Montag, 29. Juni 2015

Çilek, Fıstık, Hindistancevizi ve Matchalı Entremet / Strawberry, Pistachio & Matcha Entremet Cake


Entremet yapmayı denemek ister misiniz emin değilim. Baya uğraştıran bir şey. Bir gününüzü buraya harcamanız gerek neredeyse. Entremet "ontromey" şeklinde okunan fransızca bir kelime. Basit olarak çok katlı(farklı katlar) ve mousse (mus) bazlı pastalar için kullanılıyor. Açıkçası en basit örnekleri için özsütün mus bazlı pastalarını örnek verebilirim. 

Deneyene kadar bir süre yapmayı çok istedim ama yapabilir miyim emin olamadım. Üstelik de çok zaman alan bir şey, bu yüzden o kadar uğraşıp sonunda kötü bir şey yaparsam depresyona girerdim sanırım. Neyse ki son ürün hem benim hem de yiyen herkesin çok hoşumuza gitti. Nasıl yapıldığına dair bir fikrim olmadığı için de tarif bulmaya çalıştım ama o kısmı da zor oldu çünkü çok az tarif vardı detaylı anlatan. Sonunda bir sitede hem de videolu hali ile buldum. Tarif derken işin mantığından bahsediyorum, malzemeler, neli olacağı vs değil. Neyse, ben benim gibi biri çıkar da yapmak isterse diye tarifi yazmak istiyorum çünkü dediğim gibi ben baya aradım. 




Jelatine ihtiyacınız var, hem mus katmanları için hem de jel katmanlar için. Isterseniz agar kullanabilirsiniz ama ben bilmiyorum nasıl kullanıldığını.
Dacquoise yapacaksınız taban için, mereng ile yapılıyor. 
Çilekli mus için jelatin kullandım ama matcha ve beyaz çikolatalı için kullanmadım, beyaz çikolata tuttu.

Ben en alttan yukarı doğru sıralarsak fıstıklı taban, çilekli mus, çilek ve greyfurtlu jel, hindistancevizli çıtır disk, çilekli mus ve matcha (yeşilçay tozu) ve beyaz çikolatalı mus yaptım. En üste beyaz çikolatalı mirror glaze yapmaya çalıştım ama mısır şurubu kullanmadığım çok da ayna gibi olmadı, yine de parlaktı. 

Aslında çok zor bir yanı yok, sadece çok çeşit katman yaptığınız için biraz vakit alıyor ama iki çeşitle de çalışabilirsiniz. Mesela bademli taban, çikolatalı mousse kat, atıyorum vişneli jel gibi. Ben niye fantezi yaptım bilmiyorum. 

Yapmadan önce dili farklı olmasına rağmen bu videoyu izlemenizi tavsiye ederim, en azından görmüş olursunuz. İzlemek için tıklayın. Burdaki tarifteki malzemeler daha profosyonel olduğu için bakıp hemen vazgeçmeyin. Ben daha bulunabilir malzemeler ile yaptım, gördüğünüz gibi oldu.




Şu sıra ile yapmanızı tavsiye ederim.


  1. Çilekli jel
  2. Fıstık dakuaz (tariften 2 tane çıkıyor, nolur nolmaz biri kırılır falan. zaten çok güzel bir şey, kalanı yersiniz.)
  3. Çilekli Mus
  4. Hindistancevizli disk
  5. Matcha ve beyaz çikolatalı mus
  6. Mirror glaze kaplama
Bunların yanında şu alet edevatlara ihtiyacınız olacak


  • Mutfak tartısı, ölçü kapları
  • Pişirme kağıdı, streç film, 
  • 16 cm çapında çember veya çember kalıp, (birden fazla varsa daha iyi)
  • krema sıkma torbası ve düz yuvarlak uç, tahta kaşık veya spatula, çırpma kapları, küçük kaseler 
  • mikser
Ben traşlanmış taze hindistan cevizi, çilek ve yenilebilir gümüşle dekor ettim ama bence çok saçma bir şey oldu, düşünmeden son ana bıraktığım için çok karman çorman bir şey çıktı ortaya. 

Çilek, Fıstık, Hindistancevizi ve Matcha'lı Entremet / Strawberry, Pistachio & Matcha Entremet Cake





Fıstıklı Dacquoise


2 adet 16 cm çapında dakuaz katı için

85 gr çekilmiş şeker
60 gr orta çekilmiş antep fıstığı
25 gr badem unu
100 gr yumurta beyazı
50 gr çekilmiş şeker
20 gr esmer toz şeker

Fırını 200C'ye ayarlayın.


Fıstık tozu, badem unu, ve 50 gr çekilmiş şekeri bir kaba eleyin. 

Yumurta beyazlarını çırpmaya başlayın ve beyaz köpük haline gelince 85 gr çekilmiş şekeri ve esmer şekeri kaşık kaşık ekleyerek ve bir yandan da çırpmaya devam ederek mereng elde edin. (videoda şekeri direkt yumurtaya ekleyip beraber çırptı şef, ama ben el mikseri ile yaptığım için emin olamayıp bildiğim gibi yaptım)
Merenge elediğiniz fıstık, badem ve şekeri karışımını yavaş yavaş ekleyerek spatula veya tahta kaşık ile alttan üste doğru karıştırarak yumurt abeyazına toz karışımı yedirin. 

Tepsiye pişirme kağıdı serip pasta çemberini yerleştirin. Dakuaz hamurunuzu krema sıkma torbasına alıp yuvarlak uçla kalıbın tabanına sıkın. (Videoyu izlerseniz daha iyi anlarsınız, yaptıkları ilk şey daquaz.)

Dakuaz çok yayılan bir şey değil. Kağıdın arka yüzüne 16cm çapında bir daire çizip, ters çevirip bu daireyi dolduracak şekilde hamuru da sıkabilirsiniz. 

12-13 dakika üzeri hafifçe kızarana kadar pişirin ve fırından alıp ılımaya bırakın. 

Dakuaz tarifi burdan.

*Çilek Püresi ( Çilekli mus ve çilekli jel için)*

500 gr çilek, ayıklanmış
50 gram toz şeker veya vanilyalı şeker
60 gr su (6-7 yemek kaşığı)


Önce çilek püresini yapmak için, çilekleri rendeleyin veya robotta çekin. Dilerseniz püre haline geldikten sonra çekirdeklerinden ayırmak için süzebilirsiniz, ben süzmedim. Püre haline gelmiş çileği bir sos tenceresine alıp üzerine su ve şekeri ekleyip karıştırın. Orta ateşte kaynadıktan sonra 3-4 dakika pişirip ocaktan alın. Soğumaya bırakın. 

Çilekli Jel

120 gr çilek püresi*
80 gr toz şeker
1.5 yemek kaşığı toz jelatin
3 yemek kaşığı greyfurt suyu (veya su)

3 yemek kaşığı soğuk greyfurt suyunu küçük bir kaba alıp üzerine 1 yemek kaşığı toz jelatini serpin ve 10 dakika bekletin. Çilek püresine şeker ekleyip, şeker eriyene kadar ısıtın ve karıştırın. Jelatin çözününce mikrodalgaya alıp 5-6 saniye kadar ısıtın ve jelatini sıvı hale getirin. Ilık çilek püresine ekleyin ve iyice karıştırın. 

Ben devamını şöyle yaptım, kalıbımdan biraz daha küçük yuvarlak bir borcam kapağının dibine düzgünce streçfilm serip içini 1-1.5 cm kalınlığında çilek jeli ile doldurdum. Sonra buzluğa kaldırdım. Siz isterseniz yine videodaki gibi kalıpla yapabilirsiniz. 


Çilekli Mus
300 gram çilek püresi*
60 gram toz şeker
2 yemek kaşığı toz jelatin
250 gr süt kreması, önceden soğutulmuş.


