

Karamel ılıdıktan sonra yumurtaları teker teker ekleyip karıştırın. Daha sonra 4 yemek kaşığı tahini ekleyin ve iyice karıştırın. (Tadına bakın, eğer tahini az bulursanız 1 yemek kaşığı daha ekleyin) En son unu ekleyin, topaksız bir karışım elde edin karıştırarak.

Karışımı küçük sufle kalıplarına veya benim gibi muffin kalıplarına paylaştırın ve 8 dakika, kabarıp ortaları hala hafif oynak bir halde ama kenarları pişmiş bir hal alana kadar pişirip fırından alın.

2 dakika dinlendirin ve ters çevirip servis edin.

Orijinal tarif Christophe Adam'ın Caramel kitabından.
İngilizce, yine orijinalinden adapte edilmiş ve benim de kaynak olarak kullandığım hali burdan.
Orijinal tarifinde karamele şeker hala kristalken su ekleniyor, ben bildiğim gibi yaptım.





Donnerstag, 28. April 2016

Ece Vahapoğlu - Ev Gezmesi (HD)





Çağla Şıkel - Herşey Dahil (HD)



Ebru Cündübeyoğlu - Avrupa Avrupa (HD)




Elçin Sangu - Kiralık Aşk (HD)



AdSense'den Yeni Sayfa Düzeyi Reklamlar

Dün sosyal medya hesaplarımda AdSense’in yeni reklam türünden bahsetmiştim. Gördüğüm kadarıyla çoğu Blogger kullanıcısı ve AdSense yayıncısı yeni reklamlar hakkında bilgi sahibi değil, bloguna nasıl ekleyeceğini bilmiyor. bu nedenle AdSense’in mobil yeni reklam türleri olan sabit/yer paylaşımlı ve vinyet reklamlarından bahsetmek istiyorum.


Sayfa Düzeyi Reklamlar Nedir?

Mobil cihazlarda internet kullanımı arttıkça çoğu reklam ağı buna uygun çözümler üretmesine rağmen AdSense’den bugüne kadar böyle bir hamle gelmemişti. Sonunda AdSense yayıncısı olan web sitelerinin mobil versiyonları için sayfa düzeyi reklamlar adı altında bir çözüm sundu Google bize.

Sayfa düzeyi reklamlar normal adsense reklamlar birimlerinin aksine sadece sitenizi mobil cihazlardan ziyaret edenlerde görülür. Bu nedenle AdSense’in sayfa başına 3 reklam birimi kuralı kapsamında değillerdir. Yani sayfanızda 3 adet reklam olsa bile sayfa düzeyi reklamları kullanabilirsiniz.

  • Sabit/Yer Paylaşımlı Reklamlar


    sabit yer paylaşımlı reklamlar



    Bu reklam türü ekranın alt tarafında sabit bir kutu şeklinde gözükür ve sayfa aşağı yukarı kaydırıldığında aynı yerinde sürekli kalır. Köşesindeki X işareti sayesinde ziyaretçiler dilediğinde bu reklam kutusunu kapatabilirler.

         
  • Vinyet Reklamlar
    vinyet reklamlar


    Bu reklam türü ise sitenizdeki bir sayfadan başka bir sayfaya geçiş yapıldığına tam ekran olarak gözükür ve istenildiğinde “Reklamı Geç” diyerek atlanabilir.
!!! Sayfa düzeyi reklamlar sadece uygun zamanlarda ve uygun cihazlarda gösterilir.

Sayfa Düzeyi Reklamlar Nasıl Oluşturulur? Blogger’a Nasıl Eklenir?

Sayfa düzeyi reklamların ne olduğunu anladınız sanırım. Şimdi gelelim bu reklamların kodunu oluşturmaya ve Blogger’a eklemeye.

1. Adım: AdSense hesabınıza giriş yaparak Reklamlarım > Sayfa Düzeyi Reklamlar yolunu takip edin ve eklemek istediğiniz reklam türlerini aktifleştirin. Ardından alt taraftaki Kodu Al butonuna basarak verilen kodu kopyalayın.

AdSense sayfa düzeyi reklamlar


2. Adım: Kodu kopyaladığınız şekilde Blogger’a eklemeye çalışırsanız hata mesajı alırsanız ve kodu ekleyemezsiniz. Bunun için öncelikle küçük bir convert işlemi yapmamız gerekiyor. Şuradaki AdSense reklam dönüştürücüye kopyaladığınız kodları yapıştırarak Convert Ad Code butonuna basın. Convert edilmiş kodlar Blogger’a ekleyeceğimiz kodlar. Bu şekilde eklersek hata mesajı ile karşılaşmayız.

adsense code converter


3. Adım: Blogger kumanda panelinize giriş yaparak Şablon > HTML’yi Düzenle yolunu takip edin ve kopyaladığınız convert edilmiş reklam kodlarını <head> kodunun hemen altına ekleyin ve şablonu kaydedin.

blogger sayfa düzeyi reklamlar



Sayfa Düzeyi Reklamların Çalışıp Çalışmadığını Test Etme

Sayfa düzeyi reklamların sadece uygun zamanlarda ve uygun cihazlarda göründüğünü yukarıda hatırlatmıştım. Bu nedenle yukarıdaki tüm işlemleri yapmanıza rağmen reklamlar görüntülenmeyebilir. Bu durumda reklamların çalışıp çalışmadığını test etmek isterseniz mobil cihazın tarayıcısını açın ve adres satırını blogunuzun URL’sini sonuna /#googleads ekleyerek yazın. Örneğin: bloghocam.blogspot.com#/googleads

sayfa düzeyi reklamlar test


Blogunuzu bu şekilde ziyaret ettiğinizde üst tarafta bir test kutucuğu çıkacaktır. Burada yükleme bittikten sonra sekmeler arasında geçiş yaparak her iki reklam türünün de çalışıp çalışmadığını test edebilirsiniz. Vinyet reklamları test etmek için gösterilen linklerden birine tıklamanız gerektiğini hatırlatırım.

Son Sözler

AdSense sayfa düzeyi reklamlar ile ilgili söyleyeceklerim şimdilik bu kadar. Umarım faydalı olabilmişimdir. Tüm AdSense yayıncılarına bol kazançlar, henüz AdSense yayıncısı olamayanlara ise bol şans dilerim.

Bu arada sayfa düzeyi reklamları kullanıp kazancınıza etkisini gözlemledikten sonra sonuçları yorum bölümünden paylaşırsanız sevinirim.

Mittwoch, 27. April 2016

Ladies Thighs Meatballs (Kadınbudu Köfte)

It has been way too long since I have published a recipe on my blog. Life is busy with children, work and home. Most of the food I have been cooking is catered toward little children and don’t even have the time to document it let alone to take pictures and post. But this recipe really deserves some space on my blog. My children loved it and I couldn’t keep from having another and then another.

The name of this recipe might get your attention as it is named after women’s thighs. I did some research and tried to find out where it gets its name, but was not successful. I am guessing this was the name given during the Ottoman era because it resembled women’s thighs. In any case, these meatballs are so succulent and flavorful you will not be able to stop yourself from having another one.

Serve with fries or potato pure and salad. 

For the Meatballs:

2 lb ground beef
1 large onion (grated)
½ cup white rice
1½ cup water
1 egg
1 tbsp chopped parsley
2 tsp salt
¼ tsp ground black pepper
1 tsp cumin
1 tsp paprika

For Frying:

1½ cup flour
3 eggs
2 cups olive oil

Wash the rice and place in a small saucepan. Add the water and cook. When the water starts to boil, turn it down to low and cook until all the water is absorbed and the rice is soft. Cool the rice by setting it aside.

In a pan, add half of the ground beef and cook in its own water until it’s no longer pink. Add the grated onions and cook for a 3-4 more minutes and remove from heat. Set aside and cool.

In a large bowl, add the raw ground beef, cooked ground beef, egg, cooked rice, parsley, salt, cumin, paprika and black pepper. Mix well with your hands until all the ingredients are integrated. Pull a golf sized piece of the meat mixture and make an oval shape and slightly press it down. Repeat this until all the meat mixture is used up. Refrigerate for at least two hours so that the meat balls become firmer.



Heat the olive oil in a large frying pan. Beat the eggs in a wide bowl. Place the flour in a wide plate or bowl. Once the oil is hot, take one meat ball, dip in the eggs and then in the flour and drop in the hot oil. Do not crowd the meat balls in the frying pan so they cook quickly. Frying a few minutes on each side is sufficient for the meat. The outside of the meatballs will take a golden color and will be crunchy while the inside will be flavorful, soft and moist.

Montag, 25. April 2016

Kişisel Bakım Bloglarında Övülen Her Ürün Övgüyü Hak Ediyor mu?

Bu  misafir yazı, Sevdaninzillisi sitesi sahibi Sevda Göksel tarafından Blog Hocam için yazılmıştır.

Merhaba,

Ben sizlerle bambaşka bir mecradan bir konuyu paylaşmak için buradayım.

Ben kimim? Türkiye’de neredeyse yüzlerce olan kozmetik ve kişisel bakım bloğu yazarlarından biriyim.

Ben ne yaparım? Denediğim, kullandığım ürünler ile ilgili incelemeler yayınlarım.

Şimdi düşüneceksiniz ne işi var Blog Hocam gibi bir sitede benim gibi bir yazarın?
Çünkü gerçekler önemlidir, ben de az da olsa sizleri uyarmak ve doğru yanlış anlatımları anlamanız için minik ipuçları vermek istiyorum.

kişisel bakım

Türkiye’de on binlerce blog var. Çok ciddi bir pazar ve bu pazarda gerçek yazarlar da var sadece ürün gelsin, reklam yaparak ben keyfime bakarım diyenler de. Benim blog yazmaya başlama maceram; atopik ciddi hassas bir cilde sahibim. Bu cilde sahip kişilere, çok ciddi gözüken bir yazarın önerdiği ve “mutlaka kullanmalısın muhteşem dediği bir krem”, cildimde 2 ay boyunca sürecek ciddi bir deformasyona sebep oldu. Araştırdığımda, benim gibi kişilerin asla kullanmaması gerektiği ve ciddi hasara sebep verebileceğini acı bir şekilde öğrendim.

Bir kadının en büyük zaafı kozmetik ve kişisel bakım ürünleridir. Çok büyük takipçili kişilerin peki önerdiği her ürün muhteşem mi gerçekten?

Maalesef değil. Firmaların, kozmetik ve kişisel bakım tanıtımlarında değer verdikleri sadece sayılardır. Bir ürünü tanıtan o, çok büyük takipçili kişilerin %60’ı emin olun o muhteşem dediği ürünü denememiştir bile. Ancak yaptığı pr çalışması gereği, ona sunulan metni paylaşmak suretiyle, bunu sizlerin bilinç altına işletir ve belki de hiç ihtiyacınız olmayan bir ürünü size aldırır. Bu yazıyı okuyan bayanlar açın bir bakın çekmecenize. Bakalım alıp sonradan neden ihtiyacım vardı buna aldım, dediğiniz kaç yüz liralık ürününüzü göreceksiniz. Muhteşem denilmiş bir şampuan saçınızı dökmüştür, gene harika ötesi herkeste olması lazım denilen bir krem cildinizi bozmuştur veya harika denilen bir kozmetik ürünü aslında hiç mükemmel değildir.

Burada ne yapılması lazım? Bloglara güvenmeyecek miyiz sorusunu sorabilirsiniz. Okuyun, illa çok takipçili olması lazım değil bir kişinin. Ciddi yazan, ciddi yorumlayan öyle çok kişi var ki blog denizinde. Bu denizde, sürekli günün kargosu hashtagını kullanmayan birilerine mutlaka denk gelirsiniz. İşte o kişiler gelen ürünleri deneyimlemeden, günün kargosu başlığına almazlar. İnstagram ve diğer sosyal medya hesaplarına dikkat edin. O muhteşem dediği ürün kaç kez görsellerinde yer almış. Firmanın yazdığı çok belli açıklamaların dışında, ciddi anlamda kullandığını gösterebilmiş mi? Benim gibi bir yazarsınız diyelim, asla yılmayın. Ben çok yıldım. Nasıl bunun kadar kötü bir ürüne, muhteşem diyerek insanları alışverişe zorlarlar, nasıl bir firma bu kadar basite indirgenmiş, bir tanıtım yapar dedim bir çok kez. Ancak sonra önemli olan konunun, gerçekten yazmak olduğunu anladım. Gerçek bir yazarsanız, yazdıklarınızın arkasındasınızdır. Tüm önerdiğiniz ürünleri bir çok görselinizde kullanmışsınızdır. İnsanlara tüketmeyi değil, gerçekten ihtiyaç doğrultusunda alışveriş yapmayı teşvik etmişsinizdir. Bir firma size ürün gönderdiğinde, o ürün eğer kötüyse bunu çekinmeden söyleyebilecek cesaretiniz vardır. Bir bayanın veya bir erkeğin, kişisel bakımı için harcayacağı ve alacağından fazla ürününüz varsa eğer çekmecenizde, iyice bir düşünün. Onları size tavsiye eden kişi veya kişiler gerçekten kullandı mı ki hemen gidip aldınız?

Lütfen artık ciddi yazan, ciddi deneyimleyen kişilerin yorumlarını dikkate almaya başlayın. Para kolay kazanılmıyor, tüketmek adına harcama yapmak yerine, ihtiyacınıza yönelik araştırma yaparak alışveriş yapmaya başlamak için hiçbir zaman geç değildir.

Bana bu imkanı verdiği için Bloghocam ‘a çok teşekkür ediyorum.

Yazar hakkında: Bu yazı Sevdaninzillisi sitesi sahibi Sevda Göksel tarafından Blog Hocam için yazılmıştır.

Dienstag, 19. April 2016

Blog Yazarlarına Uyarımdır!

Bu aralar sık karşılaştığım ve açıkçası canımı çok sıkan bir durum var. Bu can sıkıcı durumu sizlerle de paylaşmak ve bazı uyarılarda bulunmak istiyorum. Bu nedenle alışla gelmiş öğretici Blog Hocam içeriklerinden farklı bir yazı okumaya hazır olun lütfen.

blog yazarlarına uyarılar


Blog yazarları bloglarının tasarımlarına ve fonksiyonlarına fazlasıyla dikkat ediyorlar. Bu nedenle sık sık tema değiştiriyorlar, eklentiler ekliyorlar, kodlarla yeni özellikler katıyorlar. Bu çok anlaşılabilir bir durum. Ben de iyi biliyorum ki insan görsel olarak hoşuna giden bir blogu olduğu zaman onu daha çok seviyor, daha fazla motive oluyor, nihayetinde de daha iyi bir blog çıkıyor ortaya.

Fakat ne yazık ki son zamanlarda blog sahiplerinden benzer problemlerle ilgili çok fazla mesaj almaya başladım. Yukarıda belirttiğim nedenlerden dolayı bloguna çeşitli kodlar, eklentiler, scriptler ekleyen veya yeni bir tema kullanmaya başlayan arkadaşların bloglarında bazı anormallikler oluyor. Garip reklamların çıkması, başka sitelere yönlendirme olması, blogun işleyişinde aksaklıklar olması gibi….

İnternette yardımsever, paylaşımcı kişiler olduğu kadar art niyetli, çıkarcı insanların olduğunu da unutmayın lütfen. Ve arkadaşlar özellikle rica ediyorum ki blogunuzda değişiklikler yapmadan önce şu uyarılarımı dikkate alın:

  • Bilmediğiniz, güvenmediğiniz sitelerden, tanımadığınız insanlardan aldığınız kodları blogunuza eklemeyin.
  • Blogunuzda bir değişiklik yapmadan hem şablonun, hem de içeriğin yedeğini mutlaka alın.
  • Normalde ücreti satılan ama bazı sitelerde ücretsiz olarak paylaşılan temaları kullanmayın.
  • Blogger’ın kendi temaları dışında bir tema kullanacaksınız bilinen ve güvenilir sitelerden indirin.
  • Sanal alemde herkese güvenmeyin.



Bunlara dikkat etmediğinizde giderilmesi zor problemler ortaya çıkabiliyor. Ben onca emek harcayarak bugünlere getirdiği blogunu daha da güzelleştirmek için adına bu şekilde çeşitli kodlar ekleyerek bozan arkadaşlara elimden geldiğince yardımcı olmaya çalışıyorum ama çoğu zaman yaptığımız şey samanlıkta iğne aramak oluyor. Bu yüzden lütfen bloga kod ekleyip çıkarırken mutlaka ama mutlaka blogunuzun yedeğini alın.

Aşağıda konuyla ilgili işinize yarayacak bazı bilgiler ve linkler paylaşıyorum:

- Şablonunuzun yedeğini almak için Blogger kumanda paneline giriş yaparak Şablon > Yedekle/Geri Yükle > Tam şablonu indir yolunu takip edebilirsiniz.

- İçeriğinizin yedeğini almak için Blogger kumanda paneline giriş yaparak Ayarlar > Diğer > İçeriği Yedekle > Bilgisayarınıza kaydedin yolunu izleyebilirsiniz.

- Tema indirmek için My Blogger Themes, Btemplates, Sora Templates, Vee Themes ve Theme Forest gibi siteleri tercih edebilirsiniz.

- Bir sitenin ya da paylaşımın güvenilir olup olmadığını anlamak için mutlaka yorumları okuyun. Sitenin geçmişine bakın. Şüpheleriniz varsa uzak durun.

Ne Gibi Sorunlar Yaşayabilirsiniz?

  • Blogunuz arama motorlarında gözükmemeye başlayabilir ve dizine eklenmiş olan mevcut indexleriniz silinebilir.
  • Çalışan kodlarınız ve eklentileriniz çalışmayabilir. Blogun kullanımında ve tasarımında arızalar çıkabilir.
  • Blogunuza  zararlı yazılımlar yerleştirilebilir. Önce ziyaretçileriniz azalır, sonra Google’da yasaklı siteler arasına girebilirsiniz.
  • Blogunuza gizli reklamlar ve yönlendirmeler yerleştirilebilir. Blogunuzu ziyaret ettiğinizde reklam sayfaları veya popuplar açılabilir.
  • Blogunuza gizli linkler yerleştirilerek sizin üzerinizden backlink kazanabilirler.
Blogger arkadaşlarımızın benzer mağduriyetler yaşamaması için lütfen bu yazıyı blog çevrenize yayın ve arkadaşlarınızı uyarın.