Freitag, 28. Februar 2014

Enerji Dolu Bardaklar..






Bir kaç gündür fotoğrafını gördüğüm iki tariften hangisini yapsam diye düşünürken, bir izleyici tarif gibi bir şey vererek "Bunu yapar mısınız? merak ediyorum." dedi. Ben de hepsini birden uyarladım, bunları yaptım. 



Birazcık kadının söylediği, erkeğin anladığı oldu yani.:)





Bizim istediğimiz : 

-Bisküvileri kır.

-İçine 2 bardak süt koy 

- İncirleri ıslat içine küp küp doğra 

-

Neden Misafir Yazarlık Yapıyorum

Bu yazı, Srgz Blog’un sahibi Vural Egemen Sarıgöz arafından Blog Hocam için yazıılmıştır.

Bildiğiniz gibi Blog Hocam'da ve daha bir çok blogda misafir yazar olarak yer alıyorum. Daha önceki yazılarımdan birisini mutlaka okumuşsunuzdur. Üretkenliğin az olduğu, kopyala/yapıştır mantalitesi ile siteler,bloglar yönetmeye çalışanların cirit attığı bir mecrada yazı yazabilmenin bir maharet olduğunu düşünüyorum.

Bir çok arkadaşımdan ''misafir yazar olarak başkalarının blogunda yayınladığın yazıları kendi blogunda yayınlasan daha iyi olur'' diyenlere rastlıyorum. Hatta bir arkadaşım bu konuda beni ikna etmek için neredeyse yarım sayfadan fazla bir mail göndermiş.

Fikrim değişmedi, değişmeyecek!

Blog Yazarı olarak 2006 yılından bu yana internette çeşitli yazılar yayınlıyorum. Bunların içerisinde siyasi olanlarda var , blog yazarlarına faydalı olabilmek adına kaleme alınmış yazılarda var. Bundan sonra yine aynı şekilde sevdiğim bloglarda,takip ettiğim bloglarda misafir yazar olarak yer almaya devam edeceğim. Bir arkadaşımın bloguna içerik desteği sağlamışım çok mu?

Neden Misafir Yazarlık Yapıyorum?

Misafir blogculuk üzerine bir çok makale okuduk/okudunuz. Bunların hepsinde misafir yazarlığın olumlu yanlarını gördük. Olumsuz yanı yok mu diyecek olursanız, bana göre olumsuz hiç bir yanı yoktur. Kendi blogunda yayınlasan daha iyidir diyenlerin paylaşımcılıktan ve hep banacılıktan başka gayeleri yoktur.

Misafir yazarlığın iki çeşit artısı vardır. Maddi ve manevi...

Maddiyatta şunları sıralayabiliriz.

  • Bir başka blogda misafir yazar olarak yazınızın yayınlanması durumunda o yazıdan dolayı blogunuza ziyaretçi gelecek ve ziyaretçi sayınız artacaktır.
  • Belki bu gelen ziyaretçiler arasından sadık okuyucular çıkacak ve sizi günlük olarak takip edeceklerdir.
  • Daha önce sizi duymayan insanlara isminizi fısıldamış olacaksınız.
  • Yazdığınız yazıda en az kendi blogunuza bir link vereceğiniz için bu size backlink kazandıracaktır.
  • Kendi blogunuzun iştigal konusu ile alakalı yazmak zorunda değilsiniz. İstediğiniz yazıyı yazıp uygun bir blogda yayınlanmasını sağlayabilirsiniz.Başka konulardaki fikirlerinizi de beyan etme şansı bulabilirsiniz.
İşin bir de maneviyat boyutu vardır ki maddiyattan daha önemlidir.

Maneviyatta şunları sıralayabiliriz.

  • Yeni blog yazarları ile tanışır , yeni dostluklar kurarsınız.
  • Yeni ortamlar keşfedip , yeni yazarların yeni yazılarını okursunuz.
  • Bir başka blog yazarının içerik üretmesine katkı sağlarsınız.
  • Başka blog yazarlarına örnek olursunuz.
  • Daha çok kişinin yazınızı okuduğunda mutlu olursunuz.
  • Misafir yazı da yazım kurallarına ve hitap şekillerine dikkat eder, bunu alışkanlık haline getirirsiniz.
  • Yazınızın altına yapılan yorumları cevaplayarak okuyucularla iç içe olursunuz.
  • Sizden yazı yazmanızı isteyen birine isteğini yerine getirmenin mutluluğunu yaşarsınız.
  • Kendinizden başka biri için bir şeyler yapmanın huzurunu tadarsınız.
  • Bildiklerinizi daha fazla kişiye aktarma imkanı bulduğunuz için sevinir ve kendinizi iyi hissedersiniz.
Blogunuza hem misafir yazar kabul edin, davet edin hemde başka bloglarda misafir yazar olarak yerinizi alın. Srgz Blog'da misafir yazar olarak yer almak isterseniz vuralege[at]gmail.com adresinden iletişime geçebilirsiniz.

Srgz Blog Yazarı Vural Egemen Sarıgöz'ün blogunuzda misafir yazar olarak yer almasını isterseniz yine mail adresimden davet edebilirsiniz. ''Davete icabet sünnettir'' ilkesi ile en kısa zamanda yazıyı size ulaştıracağımdan emin olabilirsiniz.

Bu yazıyı okuduktan sonra en az bir tane yazı yazıp bir blog yazarı arkadaşınızın blogunda yayınlamanızı rica ediyorum.

İyi bloglamalar dilerim.

Vural Egemen Sarıgöz

Donnerstag, 27. Februar 2014

199-) İhlas Suresi 2.Ayetiyle Dilek Duası..

Bu uygulama, hacetiniz her neyse olması için ateş gibidir. Her gün aynı yerde ve zamanda yapmalısınız. Aynı elbiselerle bu uygulamayı yapmalısınız ve bu elbiseyi yıkayamazsınız bu nedenle bu elbiseyi sadece dua yaparken giymelisiniz.
11 defa Salavat-ı Şerif
1000 defa Allahü Samed....İhlas suresinin 2. ayetini okuyun.
11 defa Salavat-ı Şerif
Okuduğunuz duanın sevabını Peygamber Efendimiz (s.a.v) göndermelisiniz.
uygulamayı yaparken sadece hacetinizi düşünmelisiniz. Bu uygulama çok kolaydır sadece 10 dakikanızı alır. İnşallah 7 gün içinde hacetiniz olacaktır. (7 gün uygulamak uygun olacaktır) **Allahümme Salli âlâ Seyyidina Muhammedin ve âlâ Âli seyyidina Muhammed **

198-) Küçük Tavsiyeler..

Küçük Tavsiyeler..

1- Bilinçaltınızda her sorunun cevabı vardır.Uykuya dalmadan önce bilinçaltına ” Sabah altıda kalkacağım” emrini verirseniz sizi tam saatinde uyandıracaktır.
2- Her gece yatarken kendi kendinize söylediğiniz olumlu ifadeler sağlığınızın ve yaşantınızın kusursuz olması yönünde olsun; bilinçaltınız Bu ifadeyi buyruk olarak algılayıp buyruğunuzu yerine getirecektir.
3- Bir kitap ya da harika bir tiyatro eseri yazmak, fevkalâde bir konuşma yapmak ist
iyorsanız, bu fikri sevgiyle hissederek bilinçaltınıza iletin;o da size istediğiniz karşılığı verecektir.
4- Asla “bunu yapamam” ya da “şunun olması imkânsız” gibi sözler söylemeyin. Bilinçaltınız bunu yalın anlamlarıyla alacak ve bu düşüncelerden dolayı yapmak istediğiniz şey için yeteneğiniz olmadığını kabul edecektir.
5- Size zarar verecek ya da canınızı yakacak şeyler düşünmeyin. Çünkü neye inanırsanız onunla karşılaşacaksınız.
6- En doğru şekilde düşünüp hissetmeye başlarsanız huzurlu bir zihne sahip olmanız kaçınılmaz olur. Bilinçaltınız, zihninizden geçirip doğru olduğunu iddia ettiğiniz her şeyi kabul edecek ve size bunu yaşatacaktır.
7- Bilinciniz kapıdaki bekçidir. En önemli işlevi bilinçaltını, yanlış izlenimlerden korumaktır. İyi şeylerin olabileceğini ve şu anda olmakta olduğunu düşünmeyi her zaman tercih edin…. 

"Neden Hayatımıza Yanlış İnsanları Çekeriz?" Nil Gün ve Saim Koç Sorun N...

196-) Şans Kısmet Açılması İçin Dua..


Şans vede kısmetin açıklığına vesile olacak çok güzel bir dua daha yazıyorum..