2 yemek kaşığı soğuk suyu bir çay tabağına alın ve üzerine jelatini serpin. 10 dakika çözülmesi için bekleyin. 

Çilek püresini ocağa alın ve 60 gr şekeri ekleyip, 1-2 dakika şeker içinde iyice çözünene kadar karıştırarak ısıtın. Ocaktan alın ve 30 saniye boyunca karıştırıp jelatini ekleyin ve jelatin tamamen çözünene kadar karıştırın. 1-2 dakika yeterli olacaktır. Kremaya katmadan önce iyice soğutun. 

Kremayı derin bir çırpma kabına alıp dondurucuda 10-15 dakika soğutun. Dondurucudan alıp, 2-3 dakika kadar önce orta devirde, kabarmaya başlayınca hızlı devire alıp iyice katılaşancaya dek çırpın. Krema kıvam aldıktan sonra soğumuş çilek püresini ekleyin ve bir tahta kaşık veya spatula ile alt üst ederek iki malzemeyi birbirine yedirin. Bir sıkma torbasına alıp, buzdolabında 1 saat kadar dinlendirin. 

Hindistancevizli Disk

20 gr un (2 yemek kaşığından çok az fazla)
50 gr pudra şekeri 
35 ml süt veya hindistancevizi sütü (3.5 yemek kaşığı)
6 yemek kaşığı hindistancevizi
1.5 yemek kaşığı tereyağ (eritilecek)
1 tutam deniz tuzu

Tereyağını eritin ve diğer malzemeleri ekleyip iyice karıştırın. Dolapta yarım saat soğutun. Fırın tepsisine pişirme kağıdı serip çember kalıbınızın ölçülerinde bir daire alacak şekilde hindistancevizli hamuru yayın. 175C, önceden ısıtılmış fırında 5-6 dakika üzeri hafif kızarana kadar pişirin. 
Kullanmadan önce soğutun. 

Beyaz Çikolata ve Matchalı Mus

150 ml önceden soğutulmuş süt kreması
1 yemek kaşığı pudra şekeri
1 tatlı kaşığı matcha tozu
110 gr beyaz çikolata

Beyaz çikolatayı benmari usulü eritin ve oda sıcaklığına gelene kadar bir kenarda bekletin.
Pudra şekeri ve matchayı karıştırıp küçük bir kaseye eleyin.
Kremayı derin bir çırpma kabına alıp dondurucuda 10-15 dakika soğutun. Dondurucudan alıp, 2-3 dakika kadar önce orta devirde, kabarmaya başlayınca matcha tozunu ve pudra şekerini eleyip hızlı devire alıp iyice katılaşancaya dek çırpın. Katılaşınca beyaz çikolatayı ekleyip yavaş devirde, sadece beyaz çikolata kremaya karışana kadar karıştırın. Fazla çırpmayın. Bu en üst katman ve bekletmeden kullanmanız gerektiği için diğer katları kalıba yerleştirdikten sonra bunu yapın. 

Mirror Glaze 
100 ml sıvı süt kreması
50 gr beyaz çikolata
1 damla pembe gıda boyası
1.5 tatlı kaşığı toz jelatin + 2 yemek kaşığı soğuk su

Soğuk suyuküçük bir kaba alıp üzerine jelatini serpin ve 10 dakika kadar bekleyin. 
50gr beyaz çikolatayı ince ince doğrayın veya rendeleyin.
100ml sıvı kremayı benmaride veya kısık ateşte iyice ısıtın. (kaynatmayın) İçine beyaz çikolatayı ekleyip iyice karıştırın. Daha sonra gıda boyasını ekleyin ve karıştırın. 

Jelatini mikrodalga fırında veya yine benmeride tekrar ısıtın ve sıvı hale getirip beyaz çikolatalı sosa ekleyip iyice karıştırın. Ilımaya başlayınca donmaya da başlayacak, bu yüzden matchalı katı da hazırladıktan sonra bunu yapın.

Pastanın tamamını kaplamak isterseniz ölçüyü en az iki katına çıkarın.

Entremetin Yapılışı

  1. Cember kalıbın tabanına dakuazı yerleştirip üzerini kalınca bir kat çilekli mus ile kaplayın. 
  2. Daha sonra çilekli jeli dolaptan alın ve streç filmden ayırıp musun üzerine yerleştirin. 
  3. Jelin üzerine hindistancevizi diskini bırakıp tekrar bir kat daha çilekli mus ile kaplayın. Dolaba kaldırın. (Matchalı tozu yapmaya bu aşamada başlayabilirsiniz.) 
  4. Matcha musu hazırladıktan sonra çilekli mus katının üzerini kaplayıp kalıbın tüm yüksekliğince yayın. Üzerinden spatula ile geçerek düzeltin. En az 2 saat dolapta dinlendirin. 
  5. Eğer pastanın tamamını glaze ile kaplayacaksanız pasta tamamen oturduktan sonra, en az 4 saat sonra, glazi hazırlayın. Glazein ılımasına yakın pastayı çemberden ayırın ve dolapta bekletin. Glaze oda sıcaklığına yaklaşmaya başlayınca pastanın üzerine dökün ve tamamını kaplayın. (Eğer donarsa biraz ısıtarak tekrar sıvı hale getirebilirsiniz ama kaynatırsanız jelatin özelliğini kaybeder. Bu yüzden sadece biraz, kısık ateşte ısıtın gerekirse, yeterli olacaktır. ) Eğer pastanın sadece üstüne bir kat glaze yapıp kenarları bırakacaksanız entremeti kalıptan çıkarmadan üzerini glaze ile kaplayın. (Böyle yapacaksanız çember kalıptan yarım cm kadar daha alçak bırakın matchalı mus katını.)
  6. Kekin oturması için en az 6 saat geçmesini bekleyin yemeden önce. 


Süt Kreması Hakkında


Süt Kreması ve Çilek soslu Kapkek
Selam! Umarım herkesin günü güzel geçiyordur. Bir süredir aklımda olan bir şeyi size de anlatmak istiyorum. Konumuz, başlıktan da anlaşılacağı üzere süt kremaları. Daha önce, bu konuda o zamana kadar edindiğim tecrübeler konusunda bir yazı yazmıştım falan eklemek istediğim birkaç şey var. Orayı düzeltmek yerine yeni post hazırlamak daha mantıklı geldi bana. Ben bu konuda bir eğitim almadım, bu yüzden yazdıklarım sadece kendi görüşüm ve tecrübelerimi içeriyor.

Sürekli bir şeyler pişirdiğimden piyasadaki bütün süt kreması markalarını denemiş olabilirim. Aslında içerik olarak hemen hepsi aynı olsa da bir şekilde kıvamları farklı oluyor. Tabi bu kıvam olayının kremayı ne için kullanacağınızla alakalı olarak önemli veya önemsiz.



Öncelikle burda şöyle bir şey var, eğer blogu takip ediyorsanız reklamla alakası olmayan bir insan olduğumu anlamışsınızdır. Bu yüzden marka önerilerimin reklam yapmak gibi bir amacı yok, sadece kendi tecrübelerimden memnun kaldığım markaları yazacağım. O kadar emek verip uğraşıyorsunuz siz de, daha iyi sonuçlar alırsınız.

Bir de genel olarak pasta kremaları ile ilgili bir şeyler yazacağım yakında. Pasta yaparken kullandığınız kremalar hakkında (ev yapımı veya hazır, butter cream, şanti, pastacı kreması vs) sorularınız varsa bu postun altına yorum olarak ekleyebilirsiniz. Hepsini toparlar öyle yazarım.

Gelelim konuya.

Eğer kremayı çırparak kullanacaksanız burda kıvama en fazla etki eden faktör kremanın soğukluğu. En az 12 saat buzdolabında soğutulmuş krema kullanmanız lazım. Ayrıca diğer size tavsiyem kullanmaya başlamadan 1-2 saat önce dondurucuya atıp iyice soğutmanız. Tabi donmaması da lazım, ona dikkat edin. Ayrıca eğer borcam çırpma kabınız varsa, kullanmadan önce onu da atın dondurucuya soğusun. Onun içinde çırpın.


Ben direkt kremayı borcam çırpma kabına boşaltıp, 1 saat kadar bekletiyorum dondurucuda. Donmadan da alıyorum, çırpmaya başlıyorum o kasede. Kesinlikle faydası oluyor.



Ayrıca, kremayı kullanmadan hemen önce çırpmanız gerek. Yani önceden hazırlayıp, sonra kullanmak isterseniz olmuyor o. Sönüyor krema. O yüzden, kapkek kaplayacaksanız kapkekler soğuduktan, içleri doldurulduktan sonra en son kremayı çırpın ve üzerlerini kaplayın.

2. önemli konu ise kremanın kendisi. Şu sıralar kıvam alması konusunda en çok beğendiğim krema İçim süt kreması. Daha sonra Tikveşli. Pınar'ın kremaları da değişti, şimdi ince uzun paketlerde bulunuyor. Paketten çıkan krema zaten kendinden kıvamlı, ama 2 dakikadan fazla çırpınca krema çöküyor. Ben istediğim sonucu alamadım bi türlü ama deneyebilirsiniz, belki benle alakalıdır.

Eğer kremayı ganaj yapmak için kullanacaksanız veya sıcak tariflerde kullanacaksanız bence herhangi bir marka işinizi görür. Önceden Pınar'ın kremasını seviyordum yemekler için ama o da değişti. O yüzden benim şahsi fikrim, sıcak kullanacaksanız hepsi aynı.

Eton Mess. Krema, çilek ve merengle yapılan bir tatlı.

Sonntag, 28. Juni 2015

Sulu Köfte






Sulu Köfte



Malzemeler;

250 gr kıyma

1/2 çay bardağı kırık pirinç

1 adet kuru soğan

Tuz, karabiber

2 adet patates



1 yemek kaşığı salça

Tereyağı ve sıvı yağ

Kuru nane



Yapılışı;

Kıymayı soğan, pirinç, tuz ve karabiberle yoğurarak küçük misket köfteler yapın. Unlanmış tepside yuvarlayarak köfteleri una bulayın. Bir tencerede yağlarla salçanın kokusu çıkana kadar kavurun ve

Meyveli Süper Kolay Milföy Tartlar


Bu milföy tartları yapması o kadar kolay ki 5 dakika sürmeden hazırlayıp, 20 dakika pişirme sonucu nefis tartlarınız oluyor. Tek ihtiyacınız olan milföy hamuru, biraz meyve, biraz tereyağ... Sıcakken dondurma ile de nefisler.

Milföy demişken, keşke piyasada tereyağ ile hazırlanmış milföyler de olsa. En son Migros'ta milföy alacakken Süperfresh tereyağlı milföy hamurunu gördüm, içindekilere bakınca %1 tereyağ kalanı tam hidrojenize bitkisel yağ :( Mesela keşke Pınar tereyağ ile yapsa milföyü. Zaten fiyatı şu an aynı kalitedeki diğer milföylerin 2-3 katı kadar, bare içeriği iyi olsaymış.




 Elma, armut, erik, kayısı, yabanmersini, şeftali... Istediğiniz, sevdiğiniz meyveler ile yapabilirsiniz tartları. Benim gibi tek meyve ile yapabileceğiniz gibi karışık meyveli milföy tartları da yapabilirsiniz.


Meyvelerin çoğu pişince ekşimeye elverişlidir. Bunun sebebi ısının meyvedeki fruktozu düşürmesi. Bu yüzden pişerken şeker eklemek ve piştikten sonra da balla tatlandırmak iyi fikir olabilir. Elma ve armut bile şekerini kaybeder piştikçe, bu yüzden şeker ekleme olayını es geçmeyin.


Kenarlarına yumurta sürmek isterseniz erikli tartlar gibi oluyor kenarı, sürmezseniz kayısılı tartlarınki gibi olacak. Size kalmış. Ben yumurtasız halini daha çok seviyorum.

Meyveli Süper Kolay Milföy Tart Tarifi



4 kişilik

1 yaprak milföy hamuru
2-4 tane erik (veya 1sarı elma, 1 orta boy armut vs)
3 yemek kaşığı toz şeker+1/4 çay kaşığı tuz karışımı
1 yemek kaşığı bal +1 tatlı kaşığı su karışımı
2 yemek kaşığı tereyağ (30 gr, minik minik doğranmış)
toz tarçın, karanfil vs

Meyveleri ince ince dilimleyin.
Fırını 200C'ye ayarlayın.
Baharat kullanacaksanız toz şeker ve tuzla karıştırın.

Tezgahaın üzerine fırın tepsinizin ölçüsü kadar pişirme kağıdı serin ve milföy hamurunu merdane ile kağıdın üzerinde 2-3 cm genişleyip uzayana kadar açın. Hamur biraz da incelecek.

Hamurun kenarlarından 1.5 cm boşluk bırakarak içine bıçağın ucuyla dikdörtgen çizin. Tamamen kesmemeye özen gösterin, hamurun yarısına kadar batsa yeter bıçak. Bu sayede fotoğraftakiler gibi kenarları şişip meyve olan yerler daha çökük kalacak. İçerde kalan kısma çatalla delikler açın.

 

Meyveleri çizdiğiniz dikdörtgenin içine dizin ve hamurun ve meyvelerin üzerine gelecek şekilde toz şeker karışımını serpiştirin. En son küp küp doğradığınız tereyağını da meyvelerin üzerine dağınık şekilde bırakın. Kağıdı fırın tepsisine alıp 20 dakika kadar pişirin. (Kenarları altın rengi alacak)

Fırından alınca, meyvelerin üzerine fırça ile balı sürün. İsterseniz pudra şekeri eleyin tartınızın üzerine.


Samstag, 27. Juni 2015

Arpacık Soğan Kebabı / Roasted Balsamic Onions and Meatballs (Turkish Onion Kebab)

Arpacık Soğan Kebabı Tarifi
* Baked Balsamic Onions With Meatballs, Scroll down for the English recipe*





*Scroll down for English*

Soğan kebabı en sevdiğim yemeklerden biri. Tepsinin dibine yapışmış, o karamelize olmuş soğanlar ve minik minik köftecikler... İtiraf edeyim, tepsinin dibine ekmek banmayı da çok seviyorum. Soğan ya, soğan! Dünyadaki en lezzetli şeylerden biri. Biz Gaziantep'te yaşarken bunun usulü bir tepside kebabı hazırlayıp fırına götürmekti. Onlar pişirir verirlerdi veya eve yollarlardı. Hatta istersen sen de hazırlamazdın, soğanı ve kıymayı verirdin onlar hazırlayıp pişiriri, sonra da evine yollarlardı. Yanında da tırnaklı pide tabi ki... Of. Neyse, Istanbul'da böyle bi imkan yok tabi. Neyse, benim için sorun yok ben ev fırınında pişmiş olanını da yeterince çok seviyorum zaten. 



Büyük soğanları yarıp kullanmaktansa ben her zaman arpacık soğanı tercih ederim. Temizlerken az uzun sürüyor diğerine göre ama hem tadı hem de görüntüsü daha güzel. Güzel de karamelize oluyorlar. Size de tavsiyem çok azıcık zahmete katlanıp arpacık soğan kullanmanız.

Kıyma kousu bence çok önemli, benim gibi eti çok seçen biriyseniz özellikle. Et gibi kokan etten nefret ederim. Et gibiden kastım bence koyun veya dananın kendisi kokan et. Dışarda ve başkasının evinde yediğim etlerin çoğu. Yağlı et. Bu yüzden ben antrikot veya biftekten çektiriyorum, olabildiğince az yağlı olması için. Siz nasıl seviyorsanız artık, bana bakmayın. Bunun köftesine kuyruk yağı bile koyan var. Genel kanı orta yağlı kıymayla köfte daha iyi olur yönünde, kuru olmaması için. Az yağlı kıyma ile de gayet güzel bence.

Ve asıl önemli kısım sosu. Nar ekşisine ihtiyacınız olacak. %100 nar ekşisi satılıyor çoğu markette. Hatta örnek vereyim, kemal kükrer nar ekşisi var en basitinden. Ama bulamıyorsanız nar ekşili soslardan da kullanabilirsiniz. Bu sosların %10 kadarı nar, kalanı glikoz, su, kıvam verici vs.

Balzamik sirkeye ihtiyacınız olacak ama şart değil, yoksa bunun için almayın illa ki. Alacaksanız da iyi kalitede olanından alırsanız daha sonra kullandığınızda da sizi tatmin eder.

Yemeğin pek zor bir yanı yok aslında, köfteyi yapıp, soğanlarla tepsiye diziyorsunuz, 40-45 dakka piştikten sonra sosunu döküp 15 dakika kadar daha fırınlıyorsunuz tamam. İkinci fırınlama için alüminyum folyo kullanırsanız daha iyi olur.


Arpacık Soğan Kebabı 


500 gr az yağlı (veya orta yağlı) kıyma
1 çay kaşığı tercihen taze çekilmiş karabiber
damak tadınıza göre tuz

1 kg arpacık soğan
3 yemek kaşığı nar ekşisi/pekmezi
1 yemek kaşığı balzamik sirke
1 yemek kaşığı su
1 yemek kaşığı zeytinyağı
tuz

Soğanların köklerini ve başlarını temizleyip kabuklarını hafif soyun.
Kıymayı tuz ve karabiber ile yoğurun ve minik köftecikler yapın.

Fırını 200Cye ısıtın.
Fırın tepsisi veya borcama bir köfte, bir soğan olacak şekilde veya benim yaptığım gibi bir sıra soğan bir sıra köfte olarak dizin. Tepsiyi fırına alıp, 40*45 dakika kadar pişirin. (Soğanlar yumuşamış, köfte pişmiş olmalı. Her fırın farklı olduğu için daha erken veya daha geç pişebilir.)

Bu sırada sosunu hazırlayın. Bunun için bir kase veya bardakta nar ekşisi, sirke, su ve zeytinyağını karıştın.

Soğanlar hafif karamelize olup, köfteler de pişince tepsiyi fırından alın. Sosu kebabın üzerine kaşıkla eşit miktarda gezdirin. Alüminyum folyo ile kaplayıp tekrar fırın averin ve 10-15 dakika kadar daha fırında tutun.

Fırını kapattıktan sonra servis edene kadar fırında bekletirseniz yemeğiniz daha dinlenmiş olur.

Afiyet olsun.

Roasted Balsamic Pomegranate Onions and Meatballs (Turkish Onion Kebab)



I was in Gaziantep, we used to have many foods cooked in local bakeries. The progress was like this: you prepare your ingredients, give them to the bakery people and go to take your baked food in an hour. Since their bakery has big stone ovens, the food baked in their ovens tastes better than the food you bake in your house type ovens. Unfortunately, you can't do it in Istanbul. However, you can still bake this delicious food in your oven.

If you like roasted/caramelized onions as a side dish, you will love this a lot and it is great for dinner or lunch as a main course. It's one of my favorite foods ever. You can serve it with some rice (pilav).

We call it soğan kebabı, which means onion kebab. It's basically a combination of caramelized small onions and meatballs. If you use pearl onions/shallots it's better, if you can't find them, that's ok too.

You'll also need ground/minced beef for meatballs.

Pomegranate molasses is not grenadine syrup. It's sweet and tart. I think you can find it in middle eastern or ethnic groceries. If you can't find any, you can use 2 tbs maple syrup or cranberry sauce with some lemon juice. Also, I strongly suggest that to buy a bottle if you can find it. You can use it in salads, in drinks or seasoning vegetables, marinating meat and more...



For the meatballs
500 gr (1 pound) minced beef
1 teaspoon grounded black pepper
Salt, to taste

For the onions
1 kg (2 pounds) pearl onions/scallions or small onions
3 tbs of pomegranate molasses
1 tbs good quality balsamic vinegar
1 tbs olive oil
1 tbs water
Salt to taste


Preheat the oven 400F /200C.

Make the meatballs: place the minced beef, salt and blackpepper in a bowl and mix or knead them well. Make small meatballs set them aside.

Cut the ends of the pearl onions and slightly peel them. Place the onions and meatballs in an oven pan. You can arrange them as one onion, one meatball, one onion one meatball... or you can place them like the picture below. When you are done with arranging, place the pan into the oven and roast them for around 40-50 minutes.

Meanwhile, place the pomegranate molasses, balsamic vinegar, oil and water and mix them well.
After the onions slightly caramelized and meatballs roasted, take the pan from the oven and drizzle the molasses mixture over the onions and meatballs. Sprinkle the salt. Cover the pan with foil and place it into the oven again. Let it cook for around 10 minutes more.

The more caramelized onions, the tastier result.
You can turn the oven off and keep the kebabs in the oven after it's baked. This will rest your kebab.  
Bon apetite!


Freitag, 26. Juni 2015

Glutensiz Haşhaşlı Bol Çikolatalı Kek



Cloud Nine Patisseri var Galata'da. Çok tatlı bir yer, temiz ve lezzetli yiyecekleri var. Dışarda pasta-kek tarzı şeyler yemeyi sevmesem de gönül rahatlığıyla her ürünlerini yiyebileceğim bir yer. Tertemiz, kaliteli malzemelerle, her gün birbirinden tatlış şeyler yapıyorlar. Böyle emin konuşmamın sebebi kısa bir süre de olsa orda çalışmam. Çalışırken tadına baktığım sadece fıstık ezmeli browni idi o da fıstık ezmeli browni'yi sevdirdi bana. Geri kalan ürünlerin tadını biliyorum desem yalan olur ama hepsinin lezzetli olduğundan eminim çünkü hem çok kaliteli malzemelerle özene bezene hazırlıyorlar hem de zaten bir tatlının içinde neler olduğunu biliyorsanız tadını az çok kestirirsiniz. Tabi müşterilerden gelen %100 oranda olumlu yorumlar da var :) Eğer Istanbul'daysanız veya yakınlarda ziyaret etmeyi düşünüyorsanız mutlaka uğrayın.

Yine Cloud Nine'da yapılan bir kek vardı, unsuz çikolatalı haşhaşlı kek. Tadı hakkında en ufak bi fikrim olmasa da fikir olarak güzel gelirdi. Çok da zaman geçti üzerinden ama yaklaşık 3-4 ay önce denedim keki. Ne yazık ki kekimin ortası tamamen çöktü ve haşhaşlar dibinde birikti. Merengde sıkıntı yoktu, çökmesinin sebebini önce anlamadım. Daha önce haşhaşlı kek de yaptım çokça, haşhaşlar hiç çökmemişti.

Gel zaman git zaman, pişirme ile ilgili bir yazı okurken yaptığım hatayı fark ettim. Bu kekin hamuru normal keklerin hamurundan daha hafif olduğundan haşhaşlar çökmüş olabilirdi. Tıpkı damla çikolatalı kek yaptığınızda çikolataların tabana çökmesi gibi. Haşhaş konusuna çözüm bulmak için kekin yapısını değiştirmek zaten olmazdı o zaman haşhaşı değiştirsem dedim, robotta çeksem de daha ufak olsalar böylece ağır gelmeseler. Tabiki haşhaşlar robotta çekilmedi :D Kıyma makinesini denedim, ı ıh, orda da olmadı. Sonra aklıma dolapta öylece duran kahve değirmeni geldi. Denedim, toz duman etti haşhaşları, tam da istediğim gibi. Yalnız bi sorun daha vardı, ben geçen keki unsuz bademli ve çikolatalı kek ölçülerinde yapıp, badem yerine haşhaş eklemiştim. CloudNine'ın pasta şefi Ece'nin söylediği gibi. Bu sefer de ölçülerde de sıkıntı olmasın istediğim için geniş çaplı bir internet aramasından sonra tam da istediğim şeyi buldum. Bir site, hem de hem türkçe hem ingilizce içeriği olan bir site, tam da istediğim kekin tarifini yazmış. Hatta, ilk denemelerinde benimle aynı sorunu yaşamış, kek çökmüş, sonra elindeki tarifi daha dikkatli okuyunca anlamış nedenini. Hemen Gourmet Kitchen Tales'in tarifini uygulamaya koyuldum. Şanslıydım ölçüler zaten vardı, bir de denenmişti defalarca site sahibi tarafından. Sonra diğer tariflerine baktım ve sitesine de, fotoğraflarına da bayıldım. Size de tarifi burdan yazmak isterdim ama bunu tarifi aldığım siteye haksızlık olarak gördüğümden direkt olarak oraya yönlendirmeyi daha doğru buluyorum. Hem bu sayede siz de Gözde Durusoy'un müthiş sitesi ile tanışırsınız. Ben de zaten aynen tarifte anlatıldığı gibi yaptım ve elde ettiğim sonuç bu oldu.

Yalnız, bol miktarda haşhaş içerdiğinden ve bu haşhaşlar ezilmiş olduğundan yoğun bi haşhaş aroması var bu yüzden hafiften baharatlı gelebilir.

Glutensiz beslenmeye özen gösteriyorsanız badem unu yerine değişik bir alterntif olabilir.

Benim kullandığım kalıp biraz genişçeydi, siz daha dar baton bi kek kalıbı kullanırsanız benimki gibi yayvan da olmaz :)

Tarifi için Gözde Durusoy'un hayran kaldığım sitesine buraya tıklayarak ulaşabilirsiniz. 

Aynen dediği gibi yapıp çırpılmamış krema ile yedik, mis.

Donnerstag, 25. Juni 2015

Wohntrend: Naturmaterial Kork


Kork? Kork! 

Ich bin verliebt. Ja, schon wieder. Aber habt ihr die wunderschöne SINNERLIG Kollektion von Ikea, die im August erscheinen soll, schon entdeckt? Meine Güte, am liebsten würde ich alles davon haben wollen. Das langweilige und angestaubte Image, was Kork die letzten Jahre begleitete, dürfte somit nun endgültig passé sein!

Schon ein bisschen überraschend, diese großflächige Verwendung von Kork als Oberfläche und bei den Möbeln, aber ich finde das Revival einfach gelungen und mag, dass es nun so modern und vielgestaltig daherkommt. Auf jeden Fall lohnt es sich, bei diesem Trend einmal genauer hinzusehen, denn Kork zeigt eindrucksvoll wie vielfältig seine Eigenschaften sind, nämlich schön leicht, nachhaltig, warm und sinnlich und bekommt deshalb lauter neue Aufgaben verpasst. Zum Beispiel eine meiner weißen Etageren aufzuhübschen. Eine Arbeit von wenigen Minuten und geringem Aufwand. Wollt ihr auch?





Du brauchst:

○ Etagere (z.B.HIER* )
Korkplatte, 5mm*
○ Teppichmesser
○ doppelseitiges Klebeband
○ Bleistift, Holzstab


So geht´s:

Zerlegt die Etagere in Einzelteile, sodass ihr die einzelnen Teller nehmen könnt und sie zum Anzeichen auf die Korkplatte legt. Nun mit dem Tapentenmesser die Korkkreise ausschneiden und eventuell den Rand mit feinem Schleifpapier etwas anschleifen.
Doppelseitiges Klebeband auf die Rückseite des Korks anbringen und diese auf die Teller kleben.
Die Löcher in der Mitte mit einem Holzstab oder ähnlichem "vorbohren" und die Etagere wieder zusammenbauen.



 Vom Baum ins Wohnzimmer

Kork wird aus der Rinde der Korkeiche gewonnen, die vorwiegend im Mittelmeerraum wächst. Ein solcher Baum kann bis zu 200 Jahre alt werden, denn um die Korkrinde zu ernten, wird er nicht gefällt sondern sorgsam geschält. Für die erste Ernte dauert es ca. 25 Jahre und erst 9 Jahre später, wenn sich die Eiche regeneriert hat und eine neue Rinde entstanden ist, wiederholt sich dieser Vorgang. Somit ist die Korkgewinnung eine der umweltfreundlichsten Ernteprozesse der Welt.

Ein toller Bericht zu der Korkernte in Portugal habe ich bei Luzia Pimpinella ( HIER) gefunden. Schöne Bilder und interessant zu sehen, woher das Naturmaterial kommt.



Viel Spaß beim Nachmachen und einen entspannten Abend!
Rebecca

* Der Beitrag enthält Affiliate Links. ( Mehr Informationen.)








Blogunuzun Ana Sayfası İçin Sıradışı Bir Tasarım

Sadece 2 parça kod ekleyerek blogunuzun ana sayfasını çok özgün ve sıradışı, belki de daha önce hiç görmediğiniz bir tasarıma kavuşturacağınızı söylesem ne derdiniz?

blogger tasarımı


Evet sadece birkaç kod ekleyerek yukarıda fotoğrafını ve aşağıda video demosunu gördüğünüz farklı bir ana sayfa tasarımına sahip olabilirsiniz. Bu tasarım ilk bakışta bir zaman tünelini andırıyor. Yazı başlıkları alt alta dizilmiş ve yanlarında yazıda kullanılmış görsel daire içinde gösterilmiş. Ayrıca CSS kodları kullanılarak çeşitli 3D efektler verilmiş. Örneğin yazı başlıklarının yanındaki tik işaretine tıkladığınızda yazının belli bir bölümü açılıyor ve yazı hakkında ziyaretçiye fikir veriyor. Üstelik tüm bunlar 3D efektleriyle gerçekleşiyor. Şu videoyu izlediğinizde tasarım hakkında daha fazla fikir sahibi olacaksınız sanırım.





Eğer blogunuzda bu tasarımı denemek isterseniz kodları şu şekilde uygulayabilirsiniz:

Öncelikle şalonda <head> kodunu bulun ve bu kodun üstüne aşağıdaki kodları yapıştırın.

<b:if cond='data:blog.pageType != &quot;static_page&quot;'>
<b:if cond='data:blog.pageType != &quot;item&quot;'>
<style type='text/css'>
.post-body img, .post-body .tr-caption-container, .Profile img, .Image img,
.BlogList .item-thumbnail img {padding: 0px; border: 0px;}
.post-footer {display: none;}
.post {margin-bottom: 50px; padding-bottom: 0px; background: none; border: none;}
.jump-link a {display: none;}
  h3.post-title a {display: none;}
.date-header {display: none;}
*,
.timeline:after,
.timeline:before {box-sizing: border-box;padding: 0; margin: 0;}
.timeline {position: relative;padding: 30px 0 50px 0;font-family: Arial, sans-serif;}
.timeline:before {content: &#39;&#39;;position: absolute;width: 5px;height: 100%;margin:0px;top: 0;left: 200px;background: url(data:image/png;base64,iVBORw0KGgoAAAANSUhEUgAAAAUAAAAFCAYAAACNbyblAAAAJUlEQVQIW2NkQAP/gYARWQwkAOLDBeECjEAAkkEWAKtEFwAJAgAZEBP+oM1IkwAAAABJRU5ErkJggg==);}
.event {position: relative;margin-bottom: 80px;padding-right: 40px;}
.thumb {position: absolute; width: 90px; height: 90px;box-shadow:
        0 0 0 8px #87939E,
        0 1px 1px rgba(255,255,255,0.5);background-repeat: no-repeat;border-radius: 50%;-webkit-transform: scale(0.8) translateX(24px);-moz-transform: scale(0.8) translateX(24px);-o-transform: scale(0.8) translateX(24px);-ms-transform: scale(0.8) translateX(24px);transform: scale(0.8) translateX(24px);}
.thumb:before {content: &#39;&#39;;background: transparent url(data:image/png;base64,iVBORw0KGgoAAAANSUhEUgAAAAoAAAAICAYAAADA+m62AAAAPElEQVQYV2NkQAP/gYARCNDFUQRgirAphitEl0TngxXisg5ZnBGXIpgbYfIYjkb3BNxGbBLYxIgyEaQRAA8KKAWYsZtjAAAAAElFTkSuQmCC);position: absolute;height: 8px; z-index: -1; width: 50px;top: 42px; left: 100%;margin-left: 8px;
}
.thumb span {color: #87939E;width: 100%;text-align: center;font-weight: 700;font-size: 15px;text-transform: uppercase;position: absolute;bottom: -30px;}
.event label,.event input[type=&quot;radio&quot;] {width: 24px;height: 24px;left: 158px;top: 36px;position: absolute;display: block;}
.event input[type=&quot;radio&quot;] {opacity: 0;z-index: 10;cursor: pointer;}
.event label:after{content: &quot;\2713&quot;;background: #8995A1;border-radius: 50%;color: #fff;font-size: 20px;height: 100%;width: 100%;font-weight: bold;left: -2px;top: -3px;line-height: 24px;position: absolute;text-align: center;}
.content-perspective { margin-left: 230px;position: relative;perspective: 600px;-webkit-perspective: 600px;-moz-perspective: 600px;-o-perspective: 600px;-ms-perspective: 600px;}
.content-perspective:before { content: &#39;&#39;; width: 34px; left: -44px; top: 48px;position: absolute;height: 1px; z-index: -2;background: #fff;}
.post-content {transform: rotateY(10deg);transform-origin: 0 0;transform-style: preserve-3d;}
.blog-post-body {position: relative;padding: 20px;color: #333; border-left: 5px solid #8995A1;box-shadow: 0 4px 6px rgba(0,0,0,0.1);background: #F9F9F9;}
.blog-post-body h3 {border: none;margin: 0px;}
.blog-post-body h3 a{font-size: 21px;padding: 5px 0 5px 0;color: #86919D;margin: 0px;text-decoration: none;border: none;}
.event input[type=&quot;radio&quot;]:checked ~ .content-perspective .blog-post-body h3 a{color: #F26328;}
.blog-post-body p,.thumb span,.event label {-webkit-backface-visibility: hidden;}
.blog-post-body p {font-size: 15px;max-height: 0px; overflow: hidden; color: rgba(0,0,0,0);text-align: left;}
.blog-post-body:before {content: &#39;\25c2&#39;;font-weight: normal; line-height: 86px; font-size: 86px;position: absolute;color: #8995A1; left: -41px;width: 100%;height: 100%; top: 3px;z-index: -1;}
.thumb,.thumb span,.blog-post-body h3 {transition: all 0.6s ease-in-out 0.2s;-webkit-transition: all 0.6s ease-in-out 0.2s;-moz-transition: all 0.6s ease-in-out 0.2s;-o-transition: all 0.6s ease-in-out 0.2s;-ms-transition: all 0.6s ease-in-out 0.2s;transition: all 0.6s ease-in-out 0.2s;}
.blog-post-body { transition: box-shadow 0.8s linear 0.2s;-webkit-transition: box-shadow 0.8s linear 0.2s;-moz-transition: box-shadow 0.8s linear 0.2s;-o-transition: box-shadow 0.8s linear  0.2s;-ms-transition: box-shadow 0.8s linear 0.2s;}
.post-content {transition: transform 0.8s cubic-bezier(.59,1.45,.69,.98) 0.2s;-webkit-transition: -webkit-transform 0.8s cubic-bezier(.59,1.45,.69,.98) 0.2s;-moz-transition: -moz-transform 0.8s cubic-bezier(.59,1.45,.69,.98) 0.2s;-o-transition: -o-transform 0.8s cubic-bezier(.59,1.45,.69,.98) 0.2s;-ms-transition: -ms-transform 0.8s cubic-bezier(.59,1.45,.69,.98) 0.2s;}
.blog-post-body p { transition: max-height 0.5s linear, color 0.3s linear;-webkit-transition: max-height 0.5s linear, color 0.3s linear;-moz-transition: max-height 0.5s linear, color 0.3s linear;-o-transition: max-height 0.5s linear, color 0.3s linear;-ms-transition: max-height 0.5s linear, color 0.3s linear;}
.event input[type=&quot;radio&quot;]:checked + label:after {content: &#39;\2714&#39;;color: #fff;background: #F26328;box-shadow: 0 0 0 5px rgba(255, 255, 255, 0.8);}
.event input[type=&quot;radio&quot;]:checked ~ .content-perspective:before {background: #F26328;}
.event input[type=&quot;radio&quot;]:checked ~ .content-perspective .blog-post-body h3 { color: #F26328;}
.event input[type=&quot;radio&quot;]:checked ~ .content-perspective .post-content {transform: rotateY(-5deg);-webkit-transform: rotateY(-5deg);-moz-transform: rotateY(-5deg);-o-transform: rotateY(-5deg);-ms-transform: rotateY(-5deg);}
.event input[type=&quot;radio&quot;]:checked ~ .content-perspective .blog-post-body {border-color: #F26328;box-shadow: 10px 0px 10px -6px rgba(0, 0, 0, 0.1);}
.event input[type=&quot;radio&quot;]:checked ~ .content-perspective .blog-post-body p {max-height: 460px; color: rgba(0,0,0,0.6); transition-delay: 0s, 0.6s;-webkit-transition-delay: 0s, 0.6s;-moz-transition-delay: 0s, 0.6s;-o-transition-delay: 0s, 0.6s;-ms-transition-delay: 0s, 0.6s;}
.event input[type=&quot;radio&quot;]:checked ~ .content-perspective .blog-post-body:before {color: #F26328;}
.event input[type=&quot;radio&quot;]:checked ~ .thumb {transform: scale(1);box-shadow: 0 0 0 8px rgba(242,99,40,1), 0 1px 1px rgba(255,255,255,0.5); -webkit-transform: scale(1);-moz-transform: scale(1);-o-transform: scale(1);-ms-transform: scale(1);}
.event input[type=&quot;radio&quot;]:checked ~ .thumb span {color: #F26328;}
.event input[type=&quot;radio&quot;]:checked ~ .thumb:before {
background: transparent url(data:image/png;base64,iVBORw0KGgoAAAANSUhEUgAAAAoAAAAICAYAAADA+m62AAAAPUlEQVQYV2NkQAOfUjX+882+wYgujiIAU4RNMVwhuiQ6H6wQl3XI4oy4FMHcCJPHcDS6J2A2EqUQpJhohQBbNyaHFmzEqgAAAABJRU5ErkJggg==);}
@media screen and (max-width: 850px) {.blog-post-body h3 {font-size: 20px;}
.blog-post-body p { font-size: 14px; text-align: justify; }
.event input[type=&quot;radio&quot;]:checked ~ .content-perspective .blog-post-body p { max-height: 500px; }}
@media screen and (max-width: 540px) {.timeline:before { left: 50px;}
.event {padding-right: 0px; margin-bottom: 100px; }
.thumb { transform: scale(0.8); -webkit-transform: scale(0.8);-moz-transform: scale(0.8);-o-transform: scale(0.8);-ms-transform: scale(0.8);}
.event input[type=&quot;radio&quot;] { width: 100px;height: 100px;left: 0px;top: 0px; }
.thumb:before,.event input[type=&quot;radio&quot;]:checked ~ .thumb:before {background: none;width: 0;}
.event label {display: none;}
.content-perspective {margin-left: 0px;top: 80px;}
.content-perspective:before {height: 0px; }
.post-content { transform: rotateX(-10deg);-webkit-transform: rotateX(-10deg);-moz-transform: rotateX(-10deg);-o-transform: rotateX(-10deg);-ms-transform: rotateX(-10deg);}
.event input[type=&quot;radio&quot;]:checked ~ .content-perspective .post-content { transform: rotateX(10deg);-webkit-transform: rotateX(10deg);-moz-transform: rotateX(10deg);-o-transform: rotateX(10deg);-ms-transform: rotateX(10deg);}
.blog-post-body {border-left: none;border-top: 5px solid #8995A1;}
.event input[type=&quot;radio&quot;]:checked ~ .content-perspective .blog-post-body {border-color: #F26328;box-shadow: 0 10px 10px -6px rgba(0, 0, 0, 0.1);}
.blog-post-body:before {content: &#39;\25b4&#39;;left: 33px; top: -32px;}
.event input[type=&quot;radio&quot;]:checked ~ .content-perspective .blog-post-body p {max-height:300px; }}
ul.timeline {list-style-type: none;}
</style>
</b:if>
</b:if>

Ardından ikinci <data:post.body/> kodunu bulun ve bu kodu silerek yerine aşağıdaki kodları yapıştırın.

<b:if cond='data:blog.pageType != &quot;static_page&quot;'> <b:if cond='data:blog.pageType != &quot;item&quot;'> <ul class='timeline'><li class='event'><input checked='checked' name='tl-group' type='radio'/><label/> <b:if cond='data:post.thumbnailUrl'><img class='thumb' expr:alt='data:post.title' expr:src='data:post.thumbnailUrl'/></b:if><div class='thumb'><b:if cond='data:post.dateHeader'><span><data:post.dateHeader/></span></b:if></div> <div class='content-perspective'><div class='post-content'><div class='blog-post-body'><h3><b:if cond='data:post.link'><a expr:href='data:post.link'><data:post.title/></a><b:else/><b:if cond='data:post.url'><b:if cond='data:blog.url != data:post.url'><a expr:href='data:post.url'><data:post.title/></a><b:else/><data:post.title/></b:if><b:else/><data:post.title/></b:if></b:if></h3><p><b:if cond='data:blog.pageType != &quot;item&quot;'> <b:if cond='data:blog.pageType != &quot;static_page&quot;'><data:post.snippet/></b:if></b:if></p></div></div></div></li></ul></b:if></b:if> <b:if cond='data:blog.pageType == &quot;item&quot;'><data:post.body/></b:if> <b:if cond='data:blog.pageType == &quot;static_page&quot;'><data:post.body/></b:if>

Eğer okdları silerken veya eklerken bir yanlışlık yapmadıysanız önizlemede hata vermez. Ardından şablonu kaydedebilirsiniz.

Montag, 22. Juni 2015

Karpuz Dilimi






Tamamen fikir vermek amaçlıdır..



Yuvarlak dilimlediğiniz karpuzları kişi sayısına göre ister böyle yuvarlak ister sıra sıra bir ters bir düz dizerek üzerini tatlandırıp süsleyerek servis yapabilirsiniz.. 

Sonntag, 21. Juni 2015

GEFRO Balance Rezept: Gazpacho mit Spargel + Radieschen



Bevor die Spargelzeit zu Ende geht, habe ich heute vormittag noch einmal ordentlich auf dem Markt zugeschlagen. Nachdem ich Spargel nämlich jahrelang verschmäht habe, könnte ich ihn nun beinahe täglich essen. In jeglicher Form: gekocht, pur, als Suppe, gratiniert, im Salat oder als Füllung.

Mit in den Einkaufskorb wanderten dann noch knackige Radieschen, frische Jungzwiebeln, süße Tomaten und gelber Paprika. Alles Zutaten die ich für unser heutiges Mittagessen brauchte - nämlich eine leichte Gazpacho.
Kennt ihr? Ein totaler Genuß an heißen Sommertagen ( Moment mal...Sommer? Da war doch heute was...? ) und zudem noch kinderleicht in der Zubereitung. Außerdem lässt sich diese Art von Gemüsesuppe super vorbereiten, indem man sie in kleine Gläser oder Schalen füllt und für später kalt stellt.





Als weitere Zutat benötigt man neben einem guten Olivenöl auch Gemüsebrühe und da benütze ich seit kurzem die Brühe Querbeet von GEFRO Balance.
Ich durfte nämlich im Rahmen eines Produkttests die neue Balance Reihe vom Biolebensmittel-Unternehmen, dessen Kernsortiment vor allem vegetarische Suppen, Soßen und Würzen sind, testen und finde dieses Fertigprodukt darf man gerne mal ohne schlechtes Gewissen verwenden.

Denn: Das Besondere an der neuen Balance Linie sind die stoffwechseloptimierten Zutaten, die zudem ganz ohne geschmacksverstärkende Zusatzstoffe auskommen, dafür aber vegan, lactosefrei und glutenfrei sind. Außerdem, ein gerade sehr aktuelles Thema für mich, ist keinem der Produkte herkömmlicher Zucker zugesetzt. Stattdessen wird ein Naturstoff aus der Zuckerrübe - die Isomaltulose - verwendet, die sich nur sehr langsam im Körper abbaut und somit Blutzuckerspitzen, die berühmten Heißhungerattacken, verhindert.





Spargel Gazpacho mit Radieschen

Das ist drin:

○ GEFRO Balance Klare Gemüsebrühe
○ Olivenöl
○ 500g grüner Spargel
○ 1 Paprikaschote (nach Belieben gelb oder rot)
○ 5 Radieschen
○ 200g Kirschtomaten
○ 2 Frühlingszwiebeln
○ 1 Knoblauchzehe
○ 1 Scheibe Ciabattabrot, 2cm dick
○ 2 EL weißer Balsamico Essig
○ Salz und Pfeffer
○ 1 EL fein gehackte Petersilie

So wird´s gemacht:

Vom gewaschenen Spargel die unteren holzigen Enden entfernen und in dünne Scheiben schneiden. Wer den Spargel nicht gerne roh mag, kann ihn zuvor kurz blanchieren.

Die Paprikaschote vierteln und fein würfeln. Radieschen fein putzen und ebenfalls fein würfeln. Kirschtomaten vierteln und die Frühlingszwiebeln in sehr dünne Ringe schneiden. Den Knoblauch schälen und fein hacken und alles zusammen in eine Schüssel geben und miteinander vermengen.

Die Brotscheibe in Wasser einweichen. Zwei Drittel der Gemüsemischung mit dem ausgedrückten Brot, Essig und 100ml klarer Brühe und 3 EL Olivenöl in den Mixer geben und fein pürieren.
Das Gemüsepüree zu der übrigen Gemüsemischung in die Schüssel geben und mit Salz und Pfeffer abschmecken. Die Spargel Gazpacho für 2-3 Stunden in den Kühlschrank stellen.

Die gut gekühlte Gazpacho in Gläser oder Schalen füllen, mit 2 EL Olivenöl beträufeln, die fein gehackte Petersilie darüberstreuen und sofort servieren und genießen.






Gazpacho to go? Warum nicht.
Als köstlicher Snack für´s Büro, Picknick, dem Gartenfest oder einfach für Zwischendurch.
Zum Mitnehmen eignen sich am besten sogenannte Soup to Go-Becher oder ihr nehmt normale Einweckgläser, die sich luftdicht verschließen lassen.




Jetzt würde mich aber interessieren, wie ihr zu "Hilfsmitteln" und Fertigprodukten in der Küche steht? Findet es auch hie und da Verwendung bei euch oder doch nur in Ausnahmefällen?

Ich wünsche euch einen tollen Wochenstart und 
einen schönen Sommeranfang!
Alles Liebe,
Rebecca




Blog Marketing Blog-Marketing ad by hallimash

 

Freitag, 19. Juni 2015

Orman Meyveli Galette Tarifi ve Taşınmak


Taşındık. Birkaç gündür canım çıktı, hatta ailecek canımız çıktı. Toplanması bi dert, taşıması bi dert, yerleşmesi apayrı dert bu taşınma işinin. En son evime taşındığımda kolilerin %90'ını 2 ay boyunca açmadım, hiç de ihtiyaç duymadım. Ne kadar çok gereksiz eşyam varmış siz düşünün. Ne diye biriktiriyorsak onca şeyi... Eminim sizlerin de benim gibi alınıp belki bir kere bile kullanılmadan/giyilmeden öylece duran onlarca eşyası, kıyafeti vardır. Üstelik de çoğunu hiç ihiyacımız yokken alıyoruz. Üstüne bir de resmen çöp biriktirmişim, 10 yıllık pantolonlarım duruyordu.
Geçen yıl kendi evimden annemlerin yanına taşınmamla eski hayatımdan biraz uzak kaldım çünkü annemlerin evi şehrin merkezine biraz uzaktı. Eskiden avm evimin dibindeydi ve canım sıkılsa gider bir şeyler alırdım. Üşengecin önde gideni olduğumdan, aile evine geldiğimden beri 45-50 dakkalık yolu gözümde büyütüp boş boş mağaza dolaşma işini bitirdim. Bütün kış boyunca ne bir çift bot, ne bir palto ne de bir kazak aldım. Hatta sanırım tişört bile almadım. Avm'ye işim düştüğünde de bir sürü palto, kaban vs beğenip denememe rağmen kendimi zorladım ve almadım. Kasadan döndüğüm zamanlar oldu, aşk yaşadığım paltolar oldu ki tam bir palto delisiyim, yine de engel oldum kendime. Bundan sonra da böyle devam etmeyi planlıyorum. Çünkü her seferinde, taşınırken boş boşuna kullanmadığım, sonrasında çöpe giden eşyaları taşıdım.  Neyse ki sonunda hepsinden kurtuldum, kaç torba kıyafet attım bilmiyorum. En başında "Ya acaba atmasam mı? Kullanır mıyım ki? Lazım olur mu ki?" düşürken, bir süre sonra neredeyse kullandığım eşyaları bile atacaktım, öyle rahatlatıyor. Öyle işte, bu kısmın galette tarifi ile alası yok. 


Galetteye şimdi geliyorum. Fıstıklı franjipandan incecik bir kat üstüne bol orman meyvesi ve en altta ağızda dağılan, tereyağlı bir taban. Bu arada denemediyseniz aklınızda olsun, çilek, ahudusu gibi meyvelerle antep fıstığı çok yakışıyor; vişne ile de badem.

Galette hamuru için tereyağı ve suyu mümkün olduğunca soğuk kullanmaya özen gösterin. Açarken pişirme kağıdı üzerinde açarsanız sizin için tepsiye alması daha kolay olur. İsterseniz yine de un serpilmiş bir yüzeyde açıp, merdane yardımı ile kağıda da alabilirsiniz. 

Ben meyve olarak çilek, ahududu ve yabanmersini kullandım. 

Fıstık katını çok ince bir kat sürdüm, tarifteki miktarın yarısı kadar. Bence siz tamamını kullansanız daha güzel olur, keşke ben de tamamını kullansaymışım :) 

Dondurma seviyorsanız bir top sütlü veya vanilyalı dondurma ile sunabilirsiniz, harika olur :)

Orman Meyveli Galette Tarifi


Önce galette hamurunu hazırlayıp dolaba dinlendirmeye bırakın. 

Galette Hamuru

115 gr tereyağ (küp küp doğranmış ve çok soğuk)
1 1/4 bardak un (175gr)
1 yemek kaşığı esmer toz şeker (15 gr) (veya beyaz toz şeker)
1/4 yemek kaşığı tuz 
1/4 bardak buz gibi soğuk su+1 tatlı kaşığı sirke karışımı (60 ml)

Hamurun kenarlarına sürmek için
1yemek kaşığu süt kreması (veya 1 yumurtanın sarısı+1 yemek kaşığı zeytinyağı)
1 yemek kaşığı şeker

Unu, şeker ve tuzu bir rondonun içine yerleştirin. Üzerlerine küp küp doğradığınız soğuk tereyağını ekleyin. Rondoyu kesik kesik, aralıklarla çalıştırın. Pürüzsüz bir hamur değil irili ufaklı, taneli bir hamur elde edeceksiniz. Daha sonra suyu az az ekleyerek yine kesik kesik çalıştırıp kıvamlı bir hamur elde edin. Hamuru elinizde 30 sn kadar toparlayıp, streç filme sarın, en az yarım saat dolapta dinlendirin.


Antepfıstıklı Frangipane

30 gr çekilmiş antep fıstığı
1 yumurta beyazı 
30 gr toz şeker (2 yemek kaşığı)
30 gr tereyağ (yumuşak) (2 yemek kaşığı)
1 yemek kaşığı un
1 tutam tuz

Tereyağı kremamsı bir kıvam alana kadar şeker ve tuz ile çırpın. Yumurta beyazını ekleyin ve iyice karıştırın. Unu ve fıstığı da ekleyip topaksız bir karışım elde edene kadar çırpın. Biraz koyu ama sürülebilir bir kıvamı olacak, nutella gibi. 


Meyveli Kat

Çilek, yaban mersini, ahududu, böğürtlen vs (miktarları size kalmış)
1 yemek kaşığı nişasta
1 yemek kaşığı toz şeker  (veya beyaz toz şeker)
1 yemek kaşığı bal 
1 yemek kaşığı limon suyu veya su


Meyveleri temizleyip kurulayın. Bir kaseye alıp üzerine nişasta, bal, limonsuyu ve şekeri serpip karıştırın. Kullanmadan önce  bi on dakika kadar bekletin. 


Galette'nin Yapılışı

Fırını 175Cye ayarlayın. 

Hamuru dolaptan alıp, yağlı kağıt serilmiş bir yüzeyde 0.5 cm kalınlığında açın. Kenarlarını kesip, düzelterek veya büyükçe bir tabağı yerleştirip, tabağın çevresinden keserek mümkün olduğunca düzgün daire şeklinde bir hamur elde edin. (fotoğrafta örnekleri var)


Hamurun kenarlarından 3-4 cm boş kalacak şekilde üzerine fıstıklı frangipane yayın. Üzerine 1 tatlı kaşığı nişastayı her tarafına gelecek şekilde eleyin.


Franjipan katının üstne meyveleri dizin veya gelişi güzel serpiştirin. 



Hamuru kenarlarından fotoğraftaki gibi katlayın. Kenarlarına bir fırça yardımı ile kremayı (veya yumurta-zeytinyağı karışımını) sürün. Kenarlara şekeri serpiştirin. 


Altındaki pişirme kağıdı ile beraber bir tepsiye alın ve 175C fırında 45-50 dakika kadar pişirin.