''İki rekat hacet namazı eda ediliyor sonrada 1000 defa LA İLAHE İLLALLAH YA HAYREL HALAS MUHAMMEDURRESULULLAH YA HIZIR İLYAS'' okunur ardından 1000 defada;

''Şad Şeydali Ya ruha Evredin ya ruh bi izzeti baruh'' bu dua okunuyor ve üflenip bitiriliyor.

Dualarınızın kabul olması dileğimle.

195-) Renklerin Hayatımızdaki Önemi..

RENKLERRenkler hayatımızın parçası. Peki renklerin hayatımızı nasıl etkilediğini biliyor musunuz? Renk seçiminin kimi zaman karakterimizi yansıttığından ya da seçtiğimiz rengin bize olumlu ve olumsuz etkileri olduğundan haberiniz var mı?
KIRMIZI: Bu renk canlılık ve dinamizmle ilgili bir renktir. Mutluluğu temsil eder. Kırmızı renk, fiziksel olarak; ataklığı, canlılığı ve duygusal bağlamda; azmi ve kararlılığı gösterir. İştah açar. O yüzden dünyadaki gıda firmalarının çoğu logosunda kırmızıyı kullanır. Kırmızı tansiyonu yükseltir, kan akışını hızlandırır. Yanlış bir inanış vardır; boğaların kırmızıya saldırdığı sanılır. Oysa boğalar renk körüdür. Kırmızıya değil, kendilerine sallanan koyu renkli beze saldırır.
YEŞİL : Duygusal olarak bizi en çok etkileyen bir organımız olan kalp organının , bu rengin yaydığı enerji alanında olduğu düşünülür. Doğanın ve baharın rengidir. Güven veren renktir. O yüzden bankaların logolarında hakim renktir. Yeşil yaratıcılığı körükler. Bu yüzden büyük lokanta mutfaklarında yeşil tercih edilir. Hastanelerde de yeşil rahatlatıcı özelliği nedeniyle kullanılır. Yeşil alanda insanların daha az mide rahatsızlığı çektiği saptanmıştır.
SİYAH : Duygusallığı ve hüznü simgeler. Gücü ve tutkuyu temsil eder. Bizde ve batıda siyah matemi temsil ederken, Japonya’da siyah mutluluktur. Siyah fonda kullanılırsa karamsarlığı çağrıştırır. Einstein konsantre olabilmek için perdeleri siyah, gün ışığı olmayan odaları tercih ederdi.
MAVİ : Vücudumuzda boğaz bölgesini yansıtan bir renktir. Mavi renk gökyüzünün ve geniş ufukların, denizin simgesidir. Sınırsızlığı ve uzak bakışlılığı simgeler. Huzuru temsil eder ve sakinleştirir. Araplar mavinin kan akışını yavaşlattığına inanır, nazar boncuğu o yüzden mavidir. Batıda intiharları azaltmak için köprü ayaklarını maviye boyarlar. Duvarları mavi olan okullarda çocukların daha az yaramazlık yaptığı saptanmıştır.
LACİVERT : Kozmik renk olarak kabul edilir; sonsuzluğu, otoriteyi, verimliliği simgeler. O yüzden dünyadaki firmaların yarıdan fazlası logolarında laciverdi kullanır. Lacivert giyen kişiler kendilerini çok daha karizmatik ve inandırıcı hissederler. İnsanların üzerinde başarılı ve güçlü imajı bırakır.
MOR : Eskiden beri ihtişam ve lüksün son basamağı olarak düşünülür. Tarih , yüksek sınıfların, saray mensuplarının daima morla bezendiklerini kaydeder. Nevrotik duyguları açığa çıkardığından, insanların bilinçaltını korkuttuğu saptanmıştır. İntihar edenlerin beğendiği renktir.
PEMBE : Uyum ,neşe , şirinliğin ve sevginin simgesi. Rahat hissettiren ve dinlendiren bir renktir. Bu yüzden bazı büyük mağazalar tezgahtarlarına pembe üniforma giydirir ki, müşteriler kendilerini rahat hissetsin diye. Pembe aynı zamanda çocuk rengidir.
SARI : Sarı zeka , incelik ve pratiklikle ilgilidir. Toplumsal yaşamı ve birlikte çalışmayı yansıtan bir anlamı vardır. Geçiciliğin ve dikkat çekiciliğin sembolüdür. Dikkat çekiciliğinden dolayı dünyada taksiler sarıdır. Sarı ayrıca hüzün ve özlemin rengidir. Sonbaharın tüm hüzünlü güzelliğinde onun her rengini izlemek mümkündür.
BEYAZ: Temizliği ve saflığı temsil eder. İstikrarı, devamlılığı simgeler. Politikacılar beyazı pek severler, çünkü temiz, dürüst izlenimi vermek isterler…
KAHVERENGİ : Gerçekçiliğin, plan ve sistemin rengidir. Kansas Ünv.’de bir sergide, duvarların rengi değiştirilebilir hale getirilmiş. Fonda beyaz kullanıldığında insanlar sergide yavaş hareket etmiş. Fon kahverengiye döndüğünde ise insanlar müzede daha çok yeri daha az zamanda gezmişler. Kahverengi insanı hızlandırır. Bu yüzden fastfoodlar iç mekanda kahverengi kullanır. Kahverengi toprak rengidir. Kıyafetlerde pek tercih edilmez, çünkü kahverengi giyen insanlar kalabalıkta dikkat çekmezler.
Her gün farklı duygular içerisinde güne başlar ve gün içerisinde farklı hisler yaşarız; bazen çok neşeli bazen de huzursuz oluruz. Dr. Mehmet Yavuz psikolojimizde değişkenlik gösteren pozitif veya negatif etkilerin kullandığımız renklerle ilgili olabileceğini söylüyor.
Renklerle ilgili yapılmış araştırmalar, renklerin insan psikolojisinde büyük etkiler yarattığını ve çoğu insanında bundan etkilendiğini açıklıyor. Reem Nöroloji Merkezi Kurucusu Dr.Mehmet Yavuz, bireylerin renkleri algılamasını tıbben şöyle anlatıyor; “Aslında gözümüze gelen görüntü iki çesit görme hücresi aracılığı ile taranır. Silindir şeklinde olanlar ışığı, koni şeklinde olanlar ise rengi algılar. Gözümüzde 7 milyon konik ve 100 milyon kadar silindirik hücre vardır. Renge duyarlı konik hücreler ağ tabakasının ortasında ışığa duyarlı silindirik hücreler ise kenarında daha yoğundur. Görme merkezleri, her iki beyinin arka bölümlerinde yer alır. Renkler önce bu oksipital loblardaki merkezlerde analiz edilir. Sonra karmaşik bir işlemle derin beyin yapılarındaki imbik merkezlerle iletişim başlar.”
İş görüşmelerinde Mavi, huzur için Yeşil…
Her bir rengin kendine özgü anlamlar taşıdığını ifade eden Yavuz, Ateş kırmızısı, kişi üzerinde gerilim uyandırırken, yeşil renginin rahatlatıcı bir özelliği olduğunu kullanıldığı alanlarda kişilerin huzur bulabileceğini, ifade ediyor. Mavi renginin olumsuz etkilerinin olabileceğini aynı zamanda güven verici bir etkisi olmasından dolayı iş görüşmelerinde bu rengin etkili olabileceğini söylüyor. Mehmet Yavuz’a göre; pembe olumsuz etkiyi alarak, rahatlama hissi uyandırırken, kırmızı sevgi duygularını güçlendiriyor.
Özgürlüğün rengi Sarı, saflığın rengi Beyaz…
Sarı renk kullananlar, agresif tavırlar sergilerken, aynı zamanda özgürlüğüne düşkün olanlar da yine bu rengi tercih ediyor. Dr. Yavuz, sarı renginin insanı huzursuz eden etkisinden dolayı evlerde ve dekorasyonda kesinlikle kullanılmaması gerektiğini belirtiyor. Beyazın saf ve temiz etkisinin yanında Siyah renginin güven ve sadakati sembolize ettiğini söyleyen Yavuz; “Mor renk lüks hayatın ve asaletin rengidir. Mor ile birlikte kahverengi de pozitif etkisi sebebiyle tercih edilmelidir. Özellikle kıyafetlerindeki renk seçimine dikkat eden kişilere bereket ve güvenin simgesi kahverengi ile bayanları her zaman asil gösteren mor rengi tavsiye ediyorum” açıklamasında bulundu.
Renklerin insan davranışını, yönelimlerini ve psikolojisini önemli ölçüde etkilediğinin kesinleştiğini açıklayan Dr. Mehmet Yavuz renkleri doğru kullanımının daha mutlu, daha eğlenceli ve daha neşeli günler yaşatmasının kaçınılmaz oluğunu hatırlatıyor… alıntı __________________ Bir şey yap .. Güzel olsun,Çok mu zor? O vakit güzel bir şey söyle,Dilin mi dönmüyor? Güzel bir şey gör,Veya; Güzel bir şey yaz. Beceremez misin?Öyleyse Güzel bir şeye başla......Ama hep güzel seyler olsun,Çünkü "HER İNSAN ÖLECEK YAŞTA..." Geç kalmayasın! ''

[Şems-Tebrizi]

Her an, Her yerde, Herkese daha fazla Hürriyet!

Hürriyet Dünyası mecralarına reklam vermek artık çok kolay!


Gazetede, webde, tablette, mobilde ve sosyal medyada her gün 6,9 milyon insanın yolu Hürriyet Dünyası’ndan geçiyor.

Her gün 1,6 milyon kişiye erişen Hürriyet Gazetesi’ne artık tek bir sayfa üzerinden reklam vererek mesajınızı hedef kitlenize en etkili şekilde ulaştırabilirsiniz. Hürriyet Reklam Grubu size en uygun planlamayı ve rezervasyon hizmetini sağlayarak reklamınızı en etkin şekilde tüketici ile buluşturur. Hürriyet Dünyası, Türkiye’nin en çok okunan gazetelerden birine sahip olmasının yanısıra; internet dünyasında da Türkiye'nin en etkin ve en yenilikçi portalleriyle reklam veren için dev bir içerik ağı sağlamaktadır.

Hürriyet Gazetesi’nde yerinizi almak için; http://reklamver.hurriyet.com.tr/gazeteye-ilan-ver.html adresinden; her biri kendi alanında uzman olan internet siteleri üzerinden hedef kitlenize ulaşmak için ise http://reklamver.hurriyet.com.tr/internete-ilan-ver.asp adresinden Hürriyet Reklam Grubu’na ulaşabilirsiniz.


Hürriyet e-Gazete

Hürriyet’i geleneksel gazete formatında tabletten veya akıllı telefondan okumak isteyenler için hazırlanmış olan Hürriyet e-Gazete Uygulaması; ana gazete ve yayınlanan tüm ek sayfalarına dijital ortamda erişme şansı vermektedir. Uygulama bugün, Türkiye’nin en çok okunan tablet gazetesidir. Toplamda ücret ödeyen abone sayısı, ücretsiz rakiplerinin ulaştığı rakamları geride bırakmıştır. Ertesi gün bayide yerini alacak gazeteye, her gün saat 00:00’da erişme imkanı sağlayan Hürriyet e-Gazete Uygulaması, IOS, Android ve Windows 8 platformunda yer almaktadır.


Hürriyet Tablet

 

Hem ertesi gün bayide yer alan gazetenin içeriğine hem de tablete özel haber, video ve fotoğraflara ulaşma şansı veren Hürriyet Tablet Uygulaması, kullanıcı dostu bir ara yüzle tasarlanmıştır. Her gün 20:00’da güncellenen uygulama, görsel zenginliğin yanısıra Hürriyet'in en beğenilen köşe yazarlarını, Spor Servisi'nin hazırladığı zengin spor sayfalarını, gündemi belirleyen haberleri ve birbirinden renkli Kelebek, Cumartesi, Pazar ve Seyahat ekleri içeriğini tablete özel bir şekilde okuma imkanı sağlamaktadır.

Hürriyet Çocuk Kulübü       


Hürriyet Çocuk Kulübü, 7-14 yaş hedef kitlesine sahip; spordan sanata, güncel konulardan eğlenceye, teknolojiden bilime kadar pek çok alanda düzenli haberler yapan bir tablet uygulaması ve internet sitesidir. Kulübün 12 adet çocuk ve genç yazarı vardır. Tablet uygulamasının içinde ve Hürriyet Çocuk Kulübü internet sitesinde oyunlar, yarışmalar, makaleler, eğlenceli videolar, çocuk ve gençlerden gelen haberler yer alır. Tablet uygulamamız haftalık yayın yapan, ama aynı zamanda güncel olan ücretsiz bir uygulamadır.

Hürriyet Tablet veya Hürriyet e-Gazete üzerinden hedef kitlenize ulaşmak için http://reklamver.hurriyet.com.tr/tablete-ilan-ver.html adresinden Hürriyet Reklam Grubu’na ulaşabilirsiniz.

Türkiye'nin en etkin mecralarından biri olan Hürriyet Gazetesi'nde Türkiye veya bölge baskılarında seri ve sosyal ilan verebilirsiniz.

Eleman İlanı (Gazetenin Türkiye ve Bölge eklerine Eleman İlanı, Hürriyet IK gazetesine Eleman İlanı), emlak ilanı (satılık veya kiralık ev, işyeri, yazlık, arsa, gayrimenkul, konut, devre mülk ilanı), vasıta ilanı (satılık veya kiralık araba, iş makinesi, kamyon, otobüs, minubüs, motosiklet ilanı), kayıp ilanı, nakliye ilanı, ders verme ilanı, satılık eşya ilanı veya eşya arayanlar kategorilerinde ve sosyal ilan (Doğum, vefat, anma, baş sağlığı Teşekkür İlanı) vermek istiyorsanız, http://reklamver.hurriyet.com.tr/seri-ilan-ver.html adresinden Hürriyet Reklam Grubu’na ulaşabilirsiniz.

Insert Kullanımı

Hane halkının her bireyine ulaşan, başlı başına bir mecra olma özelliğiyle etkin bir pazarlama ve iletişim aracı olan insert uygulaması ile gazetede, hafta içi ve sonunda ürünlerinizin, hizmetlerinizin tanıtım ve pazarlamasını yapabilirsiniz. Firmanızı veya ürününüzü tanıtmak amaçlı broşür / insert’ün Hürriyet Gazetesi ile birlikte dağıtılmasını istiyorsanız, Hürriyet Gazetesi’ne http://reklamver.hurriyet.com.tr/insert-ilan-ver.html adresinden ulaşabilirsiniz.

Hürriyet Dünyası’nın tüm mecralarına reklam vermek için Reklamver.Hurriyet.com.tr adresine tıklayın. Reklamınız hedef kitlenize en etkin şekilde, her an, her kanaldan ulaşsın. 
 

Bir boomads advertorial içeriğidir.

Mittwoch, 26. Februar 2014

194-) Baş Ağrısı Ve Yorgunluk İçin Doğal Terapi..

Burnumuzun neden 2 deliği var ? Nefes alırken her iki deliği birden kullanırız. Sağ taraf sıcağı (güneşi), sol taraf soğuğu (ayı) temsil eder.
BAŞINIZ AĞRIYORSA sağ burun deliğinizi kapatın 5 dakika süreyle sol burun deliğinizden nefes alın..
KENDİNİZİ YORGUN HİSSEDİYORSANIZ sol burun deliğinizi kapatın, sağ burun deliğinizden nefes alın. (Zihninizi de açar).
İnanmıyor olabilirsiniz. Çok eski bir doğu kültürüdür. Deneyin, farkı görün..

GCMPartner İle Blogunuzundan Para Kazanın

Blog yazarlığı keyifli bir hobi olmasının yanında fırsatları değerlendirdiğinizde kazançlı bir işe de dönüşebiliyor. Bugüne kadar blogunuzdan para kazanmanızı sağlayacak pek çok yöntem tanıttım ama içlerinde en keyifli olanı ve en çok kazandıranı Affiliate Marketing diyebilirim.

Bu yazımda çok kazançlı ve çok güvenilir bir ortaklık programı olan GCMpartner’ı tanıtmak itiyorum.

gcmpartner ortaklık programı
GCMpartner Nedir? Nasıl Kazandırır?

Aslında GCMpartner’dan önce GCM Forex’ten bahsetmemiz gerekiyor. Çünkü GCMpartner, GCM Forex’in ortaklık programının ismi. GCM Forex, parite, petrol, altın, endekslerin alım ve satım fiyatlarından forex işlemler yapılan SPK denetimli bir aracı kurumdur.

GCMpartner ise bu şirketin CPL (Cot Per Lead) yani üyelik başına ödeme yapan affiliate modeliyle blog yazarlarına para kazandıran ortaklık programının ismidir. Blogunuza ekleyeceğiniz hazır araçlar, bannerlar veya linkler ile demo üye yapacağınız kişi başına gelir elde edebilirsiniz.

Ayrıca GCMpartner’da subaffiliate yani alt ortaklık programı da mevcut. Bu ne demek? Sizin referansınızla üye olan blog kişilerin kazancının %10’u kadar ekstra gelir elde edebilirsiniz.

GCMpertner’a Üyelik Ve Affiliate Link Oluşturma

GCMPartner’a üyelik çok basit ve ücretsiz. Buraya tıklayarak üyelik formunu doldurmanız yeterli. Hiç bir aktivasyon veya zorlayıcı işleme gerek kalmadan hesabınız birkaç saniyede oluşturuluyor.

gcmpartner

Üye olduktan sonra size özel bir kullanıcı paneli açılıyor. Burada kazançlar, gösterimler ver tıklamalarla ilgil istatistiki bilgileri anlık olarak görebilirsiniz. Arayüzü sade ve dili Türkçe olduğu için, kullanıcı panelini kolayca kullanılabilirsiniz .

 

Bu panelde blogunuza yerleştitrmek üzere banner ve text reklamları oluşturabilirsiniz. Bu reklamlar üzerinden GCM Forex’e üye olan kişi başına belli bir ücret alacaksınız.

Ayrıca hazır GCM araçlarını blogunuza ekleyerek hem ziyaretçilerin ilgisini daha çok çekebilir, kazancınızı arttırabilirsiniz.

Kazançlar Ve Ödemeler

Öncelikle şunu belirtmeliyim ki GCMpartner’a illegal içeriğe sahip olmayan tüm blog yazarları ve online pazarlama ile ilgilenen internet kullanıcıları katılabilir. Fakat ekonomi, finans, borsa, para konulu blogların kazancının daha yüksek olacağı aşikardır. Küçük bir örnekle kazanç hesaplaması yapalım.

Yaptığınız üye başına kazanacağınız ücret 5’a kadar çıkmakla birlikte kişiden kişiye ve blogdan bloga değişmektedir. Günde 10 kişiyi üye yaptığınızı ve üye başına 1$ aldığınızı düşünürsek ayda ayda 300$ yapar. Alt ortaklık programı ile 5 blogger arkadaşınızın da aynı para kazandığını ve bunlardan %10 ekstra gelir elde ettiğinizi düşündüğümüzde buradan da 150$ kazanırsınız. Yani aylık kazancınız 450$ olur. Hiç fena değil :)

Gelelim ödemelere. Ödeme için her ortaklık programında olduğu gibi bir alt limit var. Toplam kazancınız 50$’a ulaştığında ödeme talep edebiliyorsunuz. Ödemeler her ayın 10’ında banka hesabınıza EFT ile gönderiliyor.

Önemli bir not olarak, üyelikler tamamen gerçek bilgiler ile oluşturulmuş olmalı ve 18 yaş üzeri olması gerekiyor, ödeme yapılmadan önce bu demo üyelikler kontrol edilmekte.

GCMPartner’dan Daha Fazla Kazanmak İçin Neler Yapılabilir?

Bannerları ve text reklamlarını blogunuza ekleyerek insanların üye olmalarını beklemek bir pasif gelir yöntemidir ancak kazancınızı arttırmak için biraz çaba göstermelisiniz. Herkes kendine özgü pazarlama stratejisi geliştirebilir ama ben birkaç temel ipucu vermek istiyorum.

1. Öncelikle Forex’in ne olduğunu çok iyi öğrenin ve ziyaretçilerinize öğretin. İşlem hacmi her geçen gün daha da artan Forex piyasası ile ilgili makaleleri, yazıları okuyun. Öğrendiklerinizden yola ççıkaracak ziyaretçileri bilglendirici içerikler üretin. Kısacası insanlara Forex’i güzel anlatan yazılar yazın.

2. Üyelik çalışmalarınızı sadece kendi blogunuz üzerinden yapmak zorunda değilsiniz. Diğer bloglara konuk yazar olarak, forumlarda konu açarak, sosyal medya platformlarını kullanarak daha fazla kişiye ulaşabilir, kazancınız arttırabilirsiniz.

3. GCMpartner’ın site sahipleri için geliştirdiği araçlardan mutlaka faydalanın. Bu araçlar ziyaretçilerin ilgisini ve dikkatini çekeceğinden “bu nedir?” diye merak edecek, araştıracak, belki de üye olacaklar.

4. Finans, ekonomi, para, borsa gibi konularda yayın yapan site sahiplerini bularak onları alt ortağınız yapmaya çalışın. Çünkü nların kazancı muhtmelen sizden daha yüksek olacaktır. Onların kazancından elde edilece %10 ekstra gelir belki de sizin kendi kazancınızdan fazla olacaktır.

Herkses bol kazançlar!

Dienstag, 25. Februar 2014

193-) Sevdiğinizin Araması İçin Çok Tesirli Dua..

Okuyanlar okuduktan sonra bir saat içinde arandıklarını belirtiyorlar çok tesirli denilmekte, sevdiği ile dargın olanlar, aramasını isteyenler okuyabilir. Açık günde Müşteri gezegeninin saatinde okursanız etkisini daha kısa sürede görebilirsiniz. Sevgilerimle...

*** BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİM ALLAHÜMME SALLİ ALA SEYYİDİNE MUHAMMEDİN NÛRİZ-ZÂTİ VE SIRRIŞ-ŞERRİ Fİ CEMİIL ESMAİ VES-SIFÂTİ VE ALA ALİHİ VE SAHBİHİ VE SELLİM.*** 100 defa okunacak dua..                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                           Sevgide fedakarlık yolunu bulamayanları;
Asla gönül kapınızdan içeri sokmayın.

**Mevlana
**                                                                                                                                   

192-) Şirinlik Duası, Herkes Beni Sevsin, Sözüm Geçsin Diyenler Okusun..

Sitemizin takipçilerine yine muhteşem şirinlik duası,şirin görünme duası,şirin görünmek için okunacak dua,şirinlik için okunan dualar, buradadır Kardeşlerimiz okusun.. 

*Bismillahirrahmanirrahim* 
Ya baisu entellezi teb asü sirri hayatike ilel kulübi vessudüri ve entellezi evcedte ruha nefhatike liintizamil ümüri ve entellezi sahhahte zamaire esrari ehlil keşfi birruhı ve beaste rüsülike ve enbiyaike biızhari sirril kadri ve keşeffi belaike es elüke allahümme bibestı vilayetike fi kulübi evliyaike ve bisirri nübüvvetike fi sudüri enbiyaike en tecaleni menüten ila emri baliğan ala mebleğıl bülüğı fi zikri faniyen bivezaifi hamdi ve şükri ayıben ileyke fi sirri ve cehri ahızen ılmi ve ameli ve eyyedeni bikudretike fi icaretil kemali ve enaletidderecati inneke entallahür raüfü bil ıbadi ve müıydü ecsamehüm ila daril meadi 

Bu faziletli güzel duayı günde bir kez okuyan herkes tarafından sevilir, şirin görünür, sözü geçer..

Montag, 24. Februar 2014

191-) Eşimin, Sevdiğimin Gözü Benden Başkasını Görmesin, Evlilik Kısmetim Açılsın Diyorsanız Okuyun..*****

Başlıktan bu duanın okunma amacı anlaşılıyordur değerli kardeşlerim. Herhangi güzel bir günde müşteri gezegeninin saatinde abdestinizi alip 2 rekat namaz kılınır, önünüze bir sürme alınır. (Rimel yada eye-liner olabilir)

Kıbleye yönelip 10 tövbe istiğfar, 3 selavat,1 fatiha 3 ihlas 7 ayetel kürsi 7 felak 7 nas suresi okunur ve ardından kudduriye duası 3 defa ve 1000 adet Ya Vedud sürmenin üzerine okunup üflenir.. 

O sürmeden gözünüze çekip sevdiğinizin yanına gittiğinizde arzu ettiğiniz şey anında gerçekleşecektir.. Kısmet açılıp evlenmek içinde okunabilir.. Niyet; beni gören herkes çok beğensin evlilik nasiplerim kısmetlerim açılsın şeklinde olmalıdır..Gerçekten çok etkilidir. Haftada bir okunsa sonuç daha da mükemmel olur.. Bir kere denemek için okudum ve bir daha tövbe ettim okumamak için, bütün erkeklerin gözü üzerinizde oluyor kendinizin kainat güzeli olduğunu düşünüyorsunuz.. Şahsen ben rahatsız oldum, fazla dikkat çekmeyi hiç sevmem. (Ama benim niyetim herkes beni çok beğensindi , o eye-lineri bir daha asla sürmedim) Niyetiniz çok önemli tabii ki :)) Eş yada sevdiğinizin beğenmesi için okunabilir diye düşünüyorum..Sevgilerimle...                                                                                                                                                                                                                     **Bismillahirrahmanirrahim**                                                              Allâhümme yâ Alîmu yâ Azîmu yâ Rahmânu yâ Rahîmu yâ Kuddûru ente Rabbi ve ilmike hasbi feni’mer-rabbû rabbi ve ni’mel hasbû hasbî tensuru men teşâu ve inneke entel azîzur-rahîm.
Yâ Kuddûr(3) Ve es-elukel azameti vel-harekâti ves-sekenâti vel-kelimâti vel irâdâti vel-hazarâti min eş-şekûri kâne vez-zunûni vel-evhâmi ve zulzilû zilzâlen şedidâ. Yâ Kuddûr(3) Ve iz yekûlul münâfikûne vellezîne fî kulûbihim meredun mâ veadenallâhü ve resûlühü illâ gurûrâ. Yâ Kuddûr(3) Veftahlenâ feinneke hayrul-fâtihîn. Vağfirlenâ feinneke hayrul-gâfirîn. Verhamnâ feinneke hayrur-râhimîn.Sebbitnâ vensurnâ ve mehhirlenâ hâzâ emrî ve sehherel bahreyni li mûsa ve sehheretil cibâlu vel-hadîdi li dâvuder-rîhi vel-cinni vel-insi li süleymâni ve sehheretis-sakaleyni Muhammedinil Mustafa s.a.v Yâ Kuddûr(3) Ve sehhirlenâ küllün fil-bahri hüve leke fil-ardi ves-semâi vel-mülki vel-melekûti külle şey’in bimâ kesebet bi hakkı Kâf Hâ Yâ Ayın Sad. Vensurnâ feinneke hayrun-nâsirîn. Verzuknâ ve ente hayrur-râzıkîn. Vehdinâ ve neccinâ minel-kavmiz-zâlimîn. Yâ Kuddûr(3) Veheblenâ rîhan tayyiban kemâ hıye fî ılmike venşur aleynâ min hazâ-ıni rahmetike verhamnâ bihâ hamlil kerâmâti meas-selâmeti vel-âfiyeti fîd-dünya vel-âhireti. Yâ Kuddûr(3) Allâhümme yessirlenâ umûrenâ mear-rahmeti li kulûbinâ ve eydinâ ves-selâmeti ve künlenâ hâceten fî seferinâ ve halîfete fî ehlinâ vetmun alâ vucûhi a’dâınâ vemsehûhüm kulûb. Yâ Kuddûr(3) Şâhetil vucûhü lil hayyil kayyûm. Vekad hâbe men hamele zulmâ.Tâ Sîn Mîm.Hâ Mîm Ayın Sîn Kâf meracel bahreyni yeltakıyâni beynehümâ berahün lâ yebğıyâni.Hâ Mîm(3) el emru ve câen-nasru fealeynâ lâ yunsarûn. Yâ Kuddûr(3) Bismillâhirrahmânirahîm.Hâ Mîm.Tenzîlul kitâbi minallâhil azîzil alîm.Ğâfiriz-zenbi ve kâbilit-tevbi şedîdil-ikâbi fein tevellev fekul hasbiyallâhü lâ ilâhe illâ hu.Aleyhi tevekkeltü ve hüve rabbül arşil azîm. Bismillâhirrahmânirahîm.Yuhibbûnehüm kehubbillâhi vellezîne âmenû eşeddü hubben,lillâhi ve ihsânihî ve ehibbâı ve ihvâni minel mü’minîne vel mü’minâti billâhil-aliyyîl-azîm.Ve tekabbel kitâbin nekalehüllâhü azze ve celle ve nekaler-resûle erselehüllâhü azze ve celle.Ve tekabbel burhân ezherehüllâhü azze ve celle ve bihî lâ ilâhe illallâh.Ve izzetillâhi ve azametillâhi ve sultânillâhi ve sıatillâhi ve hükmillâhi ve afvillâhi ve ihsânillâhi ve kudretillâhi ve enbiyâillâhi ve melâiketllâhi ve kütübillâhi ve resûlillâhi ve eûzubillâhi min ğadabillâhi ve ıkâbillâhi ve sehâtillâhi ve nekâlillâhi ve min kitâbillâhi kad sebaka ve min zevâli ni’mete ve mûcibâtil-heleketi vel-fadîhati fîd-dünyâ vel-âhireh. Ve eûzubillâhil-azîm minel ehli ve mâli vel-veledi ve ınde muâyeneti melekil mevti aleyhisselâm Ve eûzubillâhil-azîm min şerri külli zî şerrin ve min şerrin mâ ehâfu ve ahzeru ve min şerri fesakatil-arabi vel-acemi ve min şerril-cini vel-insi veş-şeytâni ve min şerri iblîse ve cünâdihi ve min şerris-selâtîni ve enbâıhim ve mimmâ yenzilu mines-semâi vemâ ya’rucu fîha.Ve min şerri mâ yelicu fil-leyli ven-nehâri vemâ yahluku fîha.Ve min şerri külli dâbbetin ente ahizun binâsiyatiha inne rabbî alâ sırâtın mustakîm.Allâhümme innî estecebtü bike min şerri külli şey’in halaktahü ve ehtarisu bike minhüm. Ve eûzubillâhil-azîm minel ğaraki vel-hedmi vel-fedmi vel-hasfi vel-hicâreti vez-zelâzili ves-sayhati vel-fitneti ves-savâıki vel-cunûni ve cemîı envâıl belâı fîd-dünya vel-âhireh. Ve eûzubillâhil-azîm min ğadabillâhi ve min şerri mâstafâse minhül-melâiketül-mukarrebûne vel-enbiyâu vel-murselûne ven-nebiyyu Muhammedun abduke ve resûlike ve nebiyyuke ve es-elukel-hayre küllehâ lâ ilâhe illâ ente vahdeke lâ şerîke leke Muhammedun abduke ve resûlike lâ ilâhe illallâhü vahdehu lâ şerîke lehü ilâhen vâhiden ehaden sameden ferden vitren lem yettahız sâhıbeten velâ veledâ. Allâhümme innî es-eluke bi esmâikellezî lâ ilâhe illâ hüver-rahmânur-rahîm.Lehü mülküs-semâvâti vel-ard.Ve hüve alâ külli şey’in kadîr.Ve haşeat lehül-esvât.Ve vecelet lehül-kulûb.Yâ âyezî min külli kurbetin ve yâ sâhıbi fî külli şiddetin ve yâ ilâhi ve ilâhe âbâı ibrâhîme ve ismâîle ve ishâka ve ya’kûbe vel-esbâti ve mûsâ ve hârûne yâ şâhide külle necvâ. Allâhümmes-tecib bihakkı ismikel azîm.Ve bi hürmeti ısâdikes-sâlihîn. Yâ erhamer-râhimîn ve sallallâhü alâ seyyidinâ Muhammedin ve âlihit-tayyibînet-tâhırîn. Birahmetike yâ erhamer-râhimîn vel-hamdülillâhi rabbül alemin..                                                                                                                                          “ Duâ’sı kadar sever insan aslında,
Ne kadar seviyorsa o kadar ister Rabbin’den..                                                                                              

Blog Hocam 3 Yaşında!

22 Şubat 2011’tarihinde Blog Hocam’a Hoşgeldiniz! başlığıyla yayınladığım yazıyla başlamıştı BH’nin yayın hayatı. İçimdeki yazma isteğine karşı koyamayıp sırf kendimi tatmin etmek, bunu yaparken de insanlara yardımcı olabilmek amacıyla domain bile almadan oluşturduğum bu blogun 3 sene boyunca güncel kalacağını düşünmemiştim açıkçası.

Blog Hocam 3 yaşında

 

Sizi istatistiklerle ve rakamlarla meşgul etmek istemiyorum. Yan taraftaki widgetlar ve sayaçlar ne durumda olduğumuzu gayet iyi açıklıyor zaten. 3. yıl dönümü yazımda bugüne kadar başarılı bir şekilde yayında kalmamı sağlayan kişiler teşekkür etmek istedim.

Sadık Okuyucularıma…

Blog Hocam’ı her platormda takip eden, tüm yazılarımı okuyan, değerli yorumlar yazan, bana her şekilde destek olmaya çalışan az ama öz bir okuyucu kitlesi var. Bu kitle bazen artıyor, bazen azalıyor ama kaç kişi olursanız olun sizi seviyorum ve size minnettarım. Blog Hocam’ın 3 yıl boyunca güncel kalmasına sizin verdiğiniz motivasyon 1 numaralı etken.

Sessiz Takipçilerime…

Sessiz sedasız tüm yazılarımı takip eden, belkide bugüne adar hiç yorum yazmamış veya mesaj göndermemiş sessiz bir çoğunluk var. Kimliklerini saklama isteklerine veya benimle muhattap olmak istememelerine saygı duyuyorum elbette. Varlığınızın farkındayım ve sizi de bu şekilde seviyorum :)

Misafir Yazarlara…

Blog Hocam’ın ilk günlerinden itibaren Türkiye’de neredeyse hiç bilinmeyen “konuk yazarlık” ile ilgili makaleler paylaşarak sistemi yaygınlaştırmaya çalıştım. Açıkçası konuk yazarlığın bu kadar çok yaygınlaşacağını hiç tahmin etmemiştim.  3 yıl boyunca Blog Hocam’a yazı göndren, yazısı yayınlanan, yayınlanmayan tüm blog yazarlarına teşekkür ediyorum. Sayenizde cuma günleri okuyucular farklı tatlarda yazılar sunabiliyorum.  

Sponsorlarıma…

3 yıl boyunca sayısını hatırlayamayacağım kadar sponsorluk ve reklam teklifi geldi Blog Hocam’a. Bunların belki büyük bir kısmını geri çevirmek zorunda kaldım ama yine de ilgilendikleri için hepsine teşekkür ederim. Tüm sponsorlar ve reklamverenler sayesinde epey kazanç elde ettim. Onlarca okuyucuma ufak tefek hediyeler verdim.

Google’a…

Üye olduğum topluluklarda ve gelen mesajlarda Google ile ilgili o kadar şikayet okuyorum ki, bugüne kadar hiç sorun yaşamadığım için bir teşekkür de Google’a etmek istedim :) Yazılarım anında indeksleniyor, aramalardan gelen ziyaretçi sayısı her geçen gün artıyor, AdSense’e hiç başvuru yapmadan kendileri bana yayıncı olmamı teklif etti vs. Teşekkürler Google’!

Nice Senelere…

3 yıldır yazılarımı amatör bir ruhla, samimi bir şekilde yazmaya çalıştım fakat bloga yaklaşımım hep profesyonelce oldu.  Bundan sonra aynı tutum içerisinde olmaya devam edeceğim. Umarım 4. yılında da Blog Hocam’ı aynı güncellikte ve kalitede tutmayı başarablirim. (Her ne kadar imkansız gibi gözüksede… )

Sağlıcakla kalın, Blog Hocam’ı okumaya devam edin…


Not: Blog Hocam’ın 3 yılını doldurması şerefine aktif e-posta abonelerinden 10 kişinin blogunu 1 ay süreyle ücretsiz olarak yayınlayacağımı daha önce duyurmuştum. Söz verdiğim gibi çekilişi yaptım ve 10 kişiye durumu anlatan e-posta gönderdim. İçlerinde cevap vermeyenler olduğu için bugğne yetiştiremedim fakat yedeklerle iletişime geçip 10 kişiyi tamamlayınca linkler 1 ay süreyle BH’de dönmeye başlayacak.

Sonntag, 23. Februar 2014

190-) Kötü Kaderi Değiştiren İzinli Vird..

Üç Ihlas Bir Fatiha Okuduktan Sonra
Yâ Rabbim okumuş olduğum Fatiha ve İhlâs'ı Şerifleri, Rasûlü Ekrem Sallâllâhü Aleyhi ve Sellem Efendimizin Ruh Şerifleri ile birlikte, Cümle Peygamberler, Ezvâcı Tâhirât, Ehlibeyt, Ashabı Kiram, Seyyid Cemaleddin Efendi, Abdülgafur Abbasî, Seyyid Abdülhakim Efendi, Ahmederrufâi, Ahmedi Bedevi, Şâhı Nakşibendî, Abdülkâdiri Geylâni, Mevlânâ Celaleddîni Rumi, İmâmı Rabbani ve Mevlânâ Hâlidi Bağdadi Kaddesallâhü Sırrahül Azîzin Ruh şerifleri ile beraber Nakşibendiye kolunun mühib mensup ehli hâl büyüklerine, her zamanın yüz yirmi dört bine dahil ehli hâl büyüklerine, anne, baba, Kûr'an ve Ulûmu diniye ve cümle mü'min ve müslümanlârih ruh şeriflerine alâ~kaderî merâtibihim her birerlerine hibe eyledim vâsıl eyle Yâ Rabbel Alemin.
Ayrıca Üç İhlas Bir Fatiha Okuduktan Sonra
Yâ Rabbim okumuş olduğum Fatiha ve İhlâs'ı Şerifleri, Rasûlü Ekrem Sallâllâhü Aleyhi ve Sellem Efendimizin Ruh Şerifleri ile birlikte, Seyyid Cemaleddin efendi, Abdülgafur Abbasi, Seyyid Abdülhakim Efendi, Ahmedi Bedevi, Ahmederrufâi, Şâhı Nakşibendî, Abdülkâdiri Geylâni, Mevlânâ Celâleddîni Rûmi, Mevlânâ Hâlidi Bağdadi ve İmâmı Rabbani Kaddesallâhü Sırrahül Azîzin Ruh şeriflerine alâ kaderi merâtibihim hediye eyledim vâsıl eyle Yâ Rabbel Alemin.
TESBİH
Sûbhânallahi velhamdülillâhi velâ ilahe illallâhü vâllahü Ekber velâ havle velâ kuvvete illâ billâhil aliyyil azim. (100 Adet)
İSTİĞFAR
Estağfirullâh ellezi lâ-ilâhe illâhû el-hayyülkayyûm ve Etûbü ileyh (100 Adet)
SALAVAT
Allahümme salli alâ seyyidinâ Muhammedin ve alâ âli Seyyidinâ Muhammedin ve bârik ve sellim (100 Adet)
KELİME-İ TÂYYÎBE
Lâ ilahe illallah (33'te bir defa) Muhammedûrrasûlûllah (denecek) (1200 Adet)
Ehli Tarafindan Izinli Verilmistir... Ehli Sunnet Vel Cemaat Itikadindandir..
Görev Edinip Okumaya Devam Edenler Allah c.c izni ile iki cihanda saadeti bulur.
Bir cok bereket ve feyize vakif olurlar.
Okuma saati yok bir gün icinde yapılmasi yeterlidir. Kötü bir rüya gördüğümde bile hemen bu virdi okurum, çok fayda gördüğüm için paylaşmayı uygun gördüm.. Kötü kaderi bile değiştirdiğine inanıyorum.. Sevgilerimle...


Çikolatalı ve Muzlu Kek Dilimleri


çikolatalı muzlu kek tarifi

Çikolata ve muz diyip uyumu ile ilgili sözleri size bırakmayı istiyorum :) Ben kekten bahsedeyim. Yumuşacık, çikolatalı, çikolata parçacıklı bir kek ve içinde muz dilimleri... Ilıkken ayrı, soğukken ayrı güzel. Ben üzerine muzlu dondurma ekliyorum yazın, kışınsa karamelli krema. Siz de çikolatalı sostan, karamele, dondurmadan kremaya ne isterseniz ekleyebilirsiniz muhtemelen çok uyumlu olacak ne eklerseniz :)



Eğer yüksek bir kapta pişirecekseniz muzları daha kalın dilimleyebilirsiniz, borcam kapağında pişirdim, çok kalın tutmadım dilimleri. 

Muzlu Ve Çikolatalı Kek Dilimleri

Malzemeler
  • 4  ortaboy yumurta
  • 2.5 su bardağı un
  • 1.5 su bardağı şeker
  • 200 yumuşak gr tereyağ veya 1 su bardağı sıvıyağ
  • 1 çay bardağı 100ml süt
  • 1 çay bardağı sıvı süt kreması (veya süt)
  • 200 gr tercihen %70 kakaolu bitter çikolata
  • 4 yemek kaşığı kakao
  • vanilya
  • 1 çay kaşığı kabartmatozu
  • 1 tutam tuz
  • 2 veya 3 adet (2 parmak kalınlığında dilimlenmiş muz)

Hazırlanışı

Çikolatayı küçük parçalara ayırın. Kremayı kaynayana kadar ısıtıp ocaktan alın ve bir kapta çikolatalar ile çikolatalar eriyene kadar karıştırın, ılık sütü ekleyin ve karışımı ılımaya bırakın. 

Tereyağı ile şekeri krema kıvamı alana kadar çırpın ve yumurtaları teker teker ekleyerek tamamen karışana kadar çırpmaya devam edin. Çikolata karışımını ve tuzu ekleyin ve karıştırın. 

Un, kabartma tozu ve kakaoyu ayrı bir kapta karıştırın ve önce yarısını sıvı harca ekleyip yavaş devirde karıştırın, daha sonra kalan yarısını ekleyip homojen bir karışım olana dek yavaş devirde karıştırın. 

Kekte krema kullanmayacaksanız, çikolatayı benmari usulü eritin. Sütü yumurtaları ekledikten sonra ekleyip karıştırın ve en son elde ettiğiniz hamura çikolatayı ekleyip çabucak çikolatanın donmasına izin vermeden hamura karıştırın. 

Hamuru dikdörtgen, kare veya yuvarlak bir tepsiye yayıp üzerine muz dilimlerini koyun ve dilimlerin üzerine parmağınızla hafifçe bastırın. 

170C önceden ısıtılmış fırında yaklaşık 35-40 dakika pişirin. 




Mozaik Pasta














Mozaik Pasta



Malzemeler;

1.5 paket pötibör bisküvi

2 yemek kaşığı tereyağı

2 yemek kaşığı dark kakao

1 çay bardağı toz şeker

1 su bardağı süt



Yapılışı;

Bisküvileri iri parçalar halinde bir kabın içine kırın. Tereyağı, süt, toz şeker ve kakaoyu bir kapta eriterek ılıdığında bisküvilerin üzerine dökün. Çok fazla ezmemeye dikkat ederek elinizle yoğurur gibi karıştırın.

189-) İlişkilerde Çekim Yasası..

Çekim yasası, bilinçaltındaki korkularınızı hayatınıza getiriyor. Eğer ilişkilerinizde mutlu olmak istiyorsanız, korkularınızı ve duygularınızı değiştirin. Evet bu hiç kolay değil ama imkânsız da değil
Hayatımızı kendi yarattığımız hapisanemizde yaşıyoruz. Üstelik kendimizi özgür zannediyoruz. Bu hapisanenin gardiyanı da mahkûmu da müdürü de yine kendimiziz. Ne tuhaf...Bilinçaltınızda yer eden korkuları hamarat bir şekilde hayatınıza getiriveriyor. Örneğin eğer siz de "Bütün erkekler aldatır, hepsi şerefsizdir," diyen kadınlardansanız, işiniz var demektir. Artık bilinçaltınıza kadar işlemiş büyük bir yaranın ya da güçlü olumsuz duyguların sonucu olan bu inancınızı bir kez uykuya dalarken, bir kez de sabah uyanırken evrene otomatik olarak yayarsınız. Ve evren de sizi kırmaz. Hayatınıza sizi aldatma eğiliminde olabilecek, şerefsiz ne kadar erkek varsa getirir, önünüze dizer. Biriyle şansınızı denersiniz. Sonunda sizi aldatır. Ve onu güç bela unutup bir başka erkekle birlikte olursunuz. O da benzer bir senaryoyla sonuçlanır. Sonra da deneyimlerinize bakar çıkarımda bulunursunuz: "İşte haklıyım, gördünüz mü? Hepsi de aldatıyor." Sonuç? Korkularınız daha da derinleşir ve kökleşir. Böylelikle çekim yasası daha da kolay aldatacak erkekleri size taşımaya devam eder. İşin kötüsü, bu duygunuz kuvvetlendikçe, artık etrafta sadece size ait olabilecek bir partnerin varlığına bile inanamaz hale gelirsiniz. Ve sırf bu yüzden, size sadık olabilecek kişilerle aranıza adeta görünmez bir duvar örersiniz. Hatta onlara âşık olamazsınız. Bilinçaltınız karmaşık yapısıyla ve inatla, sizi aldatabilecek erkeklere âşık eder. Ütopik geldi öyle değil mi?
Normalde beyin dalgalarımız saniyede 14-21 dalga aralığında hareket eder. Bunun hızını aşağıya çekmek için meditasyon yapmak, namaz kılmak, duygularınıza güçlü bir şekilde odaklanarak dua etmek, monoton bir yolda araba kullanmak, dikkatle duygusal bir dizi seyretmek yeterlidir. Öyle atla deve bir şey değildir. Gelişmiş ülkelerde bu oranlar ölçülmüş ve test edilmiş. Sabah güneş doğmadan önce uyanırsanız, bir şey yapmanıza gerek yok. O anda aktif olan duygularınıza uygun olayları hayatınıza otomatik olarak çekebilirsiniz. Bir de yatarken... İşte o yüzden sabah namazları yada duaları( herkes namaz kılmayabilir bu çok doğaldır, Allah'la kulun arasına girilmez) daha makbuldür. Beyin dalgalarınız evrensel rezonansa uygun hale gelir. Sistemi harekete geçirirsiniz. Ama bu durumda, bilinçli olarak pozitif duygular beslemelisiniz. Pozitif düşünmek yetmez. Kendinizi çok iyi de hissetmelisiniz. Ancak o zaman çekim yasası çalışır. Bazen çok güzel bir kadının yanında istikrarsız bir adam görürsünüz. İlişki ciddiye binerken, işi uzatırlar. Bir türlü evlilik yolunu açmazlar. Aradan iki-üç sene geçer. Güzel kadın artık pes eder. Uzun bir bitiş konuşmasının ardından adamdan ayrılır. Ve işin en hazmedilemez yanı başlar. Aynı adam sadece üç-dört ay sonra bir başka kadınla düğün hazırlıkları yapıyordur. Ne olmuştur da bu adam birdenbire fikrini değiştirmiştir? Üstelik yeni kadın eskisinin yanından bile geçemeyecek kadar vasattır. Fark nedir biliyor musunuz? Bir tanesi bilinçaltında korku yayarken, "İlişkiler evliliğe gitmez" ya da "Evlilik kötü bir şeydir" duygusu ya da benzeri bir korku taşıyordur. Diğeri kendine güvenlidir. Eğer siz de ilişkilerinizde mutlu deneyimler yaşamak istiyorsanız, korkularınızı ve duygularınızı değiştirin. Hiç kolay değil ama olsun... İmkânsız da değil. Sadece deneyin. Ve sonuçlarını görün. Kendi hapishanenizden kurtulun. Bu her konuda böyledir korktuğumuz her şeyi hayatımıza çekeriz, her zaman her konuda pozitif düşünmeli ve her zaman her konuda olumlu cümleler kullanmalıyız.. Bir de söylemeden geçemeyeceğim bazı insanlar, başı açık gezenin duası kabul olmaz, namaz kılmayanın duası kabul olmaz gibi olumsuz cümleler kullanarak bizim enerjinizi düşürmeye çalışırlar, bence bu en cahil davranış biçimidir. Buna insanlar değil Yaratıcımız karar verir, bu konudaki tek yetkili mercidir. Önemli olan tek şey temiz kalpli, merhametli ve vicdanlı olmaktır diye düşünüyorum çünkü benim dualarım her zaman kabul görüyor çok şükür..Sevgilerimle...

188-) Engelleri Kaldıran Hayırlı Kapılar Açan Dua..

Engelleri Kaldıran Hayırlı Kapılar Açan Dua..

''Ya müfettihu fettih. Ya müferricü ferric. Ya müsebbibu sebbib. Ya müyessiru yessiril fetha vel ferecü minke Ya Fettah, Ya Aliym iyyakena'büdü ve iyyake nesteıyn.'' 


MANASI : 
Ey açıcı RABBİM ! önümdeki engelleri kaldır. Ey darlıkları gideren HALİKIM ! Darlıkları gider. Ey sebepleri yaratan RABBİM ! Bir sebep yarat. Ey kolaylıkları meydana getiren! önümü aç çünkü darlıkları gidermek sendendir. Ey rızık kapılarının açıcısı her şeyi bilen RABBİM ! ancak sana ibadet eder, ancak senden yardım isterim..


187-) Allah İnsanları Neden İmtihan Eder..

Allah insanları neden imtihan eder?
Farkında olalım ya da olmayalım hepimiz sınavdayız. Bu sınavda kağıt, kalem yok. Bu sınavın kâğıdı, zahirî görüntüsüne göre bize tatlı veya acı gelen; hoşumuza gidip sevindiğimiz ya da üzülüp sıkıntı çektiğimiz olaylar, kalemi ise; bu olaylar karşısında takındığımız tutum ve davranışlardır. Burada, servet ve sıhhate şükredip gereğini yapanlarla, musibete sabredip tahammül gösterenler başarılı olmaktadır. Sınavın ağırlığı bizim manevi seviyemizi belirlemekte, büyük makamlar büyük sınavlar neticesinde elde edilmektedir. Sınavın süresi ise; ölümü de içine alacak şekilde hayatın tamamıdır.
Aslında, insan olarak var edilmiş olmayı benimsemek ve kabullenmek, bir bakıma sınava tabi tutulmayı kabul etmek anlamına gelir. Çünkü Yüce Allah insana, diğer yaratılmışlardan farklı olarak iyiyi ve kötüyü göstererek, iyiyi de kötüyü de seçebilecek şekilde özgür bir irade vermiştir. İnsan bu iradesini kullanarak iyiyi de kötüyü de seçebilecek bir donanıma sahiptir. İnsana bu şekilde özgür bir irade verilmiş olması ve insanın bunu benimsemesi ve bu durumundan hoşnut olması, aslında sınavı kabullenmek demektir.
Burada belki, “Bana irade verilmiş olmasaydı da sınava da tabi tutulmasaydım.” şeklinde bir itiraz gündeme gelebilir. Bu da “Ben insan olmasaydım da diğer yaratılmışlar gibi akılsız ve iradesiz olarak yaratılsaydım.” demek anlamına gelir. Hâlbuki Allah’a inanan, O’nu tanıyan, onu bilecek ve tanıyacak akıl, duygu ve yeteneklerle donatılan insanın, kendisini en şerefli varlık yapan bu büyük nimetleri reddederek sözgelimi hayvanlar, bitkiler veya cansız varlıklar kategorisinde olmayı arzu etmesi düşünülemez. İnsanın, bu muazzam kâinatı yaratanı bilip, ona delalet eden nizamı ve tabloyu gördükten sonra akıl ve irade sahibi bir varlık olarak yaratılmış olmamayı istemesi nasıl düşünülebilir?
Başımıza gelen sıkıntılar intihar etmeyi düşünmemiz için bir gerekçe olamaz. Bize düşen, yaşadığımız sıkıntıların sona ermesi veya azalması için gayret etmektir. Çektiğimiz sıkıntılar zamanla azalacak ya da yok olacaktır. Her şeye rağmen sıkıntılarımız devam etse bile çevrenizde sizden daha fazla sıkıntılar içinde olan insanları düşünmemiz gerekir. Felçli olarak yatan, devamlı bakıma muhtaç olup başkalarından yardım bekleyen; kanser hastası olup ta ağrıdan dolayı inim inim inleyen hastalar gibi… Ayrıca, sabretmemiz halinde, çektiğimiz her sıkıntının ahirette karşılığını bulacağınızı unutmamamız gerekir.
“İnsan niçin yaratılmış?” sorusuna sıkça muhatap oluruz. Böyle bir soruyu kendimize yahut bir başkasına sormamız, bizim için büyük bir İlâhî ihsandır. Şöyle ki: Bu soruyu güneş kendisine soramadığı gibi, bir başka yıldız da güneşe sorabilmiş değildir. Yine bu soruyu bir arı bir başka arıya yahut bir koyun berikine sormaktan acizdir. Demek oluyor ki, bu sorunun cevabını arayan insanoğlu, kendi varlığını istediği sahada kullanma konusunda serbest bırakılmış; bir arayış içinde ve bu konuda bir imtihana tabi tutulmuştur.
Bu imtihanı kazanmanın tek yolu, sorunun cevabını bizi yaratandan öğrenmemizdir. Bu noktaya varan insanlar gerçeğin kapısını çalmış olurlar. Ve kendilerine Kur’an lisanıyla, Peygamber diliyle cevapları verilir.
“Ben cinleri ve insanları, ancak bana ibadet -kulluk- etsinler diye yarattım.” ( Zâriyât Suresi, 56).
İnsan, bu kâinatı dolduran İlahi mucizelerin tefekkür ve hayreti icap ettirdiklerini bilecektir ki, tespih ve tekbir vazifesini ifa etsin.İnsan, başka insanlara merhamet etmesi gerektiğinin şuuruna erecektir ki zekât ve sadaka verme yolunu tutsun. Bütün bunlar imanın ve marifetin, yani Allah’a inanmanın ve onu tanımanın meyveleridir.
Işıklar âlemini de Allah terbiye ediyor, gözler âlemini de. Ve biz, güneşin ışık verecek şekilde, gözümüzün de ondan faydalanacak biçimde terbiye edildiklerini düşünerek Rabbimize şükretmekle kulluk vazifemizi yerine getiririz. Gıda maddelerinin yenilecek şekilde, ağzımızın, dilimizin, midemizin de onlardan faydalanacak tarzda terbiye edildiklerini nazara alarak Rabbimizin bu sonsuz ihsanlarını hayret ve teşekkürle karşıladığımızda, yine O’na karşı kulluk yaparak karşılık vermiş oluruz.
Kâinatın yaratılması insan için, insanın yaratılması ise kulluk(ubudiyet) içindir. İnsan bu hususta diğer varlıklardan daha üstün bir kabiliyette yaratılmıştır. Mesela, bir melek, bir meyveyi tefekkür ederken, dünün şekilsiz, renksiz elementlerinin bugün güzel bir varlık haline gelmelerini, sert ağaçtan bu yumuşak meyvelerin çıkmasını hayretle seyreder. Ama o meyvenin tadını, vitaminini, kalorisini düşünemez, tefekkür edemez. Zira yaratılış kabiliyeti buna müsait değildir.
İnsana bu noktada bambaşka bir kabiliyet verilmiştir. O, aklıyla, hayaliyle sadece hazır eşyayı değil, o anda görmediği nice şeyleri hatta geçmişi ve geleceği düşünebilir. Böylece fikri, düşüncesi, anlayışı ve feyzi birleşir. Eline aldığı bir meyveyi yerken, o anda bir milyonu aşkın canlı türünün sonsuz denecek kadar çok fertlerinin rızıklandıklarını, kendisinin de bu İlâhî sofradan faydalanan bir fert olduğunu düşünebilir ve böylece Allah’ın Rezzak ismini küllî manada tefekkür etme imkânına kavuşur. Dilerse, düşüncesini geçmiş ve gelecek zamanlara da götürür. Bütün zamanlarda ve mekânlardaki her türlü nimeti ve onlardan istifade edenleri, hayalinin yardımıyla, birlikte düşünür ve tefekkürü daha da artar.
İnsanın yaratılış gayesi olarak özetle şunları söyleyebiliriz:
-Ruhuna bir İlâhî ikram olarak takılan, ilim, irade, görme, işitme gibi sıfatlarını Allah’ın sıfatlarını bilmeye bir vasıta olarak kullanmak. Kendi ruhundan İlâhi sıfatları bilmek için açılan bu marifet pencerelerini iyi değerlendirmek.
-Akıl kuvvetini hikmet dairesinde, şehvet kuvvetini iffet dairesinde, gazap kuvvetini şecaat dairesinde kullanmak.
-Muhabbetini ancak Allah’a vermek ve mahlukatı da yine Onun namına, Onun isimlerine ayna olmaları, kemaline işaret etmeleri, cemalinden haber vermeleri cihetiyle sevmek.
- Bütün ibadetleri yapabilecek kabiliyette yaratıldığının şuurunda olup bütün ibadet çeşitlerinin ayrı ayrı feyizlerinden azami ölçüde nasiplenmeye çalışmak.
-Duygularının her biriyle Allah’ın rahmet hazinelerinden birini açmak, ondan güzelce faydalanmak ve her bakımdan şükretmek.
-Aczini ölçü alarak Allah’ın kudretini, muhtaç oluşuna bakarak Onun rahmetini, noksanlıklarını düşünerek Onun kemalini tefekkür etmek. Rabbini sonsuz kemal, rahmet ve kudret sahibi, kendi nefsini ise yine sonsuz aciz, fakir ve noksan bilmek.
- Ruhunu günahlardan, bedenini de her türlü kirlerden, pisliklerden uzak tutarak İlahi huzura çıkmak.
İşte insan bu gibi ulvî gayeler için yaratılmıştır. Ama ne yazık ki, birçok insan, kendini unutmuş ve bu gayelerden gafil olarak, sadece dünya hayatını rahat bir şekilde geçirmek için çabalar.
Bazı insanların “Belki de ben, var olmak istemeyecektim” diye yakınmalarına şahit oluruz. Bu konuyu iki yönden ele alabiliriz:
1. Allah’ın varlığını kabul etmeyen birisinin bunu sormaya hakkı yoktur. Çünkü ona göre Allah yoktur(!). Olmayan birisini hesaba çekmek ise mümkün ve normal değildir.
2. Allah’ın varlığı ve yüceliğine İnanan birisi için de, bu ifade yaratıcının hükmüne razı olmamak gibi bir isyan anlamı taşır. İnandığı halde, bu takdiri kavrayamayan kişiye şunlar söylenebilir:
- “Sana sorulamazdı. Çünkü sen henüz yoktun.”
- “Soru sormak için yaratabilirdi.”
- ” Yarattığı varlığa ” Seni yaratmamı ister misin?” diye sormanın bir anlamı olmaz.
O halde; Dünyaya gelmene pişman eden eğer sahip olamadıklarınsa bil ki, bunların hepsi gelip geçicidir. Sayılı günlerden ibaret olan dünyada neden sahip olduklarına bakmıyorsun? Varlık, hayat, insanlık gibi nimetleri tattın. Hoşuna gitmeyen haller itirazınla yok olacak değil. Allah ile savaşacağına kendi nefsinle savaş. Dünyaya isteyerek gelmedin, isteyerek de gitmeyeceksin. Yaratana tabi ol, iman et ve rahatla…
Ben hiç para biriktirmedim... 
İnsan biriktirdim. 

Arada bozuk olanlar çıktı; onları da harcadım gitti...

Samstag, 22. Februar 2014

186-) Sela İle Ezan Arasında Okunan Kabul Görmüş Dilek Duası..

BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİM

Sırrı sübhan piri süleyman nuru can Muhammed..
Erde geçte dağda taşta müşkil işte yetiş ya Allah ya Muhammed.. 
Salladım selaya yolladım mevlaya sen muradımı kabul eyle gelecek cumaya..
La ilahe illallahMuhammed resulallah. 
Selalar sesiyle arş gölgesiyle,
sen muradımı kabul eyle melekler duasıyla kar yağdı sultan yüzü suyu hürmetine amin AMİN AMİN...


EZAN İLE SELA ARASI 7 KERE NİYET İLE OKUNACAK..
RABBİM CÜMLEMİZİN HAYIRLI DİLEKLERİNİ KABUL ETSİN. CUMA GÜNÜ OKUNUR